Daha kaliteli Bir Hayat İçin 11 Öneri
Gelecekle ilgili küçük büyük hepimizin hedefleri var. Eminim hepimizin isteği ise geleceğin bütün isteklerimizi, hedeflerimizi bize ulaştırması… Fakat hedeflerimize ulaşabilmek için ise, o hedefe giden yolda sağlam bir şekilde yürümemiz gerekir.
Eğer sizde hedeflerinize gerçekten ulaşmak istiyorsanız, Lütfen hemen şimdi birkaç dakikanızı ayırıp, hayallerinizi ve hedeflerinizi düşünün. Hangi alanlarda kendinizi geliştirmek istiyorsunuz? Sizin için gerçekten önemli olan nedir? Hangi zorluklarla başa çıkmak istiyorsunuz?
”Hayal etmek kolay peki bunları gerçekleştirmek için ne yapmalıyım ?” diyorsanız işte, size hedeflerinize götürecek 11 öneri;
1- Kendinize meydan Okuyun; Öncelikle başarılı olacağınız konusunda hiç şüphe duymayın evet bu güne kadar belki çok kere başarısız oldunuz fakat onlar sizin için değerli tecrübeler oldu. Kendinize meydan okuyun; artık başaracaksınız. Ne yapmak istediğiniz hakkında açık bir vizyona ve hedefe sahip olun; bu hedeflere ne kadar zaman içerisinde varmak istediğinizi makul ölçülerde belirleyin. Her zaman olabileceğinizin en iyisi olmaya kendinizi zorlayın. Başarmak istediğiniz konuyu gözünüzde canlandırın. Onu sanki olmuş gibi zihninizde görün. Hedeflerinizi yazın; kendinize bir hareket planı hazırlayın ve tekrarlıyorum, ”Başarılı olacağınızdan hiçbir zaman şüphe duymayın”.
2- Sizi Seven Sevdiğiniz Kişilerle Olun; Sevgi başarı için en güzel ilaçtır. Çevrenizde sevdiğiniz ve sizi seven, sizi destekleyen insanlar barındırın. Özellikle sizi ve hayallerinizi küçümseyen, dalga geçen sizin enerjinizi çalan kişilerden uzak durun. Yaşamınızdaki özel insanlara ilgi ve şefkat gösterin ve onların bu şefkatinizi görmelerini sağlayın. Bunlar size pozitif enerji olarak geri dönecektir.
3- Kaliteli Zaman Geçirin; Günler, aylar, yıllar o kadar hızlı geçiyor ki, ve hiç bir anın tekrarı yok şu hayatta… Yaşam çok kıymetli, her gününüzün tadını çıkarmaya bakın. Erken kalkın, kendi kendinize ve sevdiklerinizle birlikte kaliteli zaman geçirin. Yürüyüşe çıkın, egzersiz yapın, kitap okuyun. Yalnızca sevdiklerinizle geçirdiğiniz zamana değer vermekle kalmayın, yalnız geçirdiğiniz zamanın da kıymetini bilin. Kişisel gelişiminize önem verin. Bir gününüz bir gününüze eşit yada eksik olmasın her gün yaşamınıza yeni güzellikler katın.
4- Kendinizi Rahatsız Hissettiğiniz Zamanlar Olsun; Başarmak için rahat hareket etmek kadar, arada sırada kendinizi rahatsız etmekte önemlidir. Günde en az bir kez sizi rahatsız edecek bir şey yapın. Kendinizi zorlayın, ne kadar ileriye gidebildiğinize kendiniz de şaşıracaksınız. Unutmayın; korkunun diğer ucunda özgürlük vardır. Hareketsiz kalmak, büyümemektir. Potansiyelinizi tam olarak kullanabilmek için kaygılarınızı bir yana bırakın, hedeflerinizi yükseltin.
5- Hedefleriniz Tutkularınız Olsun; Ne yaparsanız yapın içine yüreğinizi koyun. Yaptığınız her şeyde tutkulu olun. Tutkunuzu vücut dilinizde, gülüşünüzde ve sesinizde gösterin. Gözleriniz parlasın. Tüm dünya coşkunuzu görsün ve duysun; tutkunuzu hissetsin. Tutkuyla ilerlenen her yolun sonu muhakkak güzel bir başarı olacaktır.
6- Başkalarına İçin Bir şeyler Yapın; Toplumun hayrına olan işlerde olmak ve istediğiniz hedeflerinizin bütünün hayrına olmasını istemek onlara daha çabuk ulaşmanızı sağlar. Topluluk içinde gönüllü olun ve hedeflerine ulaşmaları için başkalarına da yardım edin. Dünyanız, yeteneklerinizi paylaşmanız ve zamanınızı harcamanız için daha zengin ve iyi bir yer olacaktır.
7- Küçük Şeyleri Fazla Önemsemeyin; Her durumu kontrol edemezsiniz, sizin dışınızda gelişen küçük şeyleri bir yana bırakın. Kendinizi o kadar da ciddiye almayın. Mükemmel olmak zorunda değilsiniz. Yaşamın kusurlarının sizi üzmesine izin vermeyin. Rahatlayın, işler kötü gittiğinde komik tarafları görmeye çalışın, olan bitenden ders çıkarın. Hoşgörülü olun, gülümseyin. Enerjinizi küçük şeylere harcamayın, bu size hiç bir şey kazandırmayacaktır. Yapmanız gereken önemli hedefleriniz olduğunu hatırlayın.
8- Her Zaman Dürüst Yaşayın; Dürüst olmak önce kendinize sonra tüm çevrenize borcunuz. Her zaman dürüst olun. Dürüstlük size; Her kim olursanız olun kimliğiniz ve yaptıklarınızla övünme hakkı sağlar. Yaptıklarınızla gurur duymanızı sağlar. Aynı zamanda başkalarını da kusurları ile kabul etmenizi sağlar. Hayatta her zaman için çevrenize empati ve iyi niyet ile yaklaşın. Yaşamda belli bir amacınız olsun ve değerlerinizle gurur duyun.
9- Minnet Ve Şükür İçinde Olun; Unutmayın sahip olduklarınıza şükür onların hayatınızda çoğalmasını sağlayacaktır. Sahip olmadıklarınıza değil, sahip olduklarınıza odaklanın. Ve başta size bu kadar ”Nimeti veren Rabbinize minnettarlığınızı sık sık ifade edin”, daha sonra da size herhangi bir zamanda yardım etmiş insanlara minnettar olduğunuzu gösterin ve teşekkür edin. Bunu nasıl yapabilirim derseniz? Bir arkadaşınızı ya da sevdiğiniz bir kimseyi arayarak sizin için ne kadar önemli olduklarını hissettirebilirsiniz. Mesela işinde başarı gösteren bir meslektaşınızı ya da iş arkadaşınızı tebrik edin. İnsanlara onları takdir ettiğinizi ve onlarla yakından ilgilendiğinizi gösterin. Unutmayın; Nazik davranışların hiç maliyeti yoktur; ama büyük anlamı vardır.
10- Başarılarınızı Kutlayın Ve Kendinizi Ödüllendirin; Başarılarınızdan gurur duyun. Küçük başarılarda bile kendinizi ve başkalarını kutlamaya zaman ayırın. Kendinizi Ödüllendirin hatta şımartın. Tabi ki Öte yandan, alçak gönüllü ve onurlu olun, sizin kadar şanslı olmayan insanlara karşı duyarlı davranın.
11- Pozitif Olun; Olumlu düşünceye, pozitif bir tutuma sahip olmanın ve kendinize inanmanın başarınızda büyük önemi vardır. İyi niyetli olabilirsiniz, kararlı olabilirsiniz, fakat kendiniz ve yaşam hakkında pozitif tutuma sahip olmadan başarılı olamazsınız. Hayaller ölür, hedefler yok olur ve zihninizdeki ve kalbinizdeki berrak mavi gökyüzünün ve güneş ışığının yerine karamsarlık ve karanlık çöker.
Unutmayın; insanlar bazen onlara söylediklerinizi ve onlar için yaptıklarınızı unutabilirler; ama onlara neler hissettirdiğinizi asla unutmazlar. Hedeflerinize ulaşmak için çaba harcamakla kalmayın, aynı hedefe ulaşmalarını istediğiniz diğer insanlara da yardımcı olacağınız konusunda kendinize söz verin. ”Bütünün hayrına attığınız her adım size fazlasıyla geri dönecektir. Siz sadece vazgeçmeyin yeter.”
Sevinç Karakaya
DevamıHayatınız da nasıl bir eş istiyorsunuz?
Muhakkak evlenmeyi düşünen kişilerin kafasında bir eş adayı vardır. Önce fiziksel olarak istekler belirlenir. Boyu şöyle olsun, saç rengi şu olsun, maddi durumu böyle olsun, havalı bir mesleği olsun, yanıma yakışsın bu böyle uzayıp gider. Fakat birde bakarsınız siz bu fiziki durumlara baktıkça karşınıza sizin ruhunuzla değil de sadece fiziki durumunuzla ilgilenen birileri çıkar. Siz onun fiziksel ve maddi durumunu sorgularken, siz farkında olmadan oda fiziki ve maddi olarak sizi bir filtreden geçirir.
Kendinizle Yüzleşme Zamanı;
- Hayatınıza çekmek istediğiniz kişiyi tanımlarken neden fiziksel tanımlara ihtiyaç duyarsınız?
- Yanınızdaki kişinin sizi toplum içinde taşıması neden önemli?
- Hayatınızdaki kişiden beklentileriniz neler?
- Acaba çok daha derinlerde, ailenizin seveceğimi bir eş arıyorsunuz?
- Arkadaş ve aile çevrenize gururla gösterebileceğiniz birisini mi istiyorsunuz?
- Kendinize bir eş, hayatı paylayacak birini mi arıyorsunuz yoksa, kendinizi çevreye ispatlayacak birini mi arıyorsunuz?
- Size maddi güvence verecek bir eş mi arıyorsunuz?
Bu sorulara samimi bir şekilde cevap vermek ilişkiyi neden istediğinize dair size önemli ip uçları verecektir. Hayatınıza mimar, mühendis doktor gibi meslekler seçerken öncelikle neden bu tarz mesleklere ihtiyaç duyuyorsunuz, içsel olarak bunu sormalısınız kendinize…
Çoğu zaman eşinin popüler mesleklerden olmasını tercih edenlerde; kendisinin mutluluğundan çok eşinin mesleği ile çevreye övünme isteği yatar. Eğer doktor birini hayatınıza çekmek istiyor ve bunuda gerçekten kutsal bir meslek yapıyor böyle biri beni mutlu eder diyorsanız bu normal bir bekleyiştir; fakat başkasına kendi başarınızı ispatlamak için ise çocukluğunuza gidip bir bakmanızı tavsiye ederim.
”Siz nerede ikinci plana atıldınız? Nerede sevgisiz kaldınız? Kendinizi dünyasal özelliklerle öne çıkarmaya neden ihtiyaç duyuyorsunuz? Maddi olarak çok mu sıkıntı yaşadınız? Evet ne istediğinizden çok neden istediğiniz daha önemlidir.
Nasıl Bir Eş İstediğinize Dikkat Edin;
Bazı danışanlarım ile çalışırken; aslında şuan ilişkilerinde sorun olarak gördükleri nedenleri farkında olmadan kendilerinin dilediklerini görüyorlar. Diyebilirsiniz ben beni mutsuz edecek bir ilişki hiç ister miyim?
Bazıları sadece manevi şeyler ister ruhuma hitap etsin der… ”Aşk sevgi olsun bana yeter!” der evet istediğiniz aşkı bulursunuz ama belli bir süre sonra maddi sıkıntılar yaşar ve ilişkiniz bu noktada farklı sorunlar çıkarabilir.
Allah(c.c) Her daim dualarınıza yanıt verir nasıl bir eş istediğinizi iyi belirleyin. Ve doğru isteyin.
İstemediklerinize Değil istediklerinize Odaklanın;
Hayatınızda kıskançlık varsa, hayatınıza kıskançlık çekersiniz. Kaybetme korkunuz var ise, kaybetme korkusu olan yada kaybedeceğiniz adayları çekersiniz hayatınıza… ”Beni mutlu eden adam yok mu ” dersiniz ; ”Beni mutlu edecek bir kadın yok mu” diyen bir adamı çekersiniz. Siz onun sizi, o sizin onu mutlu etmesini bekleyip beklentilerinizle ilişkinizi çıkmaza sokarsınız.
Ya ilişkilerinde maddi bolluk isteyenler ne durumda dersiniz? Bunların bir kısmı maddi bolluğa ulaşıyor bazısı ulaşamıyor fakat, mutluluk olarak baktığınızda ikisi de mutluluğu yakalayamıyor. Para sadece bir imtihan oluyor. Korkularınızdan arınmadığınız sürece, korkularınız hayatınıza korktuklarınızı çekecektir.
Ruh Eşinizi Size Getirecek Bir Uygulama;
İstediğiniz ne? Durun ve düşünün biraz… Ailelerinizin tanımladığı ilişkilerimi yaşıyorsunuz, öyle bir eş mi seçiyorsunuz, yoksa sizi ve kendini mutlu edecek bir insanı mı hayatınıza çekmek istiyorsunuz? Evet şimdi hayatınıza doğru ilişkiyi nasıl tanımlayıp çekebileceğinize dair bir çalışma yapalım.
Not: Derin nefes alın ve rahat bir ortamda devam edin. Her gün sabah akşam tekrarlayın. ve en az atlamadan 21 gün devam edin.
”Yaratılıştan bu güne kadar, bilerek yada bilmeyerek söylediğim tüm olumsuz sözler için, yaratılmış her zerreden, özür diliyorum. Bilerek yada bilmeyerek yaptığım bütün ahlar, olumsuz düşünceler, için herkesten özür diliyorum. Enerji alanımın arınması için niyet ediyorum. Korkularımı ve bağımlılıklarımı olduğum gibi kabul ediyorum. Ve tamamının şifalanması için Rabbime teslim oluyorum. Şu andan itibaren benim bedenimin ve ruhumun her zerresinin kıymetini bilecek, benimde onun bedeninin ve ruhunun her zerresinin kıymetini bileceğim, birlikte bolluğu, bereketi, huzuru, aşkı, anlayışı, hoşgörüyü, başarıyı paylaşacağım insanı sevgiyle hayatıma çağırıyorum. Düzenli cinsel yaşamımızın olduğu, ve bundan keyif aldığım, mutluluğu paylaşacağım yol arkadaşımı, sevgiyle hayatıma çağırıyorum. Gelmesine izin veriyorum. Geldiğinde onu fark etmeyi, onun kıymetini bilmeyi, sağlıklı bir şekilde hayatı paylaşmayı niyet ediyorum. Öylede oldu…”
Üç kez derin nefes alın ve verin (Burundan alın ve verin)
Siz hayatı ne kadar çözerseniz hayatınıza öyle bir insan gelecektir. Gerçekten sizi mutlu eden ne bunu keşfedin ve bunun üzerine güzel dileklerde bulunun.
Bazı olay vardır ki sizin elinizde olmadan hayatınıza tekrar tekrar çekersiniz, yada ısrarla istersiniz fakat her seferinde hüsrana uğrarsınız. Eş seçimi çok ciddi bir karardır. Ne istediğinizi iyi tespit edip eş adayı için listeler yapmak yerine bu listelerin içini önce kendiniz doldurmanız gerekir. Unutmayın biz nasıl biriysek yada neler konusunda endişelerimiz, korkularımız varsa o tarz insanları hayatımıza çekeriz. Ve bize karşılığı mutsuz sorunlu ilişkiler olur. Bu sorunları fark edip çözmek için ve doğru kişiyi hayatınıza çekmek için ”Ruh eşimi hayatıma çekiyorum” çalışmasını ilişki koçu ile yürütebilirsiniz. Sevgiyle kalın…
Sevinç Karakaya
Devamı”Ruh Eşini, Ruhunda Hisset” Derslerine Başlarken;
Ruh eşinizi arıyorsunuz ve hayatınıza gelsin istiyorsunuz. Elbette bu sizin en doğal hakkınız, sizde hayatı, sevgiyi, tutkuyu, mutlulukları paylaşacağınız bir yol ve hayat arkadaşını hak ediyorsunuz. Fakat ”Ruh eşini ruhunda hisset” derslerine başlamadan önce; belli aşamaları geçmiş olmanız gerekiyor. Bu artık son aşamadır, ruh eşinizi bedeninde, ruhunda, arzularında hissetme aşaması. Ve size onu getirecek aşamadır.
Unutmamanız gereken bir şey var; Bu aşamaya gelmeden, değiştirmeniz gerekenleri, hayatınıza katmanız gerekenleri katmadan, çıkarmanız gereken şeyleri çıkarmadan, bu dersleri uygulamaya başladığınız taktirde ”Ruh eşini, ruhunda hisset” dersleri sakıncalı olabilir. Muhtemelen hiç istemediğiniz, korktuğunuz, kaçtığınız nasıl bir karakter varsa onu kendinize çekersiniz. Bu yüzden size tavsiyem, ilk aşamaları geçip kendi özünüzle barışıp, kendinize aşk haline gelene kadar destek almanızdır.
İlk önce; kendi içinizdeki özünüzle, geçmişinizle ve bugününüzle olan; özlemlerinizle, kırgınlıklarınızla kızgınlıklarınızla yüzleşmeniz gerekiyor. Kendinizi yeniden her halinizle kabule geçebilmeli, hayatınızın merkezine koymayı ve kendinizi ”Önce Ben” diyecek kadar sevmeyi öğrenmelisiniz.
Tam olma haline ulaşmış, kendine çekmek istediğin kişi gibi, olma yolunda ilerlemiş olmanız gerekiyor. Bilinç altındaki çekirdek inançlarınızı yeni kodlarla değiştirmiş, saplantılardan, bağımlılıklarınızdan arınmış bir şekilde, korkularının içinden geçmiş, ne istediğini bilen, farkındalığı yüksek bir halde bu derslere başlaya bilirsin.
Aksi taktirde, ne yaşadığın kısır döngülerini kırabilirsin, Ne istediğiniz kişiyi hayatınıza çekebilir, ne iç huzurda bütünlük halini yakalayabilirsin…
Eğer ben bu aşamaları geçtim diyorsanız. 1. dersten itibaren deneyimlemeye başlayın.
Unutmayın şu dünyada en azından bir erkek/ kadın sizin ne hissettiğinizi biliyor. Sizi birleştirecek hislerinizde, yolunuz açık olsun….
Sevinç Karakaya
DevamıEvlilik Öncesi Koçluk
Evlilik, hayatımızda aldığımız ve yaşamımızda dönüm noktası oluşturacak en önemli kararlarımızdandır. ”Evlilik öncesi koçluk” kişilerin birbirlerini daha iyi tanımalarına, evlilik ile ilgili gerçekçi beklentileri oluşturabilmeleri için birbirleriyle etkili iletişim kurabilmenin yollarını keşfetmelerine ve olası sorunlarla nasıl baş edebileceklerini bilmelerine ve de evliliğe iyi bir başlangıç yapabilmelerini sağlamaktır.
Evlilik kararı almadan önce tarafların birbirlerini tanıması, bilmesi, araştırması, mümkünse büyüklere de danışması elbette önemlidir. Fakat bununla birlikte, ”evlilik öncesi koçluk” alarak, size bir yakınızın gözü ile değil de, sizi yönlendirmeden, yargılamadan, sadece konuştuklarınızı değil, satır aralarınızı dahi dinleyen, kendi doğrularınızı kendiniz bulmanızda destek olan, size yol arkadaşlığı yapacak, bu konudaki uzman bir Koç’ dan danışmanlık alınması, sağlıklı kararlar adına önemlidir.
Evliliğe Hazırlık Aşamasında Koçluk ;
Günümüzde hepimizin farkında olduğu gibi, boşanma oranları her geçen gün artmaktadır. Fakat etkileyici bir diğer gerçek ise; evlenmeye hazırlanan çiftlerde de ilişkiyi bitirme oranları giderek artmaktadır. Birlikteliklerin evlilik ile sonuçlanmamasının en temel nedenleri, iletişim problemleri ve gerçekçi olmayan beklentilerdir. Kişiler evlenme kararı aldıktan sonra kendilerini çok mutlu hissedeceklerini düşünüyorlar ancak durum hiç de böyle olmuyor. Evlilik ile ilgili deneyime, bilgiye sahip olmadıkları ve çevrelerindeki kişiler tarafından evliliğin zor yönleri daha fazla vurgulandığı için, yoğun bir baskı hissediyorlar. Bu durumun üstesinden gelemeyen kişiler, evlenme kararından vazgeçebiliyorlar. Evliliğin emek isteyen bir ilişki olduğu herkes tarafından kabul edilir ancak bu çaba evlenmeden önce başlamalıdır. Evliliğin sağlam temeller üzerine kurulması, ilerleyen dönemler için çok büyük önem taşır. Bu nedenle ”Evlilik öncesi koçluk” giderek yaygınlaşmaktadır.
Evlenmeden önce Koçluk Size Ne Katar;
Hayatınızda yeni bir dönem başlatacak olan, evlilik kararını almak hiç de kolay değildir. Maddi ve manevi sorumluluklar, ömür boyu bağlılık, özgürlüklerin kısıtlanması ve daha birçok neden kafanızı karıştırmaya yeter de artar. Bu yüzden kesin kararınızı vermeden önce, kendinizi, evlenmeyi düşündüğünüz kişiyi, evliliği ve beklentilerinizi gerçekçi bir biçimde değerlendirmenizi sağlayacak ”Evlilik öncesi koçluk” programına katılmanız çok yararlı olacaktır.
Evlilik kararı almaya çalışırken kendinizi baskı altında hissedebilir ve hatta oldukça stresli günler yaşayabilirsiniz. ”Evlilik öncesi koçluk”, hissettiğiniz karmaşanın çözümlenmesine katkı sağlayacaktır.
”Evlilik öncesi koçluk” Evleneceğiniz Kişi İle Sizi Yüzleştirir
İlişkinin başladığı ilk an ve ilk günler, daha sonra yaşanacak ilişkinin tarzını belirlemede adeta mucizevi bir yol göstericidir. Sorunlar çıktığında, ”zaten ilk tanıştığımızda onun bu yönünü görmüştüm, ama geçer ya da değişir diye düşündüm, önemsemedim” denilir. Oysa roller ilk anlarda belli olur. Bu nedenle ilk tanışma anınızı ve gözlemlerinizi düşünün. Sizi neler etkilemiş, neler hoşunuza gitmiş, neler gitmemişti? Bunları belirlemeniz size ilişkide yol gösterir. Bu yol haritası ortaya çıkarken sizin kişiliğiniz ve sevgiliniz ile ilgili bazı özellikleri fark edersiniz.
İlişkiniz ne kadar süredir devam ediyor? Onun nelerden hoşlandığını ya da en çok neye kızdığını bildiğinizden emin misiniz? İlişkinizin süresinin evlenmek için yeterli olup olmadığı kesinlikle sizin kişisel kararınıza bağlıdır. Bu nedenle sizin için neyin doğru olduğuna sadece kendiniz karar verebilirsiniz. Evliliğiniz boyunca birbiriniz hakkında her gün yeni şeyler keşfetmek size eğlenceli gelebilir, ancak evlenmeden önce evleneceğiniz kişiyle ilgili ne kadar çok şey bilirseniz, evlendikten sonra katlanamayacağınız davranışlarla karşılaşma riskini o kadar azaltmış olursunuz. ”Evlilik öncesi koçluk” almanız sizin bu bilgilere objektif bakmanızı sağlayacaktır.
”Evlilik öncesi koçluk” Sizi Yaşanması Olası Olan, Sorunlara Sizi Hazırlar;
Evliliklerde eşler arasında farklılıklar ve sorunlar yaşanması kaçınılmazdır ancak birliktelikleri yürüten özellik, esnekliktir. İşte bu esnekliği gösterebilmek için ”farkında olmak” zorundasınız. Kendinizin ve partnerinizin iyi ve kötü yanlarının farkında olmanız sağlıklı bir birliktelik kurabilmeniz için gereklidir. Bu farkındalığı kazanmak da ancak profesyonel bir ”üçüncü göz” ün yardımıyla mümkün.
Bir insanın beş özelliği çok hoşunuza gidiyor, ama üç özelliğini sevmiyorsunuz. Peki bu yüzden sevdiğiniz kişiyi bırakacak mısınız? Amaç sizi rahatsız edebilecek o üç özelliğe karşı hazırlıklı olmanız. Çeşitli konularda ters düşmeniz mutlaka sorunlar yaşanacak anlamına gelmez. Ancak bu ters düşmeler ileride ayağınıza takılabilir. ”Evlilik öncesi koçluk” seanslarında, ileride ilişkide patlak verebilecek bir kriz anında yapılması gerekenler üzerinde durulur.
”Evlilik öncesi koçluk” Nasıl bir evlilik istediğinize dair Eş adayınız ile aynı fikirde misiniz?
Sizin ve evleneceğiniz kişinin evlilikten ve hayattan beklentileriniz ne kadar uyumlu? Her ne kadar farklı olan bazı beklentileriniz üzerinde anlaşma ümidiniz olsa da hepsi için aynı şeyi söylemek imkansız. Birbirinizin beklentilerine hepsine olmasa da en azından bir kısmına- cevap verebileceğinizden emin olmalısınız.
Evlenmeden önceki ilişkiniz evliliğinizin gidişatına dair ipucu verse de, bazı noktaların karanlıkta kaldığı da bir gerçektir. Bu noktaları açığa çıkarmak ve evliliğinizi mutlu bir şekilde devam ettirmenizi sağlayacak becerileri kazanmak ”Evlilik öncesi koçluk” ile mümkündür. Unutmayın ki evlenmek size mutluluk, romantizm ya da güven getirmeyecek, bunu başarmak için sizin ve eşinizin gayreti gerekecektir.
Evlilik kararı verilirken nelere dikkat edilmelidir?
Evlilik kararı verirken öncelikle bireyler kendilerine ”evliliğe hazır mıyım?”, ”bu kişi benim için doğru kişi mi?” sorularını sormalıdır.
Bu önemli karar verilirken mantık kesinlikle devre dışı bırakılmamalıdır. Aşkın ya da sevginin tüm sorunlarını aşmaya tek başına yeterli olmadığı bilinmelidir. Bireyler evlenmeyi düşündükleri kişiyi sadece içinde bulunduğu dönemdeki rolü ile değil farklı rolleri de (anne olma, baba olma, koca olma, ev hanımı olma vb.) göz önünde bulundurarak değerlendirmelidir. Birey, eş olarak düşündüğü kişiyi değişik rolleri ile değerlendirirken kafasındaki soru işaretlerini mutlaka paylaşmalıdır.
Bireyin eşini değerlendirmesi kadar kendisini de evlilik yaşantısındaki roller ve sorumluluklar açısından değerlendirmesi önemlidir. Yeni bir aile kurmanın sorumluluğu, eş olmanın ve ebeveyn olmanın sorumluğu düşünülerek evliliğe adım atılmalıdır.
Çiftlerin kendilerini, eşlerini ve evliliği gerçekçi olarak tanımaları, ileride uyumlu bir evlilik yaşantısına sahip olmalarının birinci koşuludur. Kendi problemlerini fark edememiş, çözümleyememiş bir kişinin evleneceği kişiyi de sağlıklı olarak değerlendirmesi ve tanıması mümkün olamaz. Evlilik ile ilgili gerçek dışı ve aşırı iyimser beklentileri olan bireyler evliliğin gerçekleri ile karşılaştıkları zaman kaçınılmaz olarak hayal kırıklığı yaşayacaklardır.
DİKKAT! Evlilik öncesi sunulan vaatler aldatıcı olabilir
Evlenmeyi planlayan çiftlerin birbirlerini tanıdıkları kabul edilir ancak bununla birlikte şunu da unutmamak gerekir ki, evlilik öncesi karşı tarafı ”gerçekten” tanımak çok da kolay değildir. Özellikle tanıştıktan kısa süre sonra evliliğin gündeme geldiği ilişkilerde, tarafların birbirlerine genel anlamda ne kadar dürüst oldukları öncelikle irdelenmesi gereken konudur. İnsanların kendilerini olduklarından daha iyi gösterme çabası içinde oldukları bilinmelidir. Olumlu benlik sunumu adı verilen bu durum az ya da çok herkeste görülür. Bazıları yeni tanıştıkları kişiye kendilerini olduklarından daha iyi gösterebilmek için olumsuz özelliklerini gizler, olumlu yönlerini abartır, gerçek olmayan vaatlerde bulunur, hatta yalana başvurabilir. Çiftler arasında bir güven problemi varsa, geleceğe yönelik vaatlere inanılması doğru olmaz. Ayrıca partnerine güvenen bir kişinin bile yapılan vaatlerin gerçekçilik düzeyini değerlendirmesi, ne denli gerçekleşebilir olduğu ve gerçekleşmemesi durumunda bunun evliliğe ne şekilde yansıyacağını düşünmesi gerekir. Durum ne olursa olsun verilen sözlerin tutulamama ihtimali her zaman vardır. Bu ihtimal düşünülmeli, gelecekte hayal kırıklığı ve pişmanlık yaşanmaması için bu durumun kabul edilip, edilemeyeceği önceden değerlendirilmelidir.
Evlilik Öncesi Sıkıntılar Artarak Devam Eder;
Evlilik ”Olmazsa ayrılırım”, ”Evlenince Değişir”, ”Bundan da ne olacak” gibi düşüncelerle başlanamayacak kadar ciddi bir müessesedir. Ayrıca Kafanızda ”Acaba doğru kişi mi?” soruları var ise, çevrem, ailem ne der diye, emin olmadan atılacak bir adım değildir.
Evlilik kararını vermeden önce kendi ilişkilerimizi iyi değerlendirip, iletişim kurma ile ilgili problemlerimiz varsa bunları çözümlemeden evlilik yolunda adım atmamalıyız. Evlilik öncesi yaşadığımız sıkıntılar evlilik sonrası yerini daha başka sorunlarla birlikte işin içinden çıkılması zor durumlara sokabilir.
Bu nedenle evlilik öncesindeki süreçte bilinçli bir şekilde hazırlanmamız gerekmektedir. Hem kendimiz hem de karşımızdaki kişiyle ilgili gerçekçi düşünmemiz gereken süreci çok iyi değerlendirmemiz gerekir.
Evlilik Öncesi Koçluk Size Ne Katar;
* Evlilik kararı vermeden önce hazır olup olmadığımızdan emin olursunuz,
* Evliliğe kendinizi nasıl hazır hissedersiniz? çözüm bulursunuz,
*Evlilik öncesi kendimizi ve Eş adayınızı daha iyi tanıyabilirsiniz. Böylece kendinizi iyi değerlendirebilir ve açıkça ifade edebilirsiniz,
* Sorun olacağını düşündüğümüz yönleri konuşabilirsiniz.
* Evlilikten gerçekçi anlamda ne gibi beklentilerimiz olmalı, net bir şekilde belirlersiniz.
*Yine karşı tarafın sizden ne beklediğinden ve bu beklentisine karşılık verebileceğinizden emin olursunuz.
* Doğru kişi mi? Sorusunu netleştirmede,
*Krizleri, sorunları çözebilecek altyapı, sağduyu ve soğukkanlı yaklaşımları nasıl geliştirebiliriz?
Evliliğe hazırlık aşamasında kişilere verilen ”Evlilik öncesi koçluk” hizmeti evliliklerinin sağlam temellere oturtularak gerçekleşmesinde çok önemli bir yer tutmaktadır.
Sevinç Karakaya
DevamıRuh Eşinizi Hayatınıza, Çekmeye Hazır mısınız?
Hemen herkesin rüyalarını süsleyen, hayalinde de olsa bir sevgilisi vardır. ”Ruh eşi” diye bir şey var mıdır? Herkesin bir ruh eşine ihtiyacı var mıdır? derseniz, EVET vardır. Hepimizin bir eş ruhu vardır.
Ruh eşi deyince tabi; kafalarımızda kusursuz kadın/ kusursuz erkek hayalleri oluşmaya başlıyor değil mi? Şurası kesin ki, ruh eşinizi size getirecek, kendinize çekmeniz adına atacağınız ilk adımda zaten kusursuz sevgilinizin hayalini kurmaktır. Hz Osman’ın dediği gibi; ”Allah nasip etmeyeceği şeyin hayalini kurdurmaz.”, ruh eşinizi hayatınıza çekmek için ilk yapmanız gereken de onu hayal etmek.
Ruh eşiniz bir madde değildir. O bir ”ruh” tur. Onu ilk önce ruh olarak ruhunuzla hissetmeniz gerekir. Ancak bundan sonra gerçekleşen bir dua olsun, ”Ete kemiğe bürünüp” karşınıza çıkabilsin.
Neden Herkes Ruh Eşini Bulamıyor?
Baktığınızda çok az kişi ruh eşini bulabiliyor. Peki siz neden ruh eşiniz ile buluşamadınız? Neden onunla yollarınız kesişmedi?
Hatta kimi zaman yollarınız kesişti, onu bulduğunuzu düşündünüz, fakat oda ne bir baktınız çok kısa sürdü. ilişkinizin başlaması ile bitmesi bir oldu. Düşündünüz ”demek ki ruh eşim değilmiş, eğer o olsaydı; istediğim her şeyi bana verirdi ve ilişkimizde bir ömür boyu sürerdi”. O kadar çok çift tanıyorum ki bir hevesle, beklentilerle kusursuz ruh eşini bulduğunu düşünüp, yolun daha başında birbirleri için yanlış kişi olduğunu düşünen.
Ya peki yanlış kişi, o değilse, siz yanlış şeyler istemiş olabilir misiniz? Yani tamda olması gereken gibi birini hayatınıza çektiyseniz? Şimdi şöyle söylüyor olabilirsiniz. Yanlış olmasa neden bitsin? evet belki yanlış kişi, fakat belki de doğru kişiydi. Bunu herkes için ayrı ayrı tahmin etmek gerekir. Ama şurası kesindir, ”O an için hazır olduğun kişiydi”. Hep kusursuzu ararken, baktığınız ayna da her gün kimle karşılaşıyorsunuz?
Sizce Karşı Taraftan Beklediğiniz Her Şeye Sahip misiniz?
Sizce de hayatınıza çekmek istediğiniz kişinin kusursuz olmasını beklerken, çok şey beklemiyor musunuz? Ya siz ne durumdasınız, beklediklerinizin ne kadarına sahipsiniz? Siz o kişinin istediği, bir sevgilide beklediği her şeyi verebilecek durumda mısınız? Sizin yanınızda olmak ona hoş gelir miydi? Kendini sizinle birlikteyken huzurlu hisseder miydi? Hayatınızdaki kişinin ilham kaynağı olabilir misiniz? Alçakgönüllü, dürüst, samimi ve erdemli misiniz?
Yani aslında diyorum ki şimdi kapıdan ruh eşinizin girdiğini söyleseler ve dönüp büyük beklentilerle, heyecanla baksanız, ”Nasılmış o yıllardır hayalini kurduğunuz sevgili”. Ve kapıdan girenin bütün takıntılarıyla, sınırlarıyla, eksikleri, fazlalıklarıyla ”kendiniz” olduğunuzu görseniz ne yapardınız?
Bir çoğumuzun yaptığı hata hayal kurmak değildir. Hata olan ”kendimizde olmayanı aramak, karşımıza çıkan kişinin eksikliğimizi tamamlamasını” beklemektir.
Her zaman söylediğim gibi, hayatınızda diğer yarınızı, yada sizi tamamlayacak birini isterseniz, karşınıza hep yarım birileri çıkacaktır. Siz tam olmadan hayatınıza tam birini çekemezsiniz. Kaçtığınız kusurlarınız, korkularınız gelip tokat gibi suratınıza vurur. Yada beklediklerinizi halen beklemeye devam edersiniz.
İnsanın hayatında yaptığı, sanırım en büyük bencillik, kendisini mutlu etmesini başkasından beklemektir. Eğer böyle bir durum içindeyseniz, üzgünüm fakat hayatınız boyunca mutluluğu hak edemeyeceksiniz. Kendinizi mutlu olacak kadar sevmiyorsanız, hayatınıza kim girerse girsin, size o istediğiniz mutluluğu veremeyecektir.
Önce Ben Kuralı, Hayatınıza istediğiniz Her şeyi Getirecektir;
”Önce ben kuralı” deyince aman bencillikle karıştırmayın. Ben hayatın bir yerinde yollarımız kesişen bütün danışanlarıma, sorunları ne olursa olsun, Önce ben kuralını öğretirim. Kişi önce kendini kendi sevmeye başlayacak, kendine kendi saygı duyacak, kendi değer verecek, hayatının sorumluluğunu önce kendi alacak, önce istediği kişi kendi olacak… Bunu başardığı zaman zaten dünya ona artık gülen yüzünü göstermeye başlayacak. Elbette çok kolay bir şeyden bahsetmiyorum. Yıllardır görmezden geldiğiniz, unuttuğunuz, ihmal ettiğiniz bir şeyden bahsediyorum.
Evet konu ne olursa olsun. Buna ruh eşiniz, ”Eş Ruhunuz” da dahil, ilk başta; ”ÖNCE BEN” deyip başlayın…
Sevinç Karakaya
DevamıMutsuz Evliliklerin 6 Nedeni
Bin bir mutluluk hayaliyle başlayan evlilikler, zaman içinde mutsuzluklarla gölgelenebiliyor. Oysaki planlarınızın içinde yoktu mutsuz olmak, sizin evliliğiniz farklı olacaktı hiç kimseninkine benzemeyecekti. ne oldu da evliliğiniz planladığı gitmedi dersiniz? Hiçbir zaman bitmeyeceğini düşündüğünüz aşkınıza ne oldu da bitiverdi?
Gotman’nın dediği gibi; ”Tartışmanın varlığı değil, tartışmanın niteliği boşanmaları belirlemede önemlidir.”
Büyüklerimizin den duyduğumuz doğrudur; tartışmalar bir evliliğin tuzu biberidir. Fakat tartışmaların niteliği yani tartışma konusundan uzaklaşıp sorunu çözmek yerine karşılıklı haklı çıkma ve kişisel saldırılara yerini bırakanca artık evlilikler ciddi zararlar vermeye başlamaktadır. Bugün tartışmalar sırasında dikkat edilmesi gereken 6 maddeden söz edeceğiz.
1- Tartışmaya Yıkıcı Sözlerle Başlamak; Tartışmaları yıkıcı hale getiren, tartışmayı sert sözlerle, yapıcı değil yıkıcı sözlerle başlatmaktır. Yarım saat süren bir tartışmanın ilk beş dakikasını dinlediğinizde %95 nasıl biteceğini belirleye bilirsiniz. Diyebilirim ki en doğru olan karşınızda hayatı paylaştığını bir zamanlar severek hayatınızı birleştirdiğiniz kişinin olduğunu unutmamak ve yumuşak yapıcı cümleler tercih etmektir.
2- Tartışmalarda uzak durulamayan 4 hareket; Tartışmanın içinde şu dört yapılmaması gereken hareket yapılıyorsa, Kişilerin kendini tekrar gözden geçirmesini tavsiye ederim. Çünkü tartışmada ciddi yanlışlar var demektir.
”1.Eleştiri, 2.Küçümseme, 3.Savunmaya Geçme, 4.Duvar Örme”
Eleştirme: Eleştirme şikâyetten farklı bir durumdur. Şikâyet, belli bir durumdan rahatsızlığı dile getirirken eleştiri daha genellenmiştir ve eşin kişiliği ile ilgili negatif sözler içerir. Örneğin; ”Eve geldiğimde bana günümün nasıl geçtiğini sormadığında kendimi önemsenmemiş hissediyorum” demekle ”Bir kere de eve geldiğinde bana nasılsın diye sorsan, çocuk bile nasılsın diye sormayı bilir, sende insanlık da ölmüş.” demek farklı etki yaratacaktır. Ama biz ikinci örnekteki gibi konuşmaları daha çok severiz, çünkü daha etkili olacağını düşünürüz değil mi? Hâlbuki bu tarz konuşmalar karşı tarafta savunma mekanizmalarını harekete geçireceği için genellikle işe yaramaz, boşuna konuşuruz. Sonra da rahatsızlığımı dile getiriyorum ama hiç anlamıyor diye yine karşımızdakini suçlarız.
Küçümseme: Eleştirinin bir adım daha ileri gitmesidir, karşımızdaki kişiye ad takma, göz devirme, alay etme, iğneleme ve saldırganca espriler yapmayı içerir. Bu dört hareket içinde en zararlı olanıdır. Çünkü tiksinmeyi içerir ve çözüm yerine daha çok çatışma getirir. Hatta yapılan bir araştırmada küçümsemeye maruz kalan eşlerin diğerlerine oranla daha çok nezle ve soğuk algınlığına yakalandığı görülmüştür.
Savunmaya geçme: Küçümsemeye karşılık savunmaya geçmek doğal bir tepkidir, fakat yine de karşı tarafa ”sorun bende değil, sende” mesajını verdiği için çözüm getiren bir yaklaşım değildir.
Duvar Örme: İlk üç hareket devreye girdikten bir süre sonra eşlerden biri (genellikle erkekler) kendini geri çeker. Başka yöne bakar ama dinlediğine dair baş sallar, göz temasından kaçınır, gazeteyi veya kumandayı eline alır. Kısaca sessiz kalır ve duyduklarını umursamıyormuş gibi davranır. Artık ona ulaşamazsınız, adeta görünmez bir duvar örmüştür.
3- Tartışmada Taşma Noktasına Gelme; Bir yanlış daha kişilerin ”Taşma” noktasına gelmiş olmalarıdır. Sel baskını gibi taşar. Çünkü tartışma sırasında sürekli eleştirilen kişi kapana kısılmış gibi hissetmektedir, kendisini korumak için sıkça duvar örmeyi kullanmıştır, fakat artık örülen duvarlar biriken suları tutamaz ve taşma meydana gelir. ”Mutsuz evliliklerde bu üç madde genellikle bir arada görülürler.”
4- Sağlıklı Düşünme Yetisini Kaybetme; Taşmanın gerçekleşmesinden sonra artık kişinin beden dili tepki vermeye başlar. Kalp atışı hemen hemen 2 katına çıkar, terleme olur, yoğun adrenalin salgılanır ve tansiyon yükselir. Taşma olunca bilgi işleme becerisi azalır, kısaca eşin ne dediğini anlamak güçleşir, savaş ya da kaç tepkisi oluşur. Problem çözme becerisi ortadan kalkar, kişinin tek yapabileceği ya savaşmak ya da kaçmak olacaktır. Ve maalesef mutsuz evliliklerde, olayın yatışması için karşılıklı zaman tanımaktansa savaşma tercih edilen durumdur.
5- Birbirine Nefes Alacak Vakit Bırakmamak; Sonuca ulaşmayan onarma çabalarıdır. Gerilimi azaltmak ve taşmayı engellemek için eşlerden birisinin çabalamasıdır. Örneğin; ”Bekle biraz sakinleşeyim” veya ”Ara verelim” gibi sözler işe yarayabilir. Genellikle ilişkideki pozitif taraf ağır basıyorsa bu çabalar başarılı olabilir. Fakat eğer ilişkide olumsuz başlangıç, 4 uzak durulması gereken hareket ve taşma sıkça yaşanıyorsa genellikle bu çabalar fark edilmez ve başarısız olur. Yapılması gereken ise nefes alacak zaman tanımaktır.
6- Kötü Anıları Tekrar Tekrar Gündeme Getirmek; Kötü anıları fazla hatırlamak, yeniden kaleme almaktır. Şöyle düşünün yaranız var ve kabuk bağlamaya başlıyor ve siz çekip koparıyorsunuz yara yine kanıyor, aslında biraz zamana bıraksanız kabuk kendiliğinden zaten düzecek fakat siz kabuğu kaldırdıkça daha derin ve kalıcı yara olma ihtimali daha fazladır. İyi anılar, ilişkinin başlangıcında yaşanan güzel ve yoğun duygular ise genellikle önemsizleştikleri için veya artık acı verdiği için unutulurlar. İyi anıları hatırlamak için ; bir defter tutup her gün sizi mutlu edecek şeyleri not alabilirsiniz. Geçmişle alakalı ise hafızanızı zorlayıp hatırladığınız iyi anıları tazeleyebilirsiniz.
Sevgiyle Kalın…
Sevinç Karakaya
Satış Koçluğu
SATIŞ KOÇLUĞU
Satış Koçluğu Programı ;
Hızlı gelişime ihtiyaç duyan satış ekiplerinin, satış temsilcilerinin,satış yöneticilerinin ve satış müdürlerinin alması gerektiği bire bir yapılan seanslardan oluşan bir süreçtir.Bu süreçte satışla uğraşan kişi, satış koçu sayesinde kendini yeniden yapılandırır.Yeteneklerinin, potansiyelinin ve güçlü yanlarının farkına varır.
Özellikle Satış Müdürleri günümüzde ciddi bir değişim yaşıyor.Bu değişim, teknoloji, kurum stratejisi, ürün geliştirme vb. gibi etkenlerle oluşuyor.Tüm bu etkenler aslında tek birşey ile ilgili.Müşterilere daha iyi hizmet verebilmek .Bu yüzden de sadece üst düzey yöneticiler değil, satış müdürleri de değişimin merkezinde bulunuyor.
Eskiden şirketlerde üst düzey yöneticiler ya da patron tüm kararları verir ve inisiyatifi elinde tutardı.Artık şirketler hızla değişime ve gelişime açık olmak zorundalar.
Satış koçu çalıştığı satış temsilcisi ya da satış yöneticisinin performansını maksimum seviye getirebilmek için güçlü yanlarını kullanmasını sağlayarak onu sürekli motive eder.Bu da ekibin verimli çalışmasını sağlar ve satışları arttırır.
Satış koçluğu genelde birebir yapılır.Ancak grup satış koçluğu da duruma göre yapılmaktadır.
Satış koçluğu hizmeti alan Satış Yöneticilerinin ekiplerinin de performansları artar.Çünkü değişim ve gelişim sadece satış yöneticisinde değil, ekipte de gözlenir.
Satış Koçluğu Programı Danışana Ne Katar?
* Satış ekiplerinin sahada dinamizminde artış sağlanır.
* Takım içinde olumlu etkileşim sağlanır.
* Satış elemanlarının hedeflerine daha etkin bir biçimde ulaşılması sağlanır.
* Kişiler kendi gelişmiş ve gelişmeye açık yönlerini keşfederek satış performanslarını arttırırlar.
Kimler Satış Koçluğu Programı Almalıdır
* Satış Temsilcisi
* Satış Danışmanı
* Tıbbi Satış Mümessili
* Satış Şefi
* Satış Yöneticisi
* Satış Müdürü
* Satış yapmaya çalışan herkes
Koçluk Süreci :
3-6 ay (Haftada bir saat Koçluk seansı + en az 2 kere telefonla ve maille iletişim
Devamı
Kurumsal Koçluk
KURUMSAL KOÇLUK
Kurumsal koçluk kurumun çalışanlarının bireysel kalitelerine,kurum içi ve dışında gelişimlerine , çatışmalarda uzlaşmaya, performans arttırmaya ,motivasyona,stres yönetimine, zaman yönetimine, bireysel yada kurumsal hedeflere ulaşmaya,iş ve özel hayatta bireysel mutluluğa,kişisel gelişim ve değişime odaklanır.
Kurumsal koçluk şirketin bünyesinde herkese hizmet verir.Kurumun ve çalışanlarının değişim ve gelişim ihtiyaçlarına göre, güçlü yanlarını ortaya çıkararak etkili bir şekilde kullanmalarını sağlamaktadır.
Kurumsal Koçluk Programı Kurumlara Ne Katar
*Kurum çalışanlarının kaynaklarını ve becerilerini etkin biçimde kullanmalarını sağlar.
*Kurum içinde ve dışında kalıcı ve etkili iletişim kurulmasını sağlar.
*Zamanı etkili kullanmayı sağlar.
*Çözüm odaklı çalışma noktasında kişilere destekleyici süreç uygular.
*Kurumun İhtiyaç duydukları alanda başarıyı ve verimliliği artırmayı sağlar.
Kurumsal Koçluk Programından Hangi Kurumlar Yararlanır.
*Farklı ve yaratıcı bakış açılarını geliştirmek isteyen kurumlar,
*Güçlü yönlerini ortaya çıkarmak isteyen kurumlar,
*Çalışanlarının iş ve özel yaşamlarında denge sağlamalarını ve bu ortamlarda daha etkili ve verimli sonuçlar elde etmek isteyen kurumlar
*Yöneticiler, çalışanlar ve hizmet alanlar arasında iletişimi geliştirmek isteyen kurumlar.
Koçluk Süreci
3-6 ay (Haftada bir saat Koçluk seansı + en az 2 kere telefonla ve maille iletişim)
DevamıKariyer Koçluğu
KARİYER KOÇLUĞU
Yaşamımızda seçmiş olduğumuz meslek, aldığımız görevlerimiz ve kariyer yolumuz bizim yaşam tarzımızı oluşturur. Hayatta mutluluğu ve başarıyı hissetmemizi sağlayacak; tercihimiz, beğenilerimiz, ilgi alanlarımız ve becerilerimize uygun alanda meslek sahibi olmamızdır.
Kariyer Koçu; kendinizi daha iyi tanımanıza, size ve isteklerinize uygun vizyonunuzu belirlemenizi,şuan sahip olduğunuz yaşam tarzına odaklanarak geleceğe dönük kariyer hayallerinizi sizi mutlu ve başarılı kılacak hedeflere dönüştürmenizi ve bu yolcuğu zevkli sürdürmenizi sağlar. Kariyer koçunuz bu süreçte size yol arkadaşlığı yapar.
Kariyer Koçlu Programı Danışana Ne Katar?
*Görmezden geldikleri hatta unuttukları tutkularının yaşama amaçları için ne kadar önemli olduğunu anlayacaklar
*Belki de ne kadar doğru yolda olduklarını farkedecekler
*Kimi zaman çok uzak olduklarını düşündükleri olmak istedikleri yerin aslında sadece birkaç adım geride olduklarını farkedecekler.
*Danışanlar kendi özelliklerinin ve bundaki gücün farkına varacaklar
*Zihinlerindeki soru işaretleri bitecek ve aslında yollarında engel olarak gördükleri unsurların minik bir bakış açısı değişikliğiyle bile ne kadar da kolay aşılabildiğini fark edecekler.
*Kendi hayatlarına ve kariyerlerine dışarıdan bakma şansı yakalayacaklar ve yaşamlarının dağınık olan parçalarını birleştirme imkanı bulacaklar.
*Hayatlarını kendileri için yaşamayı öğrenecekler .Yaşamlarına mesleki anlamda yön verirken odak noktalarına kendi beklentilerini ve kendilerini mutlu kılacak unsurları almanın önemini ve anlamını fark edecekler.
*Eğer bizi mutlu eden, üretken kılan, enerjimizin kendiliğinden sürekli yüksek olduğu, kendi tarzımıza uygun bir kariyer yolunda ilerliyorsak başarı da doğal bir şekilde gelecektir.
*Önemli olan kendimizi yakından tanımak ve kendi ilgi alanlarımıza, becerilerimize, seçimlerimize, özelliklerimize, güçlü yanlarımıza ve yaşam amacımıza en uygun olan alanı belirleyip o yoldan ilerleyebilmektir.
Ve bunu yapabilmek için hiçbir zaman geç değildir yeter ki çok güçlü bir şekilde isteyelim ve hayal kurmaya cesaret edelim.
Kimler Kariyer Koçluğu Programına Katılmalı ?
*ÖSS’ye hazırlanan öğrenciler.
*KPSS ye hazırlananlar.
*Üniversite öğrencileri.
*Lise/ Yüksek Okul / Üniversite mezunları.
*İşe yeni başlamış olan çalışanlar.
*Var olan işinden memnuniyetsiz olanlar..
*Farklı bir alanda çalışmak isteyen ve arayış içinde olanlar.
*Bir nedenle işinde gerileme ya da duraklama yaşayanlar.
*Aktif iş arayışı içinde olanlar.
*Mevcut işinde daha fazla gelişme ve ilerleme kaydetmek isteyen çalışanlar
*Annelik sonrası işine ara vermiş ve tekrar başlamak isteyenler
*Emeklilik sonrası ikinci bir kariyer hedefleyenler
*Kendi işini kurmak isteyenler*Kariyeriyle ilgili ne yapmak istediğinden emin olmayanlar
Kariyer Koçluk Programı Aşamaları
*Kişilerin Kariyer Koçluğundan ne elde etmek istediği ilk aşamada netleştirilir. Program her bir kişinin kendi ihtiyacına odaklanarak ilerler.
*Koçluk, şu anda olduğumuz yer ile olmak istediğimiz yer arasındaki mesafeyi en kısa sürede aşmamızı sağlayan sistemli bir süreç olarak tanımlanır. Kariyer Koçluğu programında ikinci adım olarak mevcut durum ve ulaşılmak istenen durumun ne olduğu saptanır. Yani andaki gerçekliklerle geleceğe dönük hayaller üzerinde konuşulur.
*Üçüncü adım ise geleceğe dönük hayallerin somut hedeflere dönüştürülmesidir. Hedefin netleşmesinin ardından bulunduğumuz noktadan başlayarak hedefe giden yol haritası oluşturulur. Kişilerin bu yol haritasıyla engellere takılmadan hızlı bir şekilde ilerlemeleri sağlanır
Kariyer Koçluk Programından Sonra Neler Değişir ?
*Güçlü yanların farkında olmak
*Engelleri ve enerji kaçaklarını temizlemek
*Destek mekanizmalarını araştırmak
*Yaratıcılığımızı besleyerek zihnimizi açmak
*Kişisel özellikleri ve becerileri netleştirmek
*İlgi alanlarının ve geçmiş deneyimlerin gücünden yararlanmak
*Büyük fotoğrafın içindeki en büyük kareyi görmek
*Hedefe ulaşmak için sürekli eyleme yönelmek
Koçluk Süreci :
3-6 ay (Haftada bir saat Koçluk seansı + en az 2 kere telefonla ve maille iletişim)
DevamıYaşam Koçluğu
Bazen hayat bizi öyle bir noktaya getirir ki; gerek iş gerekse günlük yaşamımızda nerede olduğumuz, ne istediğimiz , hedeflerimize ulaşmak için hangi yolları takip etmemiz konusunda karar veremeyiz. ”Birisi olsa da bize yol gösterse” deriz.
İşte böyle zamanlarda kendimize hedefler belirleyip onlara ulaşmak için bize eşlik edecek birine ihtiyaç duyarız ve hayallerimize , isteklerimize, hedeflerimize giden yolculuğumuzda Yaşam Koçumuz en iyi yol arkadaşımız olur.Olmak istediğiniz yere en sağlıklı,en etkin ve hızlı şekilde ulaşmanızı sağlar.
Doğru soruları sorarak ,etkin bir şekilde dinleyerek,sağlıklı gözlemleyip,yönlendirme yapmadan , sınırlamalar getirmeden sizin kendi yolunuz da ilerlemeniz ve kendi potansiyeliniziortaya çıkararak hedeflerinize ulaşmanızda destek olur.Şöyle bir sahne hayal edin ; Karşınızda sadece size odaklanmış bir kişi var.Gerek iş gerekse günlük yaşamınızla ilgili nerede olmak istediğiniz ve nasıl oraya gideceğinizle ilgili sorularınıza yanıt bulmak için yanınızda size eşlik ediyor.Anlattıklarınızı sadece duymakla kalmayıp ,arkasında yatan anlamları keşfetmeye çalışıyor ,hatta kelimeleriniz arasındaki boşlukları ve sessizlikleri bile dinleyen birisi.En önemlisi de bunu yapan kişinin sizi yargılamadığını bilerek duygularınızı rahatlıkla ifade ediyorsunuz.
Yaşam koçunuz verdiğiniz her tepkiye duyarlı . Size tavsiyede bulunmaz,size herhangi düşünceyi, eylemi, empoze etmez.Görüşmek ve çalışmak istediğiniz konuda hedeflerinizi ortaya çıkarıp sonuca ulaşmak , ihtiyacınız olan inancı sunmak için yaşam koçunuz oradadır.Koçluk programı sırasında kişi kendisine en uygun olanı kendisini en mutlu ve huzurlu hissettirecek durumu kendisi bulur.Kısaca şunu hayal edin karşınızdaki insanın sizi sıra dışı destekle , çevrenizdeki hiç kimseye benzemeyen bir yaklaşımla sizi dinlediğini ve sorunlarınıza cevaplar bulduğunuz bir ilişki hayal edin.ve gerçek olsun.
Yaşam Koçluğu Size Ne Katar ?
*Gerçekleştirmek istediğiniz hedeflerin tarifinden başlar ve yol güzergahınızı çizmenizi sağlar.
*Bu yolculuk hedefe ulaşmanın yanı sıra olağan üstü farklılıklar getirir kişileri zenginleştirir.
*Güçlü yanlarınızın farkına varırsınız
*Hedefe ulaşmak için sürekli eyleme yönelirsiniz.
*kendinize güveniniz artar yetenekleriniz tazelenir
*Daha sağlıklı kararlar almaya başlarsınız.
*Size destek verecek mekanizmaları araştırma kabiliyeti geliştirirsiniz.
*Yaratıcılığınızın farkına varıp kişisel becerilerinizi ve özelliklerinizi daha aktif bir şekilde kullanırsınız.
*Ayrıntıları fark edip bunlarla hayatınızı zenginleştirirsiniz
*Daha mutlu ve kedinden memnun bir yaşam sürmeye başlarsınız.
Kimler Yaşam Koçluğu Destek Programına Katılmalıdır ?
*Hayatında bazı şeylerin sorun olduğunu düşünenler
*Üniversite öğrencileri
*Yöneticiler
*Öğretmenler
*Lise,yüksek okul,ve üniversite mezunları
*işe yeni başlamış olanlar
*Şuan çalıştığı işin onu tatmin etmediğine inanalar
*Farklı bir alanda çalışmak isteyenler değişiklik arayanlar
*İşinde, iş yerinde gerileme veya duraksama yaşayanlar
*İşi olmayıp aktif iş arayanlar
*Çalışmakta olduğu işinde daha fazla gelişme ve ilerleme isteyenler
*Annelik sonrası işine ara vermiş tekrar başlamak isteyenler
*Emeklilik sonrası tekrar bir kariyer programlayanlar
*kendi işini kurmak isteyenler
*Kariyeriyle ilgili ne yapmalıyım diye düşünenler
*Farkındalığını arttırmak isteyen herkes.
Koçluk Süreci
3-6 AY (Haftada bir saat koçluk seansı +2 kere telefon veya maille iletişim
DevamıKOÇ’luk Nedir?
KOÇ’LUK NEDİR?
Koçluk; Kişilerin Özel ve profesyonel yaşamlarında olmak istedikleri yeri belirledikleri ve bu yere ulaşmak için aldıkları destek süreci olarak tanımlanır.
Bu süreçte koç bireye yol arkadaşlığı yapar. Doğru soruları sorarak, etkin bir şekilde dinleyerek,gözleyip, yönlendirme yapmadan, sınırlamalar getirmeden kişinin kendi yolunda ilerlemesinde ve kendi potansiyelini ortaya çıkararak hedeflerine ulaşmasına destek olur.
Koçluk istediğinizin ne olduğunu belirlemenizi sağlar ;sorunları çözmek için yeni yollar bulmanıza,Sizin kendi değerleriniz noktasında net olmanıza ve davranışlarınızı ona göre belirlemenize,şimdiye kadar olan inançlarınızın sizi nasıl desteklediğini veya sınırladığını belirlemenize, gerekenleri değiştirmenize yardımcı olur.
Olmak istediğiniz yeri ve ona giden yolu netleştirmenizi ve bunu yaparken kendi içinizdeki zaten sizde var olan kaynaklarla bağlantıya geçmenizi ve bunları nerede kullanacağınızın yolunu gösterir.
Fakat farkındalığı harekete geçirme sorumluluğu danışana aittir.Günümüzde birçok kişi yönünü belirleme ve bu yönde dengeli bir şekilde ilerlemek için koçluğa ihtiyaç duymaktadır.
Yaşamınızda her türlü konu hakkında belirlenen hedeflere ulaşmak için koçluk hizmeti alınabilir.
Koç Kimdir?
KOÇ; Olmak istediğiniz yere gitmek için sizi harekete geçiren ve bu süreci sizinle beraber izleyen kişidir.
KOÇ; Size koşulsuz inanır.
KOÇ; Yargısız biz bakış acısıyla bakar
KOÇ; İçinizdeki kaynağı ortaya çıkaran sizi hem zorlayan hem de motive den kişidir.
KOÇ; Sizin istediğiniz yaşamın sürdürme yolculuğunda yol arkadaşınızdır.
KOÇ; Kim olduğunuz farkına vardırır.
KOÇ; Hedeflerinizi gerçekleştirmek için gereken araçları yapıyı desteği fark ettirir .
KOÇ; Olumlu olumsuz alışkanlıklarınızı fark etmenizi sağlar .
KOÇ; Değişimi sağlar ,Sessizlikteki sesi duyar
KOÇ; Vizyonunuzu gerçeğe dönüştürme sürecini sizinle paylaşır
Koçluk işe yarar .Peki neden?
*Koçluk gelecek ve sonuç odaklıdır.
*Koçluk kişiyi harekete geçiren itici güçtür.
*Danışan koçluk sürecinde kendisi ve ilişkileri üzerinde farkındalık kazanır.
*Danışan koçluk süreci boyunca işinde ve özel yaşamında kullanabileceği yeni beceriler geliştirir.
*Danışan kendini sorgulamayı ve geliştirmeyi öğrenir.
Koçluk süreci nasıl işler?
Koçluk programlarını, koç ile danışan arasında güven ve gizlilik gerektiren bir ortaklık ilişkisine dayanır.Aynı zamanda karşılıklı sorumluluk ve istikrarlı bir çalışma gerektirir.Programda koçun çizdiği yol haritası danışanın güçlü ve gelişime açık yönleri ile hedefleridir.Temel amaç ise danışanın vizyonunu geliştirmesi için eylem adımları belirlemek,performansını arttırmak ve süreç boyunca kendine ayna tutmasını sağlamaktır.
Kimler bir koçluk Programına Katılabilir?
*Potansiyelini ortaya çıkarmak isteyenler
*kişisel becerilerini geliştirmek isteyenler
*Farklı bakış açısını keşfetmek isteyenler
*Başarmak ve hedeflerine ulaşmak isteyenler.
*Yaşamını daha dengeli ,kaliteli ve anlamlı sürdürmek isteyenler.
Koçluk Programından Sonra Neler Değişir ?
*Kendinizle ilgili farkındalık yaratırsınız.
*Hedefinizi daha kolay belirler uygulamaya hızla geçersiniz
*Kaynaklarınızı daha aktif kullanmaya başlarsınız
*Yaşamınızda disiplin sağlarsınız.
*Önceliklerinizi belirlersiniz.
*Ertelemeyi bırakırsınız.
*Etkili adımları atmaya hemen başlarsınız.
*Hatalarınızdan ders çıkarır bunları yeni alışkanlıklarla değiştirirsiniz.
*Sürekli öğrenerek performansınızı arttırırsınız.
*iş ve özel yaşam dengenizi kurarsınız.
YAŞAMINIZIN LİDERİ OLURSUNUZ.KENDİ HAYATINIZA KENDİNİZ ŞEKİL VERİRSİNİZ.
Devamı