İlişkilerde Huzur Bırakmayan 4 İnanış
İLİŞKİLERDE HUZUR BIRAKMAYAN 4 İNANIŞ
İlişkiler deyince özellikle de duygusal ilişkiler, hemen hemen herkes; daha sağlıklı ilişki için neler yapmalıyım, ilişkimdeki aksaklıkları yada iletişim sorunlarını nasıl ortadan kaldırabilir diye çareler aramaktadır. Bir ilişki koçu olarak sık sık, aşkın ve ilişkilerin nasıl olması gerektiği ile ilgili mesajlar alıyorum. Ve bunlar arasında şöyle bir değerlendirme yaptığımda görmüş olduğum ilişki hatalarından, yanlış inanışlara bağlı, ve ilişkilerinizde özellikle de evliliklerde huzuru kaçıran, 4 tanesini sizler ile paylaşmak istedim.
Evlilikler aşk ve sevgi üzerine kurulmuştur. Öncelikle Aşk nedir ? diye düşündüğümüzde… Aşk tutkudur, sevgidir. Sevdiğin için kendinden geçmedir, Çoğu zaman özlemdir hasrettir aşk. Nerelere konu olmadı ki değil mi? Sayısız şiir, film ve şarkının konusu olan duygudur aşk. Ve her kesin ortak derdi aşkı ve ilişkileri anlayabilmek. Fakat bu kadar çabaya rağmen maalesef; Tam manası ile anlayamadığımız duygudur aşk ve onun yansıttığı ilişkiler.
İlişkilerde Huzur Bırakmayan 4 İnanış
Aşkın ve ilişkilerin nasıl olması gerektiği ile ilgili birçok yanlış bilinen doğrular vardır. Çoğu yanlış olan bu doğrular evliliğinize ya da ilişkinize zarar verebilir. İşte size Bunların dördü…
1. Kafanızdaki Mükemmel Eşten Vazgeçin;
Unutulmaması gereken hiç kimse mükemmel değildir. Sizde mükemmel değilsiniz. Maalesef zaman zaman kişiler hayal dünyasında yaşayabilirler. Fakat yapmamanız gereken, eşinizi bu hayalinizde yaşayan kişiyle karşılaştırmaktır. Son zamanlarda izlenilen diziler, takip edilen sosyal medya, kişilerin hayalinde kendi eşinin özelliklerinin dışında, bambaşka beklentiler içine girmesine neden olabiliyor ve ciddi hayal kırıklıklarına uğrayabiliyorlar. Sonuç olarak da eşinizin yanlış kişi olduğuna inanıp, hiç emek harcamadan ilişkiyi sonlandırmak büyük bir ihtimal haline geliyor. Aslında ihtiyacınız olan mükemmel bir eş değil, iyi bir eştir. Eşinizde mutlaka olmasını istediğiniz en önemli özellikleri bulduktan sonra, geri kalanı anlaşmaya çalışmak en doğru izlenecek yoldur. Sizinle hayatı paylaşan ve size sevgisini sunan biri varken gereksiz mükemmelliğin peşinde koşarak ilişkinizi yıpratmayın.
2. Sizi Tamamlamasını Beklemekten Vazgeçin
En büyük yapılan hatalardan ve yine bize yıllardır, öğretilen bir yanlış söylem yada yanlış anlaşılan diyelim; ”Bir elmanın yarısı” yada ”Beni tamamlayacak diğer yarım” cümlelerini hayatımıza geçirmeye çalışmak ve hep bizi tamamlayacak eş beklentisidir. Oysaki önemli olan sizin eksikliklerinizi tamamlama yada eksik kalan yanınızın sorumluluğunu başkasına yükleme değildir mesele… Asıl çözüm ”Önce tam biri olmaktır” . Gerçek şu ki kendi içinde kendi ile doyum halinde olmayan, kendinden memnuniyetsiz birini kimse tamamlayamaz. O yüzden önce siz tam olmayı deneyin. O zaman göreceksiniz, eşinizde istediğiniz gibi tam olacaktır. Sevgili Bülent Gardiyanoğlu’nun dediği gibi; ”İki Tam Bir Tek Olun”
İlişki sizi tamamlamasını istediğiniz mükemmel kişiyi bulmaktan ibaret değil, önemli olan birbirinizi tanımak ve birbirinizden bir şeyler öğrenmektir. Hatta farklı yönlerinizle birbirinize destek olmak. Ama bir tamamlayıcı aramak değildir.
3. Zor Aşk Gerçektir, Düşüncesinden Vazgeçin;
Yine yıllardır okuduğumuz aşk hikayeleri var değil mi? Mecnun Leyla’sı için dağ bayır gezmiş, Kerem Aslı için dağları delmiş, Ferhat ile Şirin, Yusuf ile Züleyha ve daha niceleri. Ortak olan nokta ise; Gerçek aşk o kadar güçlüdür ki, önünüze çıkan her engeli ve zorluğu kolayca aşabilirsiniz ya da aşmalıdır. Evet pek çoğumuza göre gerçek aşk zor olmalıdır imkansız olmalıdır ve aşık bunları kolayca aşmalıdır. Kişiler bundan sebep herhangi bir zorluk ya da çatışma yaşadıklarında, ilişkilerinde problem aramaya başlayıp, birbirlerine olan sevgilerini sorguluyorlar.
Olayı zorlaştırmaya ve yeni destanlar yazma çabasına gerek yok. Her zaman aşk zor değildir. Zor olmalı diye bir kuralda yok. Aslına bakarsanız bir ilişkinin yada aşkın gerçek olduğunu anlamak istiyorsanız, sevgi ile yaratılan kainata bakın . Orada hiç bir şey zoraki değil, hiçbir şey için ekstra çaba harcanmıyor, ne güneş doğmakta zorlanıyor, ne gece ay onun yerine geçmekte, ne dünya dönmekte zorlanıyor, ne mevsimler değişmekte, yani gerçek olan hiçbir yaratılan şey akışını sürdürmekte zorluk çekmiyor. O zaman gerçek aşk da kişileri zorlamamalı, depresyonlar, afakanlar yaratmamalı. Huzur vermeli ve çok doğal olarak akışına devam etmeli.
4. Aşk Bitebilir, Fakat sevgiyi Kovalamaktan Vazgeçmeyin;
Özellikle evliliğin cicim ayları bitince, o pembemsi buğulu görüntüsünden uzaklaşıp dünyayı daha net görmeye başlar çiftler. Oysa düşünülen hep hayal edilen; Aşk sonsuza kadar tutkulu ve heyecanlı bir şekilde devam edecek ve midenizde her zaman kelebekler uçuşacak. Evet İlk aşık olduğumuzda hissettiğimiz heyecanın bir ömür boyu süreceğini düşünüyoruz. Ama ilk yıldan sonra bu duygular körelmeye başlamaktadır. Bura da bir sorun yok. Asıl sorun; bu inanışa sahip kişiler, heyecanları bittiğinde aşık oldukları kişinin doğru kişi olmadığını ve aşkında gerçek aşk olmadığını düşünüyorlar. Bu doğru değildir. Aslında, ilk heyecanlar azalmaya başladıktan sonra ilişkiniz güçlenmeye başlıyor diyebiliriz. Birbirinizi yakından tanıyıp, iyi kötü yanlarınızı bilip, ilişkinizi bu temeller üzerinde sürdürüyorsunuz. Artık o aşkın geçici heyecanı yerini, kalıcı bir daim bir sevgiye ve huzura bırakır. Fakat aşk bitti diye dövünürken bu huzuru yakalayamaz ve sevginin ardından maalesef bakabilirsiniz. Size tavsiyem gereksiz, sorgulamalarla, aşka ne oldu diye söylenmelerle değil sevginizin ve sevildiğinizin fakına vararak sevginize sahip çıkmanızdır.
Daha Sağlıklı Ve Dingin İlişkiler Dilerim…
Sevgiyle Kalın…
Devamı
İlişkilerinde Kadınların Hataları
İLİŞKİLERİNDE KADINLARIN HATALARI
İnsan ilişkileri başlı başına bir sanattır. İş duygusal ilişkilere gelince o bambaşka bir sanattır. Özellikle günümüzde ayrılıkların, boşanmaların sayısı arttıkça, çıkardığımız sonuç; ilişkileri devam ettirebilmek oldukça zordur. Zamanla ilişkiler, yıpratıcı ve iyice içinden çıkılmaz bir hal alabilir.Özellikle duygusal ilişkiler devam ettirirken tarafların beklentileri birbirinden farklıdır.
Erkekler karşındakine güven duymak isterken, İlgi ve göz ardı edilmemek istiyorlar. Kadınlar ilgisizliğe veya göz ardı edilmeye dayanamadıkları için tepkiler verebiliyor.
Bugün erkeklerden ziyade kadınların ilişkide hangi beklenti yada tepkilerinde aşırıya gidiyorlar, onlar üzerinde duracağız. Genelde kadınlar, ilişkilerinde kendilerini güvensiz hissederler. Bu güvensizliğin verdiği içsel bir tepkiyle, karşılarındakini kaybetme korkusu ile hareket edip, huzursuzluk çıkartabiliyorlar.
Bu huzursuzlukların artması, ilişkide ki gerginlikleri arttırır. Güvensizlikler ilişkiyi kötü yönde etkilediği gibi kişileri de depresif bir ruh haline sürükler. Unutulmaması gereken önemli şeylerden biri ilişkiyi ayakta tutan saç ayaklarından biri güven biri saygı biri de sevgidir. Bunlardaki birinin güçsüzlüğü ilişkiyi sarstığı gibi eksikliği ise ilişkinin yıkımına sebep olur.
Peki İlişkilerdeki bu yıkıma kadınlar nasıl destek verir dersiniz?
Kadınların Şikayeti Erkekleri Bezdiriyor;
Aslına bakarsanız yaradılışın verdiği bir özellik ki, kadınların kullandığı kelime sayısı, erkeklerin hemen hemen iki katıdır. Kadınlar küçük sorunlar hakkında bile saatlerce konuşabilirler. Tabi bu konuşmalar birde, kötü ve negatif ağırlıklı konuşmalar ise, karşınızdaki insanı olumsuz etkiler ve sizden uzaklaştırır. Kimse çevresinde devamlı olumsuz konuşan kişilerle ilişki kurmak istemez. Konu erkekler olunca, sürekli şikayet eden kadınlardan erkekler hoşlanmazlar. Hiçbir şeyden mutlu olmayan kadınlar, erkeklerin hoşlanmadığı kadın tiplerine girmektedir. Özellikle evliliklerde kadınların evlenince, nasıl olsa eşimdir katlanacak diye, sınırı aşması maalesef susan erkeklerin ani patlaması ile sonuçlanmaktadır.
Beklentilerin Dozunun Artması;
Önceden evlilik için, kişilerin pembe hayalleri olurdu. Fakat bu günümüzde, tamamen boyutunu değiştirmiş ve ulaşılmaz sıra dışı haller dahi almaya başlamıştır. İlişkiniz hakkında aşırı beklentilerinizin olması ciddi sorunlara neden olabilir. Çoğu kadının, eşinden beklentileri çok büyüktür. Beklentiler gerçekleşmeyince, kadınlar ilişkileri hakkında şüpheye düşerler ve bu şüphe ile de karşı tarafı olumsuz etkilerler. Size tavsiyem; beklentilerinizi normal boyutlarda tutun, böylelikle hayal kırıklığına uğramazsınız ve ilişkinizi kötü etkilememiş olursunuz.
Gereksiz Fedakarlıklar;
İlişkilerde vericilik ve alıcılık denge halinde olmalıdır. Bir tarafın aşırı verici olması ilişkinin dengelerini bozmaktadır. Her ilişkide iki tarafında fedakarlık yapması gerekir. Ancak dengeli bir şekilde olmalı ki eğer bir taraf daha fazla yapıyorsa ve kendinden ödün vermeye başlamışsa bu ilişkinizi kötü etkileyecektir. Kadınlar ilişkileri için fazlası ile ödün verirler ancak bir yerden sonra kendilerine zarar vermeye başlarlar ve ilişkilerini kopacak noktaya getirebilirler. Fedakarlık yapın ancak kaldıramayacağınız yada temelde kontrolü ele alma güdüsünden yani ”gizli kontrolcülükten” dolayı her işi üstünüze almayın. Evlilik sevgiyi, hayatı ve sorumlulukları paylaşma kurumudur. Ve vericilik alıcılık dengesi muhakkak eşit olması gereken bir kurumdur.
Görünüşe Çok Fazla Takılmak
Kadınlar, erkeklerin fiziksel görüntüden başka bir şeye önem vermediklerini düşünebilirler. Ancak bu tamamen doğru değildir. Erkekler, güzel kadınlardan etkilenebilirler ancak karakterleri de onlar için önemlidir. Sürekli dış görünüşü ile ortaya çıkan kadınlar bir yerden sonra sıkıcı gelmeye başlar, zeki olmasını isterler. O yüzden; dış görünüş elbette önemli ama ortak noktalarınıza odaklanıp eşinizle sohbet konularınızı arttırıp zekanız ve mantığınızla ile de ön planda olmanız oldukça önemlidir.
Daha Huzurlu ve Mutlu bir evlilik temennisiyle …
Sevgiyle Kalın…