Cinsel Sorunlarda Kadın Ve Erkekler Arasındaki Farklar
CİNSEL SORUNLARDA KADIN VE ERKEKLER ARASINDAKİ FARKLAR
Kadın ve erkek birbirine olan farklılıklarını hayatın her safhasında belli ettikleri gibi cinsel beklentilerinde de farklılıklar yaşarlar. Erkekler cinselliği kadınlara nazaran daha açık olup, uyarılmaları daha kolaydır. Kadınlar ise daha saklı, gizemlidir ve cinsel arzu ve isteklerini net ifade edemezler…
Tabi çiftlerde iki taraf cinselliği farklı şekillerde hisseder ve yaşarken; Sorunlarını da farklı farklı yaşarlar. Ve yaşadıkları sorunlardan da farklı etkilenirler. Unutmamak gerekir ki evlilik ve cinsel hayatı birbirinden ayrı düşünmemek önemlidir. Sonuçta, evlilik problemleri cinselliği, cinsel problemler de evliliği sıkıntıya sokuyor. Ülkemizde kimi belli etse kimi etmese de kadın ve erkeklerin yüzde sekseninden fazlası için cinsellik önemlidir. Aynı zamanda cinselliğin bir ilişki için gerekli olduğuna inanılıyor. Yine ülkemizde her üç çiftten biri sorun yaşıyor. Böyle olmasına rağmen maalesef sadece on çiftten bir tanesi sorunu olduğunu kabul ediyor.
Kadınlarda Cinsel beklenti ve yansıyan sorun;
Cinsel sorunlar eşler arasındaki ilişkiyi çok yakından etkiliyor. Kadınlar cinsel ilişkiden zevk almadıklarında, eşine karşı güvenini kaybediyor ve kendini kullanılmış hissedebiliyor.Aslına bakarsanız kadın ve erkeklerin cinselliğe bakışı pek çok açıdan farklıdır. Kadınlarda cinsellikte ne hissettiği yani duyguları daha önemlidir. Kadınların genelinde cinsellik yatak odasından çok önce başlıyor. Romantik sözler, duygusal bir yaklaşımlar, kadınları cinsel olarak motive ediyor.
İlişkisinde bu yakınlığı bulamayan kadınlar için cinsellikten alınan tatmin de azalıyor hatta belki hiç tatmin olamayabiliyorlar. İlişkilerindeki çatışma, iletişim sorunları, günlük yaşadıkları stres; cinsel sorunlara zemin hazırlamaktadır. Bir de kadınlar çoğu zaman evlilik hayatına çok fazla cinsellik hakkında bilgi sahibi olmadan başlayabiliyorlar. Kendi cinselliklerini eşleriyle keşfediyorlar. Dolayısıyla, çoğu zaman eşlerinin cinselliği başlatmasını ve sürdürmesini bekliyorlar. Eşlerinin içgüdüsel olarak kendisinin ne düşündüğünü ve ne istediğini anlamasını, ona göre davranmasını bekliyorlar. Bu durum ise eşlerine cinsel performansta başarılı olma baskısı şeklinde yansıyabiliyor.
Erkeklerde cinsel beklenti ve yansıyan sorun;
Erkeklerde ise cinselliğin fiziksel yönü biraz daha ön planda oluyor. Erkek vücudu kadınlara göre cinselliğe daha hızlı hazır hale geldiğinden, bu fark erkeklerde stres yaratabiliyor. Hızlı uyarılmayan veya hızlı doyuma ulaşamayan eş, erkeklerin kendilerini yetersiz görmesine yol açabiliyor.
Bazı durumlarda ise erkek bu farktan dolayı eşini suçluyor. Kadın da cinsel sorunlar varsa erkekte bu durum öfke yapıyor. Karısı tarafından istenmediği kanısına varan erkeğin cinsel enerjisi öfkeye dönüşür. Bu evliliğin, dışarıdan görünmeyen iç yüzüdür ve diğer insanlar tarafından yanlış yorumlanabilir. Mesela sessiz, sorun çıkarmıyor, kocasına hizmet ediyor gibi görünen bir kadın ve karşısında her şeye bağıran, kızan öfkeli bir erkek varsa tabi ruhsal bir sıkıntısı olmadığı müddetçe; büyük ihtimalle cinsel yaşamlarında ciddi sorunları vardır, karısı tarafından geceleri reddediliyor olabilir. Erkek de acısını gündüz çıkarmaya çalışıyordur.
Özellikle bu tür evlilikte; dışarıdan gözlemleyenler özellikle kız çocukları babalarına, anneye haksızlık ettiği için kızgınlık besleye biliyorlar, hatta erkeklerden ve evliliklerden soğuya biliyorlar. Oysa karşılıklı olarak birbirlerine şiddet uyguluyorlardır; fakat görünen tek taraftır.
Cinsellik kadının görevi, erkeğin hakkı mıdır?
Belki de kulaktan dolma en çok yapılan yada düşünülen hata bu olsa gerek. Cinsellik iki kişi için de hem görevdir hem haktır. Keyif almak iki kişinin de hakkıdır, eşine keyif vermek de iki kişinin de, başta kendi mutlulukları için görevidir. Cinselliği eşlerden biri görev olarak yapıyorsa bu iki kişi için de eziyet olur. Kadın cinselliği sevmiyor ve görev olarak katlanıyorsa erkek kendini tecavüzcü gibi hisseder.Erkek sadece kendi zevkini düşünüyor ve eşi ile ilgilenmiyorsa hem karısını mutsuz eder hem de kendi mutsuz olur, tatmin olmuş bir cinsellik yaşayamaz. Karısı cinsel doyuma ulaşmayan hiç bir erkek kendi de cinsellikten tam bir doyum sağlayamaz.
SORUNUNUZ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORSANIZ; ÇÖZÜM
Cinsel uyarılma açısından farkları anlayın
Yaşamın bir döneminden hemen hemen her çift seksle ilgili bir sorun yaşar. Bazı sorunlar kendiliğinden ortadan kalka bilirken bazılarının da sabırla ve özenli ve bilgili bir eşin yardımıyla aşılması mümkün olur. Bazı sorunların çözümü de daha fazla çaba ve yaklaşım değişimlerini gerekli kılabilir.
Çiftler birbirine hem duygusal hem de fiziksel olarak en yakın cinsel birliktelikle olurlar. Ve bu durumda sıkıntılarını yada birbirlerine memnun oldukları durumları daha açık ifade etmelidirler.Her iki kişinin de dürüstçe duygu ve düşüncelerini paylaşmaları, cinsel mutlulukları için çok önemlidir. Cinsellikte neden zevk aldığını bilmek, bunu eşine doğru ifade edebilmek ve eşinin de arzu ve isteklerini anlamaya çalışmak sağlıklı olandır. Doğru cinsel bilgilere sahip olmak, Kulaktan dolma laflarla hareket etmemek, cinsel sorunlarda hemen karşı tarafı suçlamamak da cinsel iletişimin bir parçasıdır. Kadın ve erkek vücutlarında cinsel uyarılma açısından oluşan farkları anlamak da kaliteli bir cinsel hayat için gerekli. Doğru cinsel bilgi seviyesi ile cinsel iletişim yeteneğini geliştirerek cinsel sorunlarınızın üstünden gelebilirsiniz.
Kendinizi cinsel olarak ifade edebilme kabiliyeti yaşam boyu devam eder. Bu kabiliyetin beslenmesi gereklidir. Bu tatmin duygusunun önemli bir parçasıdır.
Devamı