Evlilik Dersinden Sınıfta Kalmamak İçin 5 İpucu
EVLİLİK DERSİNDEN SINIFTA KALMAMAK İÇİN 5 İPUCU
Evlilikte eşinizle olan ilişkiniz kimseyle olan ilişkilerinize benzemez. İş arkadaşınız ile sorunlar yaşadığınız da mesafeli durmak çözüm olabilir. En yakın arkadaşınız dahi olsa, belli bir süre görüşmeyip olaylardan uzaklaşmayı tercih edebilirsiniz. Fakat konu aile özellikle de eş ise kapıyı kapatıp gitmek, mesafe koymak, konuşmalardan kaçmak sorunu çözmekten çok sorunu çıkmaza sokabilir. Bu yüzden evlilik de eşler arası uyum ve ilişkiler çok önemlidir.
Evliliği bir okul gibi düşünürsek ; Kimse evlilik okulunda sınıfta kalmak istemez elbette. Bütün notları çok iyi olmasa da birbirini dengelemeli en azından. Zaman zamanda evlilik okuldaki dersler masaya yatırılıp, kırık olanlara gayret gösterilmeli. iyi olanlar ise pekiştirilmeli.
Elbette evliliklerde ufak tefek sorunlar olabilir, bu hayatın sonu olmadığı gibi büyüklerin dediği gibi ” evliliğin tuzu biberidir” Evlilik okulunun derslerinde nelere dikkat etmemiz bizi daha başarılı yapar, bir kaç ip ucu sanırım işimize yarayacaktır.
1- Her Evde Huzursuzluk Olur
İnsan doğası gereği sanki sadece kendi evliliğinde huzursuzluklar olduğunu düşünür. Oysaki her evde huzursuzluk vardır. Kimsenin hayatıyla kıyaslamaya girmeden, sorunların normal olduğunu ve çözümsüz hiç bir sorun olmadığı bilince ile davranıldığında sorun olarak gördüklerimizin üsttesin den gelmek mümkündür. Bazen unutmak yada yapılan hataları silmek gerekir. Hoşgörü bir evlilikte olmazsa olmazlardan gibidir. ”Eşinize karşı kötülükleri yazan bir kalem olmaktansa, hoşgörüyle silen bir silgi olmayı tercih edin”.
2- Sevginizi Daha Sık Sevginizi Gösterin
Biz sevdiklerimiz yanımızdan hiç gitmeyecek sanırız. Oysaki sabah evden işe çıkan eşinizin akşam geri dönme garantisi var mı? yada sabah işe gitmek için evinizden çıktığınızda, geri döndüğünüzde eşinizi sağ sağlim bulacağınızın garantisi var mı? Bunun hiç bir zaman hayatta garantisi yok. O yüzden sevdiklerinizin kıymetini yanınızdayken bilin. Eşinize sevginizi her fırsatta gösterin. Daha sık ”Seni Seviyorum” diyin mesela. ”Sevgi öğrenilen bir duygudur. Kişi rabbini sevmeyi öğrendiği gibi sevdiklerini sevmeyi ve sevgisini göstermeyi de öğrenebilir.” Anı yaşayın ve geçmişi bırakın geleceği ise bilmiyoruz kaygıyı da bir köşeye atın hemen şuan; Eşinize Sevdiğinizi söyleyin.
3- Küçük Sorunları Büyütmeyin
Aslına bakarsanız; Evlilikler büyük sorunlardan da tabi bitiyor fakat evlilikleri en çok küçük sorunlar bitiriyor. Bazen en ufak hareketlerden manalar çıkarmak, bazen beklentisine cevap bulamamalar açık konuşulsa çözülecek konular büyüyüp büyük meseleler haline gelebiliyor. Bu küçücük olan sorunlar, zamanla eşleri ümitsizliğe sürükleyen kocaman sorunlar oluveriyor. Sorunlarınızı karşılıklı iletişim yolu ile çözmeyi deneyin, içinizde büyümesine izin vermeyin. İzin verirseniz bunlar kine, nefrete dönüşecektir. Siz sevgiye dönüştürün ve yok edin.
4- Eşiniz Sizin Hizmetliniz Değil
Unutmayın ki; Biriyle hayat birleştirmek demek karşınızdaki kişinin, ister erkek, ister kadın sizin her istediğiniz yapmak durumunda değildir. Eşiniz sizin hizmetliniz değil yol arkadaşınız hayat arkadaşınızdır. Elbette zorluklar ile karşılaşıldığında nasıl ki yeminler edilip ”İyi günde, Kötü günde” diye sözler verildiği gibi birbirinizi desteklemelisiniz. Fakat bu yaptırımla, emrivaki ile değil sevgiyle olursa güzel olandır. hele ki gereksiz beklentiler karşınızdakini bıktırır. Sizi ise yıpratır. Yapacağınız en doğru şey hayat arkadaşınıza makul olmaktır.
5- Gereksiz Sorgu Sualle Eşinizi Boğmayın
Her şeyin aşırısı kötüdür. Kıskançlık ve sorular sormak , eşinizin yaptıkları ile ilgili, alakalı olduğunuzu göstermek için ise normaldir. Fakat bunun bazen hastalık derecesinde sorgu sual ve tenkitleri ise evliliğinize ciddi zarar verecek aşırılıklardır. Eşinizin özgürlüğüne fazla müdahale etmeyin.Yada her kelimenin üzerinde saatlerce düşünmeyin bunlar eşinizi yıprattığı gibi sizinde ruh sağlığınızda ciddi hasarlar açacaktır. Güvenmediği veya güvenilmediği bir ilişkiyi sürdürmek her iki taraf için de zor olandır. İlişkinizi bu duruma taşımayın. Eşiniz sizin eşiniz olsa da, her şeyden önemlisi bir bireydir. Onun kişilik haklarına saygılı olmanız aradaki sevginin bitmemesi için oldukça önemlidir.
Evlilik Okulu; Bu okulu bitirmek ömür boyu sürdürmek özellikle son yıllarda boşanma olayları bu kadar arttıktan sonra, çok kolay değildir. Fakat unutmamak gereken güzel olan her şey emek ister. Evlilik okulu sizin için cennet bahçelerinden bahçelere dönüşeceği gibi , hiç gitmek istemediğiniz ayaklarınızın geri geri gittiği bir mecburiyete de dönüşebilir.
Evlilik okulunuzun kaçıncı senesinde olursanız olun, notlarınızı yükseltmek ve ömür boyu birliktelikle bitirmek için hiç bir zaman geç değildir. ” Sevgi her şeyin ilacıdır.” Eşinizi sevmeyi ve bunu ona göstermeyi öğrenmek mutlu bir ömür için çok zor olmasa gerek…
Sevgiyle Kalın…
İlişkinizde İlgi Ve Kontrol Dengesi Nasıl Olmalı?
İLİŞKİNİZDE İLGİ VE KONTROL DENGESİ NASIL OLMALI?
Maalesef son yıllarda boşanma oranında hızla artış olması, ilişkileri tekrar mercek altına almaya itiyor. Tabi ki farklı farklı sorunlar yaşansa da temeline bakıldığında derinlerde yaşanan farklı korkuların yada endişelerin var olduğunu görüyoruz. Kişilerin bağlanma korkusu, evlilik korkusu, erken karar verme tedirginliği, ilişkiden emin olamama, ilişkiye fazla beklenti yükleme gibi nedenler olabiliyor.
Acaba önceden de var mıydı böyle sorumlar yoksa değişen moda ile sorunların da mı modası değişti dersiniz? Boşanmayı yada bu sorunları bu kadar gündeme getiren sebep ne dersiniz?Geçmişten günümüze bakıldığında, kadın ve erkeğin ilişki yaşantılarındaki farklar neler olabilir? Günümüzde çok yaşanan, ve evlenecek hanımların en büyük sıkıntısı olan, erkekler neden korkan taraf da kadın hep ikna eden, evliliğe sürükleyen taraf ? Bu hep böylemiydi?
Modern Çağ İlişkilerinde Kadınlar Mutsuz
Modern çağın çeşitliliği hayatın her alanında kendini gösterdiği gibi, kişilerin değişen teknolojiye ayak uydurmaları, sosyal çevrelerinin daha rahat ve geniş olması, Eskiye nazaran erkek ve kadının gerek iş gerek özel hayatındaki paylaşımlarının artması ilişkilerde de çeşitliliği arttırmıştır. Bu artışla birlikte aslında belki de hep var olan fakat yeni düzenin getirdiği değişimle birlikte, artık daha fazla göze çarpmaya başlayan ilişkisel sorunlar gündeme gelmeye başlamıştır. Bu ilişkisel sorunların en sık rastlanılanı kadınların erkeklerle olan ilişkilerinde genelde ; daha huzursuz, daha memnuniyetsiz, daha beklentilerini bulamayan taraf haline getirdi.
Erkeklere göre neden kadınlar daha şikayetçi dersiniz? Nedene bakıldığında bir çok nedeni vardır, bunlardan biride, ”İlişkinizde ilgili misiniz? yoksa kontrol etme meyilli misiniz?” İşte tamda gerek erkek gerek kadınlarda olsun bu denge çok korunamamakla birlikte sorunlar meydana gelmektedir. Erkeklere göre kadınların daha fazla sorun yaşaması ise, erkeklerin ilgili bir eş ile kontrolcü bir eş dengesini daha kurmak da daha fazla zorlanmaları ve kontrolcü taraflarının çok daha ağır gelmesinden kaynaklanmaktadır. Kimi kadınlar bu aşırı ilgi yada kontrolcü tavrı ”Baba ” modeli gibi benimseyip eşi olduğu için haklı olduğuna inanırken, kimi kadın ise ilginin kontrolcülük olmadığını, böyle ilgi istemediği noktasında direnir, ve erkeğe kendisini ile nasıl ilgilenmesi noktasından yakınan eşiyle sorun yaşayabiliyor hatta çok ileri noktalara tanışabildiğini görüyoruz.
İlgi ve Kontrol Arasında Denge ;
İlişkilerde İlgi ve kontrol arasındaki denge kurulamadığı takdirde; iki şikayet öne çıkar. Birisi hakimiyetten sıkılan kadın, diğeri ise erkeğin ilgisizliğinden bıkan bir kadın. Bu iki durum arasında bir türlü denge kurulamıyor.Bunun kurulamamasının nedeni incelendiğin de birinci olarak, yüzyıllarca süregelen bir olgunun etkisi, bir de çocuk yetiştirilirken anne ve babalar tarafından yapılan yanlışlar. Babası da öyle olduğu için erkek çocuk hemen babayı modelliyor ve ileride beraber olduğu kadına da aynı şeyi yapıyor. Babası tarafından kontrol edilen kız da ileride kendisi tarafından kontrol edileceği bir erkek arıyor. Zaten annesine de baktığı zaman aynı tabloyu görüyor. Artık sevgi ve ilgi ifadesi asla kontrol etmeden bağımsız olamıyor; bu iki çeşit davranış, kişilerin kendi ilişkilerde de yerlerini alıyor ve tabii acıyı tartışmaları da beraberinde getiriyor.
Kontrol olgusundan bağımsız bir sevgi ve ilgiye herkesin ihtiyacı var. İlgisiz erkeğe gelince, bir erkek ya zaten baştan ilgisiz olabilir ya da kadının çok fazla üstüne gelmesiyle ilgisizleşmiş olabilir. Bir erkek baştan ilgisizse küçüklüğünde ilgi görmemiş ve ilgiyi nasıl göstereceğini bilemiyor olabilir. Kadının ilgi bekleme ve kendisine güvenmeme baskısından sıkılan erkeğe gelince savunma mekanizması olarak ilgisizleşmeyi ve kopmayı geliştirmiştir. İlgisizleşmiş ve eşinden kopmayı seçen erkeği günümüzde çok sık rastlarız. Zamanla kopuş olur fakat kendisi bile süreç de çok koptuğunu farkında değildir zamanla ise eşinden uzaklaşır.Burada kadının neden kontrol etmek istediğine bir göz atarsak ilişkide kendini güvende hissetmeyen bir kadın genelde kontrol etme ihtiyacı duyar. Bu güvensizlik yetiştirilme sonucu temelde var olan bir güvensizlik de olabilir, ilişkide erkeğin çizdiği tabloya bağlı olarak gelişen bir güvensizlik de olabilir.
Çözüm Ne Olmalı;
Eşlerin karşılıklı diyalog ile birbirini anlamaya, ve ne beklediklerini birbirlerine sunamaya ihtiyaçları vardır. Bilmedikleri belirsizlikler kişileri güvensizliğe iter. Yada bazen gereksiz ve olması imkansız beklentilerde kişileri depresyona sürükler. Yapılması gereken makul orta yolların bulunması ve ilişkide ilgi ve kontrolün dengesi sağlanmalıdır. Çoğu zaman eşler olayın içinde oldukları için fark edemeye bilirler ilişkilerinde çözüm bulmaları gereken nokta tam neresi. Böyle durumlarda yanlış konuları konuşmak da çözümsüzlük getireceği için bir uzmanla çalışmak da fayda vardır.
Fakat unutulmaması gereken, yıllardır anne, baba yada farklı bireylerden ve ilişkilerden etkilendiğiniz noktalara inilmeli ve aynı yanlışlar bugünkü ilişkilere taşınmamalıdır. Modern çağın ilişkiler getirdiği değişiklik ve sorunlara tahammül etme sınırı eskiye göre çok farklıdır. Aynı tutumlar ile gitmek ilişkiyi sadece çıkmaza sokar.
”Her İlişki kendisi yeni bir makinedir. Her birinin kullanma kılavuzu farklıdır. Siz kendi kılavuzunuzu eşinizle beraber yeniden yazın”.
Sevgiyle Kalın…
Erkeğin Eşinden Cinsel Beklentileri
Erkeğin Eşinden Cinsel Beklentileri
Bu konu neredeyse en çok merak edilen konu başlığı haline geldi. İlişkilerde cinselliğin önemini anlatmaya gerek yok sanırım… Bunu neredeyse ergenliğe girmemiş çocuklar bile biliyor artık…
Erkek eşinden-kadınından cinsel olarak bekler?
Aslında hiç te zor olmayan bu soru kimi zaman içerisinden çıkılamaz bir hal alıyor nedense… Öncelikle bunu bilmek gerekir ki Erkekler kadınlar kadar anlaşılması güç varlıklar değildir… Yani herşeyi düz mantıkla düşünerek aslında onların sizden ne istediğini anlamanız çok kolay!
Bu konuyla ilgili çok fazla soru alıyoruz ve kaynağına baktığımızda sebep aynı…
Bayanlar dışarı çıkacakları zaman sırf kendisi için ayna karşısında saatler harcarken eşi eve geleceği zaman kılını kıpırdatmazlar. Hatta çoğu bayan evlerinde o kadar basit giyinirler ki sanki evdeki eşi-erkeği değil de ev arkadaşı… Sonrası malum tabiki eşim-erkeğim neden beni istemiyor? Neden benimle ilgilenmiyor? Sizce bu sorunun cevabı yeterince açık değil mi? Siz eşinize-erkeğinize ev arkadaşı gibi davranır sıradan giyinirseniz onun da size asker arkadaşı gibi davranması ne kadar anormal olur?
Bazı bayanlar “ben dışarı çıktığımda tüm erkeklerin gözü üzerimde ama eşim bana bakmıyor” diye yakınıyor… Peki dışarı çıktığınız zaman çıkmadan önce ne kadar vaktiniz ayna karşısında geçiyor da erkekler dönüp size bakıyor? Neden aynı özeni eşinize veya erkeğinize eve geldiğinde yapmıyorsunuz?
Kısacası Erkek kadınından cinsel olarak;
– Öncelikle evinde bakımlı bir kadın görmek ister,
– Ev içerisinde seksi giyinmekten kaçınmayan bir kadın görmek ister,
– Yatağa gelince de her erkek aynı şeyleri istemeyebilir ama çoğu erkek kadınının rahat davranmasını ister,
– Kadının yatakta kendisiyle ilgilenmesini ister,
En önemlisi erkeğinizle açıkça konuşmaya çalışın ve rahat olmasını sağlayın ne istediğini size kendisi söyleyecektir…
Sizlere mutlu bir cinsel hayat diliyorum… Sevgilerimle
DevamıEş Seçiminde Dikkat Edilecek İp Uçları
EŞ SEÇİMİNDE DİKKAT EDİLECEK İP UÇLARI
Uzun süre devam edecek yani sonu evliliğe dönüşmesini istediğiniz bir ilişkiye başlamak üzeresiniz, yada böyle bir ilişki istiyorsunuz. Fakat yeni başlayacak ilişkinizde, tam olarak nelere dikkat etmeniz gerekiyor sizi düşündürüyorsa, bu hafta işinizi kolaylaştıracak ip uçları vereceğim.
Özellikle yeni başlayan ilişkilerde taraflar kendilerini tanıtma ve tanıma adına hatalar yapabiliyor. Ve aslında olmadıkları kişiyi sergiliyor yada karşısındaki kişiyi yanlış değerlendire biliyorlar. Belki de gelecekleri adına doğru insanla atacakları adımı erteliyor yada soru acı ve kayıplarla bitecek yanlış bir ilişkiye başlaya biliyorlar.
Peki gelin bu hafta ; yeni başlanacak bir ilişkide nelere dikkat edilmeli gerekiyor bakalım.
Gereksiz evhamlardan uzak durun ve sakin olun;
Yeni başlayan ilişkiler de en çok yapılan hataların başında, gereksiz kaygılarımız gelir. Bu kaygıları tetikleyen ise; Çevresel eleştirilere fazlaca önem verip karşı tarafı tanımaktansa doğru kişi mi telaşına kapılıp, bir türlü ilişkiden emin olamamak olabileceği gibi, ilişkinin adını koymanın yada bu sürecin uzaması acaba bu ilişki nereye gidiyor kaygısını doğurabilir. Aslına bakarsanız bu kaygıların çoğu yersizdir. Bunun yerine yapılması gereken çevrenin çok fazla etkisinde kalmadan, Birbirinizi tanımaya çalışmalı, Acaba uyumlu ve anlaşabilen bir çift olabilir misiniz? bunları anlamaya çalışmalısınız. Unutmayın ki; sakin olmak doğru karar verebilmek için çok önemli bir faktördür.
İlişkiden çabuk vazgeçmeyin ;
Yeni başlayan bir ilişkide sakin olmayı başaramadığınız da, Kendinizi mutsuz hissetme, bir depresiflik hali , ”galiba olmayacak ” hissi içine girebilirsiniz. Bu his daha sonrasın da ise yerini ”olmazsa Olmasın” karşı direnişine bırakabilir. Bunu da evet üzüldüm ama halen ayaktayım savunmasına takip eder. Hemen en ufak kaygılarınız sizi bu ilişkinin sonuç vermeyeceği noktasında düşünmeye iter. Burada yapmanız gereken şey, bu düşüncelerinizi göz ardı etmektir. İlk haftalarda herkes kendini kaygan bir zeminde hissedebilir, Önünü görmeye bilir, bunlar çok normaldir. Sakinliğinizi koruyun ve hemen pes etmeyin tanımaya çalışın.
Açık ve net olun;
İlişkiler nasıl başlarsa öyle devam eder, Bir ilişki yalanlar üzerine kurulursa yalan olacağı gibi, doğruluk üzerine kurulan bir ilişkide doğru bir şekilde devam edeceği açıktır. Şunu diyebiliriz; Bir ilişkinin başarılı olması için en temel kavram kişilerin birbirine açık ve net olmasıdır. Birbirini yeni tanımaya çalışan çift adayları; ilişkinin başlarında yaşadıkları, tedirginlik ve soru işaretlerini ancak kişilerin karşılıklı “açık ve net” davrandıklarıyla ortadan kaldırabilirler. Bu süreçte, olmayan kendi teoremleriyle ilerlemek, imalı ve alaycı, iğneleyici diyaloglar içine, girmekten uzak durup , bunun yerine, gerçekten konuşulması gereken pek çok belki de hayati denebilecek konular,hatta konuşulmayan satır araları bile masaya yatırılmalı; eğer ki amaç ilişkiyi ileriye yönelik en başarılı sonucu kazandırmaksa, bu konuda kafanızdaki gerçek soru işaretleri netlik bulması üzerinde ilerlemelisiniz. Unutmayın ki hayatınız etkileyen bir karar aşamasında, Çok aceleci olmamakta fayda vardır. Tabi ki içinizden geldiği gibi samimi yani siz gibi hareket edin elbette . Fakat bu tedirgin ve stresli dönemde karşınızdaki kişinin sizi yanlış algılamasına ve gözünün korkmasına sebep olmamalıdır.
İlk günler ilişkinin devamlılığında en büyük yatırımlardır;
İlk izlenimler, ilk söylenenler asla unutulmaz. Aynı zamanda , ilişkinin ilk günleri, ileriye yönelik çok önemli bir yatırımlardır. İlişkinin başında ki karşılıklı diyaloglar ilerisi için sağlam temeller oluşturabilir. Bazen hiç ummadığınız bir detay çok şey değiştirir detaylar bile ilerde çok büyük şıklıklara, doğru yer ve zamanda kullanılabilecek birliktelik adına minik planlara ortam hazırlaya bilir.Hatta umutsuz anınızda size yol gösterecek ip ucuna dönüşebilir. Karşınızdakini anlamaya çalışarak dinlemek önemlidir fakat ilişkilerdeki ilk günler için şunu demek daha doğru olur; mümkün mertebe can kulağıyla dinleyin karşınızdakini, önemli olabileceğini düşündüğünüz şeyleri kafanızın muhakkak bir kenarına yazın. Önemli olan ise o kayıtları nerede ne zaman kullanacağını unutmayın.
Başta kendiniz , Sonra karşınızdaki için her daim özenli olun ;
Kişiler başta kendine sonrada karşı tarafa olan saygılarından; aslına bakarsanız bunu ilişkinin ilk gününde değil, her döneminde hatta her türlü ilişkinizde ”Özenli ve Bakımlı” olmalıdırlar. Bir ilişkiye “umursamama ve umursanmama” musallat olduğunda maalesef ki kendisine özen göstermemek olarak ortaya çıkar.Bu da o ilişkiyi zamanla çatırdatıp yıkar. İlk günlerde ilk izlenim için ve devamlılığında da çiftler kendi kişisel bakımlarına dikkat etmeli , Özenli olmalılar. Bir ilişkinin en temeline, harcına konan özen ne kadar fazlaysa bu ilişkinin geleceği de o kadar sağlıklı olur sadece temele değil, her kata, ilişkinin her anına özen göstermek, karşınızdakine özen göstermeyi her daim sürdürmek elbette çok önemlidir.
Kişiler eş seçiminde doğru seçimi yapıp yapmadıkları noktasında, tereddüt içinde olabilir, Bazen çevresi de kafasını iyice karıştırabilir. Bu durumda tarafsız bir uzmandan yardım almak çok güzel bir çözüm yoludur. Geleceğiniz için atacağınız bu en önemli adımda bir ilişki koçundan yardım almak isterseniz. Bize başvurabilirsiniz.
Sevinç Karakaya
Devamı