Klitoris Mucizesi
Klitoris kelimesinin kökeni, Yunanca ‘küçük tepe’ anlamındaki “kleitoris” kelimesinin gelirleri. Tek hücreden olan mucizevi cins bin sinir ucu klitoris, kadın erojen anatomisinin basitçe en uç noktasıdır. Vajinal açıklığın hemen üzerinde yer alan küçük, tomurcuk benzeri çıkıntı, pelvisin derinliklerinde, hem vajinanın hem de idrar yolunun bulunduğu yer büyüklüğünde erektil doku ağına sebep olur. Klitoris başı içeren klitoral örtü ya da prepüs ile örtülüdür.
Uyarlanmış durumdaki klitoral sap iki bucuk santimetre boyundadır ve özelliklere zaman görünmez. Ancak uyarılmış durumdasınız iki katına çıkıyor. Ayrıca klitorisin “bacakları”, yani vajina girişinin her ikisi de vestibüler tomurcuklar ve idrar yolunu çevreleyen süngersi erektil doku da şişecektir; vajina uzar, vajinanın en üca kalan üçte birlik kısmı da şişerek rahim ve serviksi yukarı kaldırır.
Klitoris Uyarılma Hamile Kalmayı Kolaylaştırır;
Spermin rahmin ağzına iyi bir cinsel tepki vermedir. Bu çok daha fazla içseldir.
Klitoris Uyarlanması Nasıl Olur;
Binlerce sinir ucu için klitorisin ucu temasa karşı son terece hassastır. Klitoris, Kişinin sevilisi bile olamamaya ya da sadece beden bedeninize bu konuda olumlu düşünce ve duygular göndermesi gibi derinlemesine altyazına çıkmıyor. Bir kadın cinsel organı ile ilgili bir tane ne kadar düşünürse vulvanın iç fonksiyonları kan ile dolacak, vajina ıslanmaya başlayacaktır. Şuanda durun ve klitorisinizi hissetmeye çalışın. Neler oldu.
Şunu da deneyin; Bir el aynası alın ve ışığı iyi olan bir yerde oturun. Vulvanızı, klitoris ve vajinanızı kullanma.Sonra da o bölgeeye sevgi hayranlığı içeren cümleler gönderin.Neler oldu izleyin. Bu egzersizi eşiniz ile yapmak da size harika hissettirecektir.
Klitoris Uyarılmayı Etkileyen Bölgeler;
Klitoris anatomik olarak Gırabilirsiniz. Tantrik metinlerde burası kutsal nokta olarak da geçer. Klitoris sanki kuzey kutbu G noktası olduğu güney kutbu giden. Meme ucu duyarlılığı ve sağlamlığı, bir uyarımla ve pelvik kas kasılmalarıyla sonuçlanır. Öpüşmede öyle. Hassaslık seviyesi bir duyusal minyatüre baktırmak çok net bir şekilde anlaşılabilir.
Netice de kadın erektil uyarılması erkeklere göre daha fazladır.
Yaygın bilinen yanlışlar üzerine klitoris hakkında fikir daha önce bilmediğiniz 11 şaşırtıcı gerçek;
- Klitoris’in nerede olduğunu bilmiyoruminizi bulabilirsiniz. Vulva her şeyi bir alanedir ve labia, klitoris de içinde bulunur. Erkekteki penis başının kadındaki ayarla da diyebiliriz.
- Yapılan araştırmalara göre kadınların %50’si ile %75’i klitorise dokunulduğu takdirde orgazm olabilmektedir. Çoğu kadın tek başına cinsel ilişki yoluyla orgazm yaşayamaz.
- Klitoris, çıplak gözle sadece kısmen görülebilmektedir. Tamamını çıplak gözle görmeniz imkansızdır. Gömülü bir hazineye benzetebilirsiniz. Hemen hemen dörtte üçü gözle görülemez.
- Klitoris, bir kadının hayatı boyunca büyür. Menopozdan sonra klitoris, gençken sahip olunan boyuttan ikibuçuk kat daha büyük olabilir.
- Sekiz binden fazla sinir ucu bulunur. Bu bir erkeğin sahip olduğu penisteki hassas sinir ucu sayısının iki katı.
- Bütün bebekler doğduklarında genital yapıya sahiptirler. Bebek anne karnında iken yaklaşık oniki haftada, genital organı bir penis veya labiaya dönüşmeye başlar. Klitoris ve penis aynı dokudan oluşur. Klitorisin penis başı olan glans (sünnet derisi veya kaput olarak da bilinir), erektil bir dokudur.
- En başa dönecek olursak erkekte dışarı doğru çıkan uzuv varken, kadında içe doğru çıkan bir uzuv vardır. Klitorisin tamamının görünmemesi de bu yüzdendir. Klitoris; klitorik kafa, başlık ve klitoral milden oluşan klitorisin yanı sıra, üretral sünger, erektil doku, bezler, vestibüler ampuller ve klitoral bacaklardan oluşmaktadır. Bu nedenle klitorisi bir buzdağına benzetebiliriz. Sadece klitoral kafa ve başlık vücudun dışında bulunur. Bazı seks uzmanları G Noktasının aslında klitorisin bir parçası olduğunu söylemektedir.
- Klitoris, kadın vücudunda cinsel birleşme için zevk verici organ konumundadır. Penis gibi şişebilir. Her memeli dişide klitoris vardır.
- Birden fazla orgazm çeşidi vardır. Ancak en zoru klitoral orgazmdır. Çok az kadın herhangi bir klitoral uyarı olmaksızın orgazma ulaşabilir.
- Klitoris, her kadında farklı boyutta ve büyüklüktedir. Bazı kadınlar cinsel birleşme esnasında klitorise dokunulmasından hoşlanırken genel itibariyle dikkatli davranılmalıdır. Sert ve baskılı müdahaleler ağrı oluşmasına neden olabilir.
- Bir klitoral orgazm, 3 ile 16 kasılma arasında olabilir ve on ila otuz saniye sürebilir. Pelvik kasılmalar nedeniyle birden fazla orgazm olmak da mümkün. Ancak bu süre, klitoral orgazmın en fantastik erkek orgazmından bile daha uzun sürdüğü gerçeğini gözler önüne seriyor.
Daha cinsel ve haz dolu bir cinsel yaşam herkesin hakkı “Cinsel İşlev Bozuklukları” için cinsel terapi almak en kolay yoldur.
Cinsel İşlev Bozuklukları Hakkında Tüm Merak Ettikleriniz İçin Web Sitemizi Ziyaret Edebilirsiniz
www.cinseltherapist.com Tel: 0507 116 11 00
Daha kaliteli Bir Hayat İçin 11 Öneri
Gelecekle ilgili küçük büyük hepimizin hedefleri var. Eminim hepimizin isteği ise geleceğin bütün isteklerimizi, hedeflerimizi bize ulaştırması… Fakat hedeflerimize ulaşabilmek için ise, o hedefe giden yolda sağlam bir şekilde yürümemiz gerekir.
Eğer sizde hedeflerinize gerçekten ulaşmak istiyorsanız, Lütfen hemen şimdi birkaç dakikanızı ayırıp, hayallerinizi ve hedeflerinizi düşünün. Hangi alanlarda kendinizi geliştirmek istiyorsunuz? Sizin için gerçekten önemli olan nedir? Hangi zorluklarla başa çıkmak istiyorsunuz?
”Hayal etmek kolay peki bunları gerçekleştirmek için ne yapmalıyım ?” diyorsanız işte, size hedeflerinize götürecek 11 öneri;
1- Kendinize meydan Okuyun; Öncelikle başarılı olacağınız konusunda hiç şüphe duymayın evet bu güne kadar belki çok kere başarısız oldunuz fakat onlar sizin için değerli tecrübeler oldu. Kendinize meydan okuyun; artık başaracaksınız. Ne yapmak istediğiniz hakkında açık bir vizyona ve hedefe sahip olun; bu hedeflere ne kadar zaman içerisinde varmak istediğinizi makul ölçülerde belirleyin. Her zaman olabileceğinizin en iyisi olmaya kendinizi zorlayın. Başarmak istediğiniz konuyu gözünüzde canlandırın. Onu sanki olmuş gibi zihninizde görün. Hedeflerinizi yazın; kendinize bir hareket planı hazırlayın ve tekrarlıyorum, ”Başarılı olacağınızdan hiçbir zaman şüphe duymayın”.
2- Sizi Seven Sevdiğiniz Kişilerle Olun; Sevgi başarı için en güzel ilaçtır. Çevrenizde sevdiğiniz ve sizi seven, sizi destekleyen insanlar barındırın. Özellikle sizi ve hayallerinizi küçümseyen, dalga geçen sizin enerjinizi çalan kişilerden uzak durun. Yaşamınızdaki özel insanlara ilgi ve şefkat gösterin ve onların bu şefkatinizi görmelerini sağlayın. Bunlar size pozitif enerji olarak geri dönecektir.
3- Kaliteli Zaman Geçirin; Günler, aylar, yıllar o kadar hızlı geçiyor ki, ve hiç bir anın tekrarı yok şu hayatta… Yaşam çok kıymetli, her gününüzün tadını çıkarmaya bakın. Erken kalkın, kendi kendinize ve sevdiklerinizle birlikte kaliteli zaman geçirin. Yürüyüşe çıkın, egzersiz yapın, kitap okuyun. Yalnızca sevdiklerinizle geçirdiğiniz zamana değer vermekle kalmayın, yalnız geçirdiğiniz zamanın da kıymetini bilin. Kişisel gelişiminize önem verin. Bir gününüz bir gününüze eşit yada eksik olmasın her gün yaşamınıza yeni güzellikler katın.
4- Kendinizi Rahatsız Hissettiğiniz Zamanlar Olsun; Başarmak için rahat hareket etmek kadar, arada sırada kendinizi rahatsız etmekte önemlidir. Günde en az bir kez sizi rahatsız edecek bir şey yapın. Kendinizi zorlayın, ne kadar ileriye gidebildiğinize kendiniz de şaşıracaksınız. Unutmayın; korkunun diğer ucunda özgürlük vardır. Hareketsiz kalmak, büyümemektir. Potansiyelinizi tam olarak kullanabilmek için kaygılarınızı bir yana bırakın, hedeflerinizi yükseltin.
5- Hedefleriniz Tutkularınız Olsun; Ne yaparsanız yapın içine yüreğinizi koyun. Yaptığınız her şeyde tutkulu olun. Tutkunuzu vücut dilinizde, gülüşünüzde ve sesinizde gösterin. Gözleriniz parlasın. Tüm dünya coşkunuzu görsün ve duysun; tutkunuzu hissetsin. Tutkuyla ilerlenen her yolun sonu muhakkak güzel bir başarı olacaktır.
6- Başkalarına İçin Bir şeyler Yapın; Toplumun hayrına olan işlerde olmak ve istediğiniz hedeflerinizin bütünün hayrına olmasını istemek onlara daha çabuk ulaşmanızı sağlar. Topluluk içinde gönüllü olun ve hedeflerine ulaşmaları için başkalarına da yardım edin. Dünyanız, yeteneklerinizi paylaşmanız ve zamanınızı harcamanız için daha zengin ve iyi bir yer olacaktır.
7- Küçük Şeyleri Fazla Önemsemeyin; Her durumu kontrol edemezsiniz, sizin dışınızda gelişen küçük şeyleri bir yana bırakın. Kendinizi o kadar da ciddiye almayın. Mükemmel olmak zorunda değilsiniz. Yaşamın kusurlarının sizi üzmesine izin vermeyin. Rahatlayın, işler kötü gittiğinde komik tarafları görmeye çalışın, olan bitenden ders çıkarın. Hoşgörülü olun, gülümseyin. Enerjinizi küçük şeylere harcamayın, bu size hiç bir şey kazandırmayacaktır. Yapmanız gereken önemli hedefleriniz olduğunu hatırlayın.
8- Her Zaman Dürüst Yaşayın; Dürüst olmak önce kendinize sonra tüm çevrenize borcunuz. Her zaman dürüst olun. Dürüstlük size; Her kim olursanız olun kimliğiniz ve yaptıklarınızla övünme hakkı sağlar. Yaptıklarınızla gurur duymanızı sağlar. Aynı zamanda başkalarını da kusurları ile kabul etmenizi sağlar. Hayatta her zaman için çevrenize empati ve iyi niyet ile yaklaşın. Yaşamda belli bir amacınız olsun ve değerlerinizle gurur duyun.
9- Minnet Ve Şükür İçinde Olun; Unutmayın sahip olduklarınıza şükür onların hayatınızda çoğalmasını sağlayacaktır. Sahip olmadıklarınıza değil, sahip olduklarınıza odaklanın. Ve başta size bu kadar ”Nimeti veren Rabbinize minnettarlığınızı sık sık ifade edin”, daha sonra da size herhangi bir zamanda yardım etmiş insanlara minnettar olduğunuzu gösterin ve teşekkür edin. Bunu nasıl yapabilirim derseniz? Bir arkadaşınızı ya da sevdiğiniz bir kimseyi arayarak sizin için ne kadar önemli olduklarını hissettirebilirsiniz. Mesela işinde başarı gösteren bir meslektaşınızı ya da iş arkadaşınızı tebrik edin. İnsanlara onları takdir ettiğinizi ve onlarla yakından ilgilendiğinizi gösterin. Unutmayın; Nazik davranışların hiç maliyeti yoktur; ama büyük anlamı vardır.
10- Başarılarınızı Kutlayın Ve Kendinizi Ödüllendirin; Başarılarınızdan gurur duyun. Küçük başarılarda bile kendinizi ve başkalarını kutlamaya zaman ayırın. Kendinizi Ödüllendirin hatta şımartın. Tabi ki Öte yandan, alçak gönüllü ve onurlu olun, sizin kadar şanslı olmayan insanlara karşı duyarlı davranın.
11- Pozitif Olun; Olumlu düşünceye, pozitif bir tutuma sahip olmanın ve kendinize inanmanın başarınızda büyük önemi vardır. İyi niyetli olabilirsiniz, kararlı olabilirsiniz, fakat kendiniz ve yaşam hakkında pozitif tutuma sahip olmadan başarılı olamazsınız. Hayaller ölür, hedefler yok olur ve zihninizdeki ve kalbinizdeki berrak mavi gökyüzünün ve güneş ışığının yerine karamsarlık ve karanlık çöker.
Unutmayın; insanlar bazen onlara söylediklerinizi ve onlar için yaptıklarınızı unutabilirler; ama onlara neler hissettirdiğinizi asla unutmazlar. Hedeflerinize ulaşmak için çaba harcamakla kalmayın, aynı hedefe ulaşmalarını istediğiniz diğer insanlara da yardımcı olacağınız konusunda kendinize söz verin. ”Bütünün hayrına attığınız her adım size fazlasıyla geri dönecektir. Siz sadece vazgeçmeyin yeter.”
Sevinç Karakaya
DevamıDüşünüp Hissettiğimiz Şeyleri Hayatımıza Çekeriz
DÜŞÜNÜP HİSSETTİĞİMİZ ŞEYLERİ HAYATIMIZA ÇEKERİZ
Kimileri buna inanmak istemez, ama ne hissediyorsanız onu yaşarsınız. Şöyle bir düşünsenize yakın geçmişe gidin öyle çok uzağa gitmeye de gerek yok ne hissettiğinize bir bakın nelerden çok korktunuz olmasından, başınıza gelmesinden, üzülmekten, nelerden çekindiniz ve bunların hayatınızda nasıl gerçek olduğuna bakın, acaba neleri kendinize çektiniz . İş böyleyse hissettiklerimizi kendimize çekiyorsak şöyle diyebiliriz; hissettiğiniz ve ne düşündüğünüzün hayati önemi vardır. Şimdi diyeceksiniz; madem hal böyle, Peki gün içinde yüzlerce kere aklımıza gelen negatif hisleri, başımıza gelen olaylardaki duygularımızı nasıl kontrol edebiliriz? Nasıl negatif bir ruh halinden çıkar ve duygularımızı, yaşadığımız olayları nasıl kontrol edebilir hale geliriz
Özetle biz nasıl pozitif düşünebiliriz?
* ”Duygularınızdan kaçmayın onları kabul edin ve kendi gerçeğinizle yüzleşin”
Belki de biz insanların yaptığı en büyük hata, duygularımızın farkında olmamamız veya uygularımızı reddetmemizdir.Şöyle bir gerçek vardır; hissedilen yada kaçılan her duyguyu, her olayı reddetmek onun etkisini iki katına çıkarır, yani kendimize daha hızlı çekeriz. Bir durumdan korkuyorsanız bu korkuyu değiştirmek için önce onu kabul etmelisiniz. Mesela terk edilmekten korkan birinin bu korkuyu reddederek, düzgün bir ilişki kurması imkansızdır. Önce korkuyu kabul ve tespit etmeli sonra nedenini bulmalı ve daha sonra değiştirmeye çalışmalıdır. Duyguların farkına varmak, bu duyguları olduğu gibi kabul etmek, yerine yeni ve pozitif olanları koyabilmek için olmazsa olmazdır.
Duygularınızı bastırma eğilimine direnin. Duyguları bastırmak ve geçmesini dilemek sorunu çözmez hatta üstünü örttüğünüz her dakika bunlar artarak bize doğru gelmeye hızla devam ederler.
* ”An’da yaşamak çok önemlidir”
Kurban rolünden kurtulmamız lazım. Artık kendinizi geçmişin kurbanı olarak görmeyin, sadece yaşadıklarınızdan ders alın ve size tecrübe olarak düşünün. Artık geçmiş geçmiş de kalmıştır, yaşadıklarınızın bıraktığı etkiyi artık değiştiremezsiniz. Oysa ki yaşadığınız ”Anın” etkilerini değiştirmek sizin elinizdedir. Unutmayın ”Anın içinde” ne düşünmek ve neye inanmak istediğinizi seçme hakkınız her zaman vardır. Eğer geçmişteki yaraları düşünmeyi seçerseniz, sadece kendinizi kötü hissetmeye devam edersiniz.
* ”Kendinize sorun; Peki ben neden negatif düşünüyorum”
Aslında duygular olaylardan bizim çıkardığımız anlamlardır. Boştan yere hissetmeyiz mutlaka bir amaca hizmet eder duygularımız. Her duygunun bir amacı bir de hedefi vardır. Sevgiliniz veya eşiniz sizi terk ettiğinde duyduğunuz üzüntü aslında bundan sonra da terk edilirim korkusu ya da ben sevilmeye değer biri değilim kaygısı olabilir. Tabi ki bu geçmişte yaşadığınız travmatik bir olayın peşimizi bırakmayan kalıntısı da olabilir. Bu noktayı keşfettiğinizde negatif duyguları kolayca pozitife çevirebileceğinizi göreceksiniz.Hatta bazen sadece nedeni keşfetmek, aslında tüm problemi çözmek olduğunu görebiliriz. Duygularınızın sizdeki daha önce yaşadığınız neyi hangi olayı hatırlattığını yada bu duygunun sebebi referansı ne? bunu keşfetmek çok önemlidir. Ancak nedenleri bilirsek, sonuçları değiştirebiliriz.
*” Her şeyin içinde duygu aramayın bazen hayata erkekler gibi bakmak lazım”
Hayatı o kadar da ciddiye almayın, yaşananların her zaman derin anlamları olmayabilir. Olaylara bakış açınız, onları nasıl anlamlandırdığınız pozitif bir ruh hali elde etmeniz için çok önemlidir. Sizi etkileyen olayların kendisi değil; tamamen sizin olayı nasıl gördüğünüzdür. Sizin onlara kattığınız korkular ya da mutluluklardır. Biri için terk edilmek sıradan bir olay olabilirken, bir diğeri için hayatının bir diğeri için hayatının atlatamayacağı bir travması haline gelip içinden çıkamayacağı depresyonlara sürükleyebilir. Aslında her iki durum içinde şu denebilir, biri bundan ne olacak bakar çok ciddiye almaz geleceğe öyle bakar,biri ise korkularla ile gelecek tahmini yapar ve geneller. Yaşanan olaylara mantık çerçevesinde ve pozitif bir mercekle bakmak duygu durumunu yükseltir.Korkumuzun üstüne çıkmak burada en önemli ayrıntıdır.
*” Değişim kendiliğinden gelmez bunun için çaba ve bir plan lazım”
Nasıl ki senin bir planın olmadan bir bina inşa edemezsin kendi kişisel gelişim binanı da plansız, projesiz değiştiremezsin. Değişim için de bir plan oluşturmak zorundayız.Sadece istemek olmaz ne istediğimizi bilip belli bir plan doğrultusunda adım adım ilerlemeliyiz.
Öncelikle kendimizi tanıyıp neleri nasıl düşündüğümüzü keşfetmemiz lazım.Mesela öneri olarak şöyle bir liste hazırlayabilirsiniz. Gün içinde sıklıkla aklınıza gelen negatif düşüncelerin listesini yapabilirsiniz. Ve bu düşünceler hangi korkunuzdan ya da endişenizden kaynaklanıyor? Düşünün ve bunları yazıya aktarın. Şimdi sakin ve sessiz bir yerde bu endişe ve korkularınız neden kaynaklanmış olabilir, hayatınızı gözden geçirin. Bu endişe ya da korkularınız gerçekten değiştirmeniz gereken bir özelliğiniz ya da davranış biçiminizden kaynaklanıyorsa hemen o davranış üzerinde çalışmaya başlamak lazım aslın da fark ettiğiniz anda yolun yarını kat etmişsiniz demektir. Bu endişe ya da korkularınız başınıza sizin kontrolünüz dışında gelmiş bir olaydan kaynaklanıyorsa bu mantıksız ve gerçek dışı korkudan kurtulun.Korkunun üstüne çıkın altında yatan asıl sebebi görmeye çalışın. Bu her neyse ve ne şekilde yaşanan korku ve endişeyse; bir kere olması bir daha olacağı anlamına gelmez. Şimdi o yazmış olduğunuz listedeki negatif düşüncelerin hemen yanlarına pozitif hallerini yazın ve en azından yirmibir gün sabah akşam pozitif hallerini yüksek sesle, acele etmeden ağır ağır okuyun. Negatif düşünce ve duygular hissettiğinizde hemen yerine pozitiflerini koyarak yer değiştirin ve düşünün, bir süre sonra otomatik olarak böyle yapacaksınız.
Değişim kolay değildir elbette ama sonrasında gelen huzur için her şeye değer…
Sevinç Karakaya