Kadınların Cinsel İsteksizlik Yaşama Sebepleri
KADINLARIN CİNSEL İSTEKSİZLİK YAŞAMA SEBEPLERİ
Ülkemizde bugün otuz, kırk yaş arasındaki kadınlarda çok sık rastlanan bir sorundur, cinsel isteksizlik. Kadınların cinselliğinden ve cinsel sorunlarından bahsedilince en çok rastlanan problem cinsel isteksizlik ve oranı yüzde kırklardadır.
Kadında cinsel isteksizliğin sebeplerine bakıldığında; Ağırlıklı olarak duygusal sorunlar olsa da elbette sadece duygusal sorunlar değil, cinsel isteksizliği körükleyen bir çok etken, hastalık vardır; Bunlar hormonal dengesizlikler, olabileceği gibi, diyabet, tansiyon, kalp v.s… hastalıklarda olabiliyor. Fakat cinsel isteksizliğe en belirgin sebepler şu şekilde sıralanabilir.
Duygusallık Olarak Tatmin Olamama
Kadınlar erkeklere göre psikolojisi daha çabuk bozulabilen, daha çok duygularıyla yaşayan varlıklardır. Bunun etkisi altında depresyona sürüklenen kadının cinsel hayatında da isteksizlik görülür.Cinsel isteksizliklerin büyük bölümünü depresyon kaynaklı olmaktadır.
Elbette cinsellik erkek için olduğu kadar, kadın için de önemli bir ihtiyaçtır, fakat kadınların cinselliği arzulaması için ilk önce ruhen, duygusal olarak doyuma erişmeleri gerekir ki; hem eşini hem onla gelecek cinselliği arzulayabilsin.
Erkekler tarafından, kadının duygusallığını iyi tanınmıyor,tanınmadığı için de, kadının cinselliği duygusallığından geçtiği anlaşılmıyor. İyi bir duygusal ortam yaratıldığında cinsel olarak uyarılabilirken bir kadın, bu durumda cinselliğe uyarılmıyor. Hatta cinsellik noktasında başlarda çok istekli olup beraberliği arzulayan kadın, eşinin bencilce, sadece kendini mutlu etme çabasından kaynaklanan, sebeplerle; doyuma erememesi hali kadını cinsellikten uzaklaştırıyor. Kadın, karşısında monoton, heyecan vermeyen erkek modeli görünce bu cinselliği yaşama arzusu da uyandırmıyor.Tabi ki Kadının cinsel isteksizliğinde bu çok önemli bir unsur olmaktadır.
Cinsel isteksizlik probleminin çözümü gerçekten zordur. Çünkü sorun ilişkinin temelinden kaynaklanabiliyor. İlişkideki problemler çözülmeden cinsel isteksizlik probleminin de çözülmesi pek mümkün olmuyor. Ve kadınlar genel olarak etraflarındaki problemlerden etkileniyorlar.
Geleneklerin Verdiği Baskılar
Bireylerin yaşadığı cinsellikle alakalı sorunlara bakıldığında , beklentilerine ve yaşadıkları geleneklere göre değiştiği gözlenmektedir. Cinsel problemler yaşayan çiftlerin halen sorununa çözüm aramak da çekindikleri ve bunu ayıp olarak algıladıkları da karşılaştığımız bir gerçektir.
Daha çok kırsal kesimde karşılaşılan geleneklerin baskısı aslında kimi zaman da kentlerde yaşayan kadınları baskısı altına alabiliyor. Ancak en vahim durum kırsal kesimde yaşanıyor çünkü bu baskılar nedeniyle, bastırılmış bir cinsellik ve cinselliğe hiç yaklaşımı olmayan insanlar görülüyor sıklıkla.
Özellikle geleneksel ve baskıcı ailelerde yetişen bayanlar; gördükleri baskı ve yanlış yönlendirmelerden kaynaklı cinsel ilişkiden öylesine uzaklaştırılıyor ki, evlilik yaşamı içinde de, cinselliği eşinin sadece beklentileri doğrultusunda yaşayıp, eşinin isteklerine, cevap vermesi gereken vazife olarak alılıyorlar. Kendilerinin cinsellikten beklentileri olma yada cinsellikten bir haz olmak gibi lükslerinin olmadığını düşünüyorlar ve bir süre sonra da cinselliği hiç önemsemiyorlar. Cinselliği bu şekilde uzaklaştırılması ve bir zorunluluk görülmesi; Bu kadınlarda cinsel isteksizlik problemleri olarak ortaya çıkıyor.
Eşinin Cinsel Sorularından Kaynaklı Sebepler
Cinsel isteksizlik sorunuyla gelen kadınların ortak özellikleri; evlilikleri ve özel yaşamlarıyla ilgili sorunlarının olması. Bu bayanlar, yoğun cinsel isteksizlik problemi ile bize geliyorlar ama partnerlerini de seviyorlar. Yani eşinden soğuma gibi bir problemleri yok. Sadece sevişmeyi istemiyorlar. Eşini seven ama onunla sevişmek istemeyen kadınların çoğunun eşlerinde ya erken boşalma ya da ereksiyon sorunu olduğu ortaya çıkıyor. İşte bu gerçek sorunlar kadınlarda ciddi oranda cinsel isteksizlik yaratıyor.
Erkekte oluşan şikayetin, kadında isteksizlik yaratması durumu da var. Kadının olayı nasıl ele aldığı da önemli. Kişisel faktörler, kişinin olayı ele alış biçimi sonucu değiştiriyor tabii ki diyor.
Kadının Rol değiştirmesi
Bazen de benim Kadın danışanlarım dan gözlemlediğim kadarıyla; Kadınlar evlenmeden öncesinde cinselliği arzuluyor, merak ediyor yani kadın, sevgili, eş kimliğini daha net yaşarken, evlendikten sonra hızla değişim gösterebiliyorlar. Bu değişim genelde oynadığı rolü değiştirmek şeklinde kendini gösteriyor, anne, arkadaş, iş kadını, ev kadını gibi rolleri üstlenebiliyorlar. Bu rollerinin altında kadın ezildikçe yani toplumsal rollerin üzerindeki baskısı arttıkça sevgili rolü git gide geri plana atılıyor. Kadının eve ayırdığı zaman, işe ayırdığı zaman, akrabalara ayırdığı zaman,yanında bir de ilişkisine ayırdığı zamana bakıldığında ilişkisine diğerlerine göre çok küçük zaman ayırıyorsa yani sevgililik rolüne verilen zaman azalıyor ise cinsellik sürekli geriye düşüyor ve bu zamanla cinsel isteksizlik oluşturuyor olabilir.
Sadece Sevişmek İçin Yakınlaşmak İstemiyorlar
Cinsel isteksizliğin en önemli sebeplerinden biri de ; Kadınların eşlerinden yeteri kadar ilgi görememesi. Bir de eşinin sadece sevişmek isteği zaman kendisine yaklaştığını düşünen kadınlarda da cinsel istek problemi meydana geliyor. Bu konuda bir örnek vermek gerekirse, cinsel isteksizlik sorunu yaşana bir kadın bana şunları anlattı. “Sadece cinsel ilişki kurmak istediği zaman bana yaklaşıyor.
Ben de bu nedenle uzak duruyorum, çünkü bu bir oyun gibi, hep belirli şeyleri yapıp sonra benimle sevişmek istiyor. Benden ne istediğini biliyorum ve bunu istemiyorum.” Ancak bu ve bu tür sorunları anlatarak bize gelen bayanlar cinsel anlamda daha canlı, uyanık olmak, cinsel istek duymak istiyorlar ve kendilerinde bu yönde bir eksiklik varsa bununda çözümünü bulmak istiyorlar.
Devamı