Olumlama Ne Demektir?
OLUMLAMA NE DEMEKTİR?
Olumlama dua etmektir. Evet dinlerde dua dediğimiz yakarış budur. Olumlama bir şeyi düzenli olarak istemektir. İslamiyet de namaz kıldıktan sonra tesbih çekilir ve aynı şey tekrar edilir 33 kez. Hayatınızı değiştirmek istiyorsanız mutlaka kullandığınız cümleleri de değiştirin ve olumlama cümlelerini bol bol kullanarak ruh halinizi daha olumluya çekin.
Peki olumlamayı nasıl ve ne şekilde yapmalıyım derseniz?
Sizi kimsenin rahatsız etmeyeceği bir zaman dilimini öncelikler seçin. Birkaç dakikalığına sessizce oturun. Derin ve düzenli, acele etmeden nefesler alarak bütün vücudunuzu gevşetin ve zihninizi boşaltın düşüncelerinizi durdurmak yada en aza indirmeye gayret edin. Daha sonrada olumlamaları kendi sesinizi duyabileceğiniz bir tonla ve ağır ağır tekrarlayın. Dilerseniz olumlamalar için yazılı olan bir metinden yardım alacağınız gibi dilerseniz de kendi olumlamanızı kendiniz oluşturabilirsiniz.
Fakat bu olumları oluştururken muhakkak dikkat etmeniz gereken hususlar var;
1- Olumlama cümleniz olumlu olsun! Mesela ”Hasta olmak istemiyorum” yerine ”Sağlıklıyım” gibi tamamen olumlu kelimelerden seçilmiş kalıplar kullanın
2- İstiyorum ifadesinden kullanmayın. ”Mutlu bir hayat istiyorum” demek yerine ”Mutlu bir hayata sahibim” deyin. Evren onaylayandır. İstiyorum dedikçe istemekle kalırsınız. Sahibim dediğinizde tüm hücreleriniz o andan itibaren mutlu bir hayata sahip olduğu komutunu alır ve size bunu yaşatmaya başlar.
3- Cümleler de ne istediğinizi net ifade edin.Mesela ”Zayıflıyorum” gibi sonunun nereye gittiği belli olmayan cümleler kullanmayın. Eğer muhakkak zayıflamakla ilgili bir cümle kurmak istiyorsanız, varmak istediğiniz hedef kiloyu da içine koyarak ”55 kilodayım, hatta 55 kiloda olduğum için şükürler olsun” deyin.
4- Belirsiz ifadelerden kaçının. Kurduğunuz cümle herkes tarafından anlaşılabilecek basitlikte olsun.
5- Cümlelerinizi gelecek zaman yerine şimdiki zaman veya geniş zaman olarak kurun. ”Çok mutlu olacağım” demek yerine ”Çok mutluyum” deyin. Gelecek zaman kipi yaşamak istediğiniz durumu her zaman daha ileri bir zamana öteler. Böylece hiçbir zaman o durumun içinde olamazsınız.
6. Olumlamalarınız başka insanlar hakkında değil kendiniz hakkında olsun. ”Bana saygı göstersin” demek yerine, ”saygı görmeyi hak ediyorum” deyin.
7. Cümlelerinizi yumuşatabilirsiniz. ”Kendimi olduğum gibi kabul ediyorum” şeklinde ilk başta ikna olmakta zorluk çektiğiniz cümleleri ”kendimi olduğum gibi kabul etmeye başlıyorum”, ”kabul etmeyi öğreniyorum” şeklinde yumuşatın. Zamanla bu cümleleri kabul ediyorum şeklinde değiştirin
8-Olumlama cümlelerini kullanırken, aynı zamanda harekete de geçin: Artık her gün “zenginim” diyorum, yakında zengin olurum. Bu yanılgıya düşmeyin. Sadece zihninizi yeniden programlamanız yetmez. Hedeflediğiniz duruma doğru adım da atmalısınız. Bir aksiyon planı oluşturmalı ve harekete geçmelisiniz.
9- Bilinçaltının yapısını göz önüne aldığımızda gerçekçi düşünceler ile oluşturulmuş olumlamalar, 21 gün boyunca özellikle sabah ve akşam hissederek ve imgeleyerek yapıldığında etkili sonuçlar vermektedir.
Bu süreçte bir Yaşam koçundan da destek alabilirsiniz.
Huzurlu ve mutlu günler…
”Kafa Sesi” Gibidir… Aynı Bedende İki İnsan…
”KAFA SESİ” GİBİDİR AYNI BEDENDE İKİ İNSAN
Geçenlerde duyduğum bir tabirden daha doğrusu stilden bahsetmek istiyorum bugün size. Bir kaç gün önce internette gezinirken bir türküye takıldım kaldım .”Sarı Gelin” türküsünü bir yarışma programında yarışmacılardan biri performans olarak sergiliyordu. Asıl takıldığım yer türküden ziyade söylediği stil oldu. Stilin adı ”kafa sesi ” ile seslendirme, sahnedeki yarışmacı bunu hem erkek hem de bayan sesiyle canlandırdı. Koltukları sahneye dönük jüri bile tereddüt etti , acaba iki kişi mi var diye. Evet bir beden de iki ayrı ses..
Aynı bedende yaşayan iki farklı ruh hali gibi… sizde şu soruyu sordunuz mu? kendinize.
İki farklı insanı aynı bedende yaşattınız mı? Hiç.
Bir tanesi içinizde ortaya çıkartmadığınız , belki çok sevdiğiniz ve olmak istediğiniz siz,Bir tanesi de ortada olduğunuz her gün ona bürünüp dolaştığınız, fakat günden günede uzaklaştığınız siz. Sanki iki ayrı bedende iki ayrı insan. Tıpkı Kafa sesi gibi aynı bedende iki sesin açığa çıkması gibi…
Fakat buradaki fark aynı beden de iki ses çıkarken , Aynı bedende yaşattığımız iki ayrı insandan sadece bir tanesi oda, olmak istediğimiz değil olmamızı istenilenin ortaya çıkması. ”Kafa sesi” diyaframın sabit tutulup sadece ses tellerinin göğüs kafesi yardımı ile titreştirilmesiyle elde ediliyor.Yani oldukça zahmet isteyen bir dışa çıkış şekli . Kişinin bunun için sesini epey bir terbiye etmesi gerekiyor.
Peki içimizdeki ”BİZ” ortaya çıkması içinde sizce bir zahmet gerekiyor mudur?
İnsanın bunun için; O içindeki ”BEN’e” ulaşması için de biraz zahmete ihtiyacı olabilir. Kendini yeniden programlamaya , İstediği kişiye dönüşene kadar kendine taahhütler verip bunları uygulamaya. Evet kabul ediyorum bu Kafa sesini kontrol etmekten çok daha zor bir süreç, ama sonucunda sizi gerçekten istediğiniz siz yapacak süreç. Ve bu süreç yani bu değişim; sancılıdır. Değişimin sonucu iyidir, fakat her değişim muhakkak acı verir.
İnsan bu değişime ne zaman karar verir biliyor musunuz?
İçinde bulunduğunuz durum da ruhunuzun çektiği acı, değişimin verdiği acıdan daha fazla olduğuna inandığınız zaman olur.
Korkularımız, sıkılmışlıklarımız, arayışlarımız, hırslarımız, endişelerimiz , peşinden koştuğumuz mutluluk , yılların göz açıp kapamak kadar hızlı geçişinin verdiği panik bizi bu değişim noktasına getirir.
Panik olmayın yalnız değilsiniz. Milyonlarca insan sizin durumunuzda.Önce herkes kendisiyle savaşıyor. Kendisiyle kavga içinde.Denebilir ki içimiz dışımızdan çok daha karmaşık. Her birimizin işte o içindeki savaş; yaşadığı dünyasını şuan ki haline getirdi. Roller, zihin, öz, hepsi birbirine karıştı. Şimdi bunları toparlama zamanı.
Şimdiye kadar bunu toparlamak için neler yaptın ? Belki sana mutluğun püf noktasını anlatan bir kitap okumayı denedin , Belki bir film izledin mutluğu anlatan, Belki kendine farklı vaatleri üzerine yapıştırmış bir çok kişiyle mutluğa ulaşmaya çalıştın. Her seferinde aklın karıştı. Ama doğruyu kabul etmekte buldun. Evet mutsuzluklarının, korkularının, hırslarının ve talihsizliklerinin sorumlusu ”SEN”olduğunu anladın. Belki bunu her seferinde duvara toslayarak anladın . Ama ANLADIN.
Bu yazıyı okuduğuna göre; doğru yerdesin… Çünkü sen mükemmelsin …Her mükemmel insan gibi hayatında bir sorun yaşadığının farkında ve belki de onlara çözüm olmak istiyorsun . Çözümse doğru yöntemlerle ortaya çıkacak
” SEN ‘de ”…
Sevinç Karakaya