Kişisel Başarıya Ulaşmak İçin 8 Adım
KİŞİSEL BAŞARIYA ULAŞMAK İÇİN 8 ADIM
Başarı tanımı kişiden kişiye çok farklı şeyler ifade edebilir; Kimine göre iyi bir ebeveyn olma, kimine göre bir ev sahibi olmak, bir başkasına göre daha güvenli bir hayatı elde edeceği bir maaş..vs Buradan anlaşıldığı gibi başarı çok kişisel bir şey fakat; ne olursa olsun, başarısızlık herkes için kötüdür, hayatınız da bir şeyler eksiktir. Başarının tanımı farklı olsa da her bireyin başarıya ulaşmak için belli bir yol ve yöntemde ilerlemesi şarttır.
Başarılı olmak bir sanat mıdır? Genellikle başarılı olanlar mı başarıyı çekmeye devam ediyorlar? Başarılı olmada doğru yolda ilerlemek, başarılı olmanın önemli bir parçası mı ?
Başarılı insanlar, hata yapmayı sevmiyor fakat yaptıkları hatalar ise onları pes ettirmek yerine püf noktalarını öğrenip yollarına daha sistemli bir şekilde gitmelerine yardım ediyor. Başarısız insanlarda hata yapmayı sevmiyor fakat başarılı insanlarla aralarında ki fark onlar hata yapmaktan korktukları için adım atmıyorlar. Ki adım atmamak, adım atıp hata yapmak dan daha kötüdür. Karşısında ki korku duvarlarını aşmaktansa hedeflerinden vazgeçen insan sayısı elbette çok fazla…
Bu korku duvarları kişilerin önünde aşılması gereken çok ciddi bir sınavdır. Bir şekilde kişilerin korkularıyla yüzleşip, önündeki engelleri kendileri için fırsata çevirmeyi öğrenmeleri gerekir. Tabi bu süreç kimi kişiler için çok kolay değildir. Bu öğrenme aşamasında, Koçluk; Kişilere kendi hayatları adına yöneltilen doğru sorularla, sağlıklı bir şekilde dinlenilip, kurulan empati süreciyle,yerinde bir yöntemdir. Kişiler aldıkları Koçluk hizmetiyle, hedeflerini oluşturabilir,hayatların da olumlu ve değerli değişiklikler yapabilir. Koçluk; basit ama sistemli yollarda ilerlemenize katkıda bulanabilir. Bunlar…
Kendi Kişisel Başarıya Ulaşmak İçin Koçun Size Rehberliğinde Birkaç Kolay Adım;
Bir Vizyon Belirleyin; Vizyon ile kastettiğim şey nedir, önce onu açıklamak isterim. Vizyon, gözlerinizin yardımı olmadan, kendiniz için belirlediğiniz bir gelecekte, kendinizi görmektir. Orada ne yapıyorsunuz? Etrafınızda kimler var? Kendinizi o an nasıl hissediyorsunuz? Oraya ulaşmak için şimdikinden neyi veya neleri farklı yaptınız? Gibi giden soru silsileleri ile vizyonunuzu oluşturmak da bir koçla sistemli adımlar atılıp gideceğiniz yere varmanız kolaylaşabilir.
Sorumluluklarınızı Kabul Etmelisiniz; Hayatınızın sorumluluğu size aittir. Koçluk programının başarılı bir şekilde ilerlemesi ve ilerleme kaydetmede ki , sorumluluk size aittir ve siz kontrol altına almak , sorumluluklarınız yerine getirmede koç size yol arkadaşlığı yapar.
Olumlu Tutum Geliştirin; Neye odaklanacağınız sizin tercihiniz olacaktır.Ve aynı zamanda sizin gerçeğiniz olacak hayata olumlu bir bakış açısı, başarı için çok önemlidir. Olumsuz şeyleri çok fazla düşünmek, daha önceki başarısızlıkları çok fazla hatırlamak ve onlara odaklanmak, bizi sadece başarısızlıklara yaklaştırır. Hayatta neye odaklanırsak hayat bize onu getirir. ”Olumlu düşünceler olumlu sonuçlar üretecek” Bu olumlu düşünme yöntemi tabi ki birden birden bire gelişmeyecektir. Fakat Koçluk programlarıyla sistemli bir şekilde olumlu düşünce yapısı geliştirmiş olacaksınızdır.
Sizi Sınırlayan İnançlarla Vedalaşın; Başarısızlık korkusunu kişiler, çok erken yaşta öğrenirler ve bunlar inanç kalıplarına dönüşür. Başarı yolunda atılan ve geçmişte bir kaç kez işe yaramayan deneyimler, bizde aynı şeyin tekrar olacağına dair inanç geliştirmemizi sağlar. Kendi farkındalığınızın ve içinizdeki gücü fark etmenize yardımcı bir program ve yol arkadaşıyla sizi sınırlayan, inançlarınızla en kısa zamanda vedalaşabilirsiniz.
Kendinize İnanın; İlk önce başaracağınıza inanmanız gerekir.Kendine inanmalı eğer başarısız olduğunuzu ve buna bir şeylerin olduğunu düşünüyorsanız, bunun sebebini, dışarıda aramamanızı tavsiye ederim. Çünkü kişinin kendine çıkardığı en büyük engel (sayısız koçluk görüşmesinde ilk elden deneyimlenmiş olduğuna emin olabilirsiniz) gene kendisi olarak çıkıyor…
Pozitif İlişkiler Geliştirin; İnsanların üzerinde pozitif ilişkilerin etkisini asla küçümsemeyin. Bu süreçte olumlu ve sizi destekleyici insanlara odaklanır, size ve fikirlerinize karşı, enerji çalan insanlardan uzak durmayı öğrenirsiniz.
Zamanınızı İyi Planlayın; Zamanınızı en iyi şekilde kullanmak için, hedeflerinizin açık olması gerekir. Zamanınızı sistemli bir şekilde planlamak gerekir. Ne zaman başlayıp ne zaman hedefinize ulaşılacağını belirlenmesi yapılır.
Hedeflerinizi Belirleyin Ve Zihninizde Görün; Bu herhangi bir koçluk sürecinin kalbidir. Fakat ”görmek” fiilini, illa da gözlerinizle gerçekleşen bir eylem olarak almayın. Rüya görürken, gözlerinizin açık olmadığını biliyorsunuz. Burada önemli olan, vizyonunuzu, zihninizin görmesi.Çünkü vizyonunuzun gerçekleşmesi konusunda, en büyük yardımcınız o olacak.Böylelikle önce ”neye inanmanız” gerektiğine karar vermiş olacaksınız. Ardından, bu inancınızı gerçekleştirmek için atacağınız eylem adımlarının etkisine. Yani ne kadar etkili olmasını arzu ettiğinize. Etkinin ne kadar fazla olmasını istiyorsanız, hedef çıtanızı da o kadar yükseğe yerleştirirsiniz. Tabi ki bu da, ekstra çalışma, ekstra gayret ve ekstra sorumluluklar yüklenmek demek tabii ki.
Vizyonunuzu gerçekleştirme yolunda ”Koç”; size her türlü engeli, kendinize güvenmeniz ve inanmanız doğrultusunda aşabilecek kudrete sahip olduğunuzu hatırlatarak, içinizden dışarı doğru başlayan, muhteşem bir yolculuk için güvenilir yol arkadaşıdır.
Kendimizi Tanımak
KENDİMİZİ TANIMAK
Hepimiz bazen deriz hiç büyümeseydik de keşke hep çocuk kalsaydık. Bir çocuğa bakınca onda neler görürsünüz?, Haz mı?, Merak mı?, Hayatı heyecanla yaşayacak ve keyif aldığı coşku mu? o çocuk da ne görüyorsunuz?
Bizde aynen onun gibiydik hayatı merak eden, Bizde yargılanmak umurumuzda olmadan hayatımızın merkezinde duygularımızı istediğimiz gibi ifade edecek özgürlüğe sahiptik. Ağlamak istersek ağlardık, gülmek istersek güler ve aynı zamanda etraftan keyif alır, keyif verirdik. kendimizi olduğumuz gibi ifade etmek en doğal hakkımızdı. Biz büyüdük ve ne değişti?
Sevmeyi mi unuttuk ?
Kendini sevmek çok önemlidir. Çünkü kendini sevmek hayatı, başkalarını sevmektir. Bir insan canlı, cansız hayatın içindeki varlıklara ne kadar saygı duyuyorsanız, aslında bu sizin kendinize, olan saygınızı gösterir. Kendinizi de o kadar sever ve sayarsınız. Kendinize olan saygınız; ne kadar yüksekse kendinizi de o kadar iyi hissedersiniz. Hayatınızın kontrolü eliniz de olur. Hatta hayatta güçlükler de yaşasanız, bu güçlüklerle mücadele size enerji verir. Çözüme odaklanırsınız, istediklerinizi gerçekleştirme planları yaparsınız. Bu sadece çocuklukta mıydı acaba ya şimdi? durum nasıl.
Sanki Çocukluk dönemi geçince; rüya bitmiş de gerçek sandığımız yalana dönmüş gibi hissederiz. Kendimizi ”korumak” için çevremizde bir duvar oluştururuz. Kendimiz gibi görünerek, kendi benliğimizle onay, kabul ve sevgi görmediğimizi anladığımızda, ihtiyaç duyduğumuz sevgi, onay ve kabulü görmek için, maskeler takar olmadığımız kişi gibi davranırız. Adeta içimiz deki BEN’i kaybederiz. Kendimize güvenimizi kaybettikçe başkalarına olan güvenimizi de kaybederiz. Tabi aynı zamanda kendimize olan sevgi ve saygımızı da kaybederiz.
İçimizde bizi etkileyen negatif bir egomuz vardır; O devamlı sadece haklı olmak ister, haklı olmak uğruna düşünceleri hisleri saptırır. Halbuki sağlıklı her bireyin geliştirmesi gereken; pozitif egosunu geliştirmektir. Pozitif ego; İçimizde ki kaynakları keşfetmemizi kendimizi sevmeyi, doğru düşünmeyi, doğru hissetmeyi ve davranmayı sağlar yani bizi sağlıklı birey olma yolunda ilerletir.
Pozitif egoyu düşüncelerimizi, hislerimizi dinleyerek anlaya biliriz. Pozitif ego tek başına, olabildiği anlardan haz alır yalnızlığı sever, bunlar kendini keşfedip yeni şeyler oluşturmak için çok önemli fırsatlardır, pozitif ego için. Negatif ego ise yalnızlıktan korkar. Pozitif ego Ben’e hizmet ederken, negatif ego içinizdeki ben’in kontrolünü ele geçirmeye çalışır.
Maalesef insanların bazıların da kendisine olan saygıları o kadar düşüktür ki, Adeta kendilerini yok etmeye odaklanmış gibidirler. Birçoğumuz neyse ki; iniş çıkışlar yaşasak da, hayatta karşılaştığımız onca umutsuzluğa rağmen hayata halen sıkı sıkı tutunmaya devam ediyoruz. Bazen belki kendimizi çok iyi hissediyoruz, bu zamanlarda kendimize olan saygımız yüksekken, bazen problemlerle karşılaşıp kendimize olan saygımız düştüğünde kendimizi kötü hissediyoruz. Bilmemiz gereken şey ise tüm kişisel sorunlarımızın altın da kendimize düşük bir saygı vardır. Daha kaliteli ve bizi mutlu eden bir hayat için; demek ki yapmamız gereken ilk olarak kendimize olan saygımız yükseltmektir.
Kendimize olan Saygımızı geliştirmek için; onu eğitmek gerekir. Bireysel gelişimin, en etkili, gerçek terapisi, kişinin iç dünyasındaki BEN ile tekrar bağlantıya geçmesi ile olur. Ben ile bağlantıya geçme; Kendini tekrar, tanıma yeteneklerinin farkına varma ile olur. Hayatta eğitim süreci bir kere başladığında hayat boyu sürer. Hayatın keyfini en hızlı arttıran şey kişinin öğrenmeye duyduğu açlık ve bu açlığın doyurulmasıyla olur. Hayat sürekli öğrenilen bir okuldur.Ve öğrendiğimiz şey ise BEN’ dir yani kendimiz.
Kendimizi tanıdığımız ölçü de kendimizi severiz. Kendimizi sevdiğimiz ölçüde de hayatı ve başkalarını severiz. Oyunun kuralı bu. Kendine verecek sevgisi olamayanın başkalarına verecek sevgisi de olmaz. Var olduğunu söylüyorsa muhtemelen yalandır. Kişinin belki kendinin bile farkında olmadığı, içindeki duygusal ihtiyaçlarını doyurma gösterisidir bu sevgi sadece…
Kendimizi sevmek için tanımamız gerekir. kendimizi tanımak için ise kişinin ”Kendimi tanıyor muyum?” sorusuna cevap bulması gerekiyor. Gelişmiş insanlar kendilerini tanırlar. Kendini tanımak demek kendimizi gizli, açık, kendimizin farkında olmadığımız kör noktalarımızla, ve kendi içimizdeki potansiyelimizi tanıyarak olur. Bunları tanıyıp, bunlarla barışıp, kabullenmek ve geliştirmemiz gereken yönleri bulup geliştirerek ancak olur.
Kendini tanıyan insan ancak kendini sever. Kişi tanımadığının düşmanı olur kendinizi sevmek için kendinizi her halinizle tanıyın…
Sevinç Karakaya
DevamıGüçlü Yanlarını Keşfetme Zamanı
GÜÇLÜ YANLARINI KEŞFETME ZAMANI
Öncelikle şuna karar vermek lazım ben bu hayatı gerçekten hakkıyla yaşamak istiyor muyum ? Cevabınız ‘‘evet” ise ; Kendinize güvenmek zorundasınız. Gelin hepimiz düşünelim kendimizi iyice incelediğimizde, sahip olduğumuz iyi, kötü ve çirkin yönlerimizi keşfedebiliriz. Bunun ne faydası olacak derseniz; Bu bizim iyi yanlarımıza odaklanmamızı sağlayacak. Evet olumlu ve iyi yanlarımıza odaklanıp güçlendirmeye çalıştığımızda, bu iyi yanlarımız istediğimiz hayatı bize getirecek.
Güçlü yanlarımızı nasıl keşfederiz?
Aslında şu şekilde bir başlangıç yapabilirsiniz. Sahip olduğumuz bütün güçlerinizi yani olumlu yanlarınızın bir listesini yapmakla başlayabilirsiniz. Bunlar kendinizi başarılı hissettiğiniz yada başkalarının sizi bu konularda başarılı olarak tarif ettiği yetenekleriniz olabilir. Bu listeye sonra dikkatlice baktığınızda, listedeki her bir maddenin ortak noktası ise oldukça ilgi çekicidir. Evet bu listenin ortak noktası; Her koşulda yapmayı çok sevmeniz, hatta karşılığını alıp almamayı dikkate bile almadığınız başarılarınız olmasıdır.
Bu her hangi bir şey olabilir ; Kimi için şarkı söylemek, kimi için müzik aleti çalmak, kimi için dil öğrenmek , kimi için güneşin altında bahçede çalışmaktır. Herhangi bir şey araba tamir etmek yada bir makale yazmak da olabilir. Her ne ise sizin için olumlu yanınız, becerileriniz ben bunda gerçekten iyiyim ve yaparken çok mutluyum dediğiniz, ona odaklanın. Bunları listelemek sizi bu olumlu yanlarınıza odaklayacaktır. Ve odaklandığınız oranda bunları geliştire bilir ve kendinizi odaklandığınız oranda sevebilirsiniz.
Eğer bunu daha profesyonel anlamda yapmak isterseniz; Güçlü yanlarınızın farkına varıp, olduğunuz ama sizi mutlu etmeyen hayattan, istediğiniz hayata gitmek için bir yaşam koçuyla çalışabilirsiniz. Ustaca sorulmuş soruların cevaplarını içinizdeki gücün fakındalığı ile bulabilirsiniz. Ve hayatınıza bir yön verebilir olmak istediğiniz kişiye olumlu yanlarınızı güçlendirmede yaşam koçunuzun rehberliğinde ilerleyip harika sonuçlar alabilirsiniz. Unutmayın bizim en büyük sermayemiz kendimiz ve içimizde ki güçtür.
”İçimizdeki güç bize istediğimiz hayatı getirecektir.Yeter ki değişime karar verelim.”
sevgiyle kalın…
Sevinç Karakaya
Sen Kimsin?
SEN KİMSİN?
Çoğumuz galiba bu çok mühim soru için pek kafa yormuyoruz. Belki de hayatta bu kendimize en çok sormamız gereken sorudur ne dersiniz?
Kim olduğunuzu bilmiyorsanız; yaşamdan gerçekten neler beklediğinizi, hayatta neler arzuladığınızı ve bunların gerçekleşmesi sizin için ne ifade eder , nereden bileceksin? Acaba gerçekten hayattan bekledikleriniz, arzuladıklarınız, sizin seçimleriniz mi yoksa başkalarının seçimlerini mi yaşıyorsunuz, nereden bileceksiniz ?
Kendimizi tanıdığımızda ancak, kendi yolumuzu bulabiliriz, aksi taktirde, başkalarının bize çizdiği yolda ilerleriz. O zaman içimizde uyuyan, kendi kaynaklarımızın farkına varıp, kullanılmayı bekleyen yeteneklerimizi ortaya çıkarabiliriz.
Sen gerçekten kim olduğunu biliyorsan; Başkalarını senin üzerinde kim olduğuna dair olan etiketleri önemini yitirecektir.Aslında bu hep olmaktadır, şöyle bir düşünün etrafımızda ne çok insan var bize kim olduğumuzu anlatan yada bizim kim olduğumuzu bildiğini zanneden .
işin en garip yanı ise kim olduğumuza dair en ufak fikrimiz dahi olmadığında, gerçekten başkalarına inanmaya başlarız.Hem de bizim hakkımda söylenenlerin doğru olup olmadığına dönüm
”BEN KİMİM”
diye kendimize bakmadan.Çünkü gerçekten kim olduğunu bilmiyorsan başkalarına inanmaya başlarsın…
Hep böyle olmadı mı hayatımızın bir döneminde başka insanların doğrularını kabul etmeye başlayıp kendimizi zamanla tamamen unuttuk.Aslında şaşılacak şey değil mi insanın kendi kim olduğunu bulmakta biraz zahmetten kaçıp, başka insanların yollarını ve yol ayrımlarını izlemesi.Sonrada o yollarda tükenene kadar, yürüyüp yürüyüp yürümesi…Nefesiniz kesilir ,memnuniyetsizliğiniz artar ve artık o yolda ne kadar güç harcarsanız harcayın daha fazlası gerekir.Varış noktasına ulaşmak istersiniz; Fakat oda ne SADECE GİTTİKÇE KENDİNİZDEN UZAKLAŞIRSINIZ. Ve bir an gelir başlangıçta kim olduğunuzu bile hatırlamazsınız.
Ne dersiniz ; Belki sizin de hayatınız şimdiye kadar böyle geçmiştir.Belki sizde kendinizden vazgeçene kadar hayatla savaşmış, zahmet çekmiş hatta ve hatta dişinizi tırnağınıza takıp çalışmışsınızdır ama hiç bir şey, hiçbir zaman yeterli olmamıştır.Belki sizde kendinizi öylesine yorgun ve tükenmiş hissetmişsinizdir. Belki de kullanıldığınızı düşünmüş, yaptıklarınızın anlamsız olduğunu farketmişsinizdir.
Sizde bugün eskisine göre daha mı az gülüyorsunuz? Hayal kırıklığı yaşıyor da olabilirsiniz. Ve bunu özellikle hayatın şimdiye kadar sizi mutlu edecek şekilde gitmediğini farkettiğiniz de oluryor değil mi?
Asıl hayat yolumuzdan kim olduğumuzu unuttuğumuzda uzaklaşmışızdır.Yolumuzu kaybetmişizdir. Kendimizi kaybolmuş hem mesleki hem özel hayatımızda yersiz yurtsuz hissederiz.
Fakat bu yersiz yurtsuz olduğumuz anlamına gelmez sığınacağımız her zaman bir yurt vardır.Sizce neresidir dersiniz ?
ARADIĞIMIZ YURDUMUZ DAİMA KENDİ İÇİMİZDEDİR.
Gelin kendi iç kaynaklarımızla tekrar bağlantıya geçelim .Ve kendimizi , ne istediğimiz ve istediğim ben nasıl olabilir sorularına
”SEN KİMSİN?”
sorusuyla başlayalım …
Kendimizle sevgi dolu günler dilerim …
Sevinç Karakaya
Devamı
NLP Nedir? NLP ile Yaşam Koçluğu Bize Ne Kazandırır?
NLP NEDİR? NLP ile YAŞAM KOÇLUĞU BİZE NE KAZANDIRIR?
Türkçesi İnsanı bir bilgisayara benzetirsek NLP, bu bilgisayarı nasıl kullanacağımızı öğreten bir teknolojidir. Her bireyin sahip olduğu potansiyelin nasıl daha etkin kullanılacağını gösteren modellerden ve stratejilerden oluşur.
Sinir Dili Programlaması olarak çevrilen NLP, bireyin istediklerini elde etmesine imkân veren bir düşünce, uygulama ve davranış biçimidir.
NLP Kişinin Kendisiyle ve Diğer İnsanlarla İletişimidir…
NLP ile Yaşam Koçluğu Size Bir Davranış Biçimi Kazandırır… Merak, macera hissi, neyin öğrenmeye değer olduğunu ve iletişimde neyin insanları etkilediğini öğrenme arzusu ile yaşama, kaçırılmaz bir öğrenme fırsatı olarak bakmayı öğrenirsiniz.
NLP ile yaşam koçluğu Bir Yöntemdir… Her davranışın uyduğu bir yapı vardır. NLP ile Yaşam Koçluğu programında Bu yapıyı öğrenebilir, değiştirebilir ve modelleyebilir hale gelirsiniz. Duyularımızla da hangi davranışın yararlı ve etkili olduğunu anlayabilmenizi sağlar.
NLP kendimizin ve başkalarının dünyayı nasıl anladığını açıklar. Şu an dünyada kişisel gelişim alanındaki en gelişmiş teknolojidir.
NLP ile Yaşam Koçluğu programına katılan bir kişi algılarını ve bilgilerini bir zamanlar imkânsız gibi görünen sonuçlara ulaşmak için organize edebilmeyi öğrenir.
NLP ile Yaşam Koçluğunda sorulan şudur; NASIL YAPILIR?
Yapabilenler ile yapamayanlar arasındaki fark nedir?
Neden bazıları hayallerini yaşarken, bazıları sürekli ideallerine ulaşabilmek için kıvranıp duruyor?
NLP ile Yaşam Koçu Programı; önce insanın doğal olarak neler yaptığına bakar, bunu tanımlar, nasıl yaptığını ortaya çıkarır ve sonra yaşamının her alanında yapabileceği tercihleri ona sunar. Bir bakıma onun yaşama sahasını genişletir.
Davranışlarınızdaki kalıpları ve alışkanlıkları tanımaya başladığımızda, yaşamınıza nelerin yardımcı ola
cağını, nelerin olamayacağını görmeye başlarsınız. NLP ile Yaşam Koçluğu sizin bir nehir gibi
NLP ile Yaşam koçluğu Programının amacı, etkili iletişim kurmak ve sürekli gelişmektir. NLP ile Yaşam Koçluğubüyük okyanuslara akabilmenizi sağlar.
NLP ile Yaşam koçluğu programını alan kişi etkili iletişim kurmak için gerekli malzemelerin farkına varır. Her davranışın uyduğu bir yapı olduğu görüşüyle yola çıkar. Bu yapı; öğrenilebilir, değiştirilebilir ve modellenebilir. Hangi davranışların faydalı ve etkili olduğunu anlamak, algılama kabiliyetimize bağlıdır.
Mükemmel performans ile ortalama performans arasındaki farkı oluşturan nedir?
NLP, 1970’li yılların başında matematikçi Richard Bandler ve dilbilimci John Grinder’ ın belirli becerilere sahip olan insanlar ile bu becerilerde ustalaşmış insanlar arasındaki farklılıkları ortaya koyma çalışmalarıyla Kaliforniya’da doğmuştur.
Bandler ve Grinder, mükemmel performansa sahip insanları modellemiş, aynı mükemmelliğe diğer insanların da ulaşabilmeleri için gerekli teknikleri oluşturmuşlardır.
İş dünyasında ağırlıklı olarak Robert Dilts ve John La Valle öncülüğünde ilerleyen NLP, şirket çalışanlarının performanslarını artırmalarına önemli ölçüde destek verdiğinden şirketler tarafından tercih edilmektedir.
NLP, mükemmelliği ve niteliği inceler. Göze çarpan kişi ve organizasyonların bu göz alıcı sonuçları ne şekilde ettiklerini araştırır. Bu yöntemleri diğer insanlar da aynı ya da benzer sonuçlara ulaşmak için kullanabilirler. Bu sürece modelleme denilir.
NLP, modelleme yapmak için öznel deneyimlerimizi nasıl yapılandırdığımızı, değerlerimiz ve inançlarımızın neler olduğunu ve duygularımızı nasıl kullandığımızı araştırır. Deneyimlerimizin sonucunda iç dünyamızı nasıl şekillendirdiğimizi ve ona nasıl anlamlar yüklediğimizi inceler. Hiçbir olay kendi başına bir anlam taşımaz, ona anlamı veren bizlerizdir. Farklı insanlar da aynı olaya farklı anlamlar yükleyebilirler. NLP, bizim yüklediğimiz anlamları araştırır.
NLP en iyi iletişimcileri incelemiş ve insan iletişimindeki sistemsel yapıyı oluşturmuştur. Mükemmel insanları modelleme yolu ile pratik araç ve yöntemler geliştirmiştir. Bu araçlar iş dünyasında; işe alma, eğitim, satış, müzakere ve yönetimde; iş dünyası dışında ise eğitim, hukuk ve spor alanlarında uygulanmaktadır. Bununla birlikte NLP sadece teknik bilgiden ve araçlardan ibaret olmak yerine; merak, keşif ve eğlence üçgeni üzerine kurulu bir düşünme şeklidir.
Değişim, yaşamımızın akışını değiştireceğinden cesaret ister. Şu ana kadar yaptıklarımızdan vazgeçerek yeni ufuklara yelken açmak ancak gözü pek insanların işidir.
Eğer gerçekten değişmek istiyorsak ben olmaktan vazgeçip başka birisi olmaya hazır olmalıyız. Bu güne kadar yaptığımız şeyleri yaparsak aynı sonuçları alırız, farklı sonuçlar almak istiyorsak farklı şeyler yapmalıyız. Bu da şu an olduğumuzdan farklı birisi olmamızı gerektirir.
“Aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar bekleyen sadece delilerdir.”
Einstein
NLP kişisel mükemmelliği yakalamanın hem sanatı hem bilimidir. NLP bir sanattır; çünkü herkesin öznel düşünme ve davranma biçimleri vardır ve bunlar – özellikle duygular, tutumlar ve inançlar – tanımlanmaya çalışıldığında oldukça öznel sonuçlar ortaya çıkacaktır. NLP bir bilimdir; çünkü başarılı davranış yöntemlerinden destek alır. Birikimli bir şekilde ilerler.
Şimdi NLP’ nin açılımını yaparak her harfin neyi temsil ettiğine bir bakalım:
Neuro:
Tecrübelerimizin sinir sistemimiz sayesinde 5 duyumuzla algılanması ve işlenmesidir. Yani yaşadıklarımızı zihnimizde nasıl canlandırdığımızdır. Kısacası sinir sistemine yaptığımız bir göndermelerden oluşur.
Linguistic:
Sinirsel temsillerin kodlandığı, sıralandığı, anlama kavuştuğu dil ve iletişim sistemidir. Yani hayata bakışımızı, olaylara verdiğimiz tepkileri sözcüklerle nasıl anlattığımızla ilgilenir.
Programming:
Belirlenmiş hedeflere ulaşmak için iletişimimizi ve sinir sistemimizi organize etme eylemidir. Yani istenilen sonuçlara ulaşmak için düşünceleri düzenler ve değiştirilmesi gereken inançlarla ilgilenir.
İşte uzmanların dilinden NLP:
“NLP, çoğaltabilmek amacıyla, mükemmeli modelleme yöntemidir. “
(Dr. Wyatt Woodsmall)”
“NLP, işe yarayan bir şeydir.”
(Robert Dilts)
“NLP, dilin zihnimiz ve onu izleyen davranışlarımız üzerindeki etkisidir.”
”NLP, insanlar arası iletişimin sistemli bir çalışmasıdır.”
(Alix Von Uhde)
“NLP, kişisel deneyimler yapısının incelemesidir.”
”NLP, dünyadaki kalıpların saptanması ve kullanımı için hızlandırılmış bir öğrenim stratejisidir.”
(John Grinder)
”NLP, ardında bir dizi teknik bırakan bir tutum ve bir metodolojidir.”
(Richard Bandler)
Sevinç Karakaya
Devamı
Kim Olmak İstiyorsun Seçiminin Gücü
KİM OLMAK İSTİYORSUN SEÇİMİNİN GÜCÜ
” Hayat Kaliteniz artması için kim OLDUĞUNUZUN değişimlere ihtiyacınız vardır” diyor; Çözüm Olmak kitabının yazarı Darel Rutherford.
Bu cümleyi düşününce eminim her birinizin aklına EVET AMA NASIL? sorusu geliyordur.
Belki de hep bunun için çalıştınız değil mi hayat kaliteniz artsın daha iyi yaşam, daha mutlu ilişkiler , daha dingin bir hayat hep istediniz. Bazen çok yaklaştınız neredeyse yakalayacaktınız; ama o da ne yine aynı şey oldu yine tam tutacakken sizden kaçtı değil mi,yine işte yıllardır olan şey başınıza geldi sizi mutlu eden hayatı bir türlü yakalayamadınız. Kaç kere yaşadınız bunu… Sanırım defalarca yaşadınız.
İstediğiniz kişi ile olduğunuz kişi arasında hep uçurumlar oldu… PEKİ AMA NEDEN ?
BAŞARISIZLIĞIN SEBEBİ NEYDİ DERSİNİZ ? NEYDİ YANLIŞ OLAN
Başarısızlığın sebebine gelin bakalım beraber; Size tanıdık gelen bir şeyler bulabilecek misiniz ? yada başarısızlığının nedenini bilmek bizi Başarıya götürecek mi?
BAŞARISIZ OLANLAR;
*Başarısız oldular çünkü; istemenin yeterli olacağını düşünüp, istemenin seçim yapmakla aynı şey olduğunu düşündüler .Hiç bir zaman hayattan istediklerine sahip olmuş kişi olmayı seçmenin yakınına bile gelemediler.
*Başarısız oldular çünkü; İstediklerine sahip olabilmeleri için kendilerinin kim olduğu konusunda değişiklik yapmaları gerektiğinin farkına varamadılar.
*Başarısız oldular çünkü; Kim olduğumuzu değiştirme kararı verdiğimizde buna karşı içimizde var olan direncin farkında değillerdi ve doğal olarak bununla nasıl başa çıkacaklarını da bilmiyorlardı.
*Başarısız oldular çünkü; Değişim için içlerinde yaşadıkları istek ,egonun değişime karşı gösterdiği direnci kıracak kadar kuvvetli değildi,
Bir çoğumuzda belki de; ŞUANDA OLDUĞUMUZ KİŞİ İLE OLMAK İSTEDİĞİMİZ KİŞİ arasındaki düşülen tuzak. Ne istediğimizi biliriz ama bunu seçme zamanı geldiğinde, seçmemeyi seçeriz.
Kim olacağımızı seçmek hayal bile edemeyeceğimiz bir güçtür. Bilmediğimiz Şudur seçim yaptığımızda, O seçime ait olan her şey bize ulaşabilir hale gelir. Hala seçmek zorundasınızdır ama daha önce yokmuş gibi düşündükleriniz ,artık önünüze çıkar. Eğer seçim yapma gücünüzü,seçim yapmamayı seçtiğinizde bile kullandığınızın farkına varmazsanız, bilinç altı seçimlerinizin kurbanı olursunuz.
Hayatta sahip olduklarınız değiştirmek. kendinize dair algınızı değiştirmenizle başlar. Ve bu süreç birden bire olmaz. Bu bir tohum ekmek gibidir. siz tohumu ekip yarın ürünü almayı bekleye bilir misiniz? önce onu sular olgunlaşmasını bekler istediğiniz kıvama gelince toplarsınız.
SABIRLI VE DESTEKLENMESİ GEREKEN BİR SÜREÇ.
Hayat kalitemizi değiştirmenin yolu kim olduğumuzu değiştirmekten geçer. Bu zamana kadar yaşadığımız hayat bizi;
OLDUĞUMUZ KİŞİYE DÖNÜŞTÜRDÜ, KİM OLDUĞUMUZUN FARKINA VARMAKTA OLMAK İSTEDİĞİMİZ KİŞİYE DÖNÜŞTÜRECEK.
Sevinç Karakaya