Stres Yönetimi: Günlük Hayatta Nasıl Başa Çıkabiliriz?
Stres, hayatımızın kaçınılmaz bir parçasıdır ve günlük yaşantımızda sıklıkla karşılaştığımız bir durumdur. İş hayatı, aile yaşantısı, sağlık sorunları veya diğer çeşitli sebeplerden dolayı stresle karşılaşabiliriz. Ancak önemli olan, bu stresi nasıl yöneteceğimizdir. Stres yönetimi konusunda birçok teknik ve yöntem bulunmaktadır ve günlük hayatta uygulayabileceğimiz birçok pratik çözüm bulunmaktadır. Bu yazıda, stresi nasıl en etkili şekilde yönetebileceğimizi ve günlük hayatta stresle nasıl başa çıkabileceğimizi ele alacağız.
Stres Yönetiminin Önemi ve Etkileri
Stres, günlük yaşamımızda sık sık karşılaştığımız bir durumdur ve doğru yönetilmediğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Stresle başa çıkma becerisini geliştirmek, mental ve fiziksel sağlığımızı korumak açısından son derece önemlidir.
Stresin sağlığımız üzerinde birçok olumsuz etkisi bulunmaktadır. Özellikle cinsellik ve sağlık alanında stresin zararlı etkileri göz ardı edilmemelidir. Stresin cinsel yaşamımıza olumsuz etkileri olabilir ve bu da ilişkilerimizi olumsuz etkileyebilir. Aynı zamanda stres, bağışıklık sistemimizi zayıflatarak hastalıklara yakalanma riskimizi artırabilir.
Stres yönetimi
Stres yönetimi, stresle başa çıkma becerilerimizi geliştirmek için atabileceğimiz adımların tümünü kapsar. Egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek, düzenli uyku düzeni oluşturmak, meditasyon ve nefes egzersizleri gibi teknikleri uygulamak stresle mücadelede etkili olabilir. Ayrıca zaman yönetimi becerilerini geliştirmek ve destek almak da stres yönetiminde önemli rol oynar.
Stres yönetiminin önemi, sağlıklı bir yaşam sürdürebilmek ve mutlu bir ilişki yaşayabilmek için vazgeçilmezdir. Stresten arınmış bir yaşam, hem fiziksel hem de zihinsel sağlığımızı olumlu yönde etkiler. Kendimize zaman ayırarak stresle başa çıkma becerilerimizi güçlendirebiliriz.
Stres Kaynaklarını Belirleme ve Azaltma Yolları
Stres, günlük yaşamda karşılaştığımız zorluklar karşısında hissettiğimiz olumsuz duygusal tepkidir. Stresin pek çok kaynağı olabilir ve kişiden kişiye değişebilir. Fakat stresin etkilerinden kurtulmak ve hayatımızda daha sağlıklı bir denge sağlamak için stres kaynaklarını belirlemek ve azaltmak önemlidir.
Stres Kaynaklarını Belirleme
Öncelikle, stres kaynaklarını belirlemek için bir günlük tutabilirsiniz. Günlük tutarak hangi durumlarda daha fazla stres yaşadığınızı ve hangi durumların sizi rahatsız ettiğini not edebilirsiniz. Ardından, stresin fizyolojik belirtilerini gözlemleyerek hangi durumlarda bedeninizin nasıl tepkiler verdiğini anlayabilirsiniz. En önemlisi, stresin duygusal etkilerini anlamak için kendinizi dinlemeli ve duygusal durumlarınızı gözlemlemelisiniz.
Stresi Azaltma Yolları
Egzersiz, stresi azaltmanın en etkili yollarından biridir. Egzersiz yaparak vücudunuzdaki stres hormonlarını azaltabilir ve daha rahatlamış hissedebilirsiniz. Derin nefes almak da stresle mücadelede önemli bir yöntemdir. Derin nefes alarak sakinleşebilir ve stresinizi kontrol altına alabilirsiniz. Sosyal destek de stresle başa çıkmak için önemli bir faktördür. Yakın çevrenizdeki insanlarla konuşarak duygularınızı paylaşabilir ve destek alabilirsiniz.
Stres kaynaklarını belirleme ve azaltma yolları kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Kendinizi tanıyarak hangi yöntemlerin size daha iyi geldiğini keşfedebilir ve stresle daha sağlıklı bir şekilde başa çıkabilirsiniz.
Zihinsel ve Fiziksel Stresle Baş Etme Stratejileri
Günümüzde hayatın getirdiği yoğun tempo ve stresle baş etmek herkes için zor olabilmektedir. Ancak zihinsel ve fiziksel stresle baş etmek için bazı stratejiler uygulanabilir. İşte stresle baş etmek için kullanabileceğiniz bazı stratejiler:
Zihinsel Stresle Baş Etme Stratejileri:
1. Meditasyon: Zihinsel stresi azaltmanın en etkili yollarından biri meditasyon yapmaktır. Günlük hayatın koşuşturması arasında birkaç dakika meditasyon yaparak zihninizi sakinleştirebilirsiniz.
2. Derin nefes egzersizleri: Derin nefes alıp vermek, stres hormonlarını azaltmaya yardımcı olur. Derin nefes egzersizleri yaparak zihninizi ve vücudunuzu rahatlatabilirsiniz.
Fiziksel Stresle Baş Etme Stratejileri:
1. Spor yapmak: Spor yapmak vücudunuzu hareket ettirerek stresi azaltabilir. Haftada birkaç kez düzenli olarak spor yapmak, fiziksel stresle baş etmenin en etkili yollarından biridir.
2. Sağlıklı beslenme: Sağlıklı ve dengeli beslenmek vücudunuzu güçlendirecek ve stresle baş etmenize yardımcı olacaktır. Fast food gibi sağlıksız besinlerden uzak durarak daha fazla enerji ve dayanıklılık kazanabilirsiniz.
Unutmayın ki stresle baş etmek hayatın doğal bir parçasıdır. Ancak yukarıdaki stratejileri uygulayarak stresle daha sağlıklı bir şekilde baş edebilirsiniz. Kendinize zaman ayırın ve stresle baş etmek için doğru stratejileri uygulayın.
Stresi Kontrol Altına Almak İçin Günlük Rutinlerin Önemi
Stres, yaşamımızın vazgeçilmez bir parçasıdır ve herkes zaman zaman stresle başa çıkmak zorunda kalır. Ancak, sürekli bir şekilde stres altında olmak sağlığımızı olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle, stresi kontrol altına almanın ve azaltmanın yollarını bulmak önemlidir. Günlük rutinler, stresle başa çıkmak için etkili bir yöntem olabilir.
Düzenli Egzersiz Yapmak
Günlük rutinlerin içerisine düzenli egzersiz yapmayı eklemek, stresle başa çıkmada oldukça etkili olabilir. Egzersiz yapmak, vücudun endorfin hormonu salgılamasına yardımcı olur ve bu da stresi azaltmaya yardımcı olur. Ayrıca, düzenli egzersiz yapmak sizi daha iyi hissettirecek ve stresle baş etme konusunda size destek olacaktır.
Dinlenme ve Uyku
Stresle mücadelede önemli bir diğer faktör de yeterli dinlenme ve uyku almaktır. Günlük rutinlerinize düzenli uyku saatleri eklemek, vücudunuzun dinlenmesine ve stresle daha iyi başa çıkmasına yardımcı olacaktır. Ayrıca, gün içerisinde kısa dinlenme araları vermek de stresi azaltmaya yardımcı olabilir.
Zihinsel Dinlenme Yolları
Zihinsel dinlenme yolları da stresle başa çıkmada önemli bir rol oynar. Günlük rutinlerinize meditasyon, yoga ya da nefes egzersizleri gibi zihinsel dinlenme aktivitelerini eklemek, zihninizin sakinleşmesine ve stresin azalmasına yardımcı olabilir. Bu aktiviteleri düzenli olarak yapmak, stresle daha etkili bir şekilde başa çıkmanıza yardımcı olacaktır.
Sonuç olarak, stresi kontrol altına almak için günlük rutinlerinize düzenli egzersiz, yeterli uyku ve zihinsel dinlenme aktivitelerini eklemek önemlidir. Bu rutinleri oluşturarak, stresle daha etkili bir şekilde başa çıkabilir ve sağlıklı bir yaşam sürdürebilirsiniz.
Sağlıklı Beslenme ve Stres Arasındaki İlişki
Sağlıklı beslenme ve stres arasındaki ilişki, günümüzde giderek daha fazla araştırılan konular arasında yer almaktadır. Beslenme alışkanlıklarımızın stres seviyemiz üzerinde doğrudan etkisi olduğu yapılan çalışmalarla kanıtlanmıştır. Sağlıklı bir beslenme düzenine sahip olmak, stresle başa çıkmamıza yardımcı olabilir.
Sağlıklı Beslenmenin Stresle Mücadelede Önemi
İyi beslenme alışkanlıklarına sahip olmak, vücudumuzun stresle başa çıkma mekanizmasını güçlendirebilir. Özellikle antioksidan açısından zengin besinler tüketmek, stresin vücuttaki zararlı etkilerini azaltabilir. Ayrıca düzenli ve dengeli beslenme, hormon dengesini koruyarak ruh halimizi olumlu yönde etkileyebilir.
Sağlıklı beslenme alışkanlıklarını benimseyerek, vücudumuza iyi bakmak ve stresle başa çıkmak için gerekli olan enerjiyi ve dayanıklılığı sağlayabiliriz. Aynı zamanda doğru besinleri tercih ederek, vücudumuzu stresin olumsuz etkilerine karşı koruyabiliriz.
Genel olarak, sağlıklı beslenmenin stresle mücadelede önemli bir role sahip olduğu söylenebilir. Bunun için beslenme alışkanlıklarımıza dikkat etmek ve doğru besinleri tüketmek, stres seviyemizi kontrol altında tutmamıza yardımcı olabilir.
Egzersiz Yapmanın Stres Üzerindeki Olumlu Etkileri
Günümüzde yaşamın getirdiği koşuşturma, iş stresi, trafik sıkıntısı ve diğer pek çok faktör insanları olumsuz etkileyebilir. Ancak egzersiz yapmanın stres üzerinde olumlu etkileri olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
Egzersiz yapmak, vücudu hareket ettirerek **fiziksel**, **duygusal** ve **zihinsel** olarak rahatlama sağlar. Egzersiz yapan kişilerde stres hormonu seviyesi düşerken, mutluluk hormonu endorfin salgılanması artar. Bu da kişinin daha pozitif ve enerjik hissetmesini sağlar.
Fiziksel Aktivitenin Etkileri
Fiziksel egzersiz yapmak, kasların çalışmasını sağlar ve vücudu rahatlatır. **Kan dolaşımı** hızlanır, oksijen vücuda daha iyi taşınır ve bu da kişinin enerjisini arttırır. Aynı zamanda egzersiz yapmak, vücutta biriken toksinlerin atılmasını sağlar ve detoks etkisi yaratır.
Duygusal ve Zihinsel Etkiler
Egzersiz yapmak, **stresi azaltır**, **anksiyeteyi** hafifletir ve **depresyonla** mücadelede etkili olabilir. Düzenli egzersiz yapan kişiler genellikle daha pozitif düşünür ve yaşamla daha pozitif bir bakış açısıyla karşılaşırlar. Ayrıca egzersiz, kişinin özgüvenini artırabilir ve kendini daha iyi hissetmesini sağlayabilir.
Sonuç olarak, egzersiz yapmanın stres üzerinde birçok olumlu etkisi vardır ve düzenli olarak egzersiz yapmak stresle başa çıkmak için etkili bir yöntem olabilir.
Stresle Başa Çıkmada Meditasyon ve Nefes Egzersizlerinin Rolü
Modern yaşamın getirdiği yoğun iş temposu, aile sorumlulukları ve sosyal baskılar gibi faktörler insanları sürekli bir stres ortamında tutabilmektedir. Bu durum ise fiziksel ve zihinsel sağlığı olumsuz yönde etkileyerek birçok rahatsızlığa sebep olabilmektedir. Ancak stresle başa çıkmak mümkündür ve bu noktada meditasyon ve nefes egzersizlerinin önemi büyüktür.
1. Meditasyonun Rolü
Meditasyon, zihni dinlendirme ve duygusal denge sağlama yöntemi olarak bilinir. Düzenli meditasyon yapmak, stresi azaltabilir, odaklanmayı artırabilir ve iç huzuru sağlayabilir. Meditasyon ile sakinlik, dinginlik ve içsel denge elde edilebilir. Günlük hayatın koşuşturması arasında birkaç dakika bile meditasyon yapmak, stresle başa çıkmada oldukça etkili olabilir.
2. Nefes Egzersizlerinin Rolü
Nefes egzersizleri de stresle mücadelede oldukça önemli bir yere sahiptir. Doğru nefes alıp verme teknikleri ile vücudu gevşetmek, zihni sakinleştirmek mümkündür. Derin ve bilinçli nefes almak, rahatlama, gevşeme ve zihinsel berraklık sağlayabilir. Nefes egzersizleri ile stresi azaltmak ve negatif enerjiden kurtulmak mümkündür.
Sonuç olarak, stresle başa çıkmak için meditasyon ve nefes egzersizlerini hayatımıza dahil etmek oldukça faydalı olacaktır. Düzenli olarak bu pratikleri yaparak zihinsel ve fiziksel sağlığımızı koruyabilir, stresle daha sağlıklı bir şekilde başa çıkabiliriz.
Sonuç
Sonuç olarak, yaşadığımız belirsizliklerin ve karmaşanın ortasında sık sık stres altında kalıyoruz. Ancak, bu durumun birçok insanın hayatında yaygın olduğunu unutmamalıyız. Stresle baş etmenin yollarını bulmak ve kendimize zaman ayırmak önemlidir. Kendimize iyi bakmalı ve stresle başa çıkma yöntemlerini uygulayarak daha sağlıklı bir yaşam sürdürmeliyiz.
DevamıStresle Başa Çıkma Yolları
Günümüz insanının en büyük ortak sıkıntısı stres… Stres, bunalma, endişe birçok insanın hayatında kimi zamanlarda yaşadığı, korkuya benzeyen yoğun bir duygudur. Elbette tehlike anlarında ya da endişe verici durumlarla karşılaştığımızda verdiğimiz tepkiler normaldir. Hatta böyle durumlarda biraz stresli olmak bizi ciddi sıkıntılara sokacak olaylardan uzak tutar.
Size de şu cümleler tanıdık geliyor mu?
”Yapmam gereken bir sürü işim var ve hiç birisini yetiştiremiyorum”, ”Kendime zaman ayırmalıyım ama hiçbir şeye vaktim bulamıyorum”, ”Hiç kimseye hayır diyemiyorum ama her şeye yetemiyorum kendimi gerçekten bitkin ve yetersiz hissediyorum”, “Sürekli kendimi hasta ve halsiz hissediyorum”, ”Devamlı bir şeyler kötüye gidecekmiş gibi geliyor”, ”Artık dayanacak gücüm kalmadı”
Evet bu sözler size tanıdık geliyorsa muhtemelen stres ve endişe ile baş etme konusunda sorun yaşıyor olabilirsiniz.
Günlük koşuşturmalar, İş hayatının verdiği gerginlik, evlilik ve ilişkiler yaşamımızı stres dolu bir hale getirebilir. Aslında bir durum hakkında nasıl düşündüğümüz bu durum ile ilgili olarak ne kadar stresli veya endişeli olduğumuzu belirler. Stres ve endişe ile ilgili düşüncelerinizi kontrol altına almayı başarırsanız endişenin çok ciddi ruhsal sıkıntı boyutuna erişmesini engelleyebilirsiniz. Kendi kendimize oluşturduğunuz stresin miktarını azaltacak yollar bulabilir, stresle daha iyi baş edebilecek yöntemler geliştirebilirsiniz.
Stresle Nasıl Başa Çıkabilirim?
İşte size stresle başa çıkmak için birkaç öneri;
1- Sizi Mutlu Edecek Uğraşlar Edinin; Kendinizi şımartmayı ihmal etmeyin. Öncelikle yapmaktan hoşlandığınız şeyler için vakit ayırın. Hayatta yapmaktan zevk aldığınız ve hoşunuza giden şeyleri ihmal ettiyseniz kendiniz için daha fazla bir şeyler yapmanızı tavsiye ederim. Ayrıca sizi rahatlatacak bir hobi edinmeyi de düşünebilirsiniz. Mesela daha önceden neler yapmak hoşunuza giderdi? Bunları yeniden hayatınıza almayı deneyebilirsiniz.
2- Düzenli Spor yapın; Spor yapmak sağlıklı ve güçlü hissetmenize yardımcı olacaktır. Fiziksel aktivite bedeni stres ile ilgili hormonlardan arındırır. Özellikle açık havada yapılacak yürüyüşler çok faydalıdır. Düzenli nefes alma ve gevşeme hareketleri de bedeninizde gerginlikten sizi uzaklaştıracaktır.
3- Uyku Düzeninize ve Verimine Dikkat Edin; Uyku en temel ihtiyaçlardan biridir ve uyku düzeniniz bozulduğunda strese, endişelenmeye ve depresyona daha yatkın olursunuz. İyi bir uyku alışkanlığına sahip olmak önemlidir.
4- Beslenmenize Dikkat Edin; Beslenme alışkanlıklarınızı düzenleyerek enerji düzeyini strese gösterdiğiniz tepkilerinizi ve genel sağlığınız üzerinde kontrolünüzü arttırabilirsiniz. Dengeli ve düzenli beslenme alışkanlığı kazanmaya ve bunu belli bir düzen içinde yapmaya çalışın.
5- En kötü ihtimali kabullenin; İşte size mucizevi bir formül; durumu tüm açıklığıyla ve korkusuzca analiz edin ve olabilecek en kötü senaryoyu belirleyin. Olması durumunda en kötü ihtimali kabullenin. Sonrada sakin olarak kabul ettiğiniz bu durumu nasıl iyileştirebileceğinizin yolunu belirlemeye çalışın.
6- Zamanınızı Planlayın; Zaman planlaması yapmazsanız, yapmanız gereken işler nedeni ile kendinizi stres altında hissetmeniz çok kolaydır. Kısa zaman içinde, yapılacak işler üst üste yığılmaya ve dağ gibi olmaya başlayacaktır. Yapmanız gereken büyük bir işi ilk olarak ufak işlere bölmektir. Bu ufak işleri önem sırasına göre sıraladıktan sonra ilk önce en önemli olanı halledin. Elinizdeki iş bitmeden bir sonraki işe geçmeyin. İşten işe atlamaktansa programlı bir şekilde ilerlemek sizi her zaman rahatlatacaktır.
7- Olumlu Düşünün; Canımızı sıkan olaylar üzerinde düşünmek genellikle endişenin daha fazla hissedilmesine ve stres altına girmeyi kolaylaştırır. Düşüncelerinizi olumsuz olaylara yoğunlaşmaktan uzaklaştırdığınızda, ruh halinizde daha iyiye doğru gitmeye başlayacaktır. Bütün çabanıza rağmen olumsuz düşünmeye devam ediyorsanız zihninizi oyalamanızı tavsiye ederim. Bunun için Kitap okumak, müzik dinlemek, bulmaca çözmek dikkatinizi daha olumlu şeylere yöneltmenize yardımcı olabilir.
8- Yüzde Yüz Anda Kalın; Anı yaşayın. Dünü ve yarını düşünmeyin. Bunlar için harcayacağınız enerji sizin bütün enerjinizi emecektir. Bugüne konsantre olun ve yapabildiğinizin en iyisini yapmaya çalışın.
Sevinç Karakaya
DevamıStressiz Yaşam İçin Hayır Demeyi Öğrenin
STRESSİZ YAŞAM İÇİN HAYIR DEMEYİ ÖĞRENİN
”Hayır’‘ yerine evet diyen kişiler hayatlarında, üzerine aldıkları sorumluluğu yerine getire bilmek yada altında ezilmemek adına, ciddi strese maruz kalmaktadırlar. Bazen duyulan suçluluk duygusu, bazen ne yapacağımız noktasında kararsızlık yada gerçekten yapabileceğine inanma kişilere ”hayır” yerine evet dedirtiyor. Kişilerin kendine yapacakları en iyi şeylerden biri ”HAYIR” demeyi öğrenmektir. Kişiler hayır demeyi öğrendiklerinde karşı karşıya kaldıkları stres en aza inmektedir. Böylece hayatında kendi için önemli olan şeyleri ve kendine vakit ayırabilmeyi tercih edebileceklerdir. Aslında kişilerin etkilendiği yada hayır diyememe sebepleri; karşılarındaki kişilerin onları bencil, umursamaz yada zor günlerinde sanki yanlarında olmayı istemeyecek kadar kötü, olarak algılamalarından korkmalarıdır. İlave olarak; beğenilmemek, hoşlanılmamak, eleştirilmek, reddedilmek, dışlanmak ve bir arkadaşlığı kaybetmek korkusu da hayır diyememek için bir sebeptir. Temeline bakıldığın da; başkası için yaşama çabası yada başkalarının hakkında ne düşündüklerini fazlaca önemsemelerinden kaynaklıdır.
Öz Güven Eksikliği Olanlar Daha Zor Hayır Diyor
Hayır diyebilme becerisi öz-güven ile yakın bir ilişki içinde bulunuyor. Öz-güven ve öz-saygısı düşük olan kişiler sıklıkla başkalarına karşı çıkma konusunda sıkıntı duyuyor ve başkalarının gereksinimlerini kendisinin gereksinimlerinin önüne geçiriyorlar. Kişi başkaları için yaşayan birisine dönüştüğün de, hayatında ki kişiler için bir şeyler yaptığın da; onlar için değerli olacağını , kendini de ancak onların gözünde değerli olursa, kendini değerli hissedeceği yanılgısına kapılır. Hayır diyememe kişi üzerinde yorgunluk, baskı altında hissetme ve asabi tavırlarla kendini gösterebilir.
Hayır Stresi Azaltıyor
Hayır demek, evet demeye göre daha sağlıklı bir seçimdir. Kişinin evet demeye devam etmesi karşılaştığı kişilerdeki taleplerin sayısının artmasına, tabi bu talep artışı da stres düzeyinin daha da yükselmesine ve kişinin önem verdiği şeylere zaman ayıramamasına neden olabilir. Hayır demek elbette çok kolay bir yol değildir. Fakat kişi hayır diyebildiğin de; kişinin stresi azalmakta, sorumluklarını daha iyi yerine getirebilmekte, yeni ilgi alanları edinebilmektedir. Aşırı yük ve fazla stres altında kalmak ve bunlardan evet diyerek kurtulacağını düşünmek, kişinin kendisini hasta ve tükenmiş hissetmesine neden olmaktadır.
Hep Mi Hayır Demeliyim?
Her zaman Evet demek kadar her zaman hayır demek de elbette sağlıklı bir tercih değildir. Kişi ne için vakit ve enerji harcaması gerektiğine karar veremeyebilirler. Buna karar verebilmek için şunlara dikkat edilebilir.
*Sizin için hayatınızda o an en önemli olanı bulup, üzerine odaklanın. Yeni bir söz vermeden önce yükümlülük ve önceliklerinizi gözden geçirin. Sizin için çok önemli olduğunu hissediyorsanız, gerçekleştirin; yoksa HAYIR diyin.
* Evet demek stres oranını artırır. Vereceğiniz yeni söz, size kısa vadeli, anlık bir yük mü getiriyor, yoksa sizi aylar sürecek ek bir stres altına mı sokuyor? Sizi aylar sürecek ek bir stres altına sokuyor ise, evet demek yerine başka ne seçenekler olduğunu tekrar gözden geçirin.Gerekiyorsa ”HAYIR” diyin. Kişilerin anlık yüklere kısa vadeli girmesi ise hayatta gayet normaldir ve ”evet” demek sosyal ilişkiler için daha uygundur.
*Kararınız ne olursa olsun, suçluluk duygusundan arının.
*Hemen karar vermeyin. Değerlendirdiğiniz konunun üzerine düşünün. Yanıt vermeden önce kendinize zaman tanıyın.
Hayır Demeyi Nasıl Öğreneceğim?
Öncelikle ”Hayır” derken kısa ve öz olmaya özen gösterilmeli ve gereksiz suçluluk belirten cümlelerden uzak durulmalıdır. Reddetme nedeni ile ilgili uzun açıklamalar yapmaktan ve kendinizi haklı göstermeye çabalamaktan uzak durmak önemlidir. Dürüst, saygılı ve kararlı duruş karşıdaki kişinin yanıtı kabullenmesi açısından oldukça önem taşımaktadır. ”Hayır” uygun olmayan görevleri üstlenmemenizi sağlayacak olan basit, tek ve güçlü bir sözcüktür. Tabi ki her zaman durum bu kadar basit olmayabilir. Ama unutulmamalı ki ”hayır” sözcüğü kesindir, kullanmaktan korkulmaması gerekir. Onun yerine; emin değilim, yapabileceğimi sanmıyorum, gibi önü açık ifadeler ileride evet diyebileceğiniz şeklinde yorumlanabilir. Karşı taraftaki kişinin üzerinize gelmesini sağlayacak açık kapı bırakabilir. Buda sizi süre gelen stresli bir evet demeye iter. Elbette sosyal hayatta evet demeye alışan bireyler için hayır demek o kadar kolay da olmayabiliyor. HAYIR demeyi öğrenmek yaşamı kolaylaştırır ve stresi azaltır.
İşteki Stres Evliliğe Yansıyınca
İŞTEKİ STRES EVLİLİĞE YANSIYINCA
Elbette yetişkin insanlar zamanını programlamak zorundadır. Çünkü hayatımız da neye ne kadar vakit ayırdığımız önemlidir. Yapılan yanlış zaman paylaşımı bizim gerek özel , gerekse sosyal ilişkilerimizi olumsuz etkiler. Özellikle özel hayat ve işimize ayırdığımız vakti çok iyi planlamak lazım.
Mesai dışındaki bütün boş vaktinizi yine işiniz için mi harcıyorsunuz? Bu durumda iş yaşantınız özel hayatınızı etkilemeye başlar ve yoğunluk nedeniyle stres altında kalırsınız. Sadece iş yükünüz değil, işteki kötü durumların psikolojik yansımaları da özel yaşamınızı sarsar. Dikkat edilmezse, bir süre sonra iş yaşamınız evliliğinizi veya ilişkilerinizi bitirebilir.
Evlilik ve iş arasında sıkışan ilişkiler de neler ortaya çıkar, hangi sonuçlara yol açar; gelin beraber bakalım.
İşteki stresi eve taşımayın
Üzerinizde iş baskısı varsa ve sizi desteklemeyen bir patron ilişkinizde kendini negatif olarak hissettirir. İlişkinizi bir yandan iş stresi, bir yandan eşinizle iş arasında kalmak, bir yandan ise asıl kendinizin ne istediği ile ilgili düşünceler yıpratır. Stresli ve yoğun bir ortamda çalışanlar, evliliklerine iş stresini; kalan vaktin nasıl geçirileceğine, paranın nasıl harcanacağına kadar çok geniş kapsamlı tartışmalar yaşayarak yansıtabilirler.
İşteki sorun Davranışlara Yansır
İş yerinde stres, kaygı, aşırı yorgunluk, aşırı alınganlık gibi sorunlar yaşayan çalışanlar evde eşleriyle konuşmak istemezler. Kafaları iş ile çok meşgul olduğundan, karşılarındaki kişinin anlattıklarına yeterince dikkat gösteremezler. Evleriyle veya yapması gerekenlerle ilgilenmezler. Aileleri ile ilgilenecek enerjiyi kendilerinde bulamazlar.
İşteki Stres Farklı Kişisel Tartışmalar Olarak Ortaya Çıkar
Yapılan araştırmalarda; Evli çalışan kadınlar ve erkekler arasındaki, çiftlerin evle ilgili konularda birbirlerine soru bile sormadıkları belirlendi. Bu yüzden kişiler arasındaki gerilim daha çok ilişkiler, davranışlar üzerine yaşanıyor. Yani denilebilir ki, çalışma hayatı yoğun ve stresli olan çiftler evlilikleri üzerine iletişim kurmuyorlar . Konuşmak yerine farklı tutum ve davranışlarla öfkelerini açığa vuruyorlar.
Peki sorunlar nasıl çözülecek ?
Burada programa yapmak çok önemlidir. Asıl olan işe de gereği kadar vakit harcamalı eve de gereği kadar vakit ayırmaktır. Yani eşimizin de işimizin de üzerimizde bir paylaşım hakkı olduğunu unutmamalı ve zamanlamayı da buna göre yapmalıyız. Bunu yapmamak; Zamanınızı gereğinden fazla işte geçirmek aile veya ilişkideki rolünüzü aktif ve doğru olarak yerine getirmenizi zorlaştırır. Bu stres yaşantınızı dolaylı olarak etkiler. İşinizle evli olmamak, iş ve özel yaşantınızı ayırabilmek en iyisidir. Öncelikle zamanınızı planlayın. İş baskısı nedeniyle oluşan sorunların önlenebilmesi için kişilerin isteklerini iletmek ve iki kişi arasında veya evin içinde oluşan negatif havayı üzerlerinde atmak amacıyla karşılıklı görüşmeleri gerekir. Siz de bu tür bir konumdaysanız beklentilerinizi paylaşın ve sorunlarınız için birlikte çözüm bulun. Aklımızdan çıkarmamamız gereken iletişim kurmadan ilişkiyi devam ettiremeyiz.
Sevinç Karakaya
Devamı
Topraklama: Negatif Enerjiyi Atma
TOPRAKLAMA: NEGATİF ENERJİYİ ATMA
Bugün bir arkadaşımla paylaştığım ve işe yarayan bir yöntemden bahsetmek istiyorum. İlgimi çekti ve işe yarıyor günlük sıkıntı ve streslerinden arınmak için birebir. Ve bunu iş yeriniz de evinizde kendinize 5-10 dakika ayırabileceğiniz rahat hissettiğiniz herhangi bir mekanda uygulayabilirsiniz.
Topraklama yeryüzünün sakinleştirici ve yavaş enerjisi ile uyumlu bir bağlantı kurmak demektir. Toprak enerjisi özellikle şu aralar yaşadığımız değişim sürecinde, enerjilerin bizi yerden yere vurduğu günlerde sağlam durabilmemiz için son derece pratik ve kolay bir metot.
Topraklama stres, panik, telaş, depresyon, sinirlilik halinde çok işimize yarar. vücudunuz size topraklamaya ya da ayaklarınızın sağlam basmaya ihtiyacınız olduğunu şu şekillerde belli edebilir.
*Hafif baş dönmesi ya da şaşkınlık benzeri hal
*Sakarlık,
*Dalgınlık, aklı havada olmak, unutkanlık
*Hafif mide bulantısı
*Düşük enerji, yorgunluk
*Alışılanın dışında kendini keyifsiz, morali bozuk hissetmek
*Sebepsiz yere sinirli, kızgın ve ya aşırı tepki verecek şekilde olmak
Farklı şekillerle yapılsa da topraklama niyet şu olmalıdır önce negatif elektriğinizi toprağa vermeyi niyet edin ve sonrasında teşekkür etmeyi unutmayın.
Doğada yürüyüş ya da yürüyüş meditasyonu, çıplak ayakla toprakta yürümek
Bahçede çalışmak ve ellerinizin toprakla haşır neşir olmasına izin vermek
Gülmeyin ama ağaçlara sarılmak, dokunmak. Bunu deli gibi görünmeden de yapabilirsiniz. Ağacın dibine oturmak gibi.
Topraklama
Topraklama Meditasyonunu günümüzde şirketlerin çalışanlarına rahatlama tekniği adı altında öğretmelerini sık sık duymaya başladık. Eğer bir toplantıya, eğitime ya da sunuma hazırlanıyorsanız bu teknik yapacağınız işten hemen önce çok işinize yarayacaktır. Ve yukarıdaki tüm rahatsızlıklara da birebir gelir. Bu meditasyonu her sabah 5 dakikanızı ayırarak yapmanızı tavsiye ederim. Hayatınızın yükünün biraz daha hafiflediğini, günü daha iyi geçirdiğinizi fark edeceksiniz.
Bu tekniğin amacı, hayat enerjisini sistemimize davet edip fizik ve enerji bedeni arındırmak, enerji alanımızı güçlendirmektir. Bu teknik zihni ve enerji alanını güçlendirir. Her yerde uygulanabilir ve uygulayanı meditatif bilinç haline sokar. Özellikle şifa uygulamalarından önce meditatif bilinç haline geçmek aktarılacak tesirin gücünü artırmak bakımından oldukça önemlidir. Aşağıdaki uygulama bütününü günde 3 veya 4 kez tekrarlayabilirsiniz.
1. Ayakta durup bacaklarınızı hafifçe aralayın, gözlerinizi kapatın
2. Burundan nefes alırken dörde kadar sayın, ağızdan nefes verirken sekize kadar sayın (yani nefesinizi aldığınızın iki katı sürede verin) ve bunu üç dört kez tekrarlayın
3. Ellerinizi avuç içleri birbirine yapışık olarak göğüs hizasında birleştirin
4. Kollarınızı yukarı doğru kaldırıp V harfi gibi açın, avuç içlerinizi gökyüzüne dönük tutun
5. Hayat enerjisinin tüm auranıza ve ellerinize aktığını imgeleyin. Avuç içlerinizde bu titreşimi hissetmeye çalışın, bu pozisyonda on – on beş saniye kalın
6. Parmak uçlarınızı birbirine değdirip bedeninize değmeden ellerinizi aşağı doğru indirin, yere doğru eğilip auranızdaki tüm gereksiz frekansları toprağa gönderdiğinizi imgeleyerek ellerinizi açın
7. Ellerinizi birleştirip avuçlarınıza aldığınız enerjiyi, avuçlarınız fizik bedeninize dönük olacak şekilde auranızdan geçirerek doğrulup kollarınızı gökyüzüne açın
Sevinç Karakaya
Öğrenci Koçluğu
ÖĞRENCİ KOÇLUĞU
Öğrenci koçluğu Öğrencilerin kendilerini tanımaları, güçlü yanlarını ve yeteneklerini keşfetmelerini, hedef koymalarını sağlamaya ve kaynaklarını daha iyi kullanabilmelerine yönelik , yol haritası ve eylem planı yapmalarına destek sağlar.
Öğrenci Koçluğunun Amaçları
*Öğrenci ile etkin bir iletişim ile kendisini tanıması ve tanımlamasını sağlamak,
*Doğru sorularla yönlendirme ve farkındalık geliştirme becerisini artırmak,
*Eğlenerek öğrenme , yaratıcılık geliştirme ortamları yaratmak,
*Aileye farkındalık çalışmaları ile yaşanan ortak sorunlara yönelik çözümsel yaklaşımlar, yöntem ve uygulamalar sunmak,
*Etkin bir paylaşım ortamı yaratmak için gereken sağlıklı davranış ve yaklaşımlar konusunda farkındalık oluşturmasına yardımcı olmak,
*İlköğretim, Lise ve Üniversite Öğrencileri için Gelecek Planı
Danışan Öğrencimiz başarılı olmak hayallerini gerçekleştirmek ister. Başarılı olmak için, açık, net ve ulaşılabilir hedefler belirlemeli, belirlediği hedeflere odaklanmalı ve hedefleri gerçekleştirmek için azimli olunmalıdır. Hedef belirlemeden başarılı olmak neredeyse imkansızdır
Kişinin olmak istediği yeri belirlemek ayrıcalıktır. Yaşamınız anlamlı hale gelir. Hedef belirlemek kolay bir iş değildir. Öğrenci koçunuz hedefinizi en sağlıklı bir şekilde size ve tutkulularınıza uygun seçmenizi sağlar.Hedefinizi belirlediğinizde, sorununuz artık hallolmuştur Hedefinize giden yolda yol haritası çizip ilerlemeniz için öğrenci koçunuz yine yanınızdadır .
Öğrenci Koçluğu Programı Size Ne Katar
*Öğrenci kimliğindeki bireyin, okul yaşamını ve hayatının diğer alanlarını düzenlemesinde çözüm yaratıcı yaklaşımlarda bulunur.
*Öğrencinin, içsel dünyasında farkındalığını arttırır.
* Ders ve okul başarısının yanı sıra, hayat başarısı konusunda yardımcı olur,
*Yeni bakış açıları geliştirerek kendini daha iyiye taşımasına yardımcı oluR
*Öğrencinin kendine uygun hedefler seçmesini sağlar
*Öğrencinin etkin çalışmayı öğrenmesini sağlar.
*Öğrencinin zamanı önceliklerini seçerek kullanmasını sağlar
*Öğrencinin güçlü yönlerini açığa çıkartması ve kullanmasını sağlar.
*Öğrencinin doğru iletişim kurmasını sağlar
*Kendine güvenini geliştirmesini hedefler.
Koçluk Süreci
1-9 ay (Haftada bir saat Koçluk seansı + en az 2 kere telefonla ve maille iletişim)
Devamı