Sorun Dolu Bir Kulak Mı? Huzur Dolu Bir Kafa Mı?
SORUN DOLU BİR KULAK MI? HUZUR DOLU BİR KAFA MI ?
SORUN DOLU BİR KULAK; Zaman zaman çoğumuz yaşadığımız olayların gerçek zamanlarından ayrılsak bile, sanki birisi kulağımızın içinde o sorunları bize tekrar tekrar hatırlatmaya devam eder. Bedenimiz sorunlardan uzaklaşır ama kulaklarımız halen, sorunlarla yaşamaya devam eder.
Gece yastığa başınızı koyarsınız ama kulaklarınızda ki sorunlar bir türlü uykuya dalmanıza müsaade etmez. Yatağınıza sorun dolu kulaklarla değil de, Huzur dolu bir kafayla girmek istemez misiniz? Eminim kim ”istemez olur muyum” diyorsunuzdur. İşin sırrına gelince…
Aslına bakarsanız işin sırrı hem çok zor, hem çok kolaydır. İşin sırrı kafanın değişmesinde yatıyor. Kişi bambaşka bir düşünce tarzını öğrenmeli ve düşüncelerini değiştirmelidir. Fakat düşüncelerini değiştirmek ciddi çaba gerektirir. Sonunda size huzur getireceği ise muhakkaktır.
Huzursuz yaşamak hiç kolay değildir. Gergin hayat zordur. Ahenkli ve stressiz olan huzurlu bir hayat en kolay yaşam biçimidir.İç huzuru kazanabilmek için; başlıca mücadele, rahatlamış bir tutumla, Allahın bize vermiş olduğu huzur hediyesini , kabul ederek ; Düşüncelerimizi olumsuzluklardan temizleyip, yeniden düşünce yapımızı inşa etmek için çaba göstermektir. Bunun herkes için farklı yöntemleri vardır. Her kişinin düşüncelerini boşaltacağı, huzura ulaşacağı kendi inanç değerlerine göre metotları vardır.
İstanbul da bir seminerim sırasında; Seminere çok az kalmıştı, Seminerin son hazırlığını yaparken, birisi dikkatimi çekti. Halinden sıkıntılı olduğu ve konuşma ihtiyacı olduğu belli oluyordu. Yanıma yaklaştı, kişisel problemi olduğunu ve bunu paylaşmak istediğini söyledi. Seminer başlamak üzere olduğu için o an konuşamadım ve beklemesini istedim. Seminer devam ederken, salondaki hal ve tavırlarından gergin ve stresli olduğu anlaşılıyordu. Ve daha fazla yerinde duramadı ki, salonu terk etti. Fakat çıkarken bir kart bırakmış üzerinde muhakkak arayın yazıyordu. Geç olmasına rağmen telefonunu çevirdiğimde, Karşımdaki kişi ;
”Konuşmak istedim, birlikte dua edelim istemiştim” dedi. ”Beraber Konuşup, dua edersek biraz huzur bulurum diye düşündüm’‘diye ekledi. Danışanlarım benimle konuşup kendi çözümlerini bulmak da onları desteklememi her zaman isterler fakat bu kişi kendi yöntemini bulmuş; o kafasını dua ederek boşaltıyor ama bunun için yanında onun elini tutacak bu haklı isteğine bir destek istiyordu. Başlamak için belki de ilk adıma ihtiyacı vardı. Devam edin dediğimde; ağlamalarla ve bir kaç doğru soru ile tamamen kafasındaki düşünceleri boşalttı. ”Bu deneyimi daima hatırlayacağım, aylardan sonra ilk defa içimi temiz, mutlu ve huzurlu hissediyorum” diyen sesi elbette bende unutmuyorum.
Bu kişi huzurlu bir akla sahip olabilmek için basit bir teknik uyguladı. Zihnini boşaltmış ve Allahın hediyesi olan huzura kavuştu. Bu teknik herkese göre değişir. Herkesin aklını bir yenileme yöntemi vardır. İç huzurun yöntemi zihni boşaltmayı bilmektir. Kimi için dua etmektir, kimi için meditasyon, kimi için mutlu olacağı bir ortam, kimi için bir dost, kimi içinde danışabileceği yargısız kendisini dinleyecek bir uzman; kişi bunu her ne şekilde yaparsa yapsın muhakkak düşüncelerini temizlemeyi, zihnini boşaltmayı öğrenmelidir.
HUZUR DOLU BİR KAFA; Olumsuzluklardan boşalttığımız aklımız, korkulardan, nefretlerden, güvensizliklerden, pişmanlıklardan ve suçluluklardan arınır. Kalbinizde sizi rahatsız eden bu düşünceleri birine açtığınız da, rahatladığınız hiç olmadı mı? İnsanların gerçekten güvenebilecekleri ve içlerine sıkıntı veren her şeyi , rahatlıkla anlatabilecekleri birine sahip olmanın, ne kadar önemli olduğunu sık sık gözlemliyorum. İster Dua, ister bunu anlatacağınız biri olsun yada başka teknikle diyelim ki, Bu aşamayı geçtiniz, Fakat;
”Zihni boşaltmak yeterlimidir ?”
Tabi ki zihni boşaltmak yeterli değil, Zihin boşaltıldığında boş kalan zihin yeniden dolmak ister. Uzun süre boş kalmayacaktır. Eski kovduğumuz, bizi mutsuz eden düşüncelerin zihnimize tekrar dolmaması içinde, Aklımızı sağlıklı, olumlu düşüncelerle doldurmalıyız ki, Eski düşünceler, endişeler, nefretler tekrar aklımıza gelmeye çalıştığında, Aklımızın kapısında ”DOLUDUR” yazsın.
Gün boyu ara ara seçilmiş bir dizi düşünceyi dile getirirsek, kendimizi huzurlu hissettiğimiz anları resmedip, gün içinde aklımızdan geçirmeye gayret edersek ve bilinç altının daha net dolması içinde bunu kendi sesimizle de sık sık tekrarlarsak; kafamız bizi huzura götürecek düşüncelerle dolar. Kelimelerin derin bir şifa gücü vardır. Bu gücü hayatımıza taşırsak;
” Kulaklarımız da ki sorunlar yerine, Kafamızdaki Huzurla başımızı yastığımıza koyarız.”
Sevinç Karakaya
Benzer Makaleler
Boşanma Ve Biyolojik Yaş Sendromu Birleşirse
BOŞANMA VE BİYOLOJİK YAŞ SENDROMU BİRLEŞİRSE Boşanma süreci çok ciddi bir...
Mutlu Olmak İçin Hayatınızda Nelerden Vazgeçmelisiniz?
Mutluluk hazır paket şeklinde size sunulan bir şey değildir. Mutluluk kişinin...