İlişkilerde Bağımlılık
İLİŞKİLERDE BAĞIMLILIK
İlişkilerde yaşanan kavgalar ve tartışmaların altında yatan gizli sebepler vardır. Bunlardan biride bağımlılıktır. Bağımlılığın bir ilişkiye getirisi ise; beklentiler ve kaybetme korkusudur. Bir ilişkide kişileri bir araya getiren nedenler vardır. Eğer bu nedenler ortak paylaşımlardan hoşlanmak ve bunları sevmek ise bu normaldir, fakat ilişki bir ihtiyaç nedeniyle başlamış ve bu ihtiyaca karşı bir durum geliştiriliyor ve bu bağımlılığa dönüşüyorsa işte o zaman sorun oluşmaya başlamıştır.
Maalesef ilişkilerde, kişiler kendi içinde eksik olan yanı başkasının doldurmasını bekliyor. Eksik yanının verdiği boşluğu doldurmaya çalışıyor, ve bunun arayışına giriyorlar. ”Birisi karşıma çıksa da şu içimdeki boşluğu doldursa” ve beni şu yalnızlığımdan kurtarsa diye düşünülebiliyor. Ve o ihtiyacınız her ne ise, birden karşınıza biri çıkıyor ve o eksik yanınızın onda olduğunu fark ediyorsunuz. O içinizdeki boşluğu kendiniz içsel olarak karşılamaktansa bu ihtiyacı başka birinden sizin için temin etmesini hiç fark etmeden istiyorsunuz.
Sevgi Bağımlılığı da Madde Bağımlılığı Kadar Tehlikelidir
Unutmayın Dışarıdan karşıladığınız her ihtiyaç sizde bir bağımlılığa dönüşür. Başka birisine karşı bağımlılık geliştirdiğiniz de doğal olarak beklenti ve o kişiyi kaybetme korkusu da sizi takip eder. Çünkü ihtiyacınızı karşılamanız lazımdır. Elbette kaybetmekten korkarsınız, elbette beklentiye girersiniz. Peki ya o kişi günün birinde o ihtiyacı karşılamazsa? Ki karşılamayacaktır, sizin ısrarlı istekleriniz karşınızdaki kişiyi de usandıracaktır.O zaman da acı çekmek kaçınılmaz olacaktır.
Aslına bakılırsa bu her ne kadar sanki büyütülecek çok da önemli değilmiş gibi düşündürse bile Dikkatinizi çekmek istediğim bunun bir tuzak olduğudur. İnanın bu bağımlılık sigara ya da uyuşturucu bağımlılığından çok da farklı değildir. O günkü sevgi ve ilgi dozunuzu yeterince alamadığınızda bağımlılık krizlerine girmeniz de normaldir. Ve tabi ki bu sevdiğinizi yada eşinizi bezdirecektir. Ve sizinde psikolojinizi tamamen mahvedecek, hayatınızdaki kişi olmadan nefes dahi alamaz hale geleceksinizdir.
Derdiniz Sevgi Almak Mı? Sevgi Vermek Mi?
İlişkiye duygusal bir ihtiyacınızı karşılamak için giriyorsanız zaten derdiniz sevgi vermek değildir.Amacınız sevgi almaktır. Çünkü ancak sizde olmayan bir şeye ihtiyaç duyarsınız. Peki ihtiyaç duyduğunuz bir şey sizde yoksa onu nasıl bir başkasına verebilirsiniz? Verdiğiniz sevgi olamaz, ancak sevgi maskesine bürünmüş bağımlılıklar olabilir. Bu maskeler gerçeğe çoğu zaman çok yakındır fark edilmesi çok zordur. Ancak kaybetme korkusu, beklenti, aşırı ilgi ve kıskançlık sevgi değil, sevgisizlikten kaynaklanır. İçinizde kendi kaynağınıza inmeden, özünüzdeki sevgiyi keşfedip doyumunuzu sağlamadan yani kendi kendinizi sevmeden ne birini gerçekten sevebilirsiniz, nede gerçek sevgi veremediğiniz için gerçek sevgiyi bulabilirsiniz.
”Gerçek sevgili dışarıda değil, içeridedir. Dışarıdaki sevgili ancak içeridekinin bir yansıması olabilir”
Sevgi vermeden sevgi alamazsınız. İçinizdeki sevgiliye ulaştığınızda zaten hiçbir sevgiliye de ihtiyacınız kalmayacaktır. Tek derdiniz içinizdeki sevgiliyi dışarıdaki sevgiliyle paylaşmak olacaktır. İşte bu tip bir birliktelikte gerçekten sevgi vardır. Bu tip bir birliktelikte kaybetmekten korkmazsınız, beklentiye girmezsiniz, çünkü tek derdiniz paylaşmaktır. İçiniz doluyken, verecek çok fazla şeyiniz vardır. Oysa içiniz boşken kime ne verebilirsiniz ki? İçiniz boşken tek derdiniz onu dışarıdan doldurmaktır. Şimdi tek derdiniz sizde olanı paylaşmak olacaktır. Paylaşılan sevgilerde kişileri yıpratmaz sevgileri büyütür, güçlendirir, zorunluluktan çıkarır.
O zaman denilebilir ki; Sevgi ilk önce kendini sevmeyle başlar, kimsenin boşluklarınızı doldurmasını beklemeyin. İçinizdeki dolulukları paylaşın sevdiklerinizle …
Sevgiyle Kalın…
İlişkinizde Cinsel Tutkuyu Kaybetmeyin
İLİŞKİNİZDE CİNSEL TUTKUYU KAYBETMEYİN
Kadınla erkek arasındaki cinsel çekim oldukça kuvvetli bir bağa sebep olur. Cinsel çekim eşlerin bir araya gelmesinde ve ilişkilerin yıllar boyu sağlıklı bir şekilde devam etmesinde büyük rol oynamaktadır. Zaten amaç da eşlerin arasında ki bu çekim gücünü bir ömür boyu sürmesi sağlamak evlilik süresince karşılıklı cinsel arzu ve isteği korumaktır.
Tabi ki burada eşlere büyük vazifeler düşer. Cinsel uyumu korumanın püf noktalarını ve sağlıklı bir evlilikte cinsel yaşama gereken önemi çiftlerin vermesi lazımdır. Eşlerin birbirini tatmin ettiği ve beklentilerine cevap verdiği bir cinsel ilişki anlayışı kendiliğinden gelişmez. Eşlerin karşılıklı cinsel hayatları için emek harcaması ve özveride bulunması gerekir. Cinsellik de tıpkı kişilikte olduğu gibi her kişinin kendine özgüdür.Burada önemli olan eşlerin birbirine yaklaşırken saygılı olup onun ne hissedebileceğini düşünmektir.
CİNSELLİKTE EŞLER NELERİ PAYLAŞABİLİR
Cinsel yakınlık esnasında eşler kendilerine haz aldıracak duygular içinde birbirine yakın olmak, sohbet etmek, dokunmak, sarılmak, öpüşmek, masaj yapmak, birlikte banyo yapmak ya da cinsel birleşme yollarıyla birlikte haz duyarak cinselliklerini paylaşabilirler. Tabi ki diğer yandan aşk, karşılıklı beğenme, birlikte olmaktan mutlu olma ve bu konuda hayaller kurma, hatta yalnızca bakışma bile cinsel bir yaşantı anlamına gelebilir. Evlilikte cinsellik konusunda dikkat edilmesi gereken önemli noktalar vardır.
CİNSELLİKTEN BEKLENTİLERİNİZİ DİLE GETİRİN
Aslında evlilikte yaşadığınız farklı sorunlar cinselliği etkilediği gibi, cinsellikteki sorunlarda evliliğinizdeki farklı sıkıntıları tetikleye bilir. Örneğin parasal konulardaki sıkıntılar veya çatışmalar cinsel arzuların azalmasına sebep olabilir. Yada cinsellikten alamadığınız eksik enerji hayatınızın diğer yerlerinde de kendini göstere bilir. Kişisel inançlar da önemli bir faktördür. Cinsellikle eşlerin yapılmasını doğru ve uygun bulmadıkları birbirlerine göre durumlar olabilir.Bu noktada eşlerin cinsel beraberlikten beklentilerini ifade etmeleri için birbirlerine şans tanımalıdır. Yoksa gerçek sebepten uzaklaşıp eşler olmayan sebepler yüzünden tartışmaya başlaya bilirler oysaki sebep cinsellikte istedikleri doyuma ulaşamamalarıdır.Eşlerin evlilikte yeniliklere açık olması da oldukça önemlidir. Eşlerin karşılıklı konuşarak cinsel hayatlarını rutin ve sıkıcı olmaktan kurtarmak için çaba sarf etmeleri gerekir. Böylece cinsel yaşamlarına farklı renkler ve heyecanlar katabilirler. Eşinizin cinsellikten beklentisi ve nelerden mutlu olup neleri arzuladığı, hayal ettiği ile ilgili daha fazla şey öğrenmeye çalışın. Kadınlık ve erkeklilik bir bilinmezliktir; bu bilinmezlikle ilgili yeni şeyler öğrenmeye açık olmak da ilişkinizin sağlıklı ve uzun ömürlü olmasın da önemlidir ve eşlerin birbirlerine bu konuda yardımcı olmaları da atlanılmayacak kadar önemlidir.
CİNSELLİKTE TUTKUYU KAYBETMEYİN
Evliliklerde cinsel hayatta tutku ve içtenlik çok önemlidir. Tutku ve içtenlik kişilerin normal rutin hayatların da; hangi işi yapıyor olurlarsa olsunlar güzel ve mutlu bir sonuç alması için adeta bir vazgeçilmezdir. Yaptığınız işi aşkla yapıp, işinizi severseniz; bu sizin alacağınız sonucun kalitesini artıracaktır. Bu mekanik yorumdan öte iki farklı insanı bir yatakta, bir evde bir araya getiren evlilik olgusu açısından baktığımızda duyguların önemi elbette çok büyüktür. Evliliğin her adımında olduğu gibi cinsellik açısından da eşleri bir arada tutup ilişkilerinin devamını sağlama ve mutlu bir birliktelik için de duygular çok önemlidir. Eşler birbirilerinin duygusal ihtiyaçlarını fark etmelilerdir. Cinsel birleşme öncesinde en önemli husus budur. Duygusal açıdan birbirini tanımayan, eşinin ne istediğini önemsemeyen, onun duygularını anlamayan kişi eşinin kendisini cinsel açıdan tatmin etmesini beklemesi çok önemli bir hata olacaktır. Bu nedenle sadece cinsel sorunlar değil bütün evlilik içi çatışmaların temelinde duygusal farkındalığın artırılması çok önemlidir. Bu duygular fark edilemediğinde eşler arası hırçınlıklar kavgalar gerginlikler baş gösterir.
CİNSEL SORUNLAR İÇİN YARDIM TALEBİ
Cinsel sorunları için yardım talebinde bulunan eşler arasındaki ilişkinin niteliği cinsel konulu ilişki koçluğu sonucu açısından önemlidir. Bu noktada, çiftin arasındaki bağın niteliği hem yüzeysel hem de derin bir şekilde anlaşılmalıdır. Ki özde klinik sorunlar varsa ilişki koçu bu sorunlarla alakalı uzmanlara yönlendirme yapabilsin. Ayrıca ilişkiyi inceleme ve kişilerin sorunlarına çözümler bulmasın da; Birbirini derinden seven çiftler, işlevlerini yerine getirmeyi birbirlerini, hem bilinç düzeyinde hem de bilinç dışı düzeyde bütünüyle hissetmeyi gerçekten arzularlar. Böyle sevgi dolu çiftler için cinsel iyileşme tehdit oluşturmaz ve çatışma yaratmaz. Buna karşılık ilişkinin özünde düşmanlık, agresyon hakimse, etkileşimler görünüşte sakin olsa bile bunun tersi doğrudur. Böyle durumlarda iyi bir cinsel işleve yönelik arzu ifadesi, eşi incitmeye ve ona soğuk davranmaya yönelik bilinç dışı bir ihtiyaçla zıtlaşır. Bu tür bilinç dışı kızgınlıklar ve korkular terapi sürecine karşı da ciddi engelleri ve dirençleri harekete geçirecektir. Bir kadın derin kızgınlıklar beslediği bir erkeği nasıl sevgi ile okşayabilir ve ona nasıl haz verebilir? Yakınlaşmaktan ve ilişkiden korkan bir erkeğin bir kadına karşı sabırlı ve anlayışlı olma, onun kendisini uyarmasına izin verme olasılığı nedir? Negatif duyguların çözümlenebilir korkulara ve dargınlıklara dayandığı farklı bir takım durumlarda İlişki koçu negatif etkileşimleri başarıyla ele alabilir .Aslına bakarsanız cinsel konular da alınan ilişki koçluğu bir çiftin motive olup evlilik problemlerini çözmelerine yardım konusunda harika bir fırsat sağlar.
Devamı