Hayatınız da nasıl bir eş istiyorsunuz?
Muhakkak evlenmeyi düşünen kişilerin kafasında bir eş adayı vardır. Önce fiziksel olarak istekler belirlenir. Boyu şöyle olsun, saç rengi şu olsun, maddi durumu böyle olsun, havalı bir mesleği olsun, yanıma yakışsın bu böyle uzayıp gider. Fakat birde bakarsınız siz bu fiziki durumlara baktıkça karşınıza sizin ruhunuzla değil de sadece fiziki durumunuzla ilgilenen birileri çıkar. Siz onun fiziksel ve maddi durumunu sorgularken, siz farkında olmadan oda fiziki ve maddi olarak sizi bir filtreden geçirir.
Kendinizle Yüzleşme Zamanı;
- Hayatınıza çekmek istediğiniz kişiyi tanımlarken neden fiziksel tanımlara ihtiyaç duyarsınız?
- Yanınızdaki kişinin sizi toplum içinde taşıması neden önemli?
- Hayatınızdaki kişiden beklentileriniz neler?
- Acaba çok daha derinlerde, ailenizin seveceğimi bir eş arıyorsunuz?
- Arkadaş ve aile çevrenize gururla gösterebileceğiniz birisini mi istiyorsunuz?
- Kendinize bir eş, hayatı paylayacak birini mi arıyorsunuz yoksa, kendinizi çevreye ispatlayacak birini mi arıyorsunuz?
- Size maddi güvence verecek bir eş mi arıyorsunuz?
Bu sorulara samimi bir şekilde cevap vermek ilişkiyi neden istediğinize dair size önemli ip uçları verecektir. Hayatınıza mimar, mühendis doktor gibi meslekler seçerken öncelikle neden bu tarz mesleklere ihtiyaç duyuyorsunuz, içsel olarak bunu sormalısınız kendinize…
Çoğu zaman eşinin popüler mesleklerden olmasını tercih edenlerde; kendisinin mutluluğundan çok eşinin mesleği ile çevreye övünme isteği yatar. Eğer doktor birini hayatınıza çekmek istiyor ve bunuda gerçekten kutsal bir meslek yapıyor böyle biri beni mutlu eder diyorsanız bu normal bir bekleyiştir; fakat başkasına kendi başarınızı ispatlamak için ise çocukluğunuza gidip bir bakmanızı tavsiye ederim.
”Siz nerede ikinci plana atıldınız? Nerede sevgisiz kaldınız? Kendinizi dünyasal özelliklerle öne çıkarmaya neden ihtiyaç duyuyorsunuz? Maddi olarak çok mu sıkıntı yaşadınız? Evet ne istediğinizden çok neden istediğiniz daha önemlidir.
Nasıl Bir Eş İstediğinize Dikkat Edin;
Bazı danışanlarım ile çalışırken; aslında şuan ilişkilerinde sorun olarak gördükleri nedenleri farkında olmadan kendilerinin dilediklerini görüyorlar. Diyebilirsiniz ben beni mutsuz edecek bir ilişki hiç ister miyim?
Bazıları sadece manevi şeyler ister ruhuma hitap etsin der… ”Aşk sevgi olsun bana yeter!” der evet istediğiniz aşkı bulursunuz ama belli bir süre sonra maddi sıkıntılar yaşar ve ilişkiniz bu noktada farklı sorunlar çıkarabilir.
Allah(c.c) Her daim dualarınıza yanıt verir nasıl bir eş istediğinizi iyi belirleyin. Ve doğru isteyin.
İstemediklerinize Değil istediklerinize Odaklanın;
Hayatınızda kıskançlık varsa, hayatınıza kıskançlık çekersiniz. Kaybetme korkunuz var ise, kaybetme korkusu olan yada kaybedeceğiniz adayları çekersiniz hayatınıza… ”Beni mutlu eden adam yok mu ” dersiniz ; ”Beni mutlu edecek bir kadın yok mu” diyen bir adamı çekersiniz. Siz onun sizi, o sizin onu mutlu etmesini bekleyip beklentilerinizle ilişkinizi çıkmaza sokarsınız.
Ya ilişkilerinde maddi bolluk isteyenler ne durumda dersiniz? Bunların bir kısmı maddi bolluğa ulaşıyor bazısı ulaşamıyor fakat, mutluluk olarak baktığınızda ikisi de mutluluğu yakalayamıyor. Para sadece bir imtihan oluyor. Korkularınızdan arınmadığınız sürece, korkularınız hayatınıza korktuklarınızı çekecektir.
Ruh Eşinizi Size Getirecek Bir Uygulama;
İstediğiniz ne? Durun ve düşünün biraz… Ailelerinizin tanımladığı ilişkilerimi yaşıyorsunuz, öyle bir eş mi seçiyorsunuz, yoksa sizi ve kendini mutlu edecek bir insanı mı hayatınıza çekmek istiyorsunuz? Evet şimdi hayatınıza doğru ilişkiyi nasıl tanımlayıp çekebileceğinize dair bir çalışma yapalım.
Not: Derin nefes alın ve rahat bir ortamda devam edin. Her gün sabah akşam tekrarlayın. ve en az atlamadan 21 gün devam edin.
”Yaratılıştan bu güne kadar, bilerek yada bilmeyerek söylediğim tüm olumsuz sözler için, yaratılmış her zerreden, özür diliyorum. Bilerek yada bilmeyerek yaptığım bütün ahlar, olumsuz düşünceler, için herkesten özür diliyorum. Enerji alanımın arınması için niyet ediyorum. Korkularımı ve bağımlılıklarımı olduğum gibi kabul ediyorum. Ve tamamının şifalanması için Rabbime teslim oluyorum. Şu andan itibaren benim bedenimin ve ruhumun her zerresinin kıymetini bilecek, benimde onun bedeninin ve ruhunun her zerresinin kıymetini bileceğim, birlikte bolluğu, bereketi, huzuru, aşkı, anlayışı, hoşgörüyü, başarıyı paylaşacağım insanı sevgiyle hayatıma çağırıyorum. Düzenli cinsel yaşamımızın olduğu, ve bundan keyif aldığım, mutluluğu paylaşacağım yol arkadaşımı, sevgiyle hayatıma çağırıyorum. Gelmesine izin veriyorum. Geldiğinde onu fark etmeyi, onun kıymetini bilmeyi, sağlıklı bir şekilde hayatı paylaşmayı niyet ediyorum. Öylede oldu…”
Üç kez derin nefes alın ve verin (Burundan alın ve verin)
Siz hayatı ne kadar çözerseniz hayatınıza öyle bir insan gelecektir. Gerçekten sizi mutlu eden ne bunu keşfedin ve bunun üzerine güzel dileklerde bulunun.
Bazı olay vardır ki sizin elinizde olmadan hayatınıza tekrar tekrar çekersiniz, yada ısrarla istersiniz fakat her seferinde hüsrana uğrarsınız. Eş seçimi çok ciddi bir karardır. Ne istediğinizi iyi tespit edip eş adayı için listeler yapmak yerine bu listelerin içini önce kendiniz doldurmanız gerekir. Unutmayın biz nasıl biriysek yada neler konusunda endişelerimiz, korkularımız varsa o tarz insanları hayatımıza çekeriz. Ve bize karşılığı mutsuz sorunlu ilişkiler olur. Bu sorunları fark edip çözmek için ve doğru kişiyi hayatınıza çekmek için ”Ruh eşimi hayatıma çekiyorum” çalışmasını ilişki koçu ile yürütebilirsiniz. Sevgiyle kalın…
Sevinç Karakaya
Devamı”Ruh Eşini, Ruhunda Hisset” Derslerine Başlarken;
Ruh eşinizi arıyorsunuz ve hayatınıza gelsin istiyorsunuz. Elbette bu sizin en doğal hakkınız, sizde hayatı, sevgiyi, tutkuyu, mutlulukları paylaşacağınız bir yol ve hayat arkadaşını hak ediyorsunuz. Fakat ”Ruh eşini ruhunda hisset” derslerine başlamadan önce; belli aşamaları geçmiş olmanız gerekiyor. Bu artık son aşamadır, ruh eşinizi bedeninde, ruhunda, arzularında hissetme aşaması. Ve size onu getirecek aşamadır.
Unutmamanız gereken bir şey var; Bu aşamaya gelmeden, değiştirmeniz gerekenleri, hayatınıza katmanız gerekenleri katmadan, çıkarmanız gereken şeyleri çıkarmadan, bu dersleri uygulamaya başladığınız taktirde ”Ruh eşini, ruhunda hisset” dersleri sakıncalı olabilir. Muhtemelen hiç istemediğiniz, korktuğunuz, kaçtığınız nasıl bir karakter varsa onu kendinize çekersiniz. Bu yüzden size tavsiyem, ilk aşamaları geçip kendi özünüzle barışıp, kendinize aşk haline gelene kadar destek almanızdır.
İlk önce; kendi içinizdeki özünüzle, geçmişinizle ve bugününüzle olan; özlemlerinizle, kırgınlıklarınızla kızgınlıklarınızla yüzleşmeniz gerekiyor. Kendinizi yeniden her halinizle kabule geçebilmeli, hayatınızın merkezine koymayı ve kendinizi ”Önce Ben” diyecek kadar sevmeyi öğrenmelisiniz.
Tam olma haline ulaşmış, kendine çekmek istediğin kişi gibi, olma yolunda ilerlemiş olmanız gerekiyor. Bilinç altındaki çekirdek inançlarınızı yeni kodlarla değiştirmiş, saplantılardan, bağımlılıklarınızdan arınmış bir şekilde, korkularının içinden geçmiş, ne istediğini bilen, farkındalığı yüksek bir halde bu derslere başlaya bilirsin.
Aksi taktirde, ne yaşadığın kısır döngülerini kırabilirsin, Ne istediğiniz kişiyi hayatınıza çekebilir, ne iç huzurda bütünlük halini yakalayabilirsin…
Eğer ben bu aşamaları geçtim diyorsanız. 1. dersten itibaren deneyimlemeye başlayın.
Unutmayın şu dünyada en azından bir erkek/ kadın sizin ne hissettiğinizi biliyor. Sizi birleştirecek hislerinizde, yolunuz açık olsun….
Sevinç Karakaya
DevamıRuh Eşinizi Hayatınıza, Çekmeye Hazır mısınız?
Hemen herkesin rüyalarını süsleyen, hayalinde de olsa bir sevgilisi vardır. ”Ruh eşi” diye bir şey var mıdır? Herkesin bir ruh eşine ihtiyacı var mıdır? derseniz, EVET vardır. Hepimizin bir eş ruhu vardır.
Ruh eşi deyince tabi; kafalarımızda kusursuz kadın/ kusursuz erkek hayalleri oluşmaya başlıyor değil mi? Şurası kesin ki, ruh eşinizi size getirecek, kendinize çekmeniz adına atacağınız ilk adımda zaten kusursuz sevgilinizin hayalini kurmaktır. Hz Osman’ın dediği gibi; ”Allah nasip etmeyeceği şeyin hayalini kurdurmaz.”, ruh eşinizi hayatınıza çekmek için ilk yapmanız gereken de onu hayal etmek.
Ruh eşiniz bir madde değildir. O bir ”ruh” tur. Onu ilk önce ruh olarak ruhunuzla hissetmeniz gerekir. Ancak bundan sonra gerçekleşen bir dua olsun, ”Ete kemiğe bürünüp” karşınıza çıkabilsin.
Neden Herkes Ruh Eşini Bulamıyor?
Baktığınızda çok az kişi ruh eşini bulabiliyor. Peki siz neden ruh eşiniz ile buluşamadınız? Neden onunla yollarınız kesişmedi?
Hatta kimi zaman yollarınız kesişti, onu bulduğunuzu düşündünüz, fakat oda ne bir baktınız çok kısa sürdü. ilişkinizin başlaması ile bitmesi bir oldu. Düşündünüz ”demek ki ruh eşim değilmiş, eğer o olsaydı; istediğim her şeyi bana verirdi ve ilişkimizde bir ömür boyu sürerdi”. O kadar çok çift tanıyorum ki bir hevesle, beklentilerle kusursuz ruh eşini bulduğunu düşünüp, yolun daha başında birbirleri için yanlış kişi olduğunu düşünen.
Ya peki yanlış kişi, o değilse, siz yanlış şeyler istemiş olabilir misiniz? Yani tamda olması gereken gibi birini hayatınıza çektiyseniz? Şimdi şöyle söylüyor olabilirsiniz. Yanlış olmasa neden bitsin? evet belki yanlış kişi, fakat belki de doğru kişiydi. Bunu herkes için ayrı ayrı tahmin etmek gerekir. Ama şurası kesindir, ”O an için hazır olduğun kişiydi”. Hep kusursuzu ararken, baktığınız ayna da her gün kimle karşılaşıyorsunuz?
Sizce Karşı Taraftan Beklediğiniz Her Şeye Sahip misiniz?
Sizce de hayatınıza çekmek istediğiniz kişinin kusursuz olmasını beklerken, çok şey beklemiyor musunuz? Ya siz ne durumdasınız, beklediklerinizin ne kadarına sahipsiniz? Siz o kişinin istediği, bir sevgilide beklediği her şeyi verebilecek durumda mısınız? Sizin yanınızda olmak ona hoş gelir miydi? Kendini sizinle birlikteyken huzurlu hisseder miydi? Hayatınızdaki kişinin ilham kaynağı olabilir misiniz? Alçakgönüllü, dürüst, samimi ve erdemli misiniz?
Yani aslında diyorum ki şimdi kapıdan ruh eşinizin girdiğini söyleseler ve dönüp büyük beklentilerle, heyecanla baksanız, ”Nasılmış o yıllardır hayalini kurduğunuz sevgili”. Ve kapıdan girenin bütün takıntılarıyla, sınırlarıyla, eksikleri, fazlalıklarıyla ”kendiniz” olduğunuzu görseniz ne yapardınız?
Bir çoğumuzun yaptığı hata hayal kurmak değildir. Hata olan ”kendimizde olmayanı aramak, karşımıza çıkan kişinin eksikliğimizi tamamlamasını” beklemektir.
Her zaman söylediğim gibi, hayatınızda diğer yarınızı, yada sizi tamamlayacak birini isterseniz, karşınıza hep yarım birileri çıkacaktır. Siz tam olmadan hayatınıza tam birini çekemezsiniz. Kaçtığınız kusurlarınız, korkularınız gelip tokat gibi suratınıza vurur. Yada beklediklerinizi halen beklemeye devam edersiniz.
İnsanın hayatında yaptığı, sanırım en büyük bencillik, kendisini mutlu etmesini başkasından beklemektir. Eğer böyle bir durum içindeyseniz, üzgünüm fakat hayatınız boyunca mutluluğu hak edemeyeceksiniz. Kendinizi mutlu olacak kadar sevmiyorsanız, hayatınıza kim girerse girsin, size o istediğiniz mutluluğu veremeyecektir.
Önce Ben Kuralı, Hayatınıza istediğiniz Her şeyi Getirecektir;
”Önce ben kuralı” deyince aman bencillikle karıştırmayın. Ben hayatın bir yerinde yollarımız kesişen bütün danışanlarıma, sorunları ne olursa olsun, Önce ben kuralını öğretirim. Kişi önce kendini kendi sevmeye başlayacak, kendine kendi saygı duyacak, kendi değer verecek, hayatının sorumluluğunu önce kendi alacak, önce istediği kişi kendi olacak… Bunu başardığı zaman zaten dünya ona artık gülen yüzünü göstermeye başlayacak. Elbette çok kolay bir şeyden bahsetmiyorum. Yıllardır görmezden geldiğiniz, unuttuğunuz, ihmal ettiğiniz bir şeyden bahsediyorum.
Evet konu ne olursa olsun. Buna ruh eşiniz, ”Eş Ruhunuz” da dahil, ilk başta; ”ÖNCE BEN” deyip başlayın…
Sevinç Karakaya
DevamıAffetmek Bizi Özgürleştiren Bir Hediyedir
AFFETMEK BİZİ ÖZGÜRLEŞTİREN BİR HEDİYEDİR
Affetmek çoğu zaman yanlış anlaşılan bir kavramdır. Bazıları affetmeyi zayıflık olarak görebiliyor. Bazılarının ise affettiği kişilerle sonradan, bir ilişki sürdürmek zorunda olmamak için affetmek istemedikleri yada korktuklarını görüyoruz.
Aslına bakarsanız bu iki görüşte yanlıştır. ”Kendinizi geçmişinizden özgür bırakmak” için affettiğinizi unutmayın. Ancak affedebildiğimizde acı çekerken göremediğimiz hayatın bize sunduğu gelecek fırsatları görebilir ve adım atabiliriz. Affetmek bize mümkün olanın kapısını açar, bizi diğer tarafa geçirir. Affetmenin diğer tarafında görüşümüz nettir, algılarımız açıktır. Artık affetmemenin üzerimize yüklediği ağırlık yoktur hayatımızda. Affetmek sayesinde inanılmaz senaryolar ortaya çıkabilir. Nefret ettiğiniz insanlar iyilikleriyle sizi inanılmaz şaşırtabilir yada hayatınızdan birden bire tamamen çıkabilirler. Hatta affetmek size şunu dedirtir ”Keşke bunca zaman geçmişe takılıp kalmasaydım dersiniz” Bazen de en çok affetmeye ihtiyacınız olan kişinin kendiniz olduğunuzu anlarsınız.
Affetmek Özgürleşmektir
Geçmişimizde affedemediğimiz insanlar olduğu sürece onlardan asla kurtulamaz, özgürleşemezsiniz. Biz kaçtıkça; Her zaman burnumuzun dibinde bizimle sanki kulağımıza fısıldayarak bizimle dalga geçerler. İç huzurumuzu bozarlar bilinçli veya bilinçsiz bize acılarımızı hatırlatırlar.
Geçmişte muhakkak sizinde birileriyle kafanızda sessiz diyaloglar yaşadığınız, yada tartışıp haklılığınızı kanıtlamaya çalıştığınız olmuştur. Belki de her seferinde de başladığınızdan daha öfkeli bir halde kendinizi buluyorsunuzdur. Bazen şekil değişiyor olaylar değişiyor fakat affedemedikleriniz farklı suretlerde farklı olaylarda kendini hatırlatıp yine sanki ensenizde gibi sizi huzursuz ediyor.
Biz bilsek de bilmesek de affedemediklerimiz sırtımızda taşımaya devam ediyoruz. Yüklerinizden ancak affederek, hafifleye bilir özgürleşebilirsiniz.
Affedilmez Olanı Affetmek
Ben bunları yazarken bazılarınızın içinden belki; ”Affedersem bana yapılanları da unuturum ama ben yapılanları unutmak istemiyorum. Bana yapılanlar asla affedilebilecek şeyler değil. O yüzden ben onları asla affedemem, asla yapamam” Dediğinizi duyar gibiyim. Elbette bunu anlayabiliyorum. Bazı olaylar cinayetler, cinsel istismar, fiziksel ve duygusal şiddet, çocuklara eziyet…vb. Uzatmak mümkün fakat affetmenin ve özgürleşmenin sırrı da işte tam buradadır.
”Hayatta gerçekten affedilmeyecek şeyler vardır, ancak onlardan kurtulabilmek için yine de affetmek zorundayız”
Acınızı iyileştirmenin yolu intikam planlarınızı gerçekleştirmek değildir. Bunun tek yolu affetmekten geçer. Enerjinizi bilinçli bir şekilde nefret etmekten çektiğiniz zaman ilk başta biraz yolunuzu şaşırmış belki hissedebilirsiniz. Bu iyi haber ; çektiğiniz acının sonuna yaklaşıyorsunuz demektir. Aslında bu bir çeşit vazgeçiştir, sımsıkı sıkılan yumruğu açıp da, acıdan kurtulmak gibidir. Bu asla olanları unutmak değildir, sadece özgürleşmektir.
Hayatınız da en önemli acıyı yaşatmış kişiyi affettiğinizin farkında bile olmazsınız fakat affettiğinizi sizin için önemini yitirdiğinde anlarsınız. Artık olayı,onu düşünürken artık alışmış olduğunuz mide sancısını hissetmez olursunuz. Hatta görüntüsü bile bulanıklaşır hafızanızdan silinmeye başlar.
”Affetmek hem bir yetenek hem de bir hediyedir.”
Sevgiyle Kalın…
İlişki Koçluğu Hangi İlişkileri İçine Alır?
İLİŞKİ KOÇLUĞU
HANGİ KONULARI İÇİNE ALIR
ilişki koçluğu hayatımızın her alanında doğru ilişki için yeni ve yaratıcı bir yol öneriyor. ilk öncelikle bireyin kendisiyle olan ilişkisini ve bu ilişkinin dışarı yansıyan durumunu görmeye ve değerlendirmeye çalışır.Danışanın kendisi hem özel hem de iş yaşantısında iletişim ve davranış tarzlarına bakmasına ilişki koçluğu imkan tanır. Amacı ilişkileri dengede tutmak ve ilişkilerin istenilen biçimde sürdürülmesini sağlamaktır.Danışanın güçlü yanlarının dengelenmesi ve zayıf yanlarının tespit edilip geliştirilmesi noktasında, yeni bakış açılarının farkına varmasında destekleyici süreç uygular.Danışanın ilişkide bulunduğu kişi veya kurumlarca dışarıdan nasıl anlaşıldığı bu anlayışın değiştirilip dönüştürüleceği konusunda danışana yardım eder.
Hangi konular hakkında bir ilişki koçundan yardım almalıyım derseniz .Kısaca bir bakış atalım.
EVLİLİK ÖNCESİ VE SONRASI İLİŞKİLER
ÖNCESİ İLİŞKİLER;
*Evlilik kararı vermeden önce hazır olup olmadığımızdan emin olmak
*Kendimizi iyi değerlendirmeyi ve açıkça ifade edebilmek
*Sorun olacağını düşündüğümüz yönleri ortaya koymak
*Karşı taraftan ne beklediğimizi net olarak bilmek
*Yine karşı tarafın bizden ne beklediğinden emin olmanızda size yardımcı olur.
SONRASI İLİŞKİLER;
*Eşinizle benzer ve farklı yönlerinizi belirlemeniz de,
*Evlilikten beklentilerinizi açık ve net olarak dile getirme noktasında,
*Kadın ve erkek olarak farklı beklentiler içinde olabileceğinizi farkındalığına, varmada
*Evliliğin başlangıcından, devamından ve sorunlardan karşılıklı sorumlu olduğunuzu ve bu süreci en iyi sekil de devamlılığını sağlamanız da sizi destekler.
AİLE İÇİ İLİŞKİLER
SOSYAL İLİŞKİLER
* Önce kendimize karşı dürüst davranmanızı,
* Karşılaştığınız problemleri “büyütmeden “ ve “ abartmadan “ çözmemizi
* Arzu ettiğiniz şekilde fakat dengeli yaşayabilmek adına ilişkilerimizin sorumluluğunu almamızı ve bunların sonucunda doğru ve etkin bir şekilde iletişim kurabilmemizi sağlar.
* Bireyin kendisine uygun arkadaşı seçebilmesi için kişinin kriterleri ve değerlerini ortaya çıkarmasına yardımcı olur.
* Toplum içinde ve arkadaş çevresinde daha girişken ve kendini daha iyi ifade etmesini sağlar
* Sosyal paylaşımlarını arttırır.
* Uzun vadeli dostluklar kurmada ve bunları sürdürme de destek sağlar.
DUYGUSAL İLİŞKİLER
*Kendi yaşam dengenizi kurmanızı sağlar,
*Kişisel farkındalığınızı arttırır,
*Kendi önünüzdeki engelleri görmenizi ve aşmanızı sağlar,
*Sorunlu Bir aşk ilişkisinin sonlanmasında destek olur.
*Yeni bir aşka yelken açıldığında,
*İlişkilerde yaşanan anlaşmazlığın önüne geçmede,
*Farklı kültürlere sahip iki kişinin orta yolu bulmasında,
*İlişkilerimizde mutlu beraberlikler kurmamıza yardımcı olur,
*Çiftler için daha iyi bir ilişki geliştirmelerine destek olmak.
*Duygularınızı tahlil edip ortaya çıkarmanıza yardımcı olur.
İŞ HAYATINDA İLŞKİLER
* Anlatmak, anlamak, anlaşmak, anlaşılmak
* Değerli iletişim kurmak, ilişkilerimize değer katmak
* İyi dinlemek, daha iyi dinlemek, çok daha iyi dinlemek
* İçsel kaynaklarımıza doğru sorular sorarak ulaşmak
* Güçlü sorularla çözümler üretmek
* Süreçlerden keyif almak
Sevinç Karakaya