Evliliğe ”Evet” Demeden Sormanız Gereken 10 Hayati Soru
Evlilik kararı üzerinde düşünmemiz gereken en hayati karardır. Kafanızdaki soru işaretlerini cevap bulmadan ya da tam olarak ne istediğini bilmeden evlilik kararı alması hiç doğru bir davranış olmaz. Eş adayınızla konuşulmayan konu kalmaması gerekir.
Şöyle bir düşünün, eşiniz olmasını arzu ettiğiniz kişiyi iyice tanıyor musunuz? Belki hakkında birçok şeyi biliyorsunuz mesela; İşte kötü geçen bir günden sonra nasıl tepki verdiğini , hasta olduğunda nasıl biridir ya da tatil gibi hoş vakit geçirdiği zamanlar da hayattan nasıl tat alır bilebilirsiniz. Ancak, birlikte ne kadar çok zaman geçirmiş olursanız olun, aranızda hala konusu açılmamış, konuşmaya, tartışmaya fırsat bulamadığınız konular olabilmesi oldukça muhtemeldir. işte şimdi, bugüne dek belki de konuşmadığınız sorulara ışık tutmaya çalışacağız. Önemli hayat kararları üzerine sohbet etmek eşinizle aynı hedefleri ve değerleri paylaştığınızı görmenin bir yoludur. Yaklaşan düğün de bu tür sohbetleri başlatmak için en iyi bahanedir. Böylesine derin konulara dalmak için en ideal zaman, birbirinize deli gibi aşık olduğunuz eğlenceli evlilik planlama dönemleridir. Şimdi birbirinize şu soruları sorma zamanı;
1- Evlilikten Beklentim Ne? Evlilik sizin için ne anlama geliyor? Evlilik kararını aldıran en büyük etken ne? Belki bir aile kurmak isteği, belki de ailelerinizin ve yakın dostlarınızın şahitliğinde birbirinizi ne kadar sevdiğinizi göstermektir. Bu sorunun doğru ya da yanlış bir cevabı yok, ama yine de birbirinizle ılımlı bir şekilde böyle bir konuşma yapmalısınız. Sohbetinize en güzel noktadan, örneğin birbirinizle ilgili en sevdiğiniz şeyleri sıralayarak başlayabilirsiniz. Ayrıca evliliğin sizin için ne anlama geldiği hakkında da konuşabilirsiniz.
2- Çocuk Sahibi Olmak İle İlgili Ne Düşüncemiz? Bir çok çiftte çocuk konuda ortak bir noktada buluşamadıklarını görüyorum. Tarafların biri isterken diğeri bu konuya mesafeli bakabiliyor. Fakat çocuk evlilikten beklentinizi belirleyen çok ciddi bir konudur, çok net ve açık şekilde düşüncelerinizi paylaşmalısınız. Evlilik, sadece çocuk sahibi olmak demek değil elbette. Seyahat etmek ve kariyerlerinizde hedeflediğiniz noktalara gelmek konusunda da hemfikir olabilirsiniz. Belki de hedeflerinizi gerçekleştirdikten sonra, çocuk sahibi olmayı bir kez daha masaya yatırırsınız. Ya da sadece teyze ve amca olmakla yetinebileceğinizi fark edersiniz, kim bilir? Fakat bir tarafın çocuk gibi düşüncesi hiç yokken diğer tarafın evlenme sebeplerinden biriyse tekrar kararınızı düşünmenizi tavsiye ederim.
3- Para Yönetiminizi Nasıl Düzenleriz? Şuan çiftlerin tartışmasındaki temel nedenlerden biride maddiyatla alakalı sıkıntılar. ”Biz tartışmayız” diye her ne kadar kabul etmek istemeseniz de, Sizde gelecekte arada bir de olsa aranızda tartışacaksınız ve bu tartışmaların bir kısmının temeli de para akışı olacaktır. Bu pek hoş değil. Ancak gelecekteki tartışmaların büyümesini önlemek için yolun başında birtakım önlemler alabilirsiniz. Bunun için işe maddi durumunuzu (gelirinizi, borçlarınızı, birikimlerinizi) birbirinize anlatarak başlayabilirsiniz. Daha sonra ortak bir hesap oluşturup oluşturmayacağınızı, uzun vadeli hedeflerinizi, mutfak alışverişinden tatil bütçesine ve kira ya da ev taksitine kadar diğer ortak masrafları nasıl paylaşacağınızı konuşabilirsiniz.
4- Ev İşlerinizi Nasıl paylaşırız? Bekar hayatı her iki taraf için de daha az sorumluluğu olan bir hayattır. Evet evlilik güzel fakat sorumlulukları olan bir oluşumdur. Evdeki iş bölümü nasıl olacak? Kim neyi üstlenecek? Öncelikle her ikiniz de kendinizden ve kendi dağınıklığınızdan sorumlu olmalısınız. Daha sonra iş bölümünü konuşabilirsiniz.
5- Aileler İle İletişimimiz Nasıl Olmalı? Kişiler aile ile ilişkilerini dengede tutmalı… Ne araya soğukluklar girecek kadar mesafeli olunmalı nede kendi çekirdek ailenizin kontrolünü elinizden kaybedecek kadar ailenin içinde olmalarına izin verilmelidir. Evet her iki tarafında ailesi elbette önemli fakat kişilerin kendi kurduğu çekirdek ailesine alışması ve benimsemesi adına önceliği ilişkileri ve evlilikleri olmalıdır. Aileler ile de periyodik ziyaretler, samimi ve fıtri buluşmalar ayarlanabilir.
6- Hangi Fikirlerde Ayrılıklar Yaşıyoruz? Birçok ortak fikirleriniz olabilir.Fakat hangi fikirlerde ayrılıklar yaşıyorsunuz bunlarda oldukça önemlidir. Ayrılıklar yaşadığınız fikirlere rağmen karşınızdaki kişiyi her haliyle kabul edebiliyor musunuz?. Ayrılıklar her zaman hangi tür film izleyeceğiniz kadar kolay atlatılamayacak durumlar olabilir. Önemsizmiş gibi görünen konuların yanı sıra politika, dünyaya bakış açısı ve din gibi ciddi konu başlıklarında da, eş adayınızı her hali ile kabul edebiliyor musunuz? Bu konular üzerine konuşurken bile çok dikkatli olunmalı ve önemsemeyip göz ardı edilmemelidir. Birbirinizi, düşüncelerinizi açık seçik ifade etmek konusunda cesaretlendirin.
7- Evlilikteki Tekdüzelikten Nasıl Kurtarırız? Cicim ayları ne yazık ki sonsuza dek sürmüyor ama birinci günden itibaren birbirinize yakın olmanın yollarını bulursanız, aşkınız da canlılığını koruyacaktır. Onu ne kadar çok sevdiğinizi nasıl gösterebilirsiniz, bunu düşünün ve ona da sorun. Herkes farklıdır. Bazıları sevginin dile getirilmesini ister, bazıları beden diline önem verir. Arada bir sürprizlerle karşılaşmak isteyebilirsiniz ama aşk hayatınızı tamamen bu tip beklentilerin üzerine kurmayın. Siz söylemeden anlamasını beklemek yerine arada sırada onun ne yapmasını istediğinizi dile getirebilirsiniz.
8- Tartışmaların Düzeyi Nasıl Olmalı? Elbette hiç olmasa daha iyi ancak tartışma kaçınılmaz olduğunda adil davranmaya çalışmalı ve tartışmayı hafif bir seviyede tutmalısınız. Hangi konularda hassas olduğunuzu bilmesini sağlarsanız tartışmanın alevlenmesini de önleyebilirsiniz. Pasif, agresif bir tutum sergilemekten de kaçının. Canınızı sıkan şeyi söylemek yerine, ”Tamam, önemli değil” deyip somurtur ya da içinizdekileri dışarı çıkaramadığınız için ağlamaya başlarsanız, karşı taraf sizi ciddiye almayabilir ve tartışma istemediğiniz noktalara gelir.
9- Ne Kadar Aşk, Ne Kadar İş ? Modern zamanlarda hanımların kariyerleri dışında da mesai harcadıkları pek çok alan var: Spor günleri, kız kıza buluşmalar, alışveriş çılgınlığı gibi… 24 saatin yetmediği günleriniz olabilir ancak plan ve programlarınızı artık standart bir düzene oturtmanızda fayda var. Son zamanlarda çalışma saatleriniz uzuyor ve evde eşinizle geçirdiğiniz zaman giderek daralıyorsa, kariyer hedeflerinizi bir kez de birlikte gözden geçirmeniz, tartışmanız faydalı olabilir. Çalışma saatleriniz gayet düzenliyse, geri kalan tüm vaktinizi tek bir şeye yani eşinize adamanız da sağlıklı değildir. Kendi alanınızı belirleyin ve kendinize ait sosyalliğiniz olsun. Her şeyi kararında yaparsanız hiçbir sorun çıkmayacaktır.
10- 5, 15, 30 Evliliğinizi Nasıl Görüyorsunuz? O özel günde “Kabul ediyorum” demenizin sebebi, birlikte bir geleceğe adım atma kararı almış olmanız; bu yüzden eşiniz ve geleceğinizle ilgili büyük hayaller kurmanız çok doğaldır. Hayallerinizi birbirinizle paylaşmanız ise çok önemli. ilerleyen yıllarda bir ev mi satın almak istiyorsunuz? Yoksa maceracı tarafınız ağır basıyor ve bir gün mutlaka dünya turuna çıkmayı mı hedefliyorsunuz? Bu tip gelecek planlarında umuyoruz ki çoğunlukla aynı fikirde olursunuz ama karşı taraftan ”Ne? Delirdin mi!” diye çığlık atmanıza sebep olacak fikirler de çıkabilir. Konuşmaya devam edin, fikirlerinizi özgürce dile getirin ve birbirinizi dinleyin. Daha önünüzde çok zaman var. Önemli olan, hayallerinizi birlikte gerçekleştirmeyi istemeniz.
Evlenmeye Hazır Mısınız?
Günümüzde önceliklerimiz değişmeye başladıkça, Kadınların evlilik sıralarının önünü kariyerleri hedefleri sosyal yaşamları aldı. Evlilik planları daha gerilere atıldıkça evlilik yaşı da büyümüş oldu. Erkekler için evlilik yaşının ilerlemesi çok sorun olmamasına rağmen, bayanlar açısından bakıldığında ”biyolojik yaş” da göz önüne alınınca, evlilik yaşının ilerlemesi panik halini getirebiliyor.
”Doğru kişiyi bulabilecek miyim?”, Ya evlenemezsem? Evlilik için çok mu geç kaldım? Seçeneklerim azaldı mı?” gibi sorular ile bu panik halini yaşayan bayanlar acele ve yanlış evlilik kararları verebiliyorlar. Elbette yanlış bir evlilik yapmaktansa, hiç yapmamak çok daha iyidir. Fakat doğru kişi ile yapılan evlilik ise en iyisidir.
Bugün bekar bayanlara evlenecekleri erkek de dikkat etmeleri gereken özellikler hakkında bir kaç tavsiye paylaşacağım. Evleneceğiniz erkekte nelere dikkat etmelisiniz?
Ortak İnanç Sisteminize ve Değerlerinize Dikkat edin: Elbette bir kişinin neye inandığı yada hayattaki değerleri kendisini bağlayan bir durumdur. Fakat bu evleneceğiniz kişi ise onun kadar sizi de ilgilendiren bir durumdur. İnanç sistemlerinizin ortak olması, aynı şeylere kalbinizin beraber çarpması oldukça önemlidir. O yüzden evleneceğiniz kişinin, inanç sisteminin size uymasına dikkat edin yoksa birinin yaşam amacı diğeri için önemli değilse, ilişkinin başında görmezden gelinse de ileride ciddi sorunlar oluşturabilir. Evlendikten sonra nasıl olsa değişir yada bana uymak zorunda diye yanlış bir düşünceye girmeyin.
Sosyal Çevresi ve Arkadaşları Olması Önemlidir: Eğer siz sosyal bir insansanız ve arkadaş çevreniz genişse eşinizin sosyal olmaması hayatınızı negatif etkileyebilir. Zamanla eşiniz arkadaşlarınızdan sıkılıp ve sizin onlardan uzaklaşmanızı isteyebilir. Bildiğimiz bir gerçek vardır ki oda; mutlu ve uzun soluklu evliliklerde eşler önce arkadaş olmayı başarmak durumundadır. Fakat seçeceğiniz eşin arkadaşları olmaması, akla arkadaşlık yapmayı bilmiyor mu sorusunu getirir ve evliliğinizde muhtemelen size arkadaş olamayacaktır. Ayrıca kendi arkadaş çevresi olmayan bir erkek tüm vaktini sizinle geçirmek isteyecektir. Belki bir çok bayan ”Hep benimle olsun daha ne isterim” diyebilir. Fakat o kadar çok danışanım kendi kendine kalamamaktan, her şeyi eşiyle yapmak zorunda kalmaktan ve kendi sosyal hayatlarına vakit bulamamaktan şikayetçi ki, belli süre sonra bu beraberlikler çekilmez hal alabiliyor.
Güler Yüzlü Olmak Önemlidir: İlişkilerde hep bahsettiğim gibi pozitif bir tutum önemlidir. Kimse mutsuz, olumsuz, asıl suratlı biriyle beraber olmak istemez. Belki bazen bu durum size karizmatik de gelse inanın ömür asık suratlı biriyle geçmez. Bu kişiler her zaman iletişime kapalı kişilerdir. Oysaki gülümseyen bir erkek 4 mesaj verir. Özgüven, mutluluk, coşku ve en önemlisi kabuldür.
Gülümseyen insanlar özgüvenleri yüksek olarak algılanırlar çünkü kişi gerginse, kendinden yada çevresindekilerden emin değilse gülümseyemezler. Gülümseme mutluluğu ifade eder ve biz mutlu insanlara yöneliriz ve onları daha çok severiz. Coşku ise bulaşıcıdır. Coşku sahibi bir eş size ömür boyu canlı bir evliliği vaat edebilir. Ama özellikle bir erkek sizin yanınızda gülümsüyorsa, olmakta olduğu yerden mutlu ve hoşnut olduğunu gösterir. Ve o gülümsedikçe siz daha çok gülümseyecek şey bulursunuz.
İlişkiyi Taşıyamayan Erkekten Uzak Durun: Son zamanlarımızın ben hastalığı diyorum, erkeklerin ilişkiye çok ciddi başlayıp bir süre sonra ”Ben evliliğe hazır değilim” diyebiliyorlar. Böyle erkeklerle karşılaştığınızda hemen onlardan uzaklaşın. İkna etmeyi, neden böyle oldu diye kendinizde sorunlar aramayı bırakın yada aşık ama naz yapıyordur nasıl olsa düzelir demeyin. Eğer bir erkek hazır değilse bu kendi ile ilgili bir problemdir. Siz onun terapisti yada annesi değildiniz, o bir yetişkin bunla kendi başa çıkmalı. Üstelemeyin sonrasında üzülen siz olursunuz. Evliliğe hazır olmayan bir erkekle evlenmenin faturası inanın sonrasında çok daha ağır olur. İlerde üzülmemek için baştan üzülmek çok daha iyidir.
O Sadece Bir İnsan; Önce Kendinize Saygı Duyun: Kimseyi gereğinden fazla gözünüzde büyütmeyin. Maalesef biz bayanların en çok yaptığı hatalardan biri budur. Bir erkeği severiz , aşık oluruz onu öyle yüceltiriz ki getirip hayatımızın merkezine oturturuz. Sanki artık sadece yaşama amacımız o olur. Onunla yaşar, onunla mutlu olursunuz. Bunda ne var diyebilirsiniz? Fakat bu büyük bir hatadır. Hayatta mutluluğu tek bir kaynaktan almaya başladığımızda onun değerini önemini aşırı yüceltiriz. ”O sadece bir insan” yapmanız gereken; Hayatınızın anlamını ilişkinizin dışındaki dünyada bulmanız gerekir, böylece o insan sizin tüm hayatınız olmaktan çıkar. Yaşamın diğer alanlarından da zevk almak önemlidir.Ancak bu şekilde doğru bir bakış açısı oluşturabilir. Tatmin ve mutluluğun tek kaynağı olarak bir başkasının duygularına bağlı kalmamış olursunuz. Kendinize daha evlenmeden bireysel bir yaşam alanı oluşturmalısınız. Hayatınızın onun dışında kalan yanı dolu dolu olmalı…
Hayatınızın en önemli kuralı; ”Önce Ben Kuralıdır’‘. Siz kendinizi iyi tanıyın ne istediğinize, sizi nasıl biri mutlu eder bunları belirleyin, daha sonra mantığınızı dinleyin. Evlilik ciddi bir karardır. Sadece olması gerektiği için evlenmek yada çocuk sahibi olmak adına evlilik büyük bir hatadır. Başta da dediğim gibi ”yanlış bir evlilikten ise, hiç evlenmemek en doğru olandır. Ama doğru kişi ile yapılan evlilik en iyisidir.”
Hayatınız da nasıl bir eş istiyorsunuz?
Muhakkak evlenmeyi düşünen kişilerin kafasında bir eş adayı vardır. Önce fiziksel olarak istekler belirlenir. Boyu şöyle olsun, saç rengi şu olsun, maddi durumu böyle olsun, havalı bir mesleği olsun, yanıma yakışsın bu böyle uzayıp gider. Fakat birde bakarsınız siz bu fiziki durumlara baktıkça karşınıza sizin ruhunuzla değil de sadece fiziki durumunuzla ilgilenen birileri çıkar. Siz onun fiziksel ve maddi durumunu sorgularken, siz farkında olmadan oda fiziki ve maddi olarak sizi bir filtreden geçirir.
Kendinizle Yüzleşme Zamanı;
- Hayatınıza çekmek istediğiniz kişiyi tanımlarken neden fiziksel tanımlara ihtiyaç duyarsınız?
- Yanınızdaki kişinin sizi toplum içinde taşıması neden önemli?
- Hayatınızdaki kişiden beklentileriniz neler?
- Acaba çok daha derinlerde, ailenizin seveceğimi bir eş arıyorsunuz?
- Arkadaş ve aile çevrenize gururla gösterebileceğiniz birisini mi istiyorsunuz?
- Kendinize bir eş, hayatı paylayacak birini mi arıyorsunuz yoksa, kendinizi çevreye ispatlayacak birini mi arıyorsunuz?
- Size maddi güvence verecek bir eş mi arıyorsunuz?
Bu sorulara samimi bir şekilde cevap vermek ilişkiyi neden istediğinize dair size önemli ip uçları verecektir. Hayatınıza mimar, mühendis doktor gibi meslekler seçerken öncelikle neden bu tarz mesleklere ihtiyaç duyuyorsunuz, içsel olarak bunu sormalısınız kendinize…
Çoğu zaman eşinin popüler mesleklerden olmasını tercih edenlerde; kendisinin mutluluğundan çok eşinin mesleği ile çevreye övünme isteği yatar. Eğer doktor birini hayatınıza çekmek istiyor ve bunuda gerçekten kutsal bir meslek yapıyor böyle biri beni mutlu eder diyorsanız bu normal bir bekleyiştir; fakat başkasına kendi başarınızı ispatlamak için ise çocukluğunuza gidip bir bakmanızı tavsiye ederim.
”Siz nerede ikinci plana atıldınız? Nerede sevgisiz kaldınız? Kendinizi dünyasal özelliklerle öne çıkarmaya neden ihtiyaç duyuyorsunuz? Maddi olarak çok mu sıkıntı yaşadınız? Evet ne istediğinizden çok neden istediğiniz daha önemlidir.
Nasıl Bir Eş İstediğinize Dikkat Edin;
Bazı danışanlarım ile çalışırken; aslında şuan ilişkilerinde sorun olarak gördükleri nedenleri farkında olmadan kendilerinin dilediklerini görüyorlar. Diyebilirsiniz ben beni mutsuz edecek bir ilişki hiç ister miyim?
Bazıları sadece manevi şeyler ister ruhuma hitap etsin der… ”Aşk sevgi olsun bana yeter!” der evet istediğiniz aşkı bulursunuz ama belli bir süre sonra maddi sıkıntılar yaşar ve ilişkiniz bu noktada farklı sorunlar çıkarabilir.
Allah(c.c) Her daim dualarınıza yanıt verir nasıl bir eş istediğinizi iyi belirleyin. Ve doğru isteyin.
İstemediklerinize Değil istediklerinize Odaklanın;
Hayatınızda kıskançlık varsa, hayatınıza kıskançlık çekersiniz. Kaybetme korkunuz var ise, kaybetme korkusu olan yada kaybedeceğiniz adayları çekersiniz hayatınıza… ”Beni mutlu eden adam yok mu ” dersiniz ; ”Beni mutlu edecek bir kadın yok mu” diyen bir adamı çekersiniz. Siz onun sizi, o sizin onu mutlu etmesini bekleyip beklentilerinizle ilişkinizi çıkmaza sokarsınız.
Ya ilişkilerinde maddi bolluk isteyenler ne durumda dersiniz? Bunların bir kısmı maddi bolluğa ulaşıyor bazısı ulaşamıyor fakat, mutluluk olarak baktığınızda ikisi de mutluluğu yakalayamıyor. Para sadece bir imtihan oluyor. Korkularınızdan arınmadığınız sürece, korkularınız hayatınıza korktuklarınızı çekecektir.
Ruh Eşinizi Size Getirecek Bir Uygulama;
İstediğiniz ne? Durun ve düşünün biraz… Ailelerinizin tanımladığı ilişkilerimi yaşıyorsunuz, öyle bir eş mi seçiyorsunuz, yoksa sizi ve kendini mutlu edecek bir insanı mı hayatınıza çekmek istiyorsunuz? Evet şimdi hayatınıza doğru ilişkiyi nasıl tanımlayıp çekebileceğinize dair bir çalışma yapalım.
Not: Derin nefes alın ve rahat bir ortamda devam edin. Her gün sabah akşam tekrarlayın. ve en az atlamadan 21 gün devam edin.
”Yaratılıştan bu güne kadar, bilerek yada bilmeyerek söylediğim tüm olumsuz sözler için, yaratılmış her zerreden, özür diliyorum. Bilerek yada bilmeyerek yaptığım bütün ahlar, olumsuz düşünceler, için herkesten özür diliyorum. Enerji alanımın arınması için niyet ediyorum. Korkularımı ve bağımlılıklarımı olduğum gibi kabul ediyorum. Ve tamamının şifalanması için Rabbime teslim oluyorum. Şu andan itibaren benim bedenimin ve ruhumun her zerresinin kıymetini bilecek, benimde onun bedeninin ve ruhunun her zerresinin kıymetini bileceğim, birlikte bolluğu, bereketi, huzuru, aşkı, anlayışı, hoşgörüyü, başarıyı paylaşacağım insanı sevgiyle hayatıma çağırıyorum. Düzenli cinsel yaşamımızın olduğu, ve bundan keyif aldığım, mutluluğu paylaşacağım yol arkadaşımı, sevgiyle hayatıma çağırıyorum. Gelmesine izin veriyorum. Geldiğinde onu fark etmeyi, onun kıymetini bilmeyi, sağlıklı bir şekilde hayatı paylaşmayı niyet ediyorum. Öylede oldu…”
Üç kez derin nefes alın ve verin (Burundan alın ve verin)
Siz hayatı ne kadar çözerseniz hayatınıza öyle bir insan gelecektir. Gerçekten sizi mutlu eden ne bunu keşfedin ve bunun üzerine güzel dileklerde bulunun.
Bazı olay vardır ki sizin elinizde olmadan hayatınıza tekrar tekrar çekersiniz, yada ısrarla istersiniz fakat her seferinde hüsrana uğrarsınız. Eş seçimi çok ciddi bir karardır. Ne istediğinizi iyi tespit edip eş adayı için listeler yapmak yerine bu listelerin içini önce kendiniz doldurmanız gerekir. Unutmayın biz nasıl biriysek yada neler konusunda endişelerimiz, korkularımız varsa o tarz insanları hayatımıza çekeriz. Ve bize karşılığı mutsuz sorunlu ilişkiler olur. Bu sorunları fark edip çözmek için ve doğru kişiyi hayatınıza çekmek için ”Ruh eşimi hayatıma çekiyorum” çalışmasını ilişki koçu ile yürütebilirsiniz. Sevgiyle kalın…
Sevinç Karakaya
Devamı”Ruh Eşini, Ruhunda Hisset” Derslerine Başlarken;
Ruh eşinizi arıyorsunuz ve hayatınıza gelsin istiyorsunuz. Elbette bu sizin en doğal hakkınız, sizde hayatı, sevgiyi, tutkuyu, mutlulukları paylaşacağınız bir yol ve hayat arkadaşını hak ediyorsunuz. Fakat ”Ruh eşini ruhunda hisset” derslerine başlamadan önce; belli aşamaları geçmiş olmanız gerekiyor. Bu artık son aşamadır, ruh eşinizi bedeninde, ruhunda, arzularında hissetme aşaması. Ve size onu getirecek aşamadır.
Unutmamanız gereken bir şey var; Bu aşamaya gelmeden, değiştirmeniz gerekenleri, hayatınıza katmanız gerekenleri katmadan, çıkarmanız gereken şeyleri çıkarmadan, bu dersleri uygulamaya başladığınız taktirde ”Ruh eşini, ruhunda hisset” dersleri sakıncalı olabilir. Muhtemelen hiç istemediğiniz, korktuğunuz, kaçtığınız nasıl bir karakter varsa onu kendinize çekersiniz. Bu yüzden size tavsiyem, ilk aşamaları geçip kendi özünüzle barışıp, kendinize aşk haline gelene kadar destek almanızdır.
İlk önce; kendi içinizdeki özünüzle, geçmişinizle ve bugününüzle olan; özlemlerinizle, kırgınlıklarınızla kızgınlıklarınızla yüzleşmeniz gerekiyor. Kendinizi yeniden her halinizle kabule geçebilmeli, hayatınızın merkezine koymayı ve kendinizi ”Önce Ben” diyecek kadar sevmeyi öğrenmelisiniz.
Tam olma haline ulaşmış, kendine çekmek istediğin kişi gibi, olma yolunda ilerlemiş olmanız gerekiyor. Bilinç altındaki çekirdek inançlarınızı yeni kodlarla değiştirmiş, saplantılardan, bağımlılıklarınızdan arınmış bir şekilde, korkularının içinden geçmiş, ne istediğini bilen, farkındalığı yüksek bir halde bu derslere başlaya bilirsin.
Aksi taktirde, ne yaşadığın kısır döngülerini kırabilirsin, Ne istediğiniz kişiyi hayatınıza çekebilir, ne iç huzurda bütünlük halini yakalayabilirsin…
Eğer ben bu aşamaları geçtim diyorsanız. 1. dersten itibaren deneyimlemeye başlayın.
Unutmayın şu dünyada en azından bir erkek/ kadın sizin ne hissettiğinizi biliyor. Sizi birleştirecek hislerinizde, yolunuz açık olsun….
Sevinç Karakaya
DevamıEvlilik Öncesi Koçluk
Evlilik, hayatımızda aldığımız ve yaşamımızda dönüm noktası oluşturacak en önemli kararlarımızdandır. ”Evlilik öncesi koçluk” kişilerin birbirlerini daha iyi tanımalarına, evlilik ile ilgili gerçekçi beklentileri oluşturabilmeleri için birbirleriyle etkili iletişim kurabilmenin yollarını keşfetmelerine ve olası sorunlarla nasıl baş edebileceklerini bilmelerine ve de evliliğe iyi bir başlangıç yapabilmelerini sağlamaktır.
Evlilik kararı almadan önce tarafların birbirlerini tanıması, bilmesi, araştırması, mümkünse büyüklere de danışması elbette önemlidir. Fakat bununla birlikte, ”evlilik öncesi koçluk” alarak, size bir yakınızın gözü ile değil de, sizi yönlendirmeden, yargılamadan, sadece konuştuklarınızı değil, satır aralarınızı dahi dinleyen, kendi doğrularınızı kendiniz bulmanızda destek olan, size yol arkadaşlığı yapacak, bu konudaki uzman bir Koç’ dan danışmanlık alınması, sağlıklı kararlar adına önemlidir.
Evliliğe Hazırlık Aşamasında Koçluk ;
Günümüzde hepimizin farkında olduğu gibi, boşanma oranları her geçen gün artmaktadır. Fakat etkileyici bir diğer gerçek ise; evlenmeye hazırlanan çiftlerde de ilişkiyi bitirme oranları giderek artmaktadır. Birlikteliklerin evlilik ile sonuçlanmamasının en temel nedenleri, iletişim problemleri ve gerçekçi olmayan beklentilerdir. Kişiler evlenme kararı aldıktan sonra kendilerini çok mutlu hissedeceklerini düşünüyorlar ancak durum hiç de böyle olmuyor. Evlilik ile ilgili deneyime, bilgiye sahip olmadıkları ve çevrelerindeki kişiler tarafından evliliğin zor yönleri daha fazla vurgulandığı için, yoğun bir baskı hissediyorlar. Bu durumun üstesinden gelemeyen kişiler, evlenme kararından vazgeçebiliyorlar. Evliliğin emek isteyen bir ilişki olduğu herkes tarafından kabul edilir ancak bu çaba evlenmeden önce başlamalıdır. Evliliğin sağlam temeller üzerine kurulması, ilerleyen dönemler için çok büyük önem taşır. Bu nedenle ”Evlilik öncesi koçluk” giderek yaygınlaşmaktadır.
Evlenmeden önce Koçluk Size Ne Katar;
Hayatınızda yeni bir dönem başlatacak olan, evlilik kararını almak hiç de kolay değildir. Maddi ve manevi sorumluluklar, ömür boyu bağlılık, özgürlüklerin kısıtlanması ve daha birçok neden kafanızı karıştırmaya yeter de artar. Bu yüzden kesin kararınızı vermeden önce, kendinizi, evlenmeyi düşündüğünüz kişiyi, evliliği ve beklentilerinizi gerçekçi bir biçimde değerlendirmenizi sağlayacak ”Evlilik öncesi koçluk” programına katılmanız çok yararlı olacaktır.
Evlilik kararı almaya çalışırken kendinizi baskı altında hissedebilir ve hatta oldukça stresli günler yaşayabilirsiniz. ”Evlilik öncesi koçluk”, hissettiğiniz karmaşanın çözümlenmesine katkı sağlayacaktır.
”Evlilik öncesi koçluk” Evleneceğiniz Kişi İle Sizi Yüzleştirir
İlişkinin başladığı ilk an ve ilk günler, daha sonra yaşanacak ilişkinin tarzını belirlemede adeta mucizevi bir yol göstericidir. Sorunlar çıktığında, ”zaten ilk tanıştığımızda onun bu yönünü görmüştüm, ama geçer ya da değişir diye düşündüm, önemsemedim” denilir. Oysa roller ilk anlarda belli olur. Bu nedenle ilk tanışma anınızı ve gözlemlerinizi düşünün. Sizi neler etkilemiş, neler hoşunuza gitmiş, neler gitmemişti? Bunları belirlemeniz size ilişkide yol gösterir. Bu yol haritası ortaya çıkarken sizin kişiliğiniz ve sevgiliniz ile ilgili bazı özellikleri fark edersiniz.
İlişkiniz ne kadar süredir devam ediyor? Onun nelerden hoşlandığını ya da en çok neye kızdığını bildiğinizden emin misiniz? İlişkinizin süresinin evlenmek için yeterli olup olmadığı kesinlikle sizin kişisel kararınıza bağlıdır. Bu nedenle sizin için neyin doğru olduğuna sadece kendiniz karar verebilirsiniz. Evliliğiniz boyunca birbiriniz hakkında her gün yeni şeyler keşfetmek size eğlenceli gelebilir, ancak evlenmeden önce evleneceğiniz kişiyle ilgili ne kadar çok şey bilirseniz, evlendikten sonra katlanamayacağınız davranışlarla karşılaşma riskini o kadar azaltmış olursunuz. ”Evlilik öncesi koçluk” almanız sizin bu bilgilere objektif bakmanızı sağlayacaktır.
”Evlilik öncesi koçluk” Sizi Yaşanması Olası Olan, Sorunlara Sizi Hazırlar;
Evliliklerde eşler arasında farklılıklar ve sorunlar yaşanması kaçınılmazdır ancak birliktelikleri yürüten özellik, esnekliktir. İşte bu esnekliği gösterebilmek için ”farkında olmak” zorundasınız. Kendinizin ve partnerinizin iyi ve kötü yanlarının farkında olmanız sağlıklı bir birliktelik kurabilmeniz için gereklidir. Bu farkındalığı kazanmak da ancak profesyonel bir ”üçüncü göz” ün yardımıyla mümkün.
Bir insanın beş özelliği çok hoşunuza gidiyor, ama üç özelliğini sevmiyorsunuz. Peki bu yüzden sevdiğiniz kişiyi bırakacak mısınız? Amaç sizi rahatsız edebilecek o üç özelliğe karşı hazırlıklı olmanız. Çeşitli konularda ters düşmeniz mutlaka sorunlar yaşanacak anlamına gelmez. Ancak bu ters düşmeler ileride ayağınıza takılabilir. ”Evlilik öncesi koçluk” seanslarında, ileride ilişkide patlak verebilecek bir kriz anında yapılması gerekenler üzerinde durulur.
”Evlilik öncesi koçluk” Nasıl bir evlilik istediğinize dair Eş adayınız ile aynı fikirde misiniz?
Sizin ve evleneceğiniz kişinin evlilikten ve hayattan beklentileriniz ne kadar uyumlu? Her ne kadar farklı olan bazı beklentileriniz üzerinde anlaşma ümidiniz olsa da hepsi için aynı şeyi söylemek imkansız. Birbirinizin beklentilerine hepsine olmasa da en azından bir kısmına- cevap verebileceğinizden emin olmalısınız.
Evlenmeden önceki ilişkiniz evliliğinizin gidişatına dair ipucu verse de, bazı noktaların karanlıkta kaldığı da bir gerçektir. Bu noktaları açığa çıkarmak ve evliliğinizi mutlu bir şekilde devam ettirmenizi sağlayacak becerileri kazanmak ”Evlilik öncesi koçluk” ile mümkündür. Unutmayın ki evlenmek size mutluluk, romantizm ya da güven getirmeyecek, bunu başarmak için sizin ve eşinizin gayreti gerekecektir.
Evlilik kararı verilirken nelere dikkat edilmelidir?
Evlilik kararı verirken öncelikle bireyler kendilerine ”evliliğe hazır mıyım?”, ”bu kişi benim için doğru kişi mi?” sorularını sormalıdır.
Bu önemli karar verilirken mantık kesinlikle devre dışı bırakılmamalıdır. Aşkın ya da sevginin tüm sorunlarını aşmaya tek başına yeterli olmadığı bilinmelidir. Bireyler evlenmeyi düşündükleri kişiyi sadece içinde bulunduğu dönemdeki rolü ile değil farklı rolleri de (anne olma, baba olma, koca olma, ev hanımı olma vb.) göz önünde bulundurarak değerlendirmelidir. Birey, eş olarak düşündüğü kişiyi değişik rolleri ile değerlendirirken kafasındaki soru işaretlerini mutlaka paylaşmalıdır.
Bireyin eşini değerlendirmesi kadar kendisini de evlilik yaşantısındaki roller ve sorumluluklar açısından değerlendirmesi önemlidir. Yeni bir aile kurmanın sorumluluğu, eş olmanın ve ebeveyn olmanın sorumluğu düşünülerek evliliğe adım atılmalıdır.
Çiftlerin kendilerini, eşlerini ve evliliği gerçekçi olarak tanımaları, ileride uyumlu bir evlilik yaşantısına sahip olmalarının birinci koşuludur. Kendi problemlerini fark edememiş, çözümleyememiş bir kişinin evleneceği kişiyi de sağlıklı olarak değerlendirmesi ve tanıması mümkün olamaz. Evlilik ile ilgili gerçek dışı ve aşırı iyimser beklentileri olan bireyler evliliğin gerçekleri ile karşılaştıkları zaman kaçınılmaz olarak hayal kırıklığı yaşayacaklardır.
DİKKAT! Evlilik öncesi sunulan vaatler aldatıcı olabilir
Evlenmeyi planlayan çiftlerin birbirlerini tanıdıkları kabul edilir ancak bununla birlikte şunu da unutmamak gerekir ki, evlilik öncesi karşı tarafı ”gerçekten” tanımak çok da kolay değildir. Özellikle tanıştıktan kısa süre sonra evliliğin gündeme geldiği ilişkilerde, tarafların birbirlerine genel anlamda ne kadar dürüst oldukları öncelikle irdelenmesi gereken konudur. İnsanların kendilerini olduklarından daha iyi gösterme çabası içinde oldukları bilinmelidir. Olumlu benlik sunumu adı verilen bu durum az ya da çok herkeste görülür. Bazıları yeni tanıştıkları kişiye kendilerini olduklarından daha iyi gösterebilmek için olumsuz özelliklerini gizler, olumlu yönlerini abartır, gerçek olmayan vaatlerde bulunur, hatta yalana başvurabilir. Çiftler arasında bir güven problemi varsa, geleceğe yönelik vaatlere inanılması doğru olmaz. Ayrıca partnerine güvenen bir kişinin bile yapılan vaatlerin gerçekçilik düzeyini değerlendirmesi, ne denli gerçekleşebilir olduğu ve gerçekleşmemesi durumunda bunun evliliğe ne şekilde yansıyacağını düşünmesi gerekir. Durum ne olursa olsun verilen sözlerin tutulamama ihtimali her zaman vardır. Bu ihtimal düşünülmeli, gelecekte hayal kırıklığı ve pişmanlık yaşanmaması için bu durumun kabul edilip, edilemeyeceği önceden değerlendirilmelidir.
Evlilik Öncesi Sıkıntılar Artarak Devam Eder;
Evlilik ”Olmazsa ayrılırım”, ”Evlenince Değişir”, ”Bundan da ne olacak” gibi düşüncelerle başlanamayacak kadar ciddi bir müessesedir. Ayrıca Kafanızda ”Acaba doğru kişi mi?” soruları var ise, çevrem, ailem ne der diye, emin olmadan atılacak bir adım değildir.
Evlilik kararını vermeden önce kendi ilişkilerimizi iyi değerlendirip, iletişim kurma ile ilgili problemlerimiz varsa bunları çözümlemeden evlilik yolunda adım atmamalıyız. Evlilik öncesi yaşadığımız sıkıntılar evlilik sonrası yerini daha başka sorunlarla birlikte işin içinden çıkılması zor durumlara sokabilir.
Bu nedenle evlilik öncesindeki süreçte bilinçli bir şekilde hazırlanmamız gerekmektedir. Hem kendimiz hem de karşımızdaki kişiyle ilgili gerçekçi düşünmemiz gereken süreci çok iyi değerlendirmemiz gerekir.
Evlilik Öncesi Koçluk Size Ne Katar;
* Evlilik kararı vermeden önce hazır olup olmadığımızdan emin olursunuz,
* Evliliğe kendinizi nasıl hazır hissedersiniz? çözüm bulursunuz,
*Evlilik öncesi kendimizi ve Eş adayınızı daha iyi tanıyabilirsiniz. Böylece kendinizi iyi değerlendirebilir ve açıkça ifade edebilirsiniz,
* Sorun olacağını düşündüğümüz yönleri konuşabilirsiniz.
* Evlilikten gerçekçi anlamda ne gibi beklentilerimiz olmalı, net bir şekilde belirlersiniz.
*Yine karşı tarafın sizden ne beklediğinden ve bu beklentisine karşılık verebileceğinizden emin olursunuz.
* Doğru kişi mi? Sorusunu netleştirmede,
*Krizleri, sorunları çözebilecek altyapı, sağduyu ve soğukkanlı yaklaşımları nasıl geliştirebiliriz?
Evliliğe hazırlık aşamasında kişilere verilen ”Evlilik öncesi koçluk” hizmeti evliliklerinin sağlam temellere oturtularak gerçekleşmesinde çok önemli bir yer tutmaktadır.
Sevinç Karakaya
DevamıKayınvalidem Yatak Odamızda
KAYIN VALİDEM YATAK ODAMIZDA
Soru; 13 yıllık bir evliliğe sahibim. Eşimin babası öldükten sonra annesi yalnız kaldığı için bizimle yaşamaya başladı. Aslına bakarsanız, İlk başlarda bizimle kalmasına karşı değildim fakat artık rahatsız olmaya başladım. Çünkü evin içinde sürekli dolaşıyor, gece yarısı odamıza girip oğlunun üstünü örtmeye çalışıyor ve bunun gibi rahatsız edici pek çok davranışta bulunuyor. Yani neredeyse aramıza girip bizimle yatamadığı kaldı. Eşime rahatsızlığımı söylediğimde ”Annem yaşlı kadın idare et” diyor. O gelecek diye diken üstünde yatıyorum, eşime bile sarılamaz oldum. Eşime yüklenip aramızı da bozmak istemiyorum. Lütfen bu konuda yardımcı olun…
Lale/ İzmir
Cevap; Kimsesiz kalan aile büyüklerinin çocuklarının yanında kalması çok sık görülen bir durumdur. Çok kaliteli bakım evleri olmasına rağmen, bu durum bir terk edilmişlik ve kimsesizlik gibi göründüğü için yaşlı anne ve babalar buraları pek tercih etmez. Bunun yerine çocuklarıyla birlikte olmak isterler. Eşinizin annesi, ölen kocasının yarattığı boşluğu oğlu ile doldurmak isteyebilir ve tüm ilgisini ona yöneltebilir. Ancak burada evlilikteki bazı sınırların ihlal edilmemesi gerekir. Evliliğin önemli unsurlarından biri cinselliktir ve cinsellik mahremiyet olmadan mutluluk vermez. Bu nedenle çat kapı yatak odasına girilen bir çiftin sağlıklı ve mutlu bir cinsel hayatı olamaz. Bu durum bütün ilişkinizi olumsuz etkileyebilir ve sizi geri dönüşsüz zor bir yola sokabilir. Burada kayın validenizi uyarmak eşinize düşüyor. Eşiniz annesini kırmadan, onun anlayabileceği bir dilde yatak odasının yalnızca size ait olduğunu, oraya sizin izniniz olmadan girmemesi gerektiğini söyleyebilir. Ayrıca eşinizle baş başa kısa bir hafta sonu kaçamağı yapmanız, aranızın yeniden ısınmasına yardımcı olabilir.
Nişanlımın Cimriliği Beni Kendinden Soğuttu
NİŞANLIMIN CİMRİLİĞİ BENİ KENDİNDEN SOĞUTTU
SORU;
İki yıldır nişan olduğum kişi ile evlenme hazırlığı yapıyoruz. Onu tanıdıkça ve ne kadar cimri olduğunu gördükçe, ondan soğumaya başladım ve neredeyse evlenmekten vazgeçme noktasına geldim. O kadar ki pahalı diye doğru dürüst kaliteli bir yere gidip oturamıyor ve bir şeyler yiyip içemiyoruz. Daha şimdiden harcadığım her kuruşun hesabını soruyor. Onun bu davranışları beni kendinden iyice soğuttu ve korkutuyor beni bu durumu. O kadar soğudum ki beraberliği düşünmek bir yana dokunmak bile istemiyorum. Bu durumda ne yapmalıyım?
Emine/Konya
CEVAP;
Kadınlara bir erkekte en fazla rahatsız oldukları şeyler sorulduğunda en başta ”cimrilik” gelmekte. Bazı kadınlar bunu erkeğin cinsel yetersizliğinden bile önemli görebiliyor. Cimrilik, maddi açıdan yeterli olup olmamakla ilgili bir durum değildir. Son derece varlıklı cimriler olabildiği gibi sınırlı kaynaklarını cömertçe kullanan insanlar da vardır. Bu kişilik özellikleriyle ve kişinin geçmiş yaşantılarıyla ilgili bir durumdur. Hal böyle olunca, sizin de nişanlınızla ilgili bazı kaygılar duymanız, ona karşı duygusal ve tensel yakınlaşma arzunuzun azalması çok normal görünüyor. Nişanlınız kısıtlı gelirini idareli kullanmaya çalışan tutumlu biri mi yoksa davranış bozukluğu gösterecek düzeyde bir cimri mi bunu iyi ayırt etmelisiniz. Çünkü kişilik özellikleri kolay kolay değiştirilemez. Burada önemli olan, onu bu şekilde kabul edip edemeyeceğiniz. Daha sonradan pişman olmamak adına iyi düşünmenizi tavsiye ederim. Nasıl olsa düzelir diye acele karar vermeyin. Sizin için harcamalarınız önemliyse hayat boyu buna ket vuracak biri ile yaşamanız hiç kolay olmayacaktır.
Evlilik Kararımda Net Değilim
EVLİLİK KARARIMDA NET DEĞİLİM
Soru:
Merhabalar Düğünüme iki ay kaldı ve eşim olacak kişi hakkında büyük endişelerim var. nişanlılığımız boyunca devamlı kavga ettik.Ona göre ben kıskanç, sorunlu, kavga etmekten zevk alan biriyim. Her olaydan sonra konuşmaktan kaçtığı için sorunlarımız hiç bitmiyor. Benden bazı şeyleri saklamaya da başladı. Gizli gizli arkadaşlarıyla buluşuyor ve bana haber vermiyor. Bu yalanlarını yakaladığım zaman da kaçıyor. Bu insanın benim için doğru insan olup olmadığını bilmiyorum, sizce ne yapmalıyım?
sevda/Bursa
Cevap:
Evlilik öncesi süreçte çiftin birbirleri hakkında karar vermesi gereken birçok konu vardır. Bunlar; çatışma çözme yöntemleri, iletişim kurma biçimleri, evlilikle ilgili beklentileri, aile ve arkadaş ilişkileri, para yönetimi cinsel uyum ve benzeri meselelerdir. Bu alanlar kişinin olabildiğince savunmasız olduğu alanlardır. İki ay sonra evleneceğinizi söylediğiniz kişiyle aranızda büyük sorunlar olduğunu söylüyorsunuz. Nişanlınızın mevcut sorunları çözme yoluna gitmemesi sorunların büyümesiyle orantılı olabilir. Sorun çözme yönteminin uygulanabilmesi için her iki tarafın da empati yapması ve olaylara bakış açısını değiştirmesi gerekmektedir. Diğer bir deyişle, çatışmayı çözmenin kuralı uyumlu olmaktır. Çiftlerin yaptığı bir diğer hata da yanlışlarını diğerini suçlayarak örtbas etmeye çalışmalarıdır. Sizin ilişkinizde de görünen kaçma eylemi örtbas etmenin ve iletişimsizliğin bir sonucu olabilir. Nişanlınıza ne istediğini sormalısınız. Daha sonra da siz ne istediğinizi belirlemeli ortak bir nokta da buluşmayı denemelisiniz. Aksi takdirde, evliliğe başlamak için aceleci davranmak yanlış bir seçim yapmanıza neden olabilir. Gerekirse evlilik öncesi yardım almanızı tavsiye ederim.