Cinsel Sorunlar
Cinsel Sorun Nedir?
Genellikle seks hayatınızdaki bir şeyin istediğiniz gibi olmadığı anlamına gelir. Bu hafif bir yılgınlıktan ağır bir bunalıma kadar çok çeşitli ruh hallerine ve duygulara yol açabilir. Cinsel sorunların şiddetinin hafif belirtilerinden ciddi sorunlara kadar arada pek çok farklı derecelerde değişik seviyeleri olabilir.
Ayrıca herkesin cinsel sorunu kendine özgüdür ve çözümde kişiye özeldir.
Tüm farkların ötesinde ortak bir nokta da cinsel sorunların üzüntü vermesi ve yardım almayı gerektirmesidir.
Cinsel sorun örnekleri;
“Evliliği sona eren 41 yaşındaki Ahmet’in kendine güvenini kaybetmesine yol açtı ve ereksiyon olamadığı tek gecelik bir ilişkide buna tuz biber oldu. Fakat anlayışlı ve halden anlayan Elif ile olan ilişkileri onun güvenini kazanmasına ve tekrar ereksiyon olmasına yardım etti.”
“Emre 34 yaşında ve ailesi ile beraber yaşıyor. Mastürbasyon yaparken kendini hiç rahat hissetmiyordu, onun için olabildiğince hızlı boşalıyordu. Emre ancak ebeveynleri dışarıdayken kız arkadaşını eve götürüyordu ama yine de genellikle içine girdiği zaman birkaç vuruştan sonra hemen boşalıyordu. Her ikisinde de yılgınlığa yol açıyor ve ilişkilerini etkilemeye başlıyordu. Birlikte yardım almaya karar verdiler.”
“Sevgi beş yıldır Ferit ile evliydi. Ama cinsel birleşme yaşamamışlardı. Sevgi vajina kaslarının kasılmasına yol açan vajinismustan dertliydi ve Ferit içine girmeyi her denediği her seferinde geriliyordu. Cinsel terapist ile konuşmak Sevgi ve Ferit’e sorunu anlamalarında ve bunun üstesinden gelmesinde yardımcı olmuştur.”
Psikoseksüel terapistlerin cinsel terapide düzenli olarak tedavi ettiği en yaygın görülen sorunlar şunlardır.
Erkeklerdeki Cinsel Sorunlar;
- Ereksiyon bozukluğu ( ereksiyon olamama veya ereksiyonu devam ettirememe.)
- Erken Boşalma
- Orgazm bozukluğu ( boşalamama veya boşalmanın çok uzun sürmesi)
Kadınlardaki Cinsel Sorunlar
- Vajinismus (Kas spazmları yüzünden cinsel birleşmeye girememe).
- Disparöni ( Bir ya da birkaç sebepten ötürü seksin acı vermesi)
- Orgazm bozukluğu ( Cinsel birleşme, mastürbasyon veya her ikisi esnasında orgazm olamama).
Bunlara ilaveten hem kadınlar hem de erkekler cinsel isteksizlik yaşayabilir. Bu gibi durumlarda bir uzmandan destek almak mutlu bir evlilik ve mutlu cinsellik için en iyi çözümdür.
Devamı
Klitoris Mucizesi
Klitoris kelimesinin kökeni, Yunanca ‘küçük tepe’ anlamındaki “kleitoris” kelimesinin gelirleri. Tek hücreden olan mucizevi cins bin sinir ucu klitoris, kadın erojen anatomisinin basitçe en uç noktasıdır. Vajinal açıklığın hemen üzerinde yer alan küçük, tomurcuk benzeri çıkıntı, pelvisin derinliklerinde, hem vajinanın hem de idrar yolunun bulunduğu yer büyüklüğünde erektil doku ağına sebep olur. Klitoris başı içeren klitoral örtü ya da prepüs ile örtülüdür.
Uyarlanmış durumdaki klitoral sap iki bucuk santimetre boyundadır ve özelliklere zaman görünmez. Ancak uyarılmış durumdasınız iki katına çıkıyor. Ayrıca klitorisin “bacakları”, yani vajina girişinin her ikisi de vestibüler tomurcuklar ve idrar yolunu çevreleyen süngersi erektil doku da şişecektir; vajina uzar, vajinanın en üca kalan üçte birlik kısmı da şişerek rahim ve serviksi yukarı kaldırır.
Klitoris Uyarılma Hamile Kalmayı Kolaylaştırır;
Spermin rahmin ağzına iyi bir cinsel tepki vermedir. Bu çok daha fazla içseldir.
Klitoris Uyarlanması Nasıl Olur;
Binlerce sinir ucu için klitorisin ucu temasa karşı son terece hassastır. Klitoris, Kişinin sevilisi bile olamamaya ya da sadece beden bedeninize bu konuda olumlu düşünce ve duygular göndermesi gibi derinlemesine altyazına çıkmıyor. Bir kadın cinsel organı ile ilgili bir tane ne kadar düşünürse vulvanın iç fonksiyonları kan ile dolacak, vajina ıslanmaya başlayacaktır. Şuanda durun ve klitorisinizi hissetmeye çalışın. Neler oldu.
Şunu da deneyin; Bir el aynası alın ve ışığı iyi olan bir yerde oturun. Vulvanızı, klitoris ve vajinanızı kullanma.Sonra da o bölgeeye sevgi hayranlığı içeren cümleler gönderin.Neler oldu izleyin. Bu egzersizi eşiniz ile yapmak da size harika hissettirecektir.
Klitoris Uyarılmayı Etkileyen Bölgeler;
Klitoris anatomik olarak Gırabilirsiniz. Tantrik metinlerde burası kutsal nokta olarak da geçer. Klitoris sanki kuzey kutbu G noktası olduğu güney kutbu giden. Meme ucu duyarlılığı ve sağlamlığı, bir uyarımla ve pelvik kas kasılmalarıyla sonuçlanır. Öpüşmede öyle. Hassaslık seviyesi bir duyusal minyatüre baktırmak çok net bir şekilde anlaşılabilir.
Netice de kadın erektil uyarılması erkeklere göre daha fazladır.
Yaygın bilinen yanlışlar üzerine klitoris hakkında fikir daha önce bilmediğiniz 11 şaşırtıcı gerçek;
- Klitoris’in nerede olduğunu bilmiyoruminizi bulabilirsiniz. Vulva her şeyi bir alanedir ve labia, klitoris de içinde bulunur. Erkekteki penis başının kadındaki ayarla da diyebiliriz.
- Yapılan araştırmalara göre kadınların %50’si ile %75’i klitorise dokunulduğu takdirde orgazm olabilmektedir. Çoğu kadın tek başına cinsel ilişki yoluyla orgazm yaşayamaz.
- Klitoris, çıplak gözle sadece kısmen görülebilmektedir. Tamamını çıplak gözle görmeniz imkansızdır. Gömülü bir hazineye benzetebilirsiniz. Hemen hemen dörtte üçü gözle görülemez.
- Klitoris, bir kadının hayatı boyunca büyür. Menopozdan sonra klitoris, gençken sahip olunan boyuttan ikibuçuk kat daha büyük olabilir.
- Sekiz binden fazla sinir ucu bulunur. Bu bir erkeğin sahip olduğu penisteki hassas sinir ucu sayısının iki katı.
- Bütün bebekler doğduklarında genital yapıya sahiptirler. Bebek anne karnında iken yaklaşık oniki haftada, genital organı bir penis veya labiaya dönüşmeye başlar. Klitoris ve penis aynı dokudan oluşur. Klitorisin penis başı olan glans (sünnet derisi veya kaput olarak da bilinir), erektil bir dokudur.
- En başa dönecek olursak erkekte dışarı doğru çıkan uzuv varken, kadında içe doğru çıkan bir uzuv vardır. Klitorisin tamamının görünmemesi de bu yüzdendir. Klitoris; klitorik kafa, başlık ve klitoral milden oluşan klitorisin yanı sıra, üretral sünger, erektil doku, bezler, vestibüler ampuller ve klitoral bacaklardan oluşmaktadır. Bu nedenle klitorisi bir buzdağına benzetebiliriz. Sadece klitoral kafa ve başlık vücudun dışında bulunur. Bazı seks uzmanları G Noktasının aslında klitorisin bir parçası olduğunu söylemektedir.
- Klitoris, kadın vücudunda cinsel birleşme için zevk verici organ konumundadır. Penis gibi şişebilir. Her memeli dişide klitoris vardır.
- Birden fazla orgazm çeşidi vardır. Ancak en zoru klitoral orgazmdır. Çok az kadın herhangi bir klitoral uyarı olmaksızın orgazma ulaşabilir.
- Klitoris, her kadında farklı boyutta ve büyüklüktedir. Bazı kadınlar cinsel birleşme esnasında klitorise dokunulmasından hoşlanırken genel itibariyle dikkatli davranılmalıdır. Sert ve baskılı müdahaleler ağrı oluşmasına neden olabilir.
- Bir klitoral orgazm, 3 ile 16 kasılma arasında olabilir ve on ila otuz saniye sürebilir. Pelvik kasılmalar nedeniyle birden fazla orgazm olmak da mümkün. Ancak bu süre, klitoral orgazmın en fantastik erkek orgazmından bile daha uzun sürdüğü gerçeğini gözler önüne seriyor.
Daha cinsel ve haz dolu bir cinsel yaşam herkesin hakkı “Cinsel İşlev Bozuklukları” için cinsel terapi almak en kolay yoldur.
Cinsel İşlev Bozuklukları Hakkında Tüm Merak Ettikleriniz İçin Web Sitemizi Ziyaret Edebilirsiniz
www.cinseltherapist.com Tel: 0507 116 11 00
G Noktası Nerede? (Egzersiz)
G noktanızı bulmak için aramaya iyice uyarıldıktan sonra başlamanız en iyisi olacaktır çünkü vajinal duvarın derinlerinde yer alan bu dokuyu şişkinken bulmak daha kolaydır, bu şişkinlik de cinsel uyarım sırasında olur. Bol miktarda kayganlaştırıcı sürün, kendinizi çizip zarar vermemek için tırnaklarını kesmeniz ve hijyene önem göstermenizde iyi olur.
Keşfe kendi kendinize çıkıyorsanız yatmak yerine dik konumda olmanız, (dizlerin üstünde olmak idealdir) işinizi kolaylaştıracaktır. Partnerinizle keşfediyorsanız, yüz üstü yatıp kalçalarınızı hafifçe yükseltebilirsiniz veya sırt üstü yatabilirsiniz. Bir ya da parmağınızı içeri sokun veya partnerinizin avuç içi yukarı bakacak şekilde parmaklarını beş santim kadar (genelde eklem yerine kadar) vajinanızdan içeri sokmasını söyleyin. Parmaklar o zaman hafifçe vajinanın ön duvarına temas ederek hafifçe şişkin bir noktayı arıyor olacak. Farklı yönlere farklı miktarda basınç uygulayarak biraz deneyin. Bazı kadınlar hafifçe vurulmasını tercih eder. Bazıları ise parmakların içeri doğru sokup çıkarılması sırasında bir yandan da “buraya gel” işareti yapar gibi kıvrılmasını ister. Uyarmayı sürdürün. Alan şişmeye devam edecek( bir ceviz büyüklüğü kadar) ve süngerimsileşecektir. Fitilli kadife gibi biraz çıkıntılı hissedilebilir.
G noktası, idrar kanalı boyunca ve idrar kesesinin boynuna yakın bir yerde olduğundan, bu nokta uyarıldığında kadınlar genellikle idrara çıkma isteği duyar. Araştırmanız sırasında idrar kaçırmaktan korkuyorsanız büyük ihtimalle olmayacağını ve isteğinizin geçeceğini bilin. (Başlamadan önce idrarınızı yapabilir ve idrar kesenizin boş olduğuna emin olabilirsiniz)
En önemlisi gevşemek ve acele etmemektir. Performans odaklı olmaktansa meraklı bir tavır takının. Hissetmek ve neler olacağını görmekten başka bir amacınız olmasın. Bazı uzmanlar kırk ve üzeri yaştaki kadınların G noktası uyarımızdan genç kadınlara oranla daha çok zevk aldıklarını söylerler. Bunun nedeni azalan östrojen seviyeleri vajinal iç tabakayı incelterek G noktasının uyarıldığında daha önemli hale gelmesidir. Bunun zevkini çıkarın.
Cinsel İşlev Bozuklukları Hakkında Tüm Merak Ettikleriniz İçin Web Sitemizi Ziyaret Edebilirsiniz
www.cinseltherapist.com Tel: 0507 116 11 00
Daha İyi Bir Seks İçin Yapılması Gerekenler
Kegel parmağı, kasık ve kasıklarda (PC) kasıda (idrarının akışını engellemek için, idrarınızı değiştirirsiniz.) Güçlendirip esnetir. Arzuyla, erotik anatominize bilinçli olarak bağmanın ve onu uyandırmanın bir yolu olarak yapılmalıdır. PC kasılması çenenizi çoğaltmak çok başarılıdır. “Kegel Egzersizleri” ile ilgili kurallar bunu anlatalım.
Yavaşça Sıkma; PC kasınızı sıkın ve yavaşça üçe kadar sayarak tutun. Beşe kadar satarak kıyalemer, sonra tekrarlayın. Birkaç hafta içinde sayıyı kademeli olarak üçten ona çıkartın. Karın ve bacaklarınızı bağışlayın.
Hızlı Sıkma; PC kasınızı hızlı sıkıp kullanabilirsiniz, birede bir kasılma olsun. Numune konuşmasında. Bu setlerle günde üç ile beş sette yer. Bir hafta sonra onu bir egzersiz için beş tekrar daha fazla ve tümüyle set onbeş terrar olsun. Toplamda bir set yirmi tekrar ve günde üç ila beş set yapıyor olana dek her hafta beş tekrar daha ekleyin. Sonuçta altı ila sekiz haftada fark edildisiniz. Ve daha iyi orgazm ve daha çok ıslanma ile daha iyi bir cinselliği için Egzersizlerin zararlı etkisi gidermek için düzenli olarak hayal gerekir.
Cinsel İşlev Bozuklukları Hakkında Tüm Merak Ettikleriniz İçin Web Sitemizi Ziyaret Edebilirsiniz
www.cinseltherapist.com Tel: 0507 116 11 00
Kadınların Cinsel Düşmanı Olan Erkekler
Kadınlar erkeklere göre çok daha duygusaldır. Bir çok beklentilerinde olduğu gibi cinsellikten beklentilerinde de önce duygusal beklentilerine karşılık bulmak isterler. Eğer ki eşleri onların duygularını önemseyip, cinsel paylaşıma kendilerini hazırlamadıkları taktirde, Cinsellik kadın için yakınlaştırıcı değil eşinden uzaklaştırıcı bir paylaşım halini alıyor. Bir erkeğin kadına güven verebilmesi için ilk önce eşinin hislerine hitap etmeyi öğrenmesi gerekir. Güven alamadığı bir ilişkiden kadın gittikçe soğur hatta zoraki beraberliklerde kadının ruhsal durumunda da telafisi çok zor rahatsızlıklar çıkarabilir.
Aslına bakarsanız eşler cinselliği sadece arada bir yapılması gereken, hatta zamanla sadece bir vazife haline getirdiklerinde; Gitgide birbirlerinden soğur ve uzaklaşırlar. Özellikle uzun evliliklerde çiftlerin ilişkilerin de en büyük sorun cinsel isteksizlik olduğu görülür.Cinsel isteksizlik sorunlarının kaynağına bakıldığında kadının isteklerini ve kendini rahatsız hissettiği davranışları çok ifade edemediği, erkeklerin ise eşlerinin hislerine, algılayışlarına önem vermedikleri yada yanlış anladıkları görülür. Sonuç olarak bu davranışlar eşleri birbirinden uzaklaştırdığı gibi kadınlarda ”cinsel soğukluk” denen süreci başlatmış olur.
Cinsellikte kadının erkeği uzaklaştıran davranışları olduğu gibi, erkekler de cinsellikten kadınları uzaklaştıracak birtakım davranışlarda bulunuyor. Ve sonuç olarak kadın cinsellikten soğuyor. Aslında kadında sağlık açısından bir sorun olmamasına rağmen, cinselliğe karşı duyulan istek yok olur. Herkes zaman zaman inişler çıkışlar yaşayabilir, bu bazen olan insanın ruh halinde gerçekten isteksizlik olduğu durumlardan farklıdır; Genelde sürekli olarak bu isteğin yenilenmesi ve zamanla hiç istek duymama halidir. Bunun için bir ilişki koçundan destek alınabilir ve neyden kaynaklandığını tam olarak anlamanız çözüm bulma noktasında size yol gösterici olacaktır. Azalmış cinselliğin sebebi, kültürel, dinsel, sosyal, psikolojik ve bedensel olabilir. Bir sorun olduğunu farklın da olup bunun adını koyamıyor, yada içinden çıkması çok daha bir durumda kendinizi hissedebilirsiniz. Bu yardım almak en doğru ve sağlıklı adımdır.Kadınlarda cinsel duyguların azalması ya da tamamen yok olmasını,eşlerine karşı duyulan cinsel çekiciliğin ve isteğin olmaması olarak tanımlayabiliriz. Cinsel soğukluk, kadının cinsellikten hiç haz alamaması,doyuma ulaşamaması ve cinsel birleşmeden tamamen kaçmasına sebep olur.
Erkekler Kadınların ”cinsel soğukluk” Yaşamasına Nasıl Sebep olur?
Kötü Kokmaları; Erkeklerin içki sigara içip gereken kişisel bakımına önem vermemeleri sonucu; kötü, hatta dayanılmaz bir koku yayarsa, hijyenik temizliğine eskisi kadar önem vermezse kadın bundan rahatsızlık duyabilir, zamanla ona dokunmak ve seks yapmak istemeyebilir.
Hastalık derecesinde kıskançlık; Kadınlar başlarda eşinin kendini sahiplenmesini ve kıskanç tavırlar göstermesinin den hoşlansa da zamanla; erkeğin aşırı müdahaleci tavırları eğer duygusal şiddete dönüşmüşse, kadında olumsuz bir algıya neden olabilir. Ve eşlerinden hem duygusal, hem de cinsel olarak uzaklaşmalarına sebep olur.
Baskıcı Eş: Kadının da erkeğin de ayrı bir dünyası vardır. Eğer erkek kendi dünya algısını baskı kurarak kadına kabul ettirmeye çabalarsa sonunda iki dünya çarpışır. Erkeğin kadının doğasını anlayışla karşılamasının yanında, herkesin kendi hikayesi olduğunu ve dünyayı farklı farklı algıladığını kabul etmesi gerekir. Baskı sürerse, kadın kesinlikle psikolojik tepkisini ortaya koyar ve zamanla soğuyabilir.
Zamanla ilgisini daha az göstermesi; Nişanlılık döneminde ve evliliğin ilk yıllarında erkeğin kadına karşı gösterdiği nazik, ılıman ve sevecen tavırların değişmesi, kadına o yeni evliliğinde davrandığı gibi ilgiyi ve alaka davranmaması, kadını kaybetmenin en iyi yoludur diyebiliriz. Her şeyde olduğu gibi ilişkilerde de istikrar önemlidir. Bu nedenle ilişkinin süresi ve şartları ne olursa olsun, erkek de kadın da karşılıklı ilgiyi ve saygıyı canlı tutmak zorundadır.
Hep kendini düşünme; Aşırı bencillik, ben merkezci, hep benim dediğim olsun davranışı sıkıntı veren bir tutumdur. Kaldı ki kadın yaratılışı gereği ilgi odağı olma isteğine sahiptir, aynı zamanda kadın da duygusallık hakimdir, şartlar böyleyken erkeğin kendini zorla merkeze yerleştirme isteği sonunda olumsuzlukları beraberinde getirebilir.
Çok acele etmek; Kadınları, cinsellik başta olmak üzere birçok konuda erkeğin aceleci tavırları rahatsız eder.Unutulmamalı ki cinsel yaşamda acele etmek her zaman kaybettirir. Cinsellik iki bireyin arasında yaşanan gerekli sabrı, saygıyı ve özveriyi gerektirir. Acele ile cinsellik yaşayan bir erkek, bir süre sonra doyumsuz kalan ve enerjisin de yarım kalan kadında dengesiz bir ruh haline neden olabilir.
Uzun süre cinsel ilişkiye girmemek ; Uzun süre cinsellikten ve cinsel uyaranlardan uzak kalmak cinsel isteği azaltabilir. Cinsel ilişki hep aynı, durağan ve fanteziden yoksun ise çift zamanla birbirinden uzaklaşabilir. Bu nedenle erkekler istemeseler bile eşlerine dokunmalı ve Sarılmalıdır. Bu ille de seks yapacakları anlamına gelmez ama kadının soğumasını önler. Erkek kadına sevgisini ona dokunarak göstermelidir.
Gereksiz sürtüşmeler; Evlilikte ya da ilişkide anlaşmazlık varsa cinsel sorunlara da sebep olur. Hiç bir kadın sevmediği ya da sevgisini hissetmediği biriyle beraber olmak istemez. Kadının istemediği davranışlarda ısrar etmek, kadını öfkelendirir ve öfkeli kadın zamanla eşinden soğuyabilir.
Kadının fiziğini beğenmeme; Kadınlar için dış görünüşleri çok önemlidir, buna çok aldırış etmeyip kendi ile barışık olduğunu söyleyenler için bile böyledir. Kadınlar vücutlarının nasıl göründüğüne çok önem verirler. Vücutlarını beğenmeyen kadınlar eşinin bakış açısını kendi gözleri gibi algılarlar. Bu nedenle erkek iltifat etmediğinde, beğendiğini ve arzuladığını eşine belli edemediğinde, kadın zamanla öz güvenini yitirir ve cinsel açıdan soğuk bir hale gelebilir.
Cinsel isteksizliğin çözümü bazen çok karmaşık olabilir. altında farklı bağlantılar olabilir.Fakat en başta cinsel isteksizliği çözmek için ”cinsel sorunu” olduğu gibi kabullenmektir. Eşler birbirine yargılayıcı, suçlayıcı olmadan bu sorunu konuşabilmeli, cinsel isteksizliği çiftin ortak bir sorunu olarak ele almalı ve birlikte çözüm yolları aramalıdırlar.
DevamıBir Kadın; Neden Kadın Olmakta Zorlanır?
Hayatınızın şuan, şimdi hangi noktasındasınız? Evli, bekar,boşanmış, ayrılmış ya da dul olabilirsiniz. Bir sürü çocuğunuz olabileceği gibi hiç olmaya bilir de. Biri ile cinsel ilişkide bulunabilir ya da bulunmayabilirsiniz. Yaşınız otuzun altında, altmışın üstünde ya da bunların arasında bir yerde olabilir. Şuan yaşamınızda bir sürü sorun olabileceği gibi her şey tatmin edici güzellikte de olabilir.
Şua anda nerede olduğunuz önemli değil. Bu yazıyı okumaya başladığına göre karışık duygular içine gireceksiniz. Belki de cinsel olarak kendinizden ne beklediğinizi bile bilmiyor olabilir ve kendi cinsel özünüzü kabul için başlangıç konusunda heyecanlı ya da kararsız davranabilirsiniz. Belki de kendiniz de, hayatınızda değişiklik yapabilmek için; sihirli bir formül bulacağınızdan kuşkularınız vardır. Emin olduğum bir şey var, o da kendiniz için daha fazlasını istediğinizdir.
Dişi Enerjimizi Kabul Etmekte Neden Zorlanırız?
Dişi enerjinizi kabul etmenin cinsel kimliğinizi kabul etmenin bir parçası olduğunu anlamalısınız. Cinsel kimliğinizi kabul etmenizi etkileyen birçok faktör vardır. Dişi enerjinizi yani cinsel kimliğinizi kabul etmek; kendinizi rahat hissetmenizden, cinselliğe bakış açınızdan ve karşı cins hakkındaki düşüncelerinizden etkilenir. “Dişilik Okulu; İçindeki kadın ile buluşma” 21 günlük değişim programı; cinsel duygularınızı daha iyi öğrenmeniz, değiştirmeyi tercih ettiğiniz kendinizi değiştirmeniz ve cinselliğinizi geliştirip hayatınıza yerleştirerek sürekli hale getirmeniz için fikir veriyor.
Belki de cinsel özünüzü keşfetmek için kitaplar dergiler okudunuz kendinizde değişiklikler yapmaya çalıştınız, hatta yararlı olabileceğini düşündüğünüz belirli fikirleri uyguladınız.
Cinsel kimliğini ve dişi özünü neden bir çok kadın hayatına geçirmek istiyor?
Eğitimlerimizde bir çok kadın arayış hissi ile geldi. Çünkü bu güne kadar denedikleri yöntemler işe yaramamıştı. Bazı zamanlar her şeyi doğru şekilde yaptıklarında bir şeyler düzelir diye hissedebilirsiniz. Cinsel gelişim bir amaca ulaşmak için izlenen basamaklar ya da teknikler dizisi değil, sizi bütünüyle kapsayan bir süreçtir. Bedeniniz kadar düşünce, duygu ve tutumlarınızı içine alır. Cinsel kimliğini kabul etmek ve olmak istediği kadına dönüşmek bir kadının hayattan zevk almasını sağlaması ve cinsel gelişiminin bir parçasıdır. Yapmak istediğiniz değişiklikler hakkında belirli bir kuşkularınız olabilir ve sorularınızın cevaplarını başka bir kız kardeşinizin kalbine dokunduğunuzda çözüm bulabilirsiniz.
Eğitime katılan kadınlardan biri şöyle söylemişti; “partilere, davetlere giderdim ve diğer kadınlara bakardım. Orada kendini kadın gibi hissetmeyen tek kadının ben olduğuma emindim” Şimdiye kadar kadın olduğunu hissetmemek tuhaf değil ve kaderiniz de değil.
Neden kendimizi kadın gibi hissetmiyoruz?
Şimdiye kadar kadın gibi hissetmemenizin sebebi bir çok şeye bağlı olabilir. Örneğin ailenizin dini ve ahlaki değerleri cinselliğe karşı tutumunuz ciddi şekilde etkilemiş olabilir ya da cinsel bir varlık ve insan olarak kendinize karşı olumlu olumsuz duygularınız, cinsel kimliğinizi kabul etmek ile ilgili gösterdiğiniz çabalarla çatışabilir. Vücudunuzla barışık olmanız da cinsel kimliğinizle ilişkinizi etkiler.
Son zamanlarda çalışma hayatının getirdiği yarış hali içinde, eril enerji kadınlarda daha aktiftir. Bir çok kadının özü olan dişil enerjisini tekrar elde edebilmeleri adına şüpheleri vardır. Ve kadın olmanın saygı değer olmadığını, ya da şeytani ve tehlikeli olduğunu düşene biliyorlar.
Aynı zamanda çocukluğumuzda, bize her alanda model olan ailemiz çoğu zaman cinselliğini bizden saklar. Ne yazık ki bir kadın olarak cinsellik açısından saygı duyacağımız ve benzemeyi arzulayacağımız çok az modelle büyüyoruz.
Bu yüzden cinsel açıdan değişmeyi isteyip istemediğimizden kuşku duymamız gayet doğal. Bir çok kadın bu düşünceyi paylaşıyor. Şuandan başlayarak kim olduğunuzu ve cinselliğinizi keşfetmeye başlamak için kendinize güvenip bir adım atmak yeterli.
Online, yüz yüze gurup ve bireysel derslerimiz için detaylı bilgi için; 05071161100
Devamıİçindeki Kadın ile Buluşma (Kutsal Dişilik Eğitimi/ 1. Seviye)
“21 Günlük Değişim Programı”
Kutsal Dişilik Eğitimi/ 1. Seviye
“İçindeki Kadın ile Buluşma”
Kutsal Dişilik Eğitimi; Özündeki gerçek fakat unutmuş oldukları ”dişi bilgeliği” hatırlamak, öğrenmek isteyen kadınların değişim yolculuğudur.
Dişilik Okulu Eğitimi; Size Ne kazandırır?
Dişi Özüne sahip çıkan kadın; kaybetme korkusunun etkisinden sıyrılmış, İlişkilerinde artık sadece veren taraf değil, gerçek ve eşit bir ilişkide olduğu gibi alma-verme dengesini yakalayabilmiştir. Duygularını, çekim yasasını, sevdiği erkekle enerji ve duygu bağını ustaca yönetir. Hayattan, yaşadığı andan kopmadan, zevk alır. Bu zevk, hayatındaki erkeklere bağımlı değildir. Bencil olmaktan korktuğu ya da başkaları tarafından onaylanmak ihtiyacıyla değil, sadece kadınlığının getirdiği doğal bir şefkat, şifalandırıcılık ve kabul içgüdüsü ile sever.
Ama asla kendini ezdirmez. Sınırları bellidir. O sınırlara saygı, sevgi, takdir ve kabul gösterebilenler hayatında olur. Ve o da yaratılmış herkese ve her şeye, istisnası olmadan kabul verir, sever, saygı gösterir ve takdir eder.
Dişi Özüne sahip çıkan kadın; etrafındaki erkeklerde mıknatıs etkisi yaratır. Onun hayatından terk eden, giden bir erkek yoktur. Bir süre sonra hepsi geri gelir, önemli olan, kimlerin geri geldiği değil, kimlerle gerçek ve kalpten bir bağ kurabildiğidir.
İçimizdeki dişi özle kucaklaşabildiğimiz taktirde; Hayatımızdan giden hiç kimsenin olmadığını, istediğimiz ve korkmadığımız her an onları kolaylıkla geri getirebileceğimizi, derinlere gömdüğümüz bu yeteneğimizin kadim bilgilerini yeniden hatırlayabiliriz. Hatta istersek, bize olan manevi ve gönül borçlarını ödettirebiliriz!
Erkeğinizin sizi duygusal olarak yarım bırakması, oluşturduğu beklentileri karşılamaması, sözleriyle davranışlarının birbirini tutmaması yüzünden yaşam enerjinizi çalmışsa onu geri alabilirsiniz!
Gerçek bir dişi, gücünü sadece anne rolünden değil, sevgili rolünden alır. Gerçek dişi, alır, vermez. Erkeğinin kendi yöntemleriyle sorunu çözmesine, büyümesine izin verir.
Siz dişi bir kadın olur, bilinçaltınızdaki korkuları yenerseniz, en cimri erkek size cömert, en çapın erkek size sadık olur!
Ayrılık acısını yok etmek sanıldığı kadar zor değildir! Acı, kişinin aşık olduğu insana olan özlemi değildir! Ayırt edilmesi gereken şey, özlemini çektiğimiz beklenti ve duygumuzdur.
Daha detaylı Bilgi için Tıklayın: DİŞİLİK OKULU EĞİTİMİ
21 Günlük Değişim Programına
Kimler Katılmalı ?
- Bir kadın olarak kendini daha iyi ifade edebilmek ister miydin?
- Dişi tarafınla, sezgilerinle, bedeninle ve ruhunla daha derin düzeyde iletişime geçip, bağlantı kurmak ister misiniz?
- Bir şeyler kaçırıyorum, bir yerlere yetişmem lazım hissi sizin için tanıdık mı?
- Terk edilme korkusu yaşıyorsan musunuz?
- Hak ettiğin değeri görmediğini yada değerli olmayı hak etmediğini düşünüyor musunuz?
- En ufak bir sevgi görebilmek için; kendinizden vazgeçip sevgi dilenciliği yapıyor musunuz?
- Kendinizi beğenmiyor yada her girdiğiniz ortamda beğenilme kaygısı yaşıyor musunuz?
- Duygusal ilişkilerde kaybolduğunuzu hissettiğiniz ya da duygusal ilişkiler kurmakta zorluk çekiyor musun?
- Hayattınız da ve İlişkilerinizde farklı senaryolarla aynı sonu yaşıyor musunuz?
- Anlam veremediğiniz kısır döngüler mi yaşıyorsunuz?
- İlişkilerinde ilişkiyi seçen değil de, hep seçilmeyi bekleyen tarafta mısın?
- İlişkilerine kalbinle değil de, mantığınla yaşamaya mı programlısın?
- Her ilişkinde terk ediliyor yada aldatılıyor musun?
- Seni sen olduğun için seven gerçek sevgi karşına bir türlü çıkmıyor mu?
- Bağımlı, saplantılı ve uzaktan olan ilişkileri mi hayatına çekiyorsun?
- Biten bir ilişkiyi sonlandıramıyor musunuz?
- İş veya özel ilişkilerinde pasif kalıyor ve eyleme geçmekte zorlanıyorsan,
- Tüm başarılarına ve hayatta elde ettiklerine rağmen içinde anlam veremediğin bir tatminsizlik duygusu mu var?
- İlişkilerine ve hayata aşırı kontrolcü ve sert mi tavrın var?
- Sana göre hayatta ve ilişkilerde güzel olan zor mu elde edilir?
- İlişkilerine ve hayata güvenmek senin için çok mu zor?
- Kendini her zaman güçlü mü olmak zorunda hissediyorsun?
- İlişkilerinde her zaman verici ve taviz veren taraf sen misin?
- İlişkilerinde alma/ verme dengesi ne durumda? İstemekte zorlanıyor musun
- Sürekli enerji ve kaygı halini mi yaşıyorsun?
- Dişil ve Eril enerjin de dengesizlikler yaşıyorsan?
Soruların geneli EVET ise;
”Özündeki Kutsal Dişi” ile buluşmak, her kadın için; yaşı ve konumu ne olursa olsun, içinde var olan bilge, şefkatli, güvenli, yumuşak, sevgi dolu, sezgileri yüksek, yaratıcı ve şifacı özünün hayatta ifade bulmasıdır. İçinizdeki özü keşfetmek, daha doyumlu mutlu ilişkiler ve arzuladığınız hayatı yaşamak istiyorsanız, sizi Sevinç Karakaya liderliğinde yapılacak olan ”Özündeki Kutsal Dişiyi” keşfetmek üzere, adım atmaya davet ediyoruz.
Program İçeriği
Bu çalışmada beraber güvenli ve kutsal bir paylaşım ve araştırma ortamı oluşturarak; öz doğamızı, dişi özelliklerimizi yeniden keşfetmek ve sahiplenmek, bunun sonucunda tanımlarımızın, şartlanmalarımızın, alışkanlıklarımızın, bildiklerimizin ötesinde gerçekten kim olduğumuz ve ne istediğimiz konusunda adımlar atabilmek için farklı pratikler yapacağız. Cesaretle içimize döneceğiz, konfor alanımızın dışında dokunulmamış alanlara şefkat, farkındalık ve anlayışla dokunacağız, ezber bozacağız.
Kutsal Dişilik Ders Programı İçin Tıklayın:
DİŞİLİK OKULU EĞİTİM İÇERİĞİ/ İSTANBUL/Eylül
Etkinlik Tarihi / Saati : 23- 30 Eylül – 7 Ekim 2017 /
10:00-15:00 (ders anlatımı) Hafta içi (WhatsApp takip)
21 Günlük Değişim Programı; 2250 TL
Erken kayıt ücreti; 10 Eylül’e kadar peşin; 1,250 TL, taksitli 1,500 TL
Adres : Kadıköy / Rıhtım (İnteraktif Danışmanlık İstanbul Anadolu Yakası Ofisi)
Eğitim sonrası 1 ay içinde ücretsiz yapılandırma seansı yapılacaktır.
Dişilik Okulu Eğitimi; İlişkilerini aşk ve sevgi ile yaşamak, doğru eşi seçmek, sevdiği kişi ile duygusal, zihinsel, bedensel bağı kurup, güçlendirerek, kendini daha iyi ifade edebilmek isteyen tüm kadınlar için hazırlanmıştır. www.disilikokulu.com 05071161100
Sevinç Karakaya Kimdir?
Kurucularından olduğum İnteraktif Danışmanlık‘da Sosyal Psikolog, Aile danışmanı, ilişki ve yaşam koçu olarak çalışmaktayım. Kadının, evrensel olan ”dişi enerjisini ve gücünü sahiplenerek” yaşamına, kendi kimliğine sahiplenmesi, sağlıklı ilişkiler, mutlu duygusal birliktelikler ve iş hayatına katılması ile ilgili ”Dişilik Okulu” kavramı altında birebir koçluk ve dönüştürücü programlar yapıyorum.
Bireysel ve kurumsal olmak üzere 1000 saatin üzerinde koçluk deneyimim ile akreditasyon aşamalarını tamamlamış uluslararası yaşam ve ilişki koçuyum. Yetişkinler psikoloji üzerine yaptığım çalışmaların ardından; eğitimlerini tamamlayarak koçluk çalışmalarıma başladım. Şimdilerde ise koçluk ve eğitim çalışmalarımın yanı sıra, Kadının kendi dişi özünü bulması üzerine çalışmalar yapmaktayım. Kendimi bildim bileli insanın gelişim ve değişim yolculuğuna olan derin bir merakım var. Bu merakım beni bir çok programlara katılıp, araştırmaya teşvik etti. Halen de kendi ruhunun yolculuğunu derinleştirmeye, yeni öğretileri kendime katmaya ve tüm bunları koçluk disiplini ile harmanlayarak öğrenmeye devam ediyorum.
Koçluk becerilerini kendimde geliştirirken fark ettim ki insan, aslında hayata ”yaşam amacını” bilerek geliyor. Zaman içerisinde inişlerimiz çıkışlarımız olabiliyor, yada asıl yolumuzdan sapabiliyoruz ama bir gün; eğer gerçekten, gözlerimizle görmeyi öğrenirsek, kulaklarımızla yaratılan her şeyi ve ilahi emirleri işitmeyi tercih edersek ve hayatı özümüze kadar hissetmeyi başarabilirsek” tekrar olmamız gereken ”doğru” yolumuza dönüp, yolculuğumuza da devam edebiliyoruz. Bunun da yolu; yaşamda hangi kimliğimiz altında olursa olsun bize ışık olan inançlarımızdan, enerjimizi keşfetmekten ve bilinç seviyemizi yükseltmekten geçiyor. İşte benim yolculuğum da böyle başladı. Yolum ben yürüdükçe başka ana yollara kendini açtı ve zaman içerisinde kendimi, gelişim ve dönüşüm alanında çalışan bir kadın olarak kendi dişi özümü keşfettikçe öğrendiklerimi, uyguladıklarımı kadın danışanlarımla tutkulu bir şekilde paylaşırken buldum. Koçluk ve sunduğum dişil enerji programları vasıtasıyla kadınların gelişimlerine, liderlik alanlarına, kalplerindeki en derin arzularına yeni pencereler açmak üzere kalbimde ve zihnimde öğüttüklerimi paylaşıyorum. Bu doğrultuda, ”Dişilik Okulu” eğitimlerine ile her yaştan ve her kesimden kadına, içlerindeki dişi özü hatırlamaları ve onunla temas etmeleri için duygusal, zihinsel ve ruhsal alanlarına dokunuyorum, kendileri ile bağlantı kurmalarına aracı oluyorum.
Bir kadın olarak hepimiz, kendi değerimizi, kendi sesimizi bulduğumuz anlamlı yaşamları hak ediyoruz. İçinizde bir çağrı, bir kıvılcım yandığını hissediyorsanız sizi hep birlikte büyüyeceğimiz yaratacağımız çemberde çalışmalarıma, kendi içinizdeki dişi öz ile buluşmaya davet ediyorum.
Dişil Gücün Çekiciliğini Nasıl Elde Edersiniz?
Ruh eşinizle aynı frekansta buluşabilmek için, gereksiz yüklerden, iyileştiremediğiniz bütün olumsuz duygularınızdan kurtulmalısınız. Bunu başarmak kolay değildir fakat her şeye değer. Sözcüklerle ifade edilemeyen saf sevgiye dokunduğunuzda, hayatınıza yepyeni bir tat gelecektir. Yaşam mucizelerle dolu, yıldızlar bile sizin için yer değiştirebilir. Gölgede bıraktığınız “dişil” yönünüzü aydınlığa çıkardıkça, sizi bekleyen hayatın ihtişamını göreceksiniz.
İçinizdeki Dişil özünüze kavuştuğunuzda, duygusal aydınlığınızı bulacak, ruhsal sorunlarınızın üzerinde çalışıp, boşluklarınızı doldurup ve sonunda kendinizi sevmeyi de başaracaksınız. Böylece sevgi enerjisini çeken bir mıknatıs haline geleceksiniz. Kendinizi sevmelisiniz ki sizden yayılan çekim ve ışığın, diğer insanlar tarafından algılanmasına izin verecek kadar kendinizi iyi hissedebilesiniz. Dişil enerjinizi eski yaralarınızın, acılarınızın ve üzüntülerinizin karanlığında gizli tutmayın.
Siz sağlıklı bir kadınsınız; içinizden gelen ışığı gizlemeyin. Kendinizle ilgili güzel duygular besleyerek, ışığınızın önüne ördüğünüz duvarı yıkabilirsiniz. Ve sizde tüm ihtişamınızla hayatın parçası olabilirsiniz.
Çekici Olabilmek İçin; Önce Siz Dişil Özünüzü Sevin;
Çekici olabilmek sevilmeye hazır olduğunuzu gösterebilmek için, önce içinizdeki “dişil özü” sevmelisiniz. Fakat egodan etkilenmeden, kendinizi yarım bir hayat yaşamaya mahkum etmeden, ilahi bir sevgi ile sevmeyi öğrenmelisiniz.
Bir cenaze çelengi kadar hüzünlüyken, olumsuzluklardan arınıp, bir nilüfer çiçeği kadar güzelleşen insanlar tanıyorum. Kendini seven insanın yüzünden ve gözlerinden yansıyan mutsuzluk silinir, çatık kaşları gevşer, bezgin vücudu dikleşir. Kamburu düzelir, omuzları dik geniş durur. Sağlığı düzelir, küçük yaralanmalar, kesikler, çizikler ve çürükler yavaş yavaş yok olur. Bunu deneyin kendinize karşı eleştirel bir tutum içindeyken durmadan koltuklara, dolaplara, kapılara çarparsınız, devamlı ayağınız bir yerlere takılır. Hatta düşersiniz. Bir arkadaşım vardı; mutfakta devamlı elinin yanmasının erkek arkadaşının davranışları için sıkça kullandığı “yüreğimi yakıyor” deyişi ile ilişkisi olduğunu keşfetti. Bir anda arkadaşımın zihni aydınlandı ve o adamdan ayrıldı. Kendisine karşı çok daha nazik olmaya başladı ve artık kendisini minik yanıklarla cezalandırma gereği duymuyor. İçinizdeki “dişi özü” sevmeyi öğrendikçe, büyük küçük birçok şaşırtıcı değişim yaşarsınız.
Çocukluğu boyunca üvey babası tarafından cinsel tacize uğrayan bir danışanım; yıllar süren çalışmalarının sonucunda acılarından ve sorunlarından kurtulmayı başardığında, hüzünlü kahverengi gözlerinin, parlak ışık saçan bir yeşile döndüğünü gördü. Dişil özü ile barışan bu kadın; “Artık sevginin bana bağışladığı mutluluğu, iliklerimde, içimde hissediyorum” diyor. Bir çok kişi böyle şeyler hissettiklerini söylüyor. İçindeki canlılığı, “kor gibi” diyerek ifade eden bir kadın hatırlıyorum. Dişil özümüzü seversek, kendimizi iyi hissederiz ve böylece içimizdeki güzellikleri başkalarınızda görmelerine izin veririz.
Güzellik Hangi Kadınlara Aittir?
Çekici Olmayan Kadın Yoktur, Sadece Kendine Çekici Olma Hakkı Tanımayan Kadın Vardır; Hepimiz doğal bir güzelliğe sahibiz. Güzellik sadece seçilmiş bir kaç kadına bahşedilmiş bir özellik değildir. Güzellik, çekici olmayı hak ettiğine inanan ve içindeki ruhsal güzelliği dışa vurabilen tüm kadınlara bahşedilmiştir. Tabi ki ben şu sonradan kazanılan süslü ve sahte güzellikten bahsetmiyorum. Benim dediğim güzellik, Her kadının içinden dışına yansıyan doğal güzelliktir.
Çekiciliğin Mıknatıs Etkisi
İçimizdeki dişil özümüzün ruhunu yakalayabildiğimizde otomatikman kendimizi çekici bulmaya başlarız ve diğer insanlara da son derece çekici görünürüz. Onlarda bizde bazı özel “şeylerin” olduğunu fark eder, bu özel şeylerin ne olduğunu tam olarak anlayamasalar da, etrafımızda olmaktan hoşlanırlar. Çekiciliğiniz adeta bir “mıknatıs etkisi” oluşturur.
Zihninizin zindanlarında hapsolmuş kadını özgür bıraktığınızda, fiziksel görüntünüz tipiniz tamamen değişir. İçinizde ezelden beri bulunan, ama bastırmaya çalıştığınız yumuşaklığın dışarı çıkmasına izin verin. Bu yumuşaklık sizi zayıf karakterli bir yapmaz, tam tersine çekici ve ruhsal olarak daha kuvvetli bir kadın yapar.
Kendinizi kutsal ilişkilere hazırlamak için yapacağınız çok şey var, ama kendinize hak ettiğiniz sevgi ve saygıyı vermek, doğru yolda atacağınız en büyük adımdır. Kendinizi sevebilmek için ise; önce kendi “doğal dişi özünüzle” bir ilişkiye girmeniz gerekir. İçinizde ve ruhunuzda var olan güzelliklerin farkına varmalısınız. İyileşme için gereken çabayı göstermelisiniz. Ve dişi özünüzde sakladığınız “güzel kadını” serbest bırakmayı arzu etmelisiniz.
Sevinç Karakaya
DevamıGRİNİN ELLİ TONU Neden Fenomen Oldu?
GRİNİN ELLİ TONU NEDEN FENOMEN OLDU?
Kadınlar erkeklerle eşitliği sağlamak ve onların bağımlılığından kurtulmak için çok uğraştılar. Hatta bir çok alanda erkekleri geride dahi bıraktılar. Bugün üniversitedeki derecelere baktığımızda %60 ‘ı bayanlar tarafında alınıyor. Liseli bir çok erkek çocuğu kızlara ayak uyduramıyor, fen ve matematik bilimleri gibi erkeklerin hükmettiği konularda bile. Kadınlar artık siyasette aktif rol alıyorlar. Ve boşanmaların üçte ikisine kadınlar tarafından başlatılıyor. Kadınlar erkeklerin onları reddettiğinden çok daha fazla reddediyor. ”Cinsiyetlerin savaşında kadınlar kazandı erkekler kaybetti…”
Ne ilginçtir ki; kadınlar önce erkekleri yenmek, geride bırakmak, alt etmek için uğraştı, şimdi ise erkeklerin önünde boyun eğme fantezileri kuruyor. Genç özgürlüğüne kavuşmuş üniversite öğrencisi bir kadının onu seks kölesi haline getirmek isteyen milyarder bir iş adamına tamamen boyun eğmek üzere imzaladığı anlaşmayı anlatan, bir kitabı saplantı haline getiriyorlar. Ve milyonlarca kadın bunu okuyor.
Kadınlar Bu Kitabı Gerçekten Neden Okuyor?
”Buna sebep ne olabilir?”
Neden modern çağın kadınları Grinin elli tonunu okuyorlar? Şöyle bir düşününce gücü eline almayı planlayan kadınlar bunu neden okusunlar ki? Benim bulabildiğim en iyi cevap; Kadınların işte evde çok fazla sorumluluğunun olmasından dolayı, erkeklerin onlar için her kararı verdikleri stres dindirici bir fanteziye kaçmak istemeleri…
Şimdi soralım; Yeni dünya düzenindeki kadının hayatındaki, bitmek bilmeyen sorumlulukların, ekonomik baskı sağlama katkısının, tüm o güç ve bağımsızlığın ve arzunun ve hayata karışmanın tüketici bir rolü var mı? Belki de bazıları için cinsel teslimiyet fantezileri abartılı olduğu oranda bir rahatlama, bir tatil, eşitliğin yoğun çalışmasından ve belirsizliklerden bir bakış sağlıyor.
Evet belki de; bir çok işi aynı anda yapması gereken modern çağın kadın bir kaçış ve bir kez olsun başkalarının sorumluluğunu üstlerine almamak istiyor. Fakat durum böyleyse o zaman neden siniri bozulmuş kadınlar, kahya tutan bir kadınla yada mali işler planlamacısı hakkında yazılar okumuyorlar?
İşte derin erotik anlayışımızı bu denli kaybettik. Milyonlarca kadın yumuşak porno olan bir kitabı ana akım haline getiriyor ve biz bu durumu onların kendileri için karar verecek bir adamla ilgili hikaye istemeleriyle açıklamaya çalışıyoruz.
Şimdi kim bahsedebilir ki; Kadınları cinselliklerinden arındırmaktan …
Bu kitabı onlar için heyecanlı kılan ne? Kadın kahramanın özgürlüğünden vazgeçmesinde ayartıcı olan ne? Bu kadınların şiddetle karşı çıktığı şey değil miydi?
Anastasia Ve Grey’in Hikayesi
Anastasia ve Christian Grey hikayesinde; Bir adamın bir kadına tüm parası ve sahip oldukları, parası helikopteri, şirketleri, maddi başarıları kendine hiç bir şey ifade etmeyecek kadar şehvetle özlem duymasıdır. Adam sadece ona sahip olmak istiyor. Grey milyarder bir adam ve istediği her şeye sahip olabilir. Ama tek istediği ”Anastasia”. Onu öyle fena halde istiyor ki tamamen kontrolüne almayı, ona boyun eğdirmeyi ve onun her şeyine bütün varlığına sahip olmayı saplantı haline getiriyor. Başka hiç bir şey önemli değil onun dışında başka hiçbir anlaşmaya mürekkep değdirmek istemiyor. Kadın onun teslimiyetçisi olmayı kabul ederek o noktalı çizgiyi imzalamak zorunda, yoksa adam yıkılacak. Başka değişle; ”Kadının kölesi olan adam ” tersi değil. Adam onsuz olamıyor. Ona sahip olmak zorunda. Tamamen abayı yakmış durumda.
”Erkek Ona Teslim Olan Bir Kadın Olmadan Yaşayamıyor?”
Grinin Elli Tonu nihai olarak Anastasia teslimiyeti ile ilgili değil. Egemen olunan Christian Grey teslimiyetcisi olmadan yaşayamıyor. Bir erkek bir kadını böylesine derinden etkilediğinde, kadın ona teslim olmaktan kendini alıkoyamaz. Çünkü bir kadın her şeyden çok bunu ister. ”Arzulanmak bir kadının varoluşunun kalbidir”
Bir çok kadının eşi tarafından bu şekilde arzulanma gibi bir durumu maalesef olmuyor. Ve bu kitapta başkalarının başına bile geliyor olsa kadınlar buna çıldırıyor. Basitçe günümüzde kadınlara şehvet özlem duyulmuyor. Ve bu sebeple bir çok kadın bu kitabı okuyor. Bunun nasıl bir şey olduğunu bilmeseler de ”bunun en çok istedikleri şey olduğunu biliyorlar”
”Grinin Elli Tonu Kadınların Hayatında Neyin Eksik Olduğunun Temeline İndi”
Bu kitaptaki aşırı cinsel kutupluluk, aşırı bir tepkiyi tetikledi. Kadınlar özelliklede evli kadınlar için… Kitap gerçekten hassas bir konuya dokundu, çünkü kadınların ne hissetmek istediklerinin ve hayatlarında neyin eksik olduğunun temeline indi.
Kadınların İstediği Nedir?
Şehvetle arzu edilmek bir kadının istediğinin tamda özüdür. Kadınlar bütünüyle arzulanmak ister. Mümkün olan her anlamda özelliklede cinsellik noktasında. Bir çift her ne kadar çocuk yetiştirmek, ev idare etmek gibi işlevsel meseleleri paylaşırsa paylaşsın, ışıklar kapandığında her kadın kocasının ona yalnızca o çeşit, büyülenmiş bir arzuyla yaklaşmasını ister.
Bir kocanın karıma cinsel ilgi gösteriyorum ancak onun tek söylediği, ”Bu gece olmaz başım ağrıyor” lafı çok klişedir. Ama karısı tarafından bu şekilde reddedilen bir adam karısının yakaladığı ateşi yakamamıştır. Onun arzusunun alevini onu erotik anlamda büyülediğini göstererek körükleyememiştir. Kısacası onu gerçekten şehvetle arzulamamıştır.
Evet Kadınlar sempatik ve şefkatli aşıklar ister. Ama bazen sadece kapılıp gitmek isterler.
GRİNİN ELLİ TONUN’ da Bir Kadının Duymak İstedikleri Var
Bir kadının her şeyden çok duymak istediği şudur; ”Seni arzuluyorum. Senin bedenini istiyorum. Güzelliğin benim için karşı konulamaz. Senin yanında kendimi kontrol edemiyorum. Kendimi her an seni düşünürken buluyorum ve sana sahip olmak zorundayım, sonuçları ne olursa olsun. Yarın sabah çocukları okula bırakmamız gerekse de bu gece uyuyup uyumamız umurumda bile değil, sana duyduğum arzuyu bastıracak elle tutulur hiç bir şey yok” Kadınların duymak istediği ve duymaya ihtiyacı olan şey işte bu, bir kadını eritecek şey işte bu, çünkü bu kadınların temel arzusuna dokunur.
Karısına kur yapmadan yaklaşan bir erkeğin karşılık görmemesi çok normaldir, çünkü kadının temel ihtiyacına hitap etmemiştir. Kadınların Christian Grey ve Anastasia’nın hikayesinde sahip olmak istedikleri tam anlamıyla bu…
Sevinç Karakaya
Erken Boşalma Sorunu
Off yine mi? Erkeklerde erken boşalma sorunu!… Aslında bütün sorun “yine mi?” demekle başlıyor ve daha ilginç olanı siz “yine mi?” dedikçe o sorunla “yine” karşılaşırsınız…
Bu sorun son yıllarda çok sık rastlanan bir sorun haline geldi ve maalesef ki bu sorun artık yaşa bağlı değil… Her yaşta karşılaşılması olağan bir durum…
Peki bu sorunun çözümü nedir? Neler yapılmalı? Aslında çok ta zor bir durumda değilsiniz… Yani bu sorunun aşılması kolay ama biraz zaman ve sabır gerektirmektedir…
Doktora gitmeye çekinmeyin… Öncelikle bir ürolog’a görünmekte yarar var ve aslında ilk yapılması gereken de budur. Eğer doktorunuz bu durumunuzun psikolojik olduğu kanaatine varır ise işte o zaman bu durum zaman ve sabır gerektiren bir hal alacaktır….
Kadınların bu aşamada sabır göstermesi gerekiyor! Bir kadın için çok zor bir durum elbette… her cinsel birleşmenin hüsranla sonuçlanması kolay kabul edilebilecek bir durum değildir belkide ama erkeğinizin bu durumdan kurulmasının tek yolu sizin sabır ve anlayışınız olacaktır….
Erkeğinizi motive etmeniz gerekiyor. Erkekte erken boşalma sorunu varsa zaten yatağa 3-0 mağlup girer bu durum erkek için zaten kabul edilebilir bir durum değilken kadınların bu durumu “yine mi!!!” diyerek erkeğin bir dahaki sefere de aynı şekilde erken boşalmasına davetiye niteliğinde olacaktır….
Kadınların bu durumda “yine mi” yerine “olsun… sen rahatladın ya ben yine mutlu oldum” gibi kelimeler üretmesi erkeğin bu durumdan kurtulmasına katkı sağlayacaktır… Kesinlikle orgazm olmuş gibi rol yapmayın bu durum erkeğinizin daha çok üzülmesine neden olacaktır.
Erkek erken boşalmaktan kesinlikle korkmamalı “olsun, bi daha yaparım” diyebilmeli ve hatta demelidir. Erken Boşalma sorunu yaşayan erkeğin “nasıl uzatabilirim” demek yerine “daha fazla nasıl zevk alabilirim” şeklinde bir yol izler ve artık bunu kabul ederek yola çıkarsa zamanla kendindeki değişikliğin farkına varacaktır.
Destek olarak satılan ilaçların (doktor tavsiyesi olanlar hariç) yararlı olacaklarına çok inanmayın bu işi kendi kafanızda çözebilirsiniz… Ancak yine de istisna durumlarda ve tabiki doktor tavsiyesiyle heyecanı bastırmak amacıyla ilaç kullanılabilir…
Mutlu bir cinsel hayat dileklerimle….
Mert Acar
DevamıKadın ve Erkeklerin Cinsel Beklentileri
Kadın ve Erkeklerin Cinsel Beklentileri
Biri birinden gerek fiziksel, gerekse ruhsal olarak çok farklı olan iki karşı cinsin cinsel beklentileri aynı olması beklenemez… Ama maalesef beklentilerin aynı olduğu düşünülerek her iki tarafın da hatalar yapması kaçınılmaz olmaktadır.
Cinselliğin tanımı her iki taraf için farklılık gösterir!
Kadın gözüyle cinsellik; ruhunun okşanması… Güzel birkaç kelime… Güzel geçen zaman… Romantizm… Arzu… Sonrası ruhların ve bedenlerin birleşmesiyle doruğa ulaşmak olarak tanımlanabilir.
Erkek gözüyle cinsellik; maalesef ki hedef sadece orgazma ulaşmak…
Gerçi erkeklere haksızlık ediyor gibiyim, istisnalar illaki vardır, kimse kırılmasın ama genel anlamda maalesef bu…
Kadın ve Erkekler açısından beklentileri karşılaştırmak için bir tablo hazırladım. Bu tabloda Romantizm kadınlar için en önemli beklenti olurken erkekler için en az beklenti durumundadır. Yani pembe taraf kadınların erkeklerden beklenti derecesini gösterirken mavi taraf ise erkeklerin kadınlardan beklenti derecesini göstermektedir.
Kadınlar İçin | Erkekler İçin | ||||||||||
Romantizm | |||||||||||
Güzel Koku | |||||||||||
Temizlik | |||||||||||
Bakımlı Vücut | |||||||||||
Seksi Giyinmek | |||||||||||
Dokunmak, Okşamak, Okşanmak | |||||||||||
Orgazm | |||||||||||
Güvenmek | |||||||||||
Ön Sevişme, Öpüşmek | |||||||||||
Aslında bu tabloyu 100 maddeye de çıkarmak mümkün ama en önemli olanları sıralamak istedim. Beklentiler illaki kişiden kişiye değişebilir bu bir kaide değildir elbette ama yukarıda saydığım beklentiler büyük bir çoğunluktan elde edilen veriler ışığında derlenmiştir.
Özetlemek gerekirse Erkeklerin cinsel beklentileri aslında hiç de zor birşey değil biraz bakım sadece aynı şekilde Kadınların cinsel beklentileri de biraz ilgi ve sevgiden ibaret…
Sizlere mutlu bir cinsel hayat diliyorum… Sevgilerimle
Devamı
Mutlu Cinsellik İçin Öneriler
Mutlu Cinsellik İçin Öneriler
“O”nu mutlu etmek hiç zor değil. “O” ister kadınınız olsun, ister erkeğiniz… Hiç fark etmez! Cinselliğin de tıpkı hayatımızın her alanında olduğu gibi kendine has kuralları var… Bu kuralları uygulandığı sürece “O” da “Siz” de cinsellikte mutluluğu yakalarsınız…
Kitaplarda, dergilerde, gazetelerde ve hatta internette bile cinsellik hakkında milyonlarca yazıya ulaşmanız mümkün. Peki bu kadar bilgi kalabalığının içerisinde hangileri size göre?
Size dünyada genel kabul gören birkaç basit öneride bulunacağım. Bunlar
“herkese uymayabilir” ancak genel olarak başarı neticelendirir…
1-DÜNYADAN UZAKLAŞIN; Sevişmeye başlamadan önce kafanızdakileri bir köşeye atmanız gerekir aksi halde sevişmeye hiç başlamayın… Çünkü sonuç hüsranla sonuçlanacaktır…
2- TEMİZLİK ; Belki bunu okuyunca gülebilirsiniz ama çoğu partneri (erkek veya kadın fark etmez) cinsellikten soğutan sebeplerin başında gelir…
Mutlu bir sex yaşamak için önce bir duş alın! Daha açık belirtmek gerekirse özellikle bacak araları sabunla iyice temizlenmelidir. Çünkü o bölge doku yapısı nedeniyle yürüyüş esnasında terler ve çok kötü kokar… Bu koku tüm isteği bir anda yok edebilir…
Tüylerinizle yatağa girmeyin! Hem erkek, hem de bayanlar için geçerli bir kural… Gerçi erkeklerin bu kurala çok uyabilecekleri söylenemez ama göbek altı bölgesini temiz tutmak hiç te zor değil… Bayanların en acılı kurallarından biri ama maalesef bunu yapmak zorundasınız… “Daha geçen hafta aldım! Ne çabuk çıktı :(” gibi bahaneler maalesef geçersiz… Beni erkeğim böyle seviyor diyen bayanlara sesleniyorum “erkeğiniz tüyleri sadece bir bölgenizde beğenebilir tabi tercih meselesi ama unutmayın ki diğer bölgeler için bahane yok”
Tırnaklara dikkat! Özellikle erkekler tırnaklarını kısa ve kenarları yuvarlak tutmalı… Zira sevişirken parmaklarınız size lazım olabilir. Kaş yapayım derken göz çıkarmak istemeyiz değil mi?
Temizlik konusu saatlerce anlatılabilir… Ancak uzatmadan temiz iç çamaşır, temiz çarşaflar ve yumuşak kokular….
3- DOKUNMAK; Genelde Türk usulü sevişmelere yabancı bir fiil! ama maalesef bunu kabul etmek durumundayız… Genelde çiftler sadece birbirine baskı kurmak için birbirlerine sarılırlar ve bunun adı dokunmak olur… Unutmadan söylemeliyim ki çimdik ve gıdık ta dokunmak değildir 🙂
Oysaki dokunmak hissetmektir! dokunmak sevmektir… Kadınınızın veya Erkeğinizin her yerine dokunun ve hissetmeye çalışın…
4-ÖPÜŞMEK; Aslında sevişmenin altın kurallarından biridir öpüşmek… Ancak öpüşmekten kasıt sadece dudak dudağa muhabbet kuşları misali öpüşmek değildir. Tabiki kadınınızı veya erkeğinizi dudağından öpebilirsiniz ve öpmelisinizde ama bunun suyunu çıkarmak zorunda değilsiniz… Öpüşürken olabildiğine sakin, yavaş ve ıslak dudaklarla partnerinizin vücudunu da öpmeyi deneyin… Bu sevişmenize heyecan katacaktır… ve partnerinizin uyarılmasını sağlayarak mükemmel bir orgazma zemin hazırlayacaktır…
5- ACELE ETMEYİN; Sevişirken bir yerlere birşeyler yetiştirme çabasına girenlere sözüm… 3-5 kez çiftleşir gibi boşalacağınıza 1 kez sevişerek uzun uzun boşalmayı deneyin. Keza hızlı hızlı yaptığınız şey mastürbasyondan başka birşey değildir!
6-CİNSEL BİRLEŞME; Seksologlar insan vücudunda türlü türlü noktalar keşfetmişler ve bu noktalara harflerle isimler vermişler G noktası, U noktası, Y noktası, A noktası gibi gibi… ama adamlar hep kendi dillerine göre isimlendirmişler… Korkmayın benden bu tür isimler duymayacaksınız… Yukarıda bahsettiğim önerileri eğer uygulayabildiyseniz mutlu sona çok az kaldı demektir. Bundan sonrası bildiğimiz şeyler 🙂
Sırf kendi zevkiniz için partnerinizi incitmeyin! Hatta cinsel birleşmeden önce oral sex her iki taraf için de harika bir orgazm zemini olacaktır… Olabildiğine sakin ama ritimli bir şekilde ilerleyin…
Pozisyon değiştirmeyi unutmayın… Unutmayın ki zevk almak ve zevk vermek için sevişiyorsunuz bu yüzden aldığınız zevki uzatmak için belli aralıklarda pozisyon değiştirin. Bu değişim esnasında geçen süre sizin az da olsa dinlenmenizi ve daha uzun sürede orgazm olmanızı sağlayacak.
Cinsel birleşmeyle ilgili detayları bir sonraki yazımda sizlerle paylaşacağım…
Sizlere mutlu bir cinsel hayat diliyorum… Sevgilerimle
DevamıCinselliği Arzulayan Kadın; Hafif Kadın Mıdır?
CİNSELLİĞİ ARZULAYAN KADIN; HAFİF KADIN MIDIR?
Her yetişkin bireyin cinsel arzularının olması elbette doğal bir olaydır. Çiftlerin özelliklede kadınların, eşine söylemekten yada belli etmekten çekindikleri kafalarında cinsellikle ilgili birçok sorular, kaygılar vardır. Cinsel birleşmede kadında da, erkekte de mükemmel cinsel birleşme noktasında endişeler olup, hatanın kendinden kaynaklanmasından korktukları bir gerginlik olabiliyor. Bu gerginlik altında yatan asıl sebep ise; cinsel istek ve arzularını söylediğinde yanlış anlaşılma olasılığıdır. Kadın rahat bir şekilde ifade ettiğinde ben çok ”hafif kadın” olarak mı görünürüm, deyip içten içe kendini bastırır. Erkek ise isteklerinin ”sapıklık” olarak değerlendirilmesinden endişelenir. Çiftlerin her ikisi de susmayı tercih eder. Peki sizce susarak kalırlar mı ? HAYIR. Bastırdıkları cinsel arzu ve istekleri hiç olmayan , bir sebeple bir yol bulur ve öfke kin olarak dışarı çıkar. Bu karşılıklı soğukluk, sevginin azalması tartışmaların artması olarak devam edip, maalesef temelde ”cinsel arzu ve istekler”, görünürde bambaşka sebepler ile boşanmaya kadar gidiyor.
Cinselliğin Konuşulmadığı İlişkiler, Mutsuzluk Mu Getiriyor
Kişilerin yetişmiş oldukları; sosyal çevre , kültür, eğitim durumları, ahlaki yapı cinselliğe bakış açılarını da etkilemektedir. Etkiler tabi kadın ve erkeğin cinselliğe bakış açısı ve ilgilerin değişik olabileceğini bize gösterir. Her ne kadar hayatımıza giren teknoloji ile, olumsuz olarak bireyler çocuk yaşta cinsellikle tanışsa da, bir yandan da diğer bir olumsuzluk gerçekten kendini ifade etme çağlarında üzerin de ki, bilinçsizce yapılan baskılar.
Bu baskılar ile, Özellikle cinsel istek ve arzularının ifade edilmesini, ayıp, günah, ahlaksızlık olarak değerlendiren kadın sayısı her gecen gün artmaktadır. Nedeni ise yanlış anlaşılmaktan ise eşiyle konuşmamayı tercih etmektedirler. Çifttin ihtiyaçlarını karşılamak için cinsel arzu, istek hatta belki hayaller, fanteziler vardır. Çiftlerin mutlu birliktelikler yaşaması, birbirlerine daha yakın olmaları, aralarındaki sevginin ve bağların güçlenmesi için beden ve ruh bütünlüğünü sağlamaları şarttır.
Zihinlerinde şekillenen cinsel istek ve arzularını, davranışları ve sözleri ile ifade eden kadınlar, mutluluğu yakalayabiliyorken, cinselliği eşi ile konuşmayan kadınlar ise mutsuzlukla yaşamlarına devam ettirmemek için; ilişkilerini sonlandırmayı tercih ediyorlar.
Kadın Evlilikten Soğuyor
Belki şaşırtıcı ama, geçmiş ile bugün kıyaslanıldığında cinsellikle ilgili yanlış beklentiler ve inançlar kadınların cinselliğe karşı tutumunu ve cinsel davranışlarını olumsuz bir şekilde etkilemeye devam ediyor. Yaşadığımız toplumda kadınların cinsel isteklerinin olamayacağına, cinsel yaşama aktif olarak katılım gerçekleştiremeyeceklerine, haz alan, haz veren ve paylaşan taraf olmaması gerektiğine inanıyor. Bu nedenle, kadınlar cinsel istek ve arzularını ifade ederlerse ”hafif kadın” hatta ahlaksız olacaklarını, karşısında ki kişi tarafından istenmeyeceğini düşünüyorlar.Ve tabi susuyorlar. Eşinden uzun bir ön sevişme değişik pozisyonlarda seks yapmak isteyen kadınlar ahlaksız veya kötü değildir. Sonuç olarak, kadınlar cinsel istek ve arzularını eşiyle paylaşamıyorlar, eşinden isteklerini talep edemiyorlar. Bu durum çiftin cinsel yaşam alanlarının daralmasına, alınabilecek hazların yitirilmesine, kadının kendi hayallerini yaşayamamasına yol açıyor. Böylece çift zamanla birbirinden soğuyor, tartışmalar artıyor, aile içi şiddet yaşanıyor ve en önemlisi de aldatma oranları yükseliyor. ”Kendisi için ahlaklı bir tercih olandan, kendini gerçekten ifade edebileceği ahlaksız bir tercihe gidebiliyor.”
NE YAPMAK GEREKİYOR?
Eşinize Açık Bir Şekilde Cinsel Beklentilerinizi İfade Edin
Sağlıklı cinsel yaşam, birliktelik ilişkisinin en önemli parçalarından biridir. Doğası gereği birbirinden farklı olan kadın ve erkeğin cinsel yakınlık ihtiyaçları da birbirinden farklı olabiliyor. Cinsel duygu, düşünce, istek, arzu ve talepleri eş ile paylaşılması gereken en önemli hususlardandır. Neden ise cinsellik; hayatın bir gerçeği, beden ve ruh sağlığının en temel olgularından biridir. Bu nedenle, hazza odaklanarak, haz alıp haz verebilme, ruhu ve bedeni paylaşabilme, cinselliği tadabilmek için çiftin her konuda olduğu gibi cinsellikte de birbirine dürüst olması, cinsel arzu ve isteklerini paylaşması gerekiyor. Sağlıklı bir birlikteliğin yürümesi için cinsel beklentileri konuşmak şarttır.
İlişkiniz de Aşk Oyunlarına Yer Verin
Hep istenilen başladığı gibi devam ettirebilmektir birliktelikleri. İlişkinin ilk başlarında duyulan heyecanlı kalp atışlarını devam ettirmek elbette çiftin elindedir. Cinsel yaşamın monotonlaşmasının önüne geçebilmek için aşk oyunlarına yer vermek gerekiyor. Aşk yaşamı hareketlendirebilmek için; birlikte duş almak, yatmadan önce birlikte olmak, öpüşmek, dokunmak, fantezileri paylaşmak, birlikte aynı anda yatmak, küçük ama baştan çıkarıcı süprizler ile iletişimi canlı tutmak, baş başa vakit geçirmek, konuşurken sevgi sözcüklerine daha fazla yer vermek çoğunlukla ilişkide çok büyük değişiklikler yapacaktır.
UNUTMAMAK GEREKİR Kİ;
Cinsel istek ve arzuların eşi ile konuşulmasıyla elde edilen, cinsel mutluluk kişinin yaşam kalitesinin en önemli belirleyicilerinden biridir. Aşk ve cinsel yakınlık için güçlü bir cinsel özgüven gerekiyor. Özgüvenin sağlanabilmesi için çiftin isteklerini ve problemlerini ertelememesi, kafalarında koydukları tabuların üzerine gitmesi, güçlü bir bağ oluşturması, arzu ve isteklerini ya da sorunlarını karşılıklı olarak açık bir şekilde konuşmaktan çekinmemesi gerekiyor. Mutlu cinsellik ancak kadın ve erkeğin karşılıklı tatminiyle mümkün oluyor. Tabi ki her konuda olduğu gibi cinsellikte de sorunlar çıkabiliyor. Önemli olan bu sorunları dile getirerek çözüm yolları bulabilmektir. Bu nedenle, her birey, eşiyle mutlu bir cinsellikten beklentisinin ne olduğunu açıkça anlatmalıdır. Bu konuda dikkat edilmesi ve özen gösterilmesi gereken en önemli noktalar; reddedilmeyi göze alarak istek ve arzuları talep etmek, talep edilen ve yerine getirilen arzu ve istekleri bir armağan gibi görmek, dünyanın en güzel armağanını almış gibi mutlu olmak ve bunu eşine göstermektir. Ayrıca yerine getirilmeyen istek ve arzular karşısında küsüp, tavır almamak ve karşı tarafı olduğu gibi kabullenebilmek de gerekiyor. Çünkü cinselliğin koşulsuz sevgi ve kabulle yaşananı en doğru olandır. Eşiniz sizin en yakınınız ona karşı rahat ve açık olun .
Mutlu ilişkiler.
DevamıUzun Süreli Evliliklerde Cinsel Uyumun Etkisi
Evlilikte uyum her şekilde elbette önemlidir. Kimse evliliğinde %100 uyumu yakalamak zorunda değil fakat evliliklerin uzun soluklu ve sağlıklı iletişim ile devam etmesi için uyum önemlidir. Çiftlerin uyumlu olmasını destekleyen faktörler vardır. Cinsellik ise bu uyumun %70 ‘ini etkileyen en mühim faktördür. Evlilik kişilerin sevmek, sevilmek gibi bir çok ihtiyaçlarına cevap verdiği gibi, iki farklı cinsin hayatlarını birleştirmeleri, karşılıklı olarak cinsel kimliklerinin ihtiyaçlarını karşılayabilmelerini gerektirir.
Eşler cinsel ilişki ile birbirlerine sadece sözle hitap etmenin ilerisinde bedenle de ifade ettikleri, birbirlerine çok daha yakın olurlar. Nasıl ki bu iki kişinin birbirinden farklı iletişim ve ilişki kurma tarzları olduğu gibi cinsellikde de son derece özel ve kişilerin kendine has ilişki kurma tarzları, beklentileri vardır.Kişinin cinsel yaşamı biyolojik yapısından, yaşam koşullarından, içinde yetiştiği ve yaşadığı kültürel çevreden etkilenir. Bu nedenle de sorunsuz, uyumlu bir cinsel yaşam için neyin gerekli olduğunu, cinsellikte neyin normal neyin ise anormal olduğunu söylemek oldukça zordur. Aslına bakarsanız; Eşlerin cinsel yaşamında olması veya olmaması gerekenler iki kişinin beklentisine bağlıdır diyebiliriz. Bu beklentilerin anlaşılması için eşler arasında açık bir iletişim olması gerekir. Beklentilerin anlaşılması ve ortak bir noktada buluşulması hemen olmaz, evlilikte cinsel uyum zaman alır , bunun için çaba harcamak ve eşlerin birbirine karşılıklı açık olmaları şarttır.
İletişimin Cinsellikteki Önemi
Şunu çok duymuşuzdur; ” İncir çekirdeğini bile doldurmayan sebeplerden ayrıldılar” Evet görünürde böyledir, fakat içte dışarıdan çok daha derin yaralar olabilir evliliklerde. Yapılan araştırmalarda çiftlerin sebepsiz gibi görülen çoğu tartışmanın altında birbirlerine bile belki itiraf edemedikleri cinsel beklentiler ve doyumsuzluklar bulunmaktadır. Evliliğin bütününün sağlıklı olması için hem eşler arasındaki iletişimin iyi olması elbette çok önemli, fakat aynı zamanda cinselliğin de sorunsuz gitmesi gerekir. Cinsel ilişkilerin düzensizliği iletişimlerini etkilediği gibi, iletişim eksikleri de cinsel sorunlarının yada beklentilerinin konuşulamaması gibi, sebepler doğuracağından, her iki alandaki sorunlar da birbirini etkiler. Yine araştırmalar; cinsel işlev bozuklukları ve evlilik sorunlarının çoğunlukla bir arada görüldüğünü ortaya koyuyor.
Yine şuna benzer yanlış söylemler duymuş olabilirsiniz .”Birbirini seven, iyi anlaşan çiftlerin cinsel yaşamları da iyidir” diye düşünmek yanlış bir inanış, evlilik uyumunun iyi olması eşlerin cinsel sorun yaşamalarına engel değildir. Yine aynı şekilde ”Cinsel yaşam iyi ise evlilik iyi gider” demek de yanlıştır, cinselliğin iyi olması evliliğin bütününün de mutlaka iyi gideceğini göstermez. Gerçek olan şu ki; eşler arasındaki ilişki uyumluysa cinsel sorunlar çözülebilir ve cinsel uyum sağlanabilir. Çünkü sorun çözme önemli bir ilişki kurma becerisidir, dolayısıyla evlilikte ve cinsellikte mutluluk çiftlerin iletişim becerileri ile ilişkilidir.Tabi ki bazen tam tersi de olabiliyor, iletişimde yada farklı anlaşmazlıklar devam ederken cinsellikle alakalı sorunlar bir uzman ile çözüme gidildiğinde, diğer ilişkilerde daha kolay çözüme ulaşabiliyor.
Cinsel Uyum Çok Önemli
Sonuç Olarak diyebilirim ki; Evlilikte cinsel uyum süreci, aynı zamanda birlikte öğrenme sürecidir ve iletişim gerektirir. Sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşam için eşlerin sorunlarını konuşabilmeleri, bundan çekinmemeleri, cinsel konularda bilgilenerek hem cinselliği hem de birbirlerini tanımaya çalışmaları gerekmektedir.Böylece evliliklerini hem cinsel hem de iletiş yönünden çok daha sağlıklı ve uzun ömürlü yaşayabilirler.