Mutlu Bir İlişki Kurmak Çok Mu Zor?
MUTLU BİR İLİŞKİ KURMAK ÇOK MU ZOR
Eminim hepimiz mutlu bir ilişki isteriz. Ama istediğimiz ideal ilişki sadece masallarda yaşanır diye düşünürüz. Aynı masallardaki gibi mutlu ilişki yaşamak için, lambadan cin çıkmasını bekleriz. Fakat bunlara gerek yok normal hayatımızda da bir kaç puf noktasıyla ilişkilerimizi düzelte biliriz. Belki küçük adımlar ama uygulandığında büyük sonuçlar verebilir.
Mükemmel ilişkiyi değil doğru ilişkiyi isteyin
İlişkileri doğru ve ideali yaşamaya çalışabilirsiniz, fakat ille de mükemmel ilişki diye ısrar etmek yersiz olur. Unutmayın mükemmel ilişki ya da mükemmel eş diye bir şey yoktur. Her ilişkinin içine bakıldığında dışarıdan farklı görünse de içinde zaman zaman sorunlar yaşanır. Siz en mükemmelini beklerseniz, daima beklersiniz. Her konuda sizinle aynı fikir de olan, sizinle tıpa tıp aynı karakterde, her an sizi mutlu edebilecek biriyle karşılaşmayı beklemek yerine, sizi en fazla tatmin eden ilişkiyi yakalamayı deneyin. Rahat ve huzurlu olduğunuz yani kendiniz gibi olduğunuz ilişkiyi bulmaya çalışın.
Ortak bir ilgi alanları edinin
İlişkilerde ortak noktalar elbette önemlidir. Fakat ortak ilgi alanınız olmaya da bilir, bunun için söylenmek yerine, yeni bir ortak ilgi alanı yaratın. Balığa çıkabilir, tenise başlayabilir, yürüyüş yapabilir, beraber kitap okuyabilirsiniz, yada bir müzik kursuna gidebilirsiniz. İkinizin de zevk alacağı bir ortak ilgi alanı bulmaya çalışın. Ortak ilgi alanı, eşler arasında pozitif iletişimi, sağlıklı diyalog ve eğlence imkanı sağlar.
İlişkinizde her zaman açık ve dürüst olun
Unutmayın yalanlar üzerine inşa edilen bir ilişki enin de sonunda yıkılmaya mahkumdur. Her zaman tam dürüstlüğe dayanan bir ilişki kurun. Şüphe, bir ilişkiyi başlamadan bitiren ya da başladıysa bile hiçbir zaman sağlıklı yürümesini sağlamayan bir virüs gibidir. Eşinizin yada sevgilinizin, kuşkulandığınız tutumları varsa, birbirinizden gizli dolaplar çevirmek yerine bu kuşkuyla hem siz yüzleşin hem de eşinizi yüzleştirin. Dürüst ve açık olan acı çekse bile duyduklarından, her zaman kazanır.
İlişkiniz de daima Anı Yaşayın
Belki birlikte çok vakit geçirmeye bilirsiniz. Asıl önemli olan geçirdiğiniz zamanın süresi değil kalitesidir. “Neden daha uzun yanımda kalmıyorsun?” diye şikayet edip söylenmektense, birlikte olduğunuz anları dolu dolu ve birbiriniz ile mutlu olarak geçirin.
Geçmişle yaşamayın, Geleceğe bakın
İlişkileri en çok yıpratan sebeplerden biri; Her kavgada başa dönüp aynı olayları tekrar tekrar masaya yatırmaktan kaynaklanır. İlişki, geçmişe takılı kalarak değil, geleceğe doğru yapılandırılır ve inşa edilir. Geçmişte yaşadığınız tatsız anlar varsa, durup dururken geçmişi deşmek yerine birlikte kuracağınız geleceğin planlarını yapmaya çalışın, güzel hayallerinizi paylaşın.
Her ilişki farklıdır, Başka ilişkilere değil kendi ilişkinize odaklanın
Evet her ilişki kendine has özellikler taşır, ilişkinin tarafları da başkalarından farklıdır. Kimsenin ilişkisi birbirine benzemez. İlişkinizi başkalarınınkiyle kıyaslamak, onu daha iyi bir yere getirmez. Eşinize başka ilişkileri örnek göstererek, kıyaslamak ve ilişkinizdeki eksiklikleri ortaya koymak yerine, ilişkinizin iyi taraflarına odaklanıp, gidişatını yükseltmeye çalışın.
Aklınızı okumasını beklemeyin
Unutmayın tam manasıyla kimse kimsenin aklından geçenleri okuyamaz. Canınızı sıkan bir şey olduğunda ya da eşinizin yaptığı bir şeye kızıp, sinirlendiğinizde, onun kendiliğinden sizi anlamasını beklemeyin. Sıkıntınızı yada sinirlendiğiniz mevzu her neyse açıkça dile getirin. Ancak ses tonunuza dikkat edin, tartışma tonuna dönüşmesin. Zira yüksek perdeden dile getirdiğiniz her sorun, eşinizin zihninde ”yine dır dır” olarak algılanabilir.
Eşinizle önce arkadaş olun
İster evli bir çift olun, ister sevgili, ilişkinizin temelini sağlam bir arkadaşlığa dayandırın. İyi birer arkadaş ve sırdaş gibi her şeyi konuşabilmeniz, birlikte iyi zaman geçirmeniz, uzun vadeli ve sağlıklı bir ilişki yaşamanızı sağlar.
İlişkinize kimseyi karıştırmayın
Etraftan gelen sesleri kendi iç sesiniz ve eşinizin sesi kadar dikkate almayın. Hiç kimse sizin ilişkinizi sizden daha iyi tanıyamaz. Şu da bir gerçek ki, insanlar başkalarının ilişkileri konusunda kendi ilişkilerine göre daha olumsuz düşünür, daha kolay olumsuz yorum yapabilirler. Ve çiftler başka kişilerin yorumlarından daha kolay etkilene bilir o yüzden dışarıdan gelen eleştirilere kulak kapatın ve ilişkinizi yaralamalarına izin vermeyin.
Eve iş getirmeyin
Hayatınız da işin ve ilişkinizin yerini iyi tespit edin. İşi işte bırakın ve sorunlarınızı eve taşımayın. Kafanızın sürekli iş meseleleriyle meşgul olması, eşinize sürekli iş sorunlarından bahsetmeniz, onun açısından sıkıcı olacak, belki tartışmalara yol açacaktır. O yüzden iş ile aşkı gerçekten ayırmak en iyisi…
Sevinç Karakaya
DevamıErkekler İlişkilerini Neden Bitirir
ERKEKLER İLİŞKİLERİNİ NEDEN BİTİRİR
Aslına bakarsanız, bir ilişkide taraflardan biri, bırakmak , terk etmek isterse bunun için fazlasıyla sebep bulabilir. Hele iş bir de erkeklere geldiyse ayrılmak için birden çok bahaneleri olabilir.Erkekler bayanlara göre; uzun süreli bir ilişkiye genel de hazır değillerdir. Erkeklerin ayrılma sebepleri nelerdir? Eşiniz sizden neden ayrılmak istiyor? Sizi neden terk etti? Peki hatalı olan kimdi?
Erkekler en çok hangi nedenlerle, yada bahaneler ile ayrılmak isterler.
Yeterince sevmediği için; Erkeklerin sanırım sebepleri arasında en geçerli sebep bu diyebiliriz. Sevgisinin azaldığını ya da tamamen bittiğini hisseden bir erkek, her şey yolundaymış gibi davranıp ilişkiye devam etmek yerine dürüst davranarak bitirme kararı alabilir. Erkekler, sevdiği kadının kendine karşı sevgisinin azaldığını hissettiğinde de ilişkiye son vermek isteyebilir.
Artık başkasını sevdiği için; Başka birini sevdiği için ilişkiyi bitirmek de oldukça erdemli bir davranıştır, erkek için… Fakat elbette zor bir durumdur.Erkek ya ilişkisini sürdürüp ”aldatan erkek” durumuna düşecek ya da dürüst davranıp gönlünü başka birine kaptırdığını söyleyecek. Eğer ki kadın, eşini seviyorsa her iki durum da kadın için zordur. Ama yine de dürüstlük her zaman kazanmalı. Ayrılık acısı zamanla geçer ama aldatılmanın acısı bir ömür boyu kalır.
Uzun süre birine bağlı kalamama; Erkekleri uzun süre birine bağlı olup o kişiye ait olma hissi endişelendirir. Erkekler çoğu zaman; İlişkinin boyutu değişmeden, nişanlanmaktan ve evlilikten bahsedilmeye başlamadan ayrılığı tercih ederler… Başlardaki evlilik korkusu, yerini birine uzun süre bağlı kalamama sıkılma durumuna terk eder.Evliliğin rutin yanlarından sıkıldıkları bahanesiyle ilişkiyi bitirmek isterler. Demek ki, bağlanma sorunu olan erkeklere, dikkat etmek gerekiyor.
Çok fazla anlaşamadıkları yan var ise ; ” aşk her şeyi affeder mi?” aşk, sevgi bazen “her şey” anlamına gelmiyor. Sevginin yanında ortak zevklere sahip olmak, iyi arkadaş olabilmek ve anlaşmak çok önemli ilişkilerde. Zevkler uyuşmuyorsa, ilişkide anlaşmazlıklar kavgaya dönüşüyorsa sevgi de kayboluyor zamanla. Kimse eğer hasta ruhlu değil ise devamlı tartıştığı birini sevemez.
Mutsuz cinsel hayat; Cinsellikten kaçan, zevk almayan, bir görevmiş gibi sevişmeyi tercih eden kadınlar, eşlerine de mutluluk veremiyorlar. Cinsel ilişki , bir evliliği, heyecanlı ve vazgeçilmez yapan en önemli konudur. Erkekler, mutsuz giden cinsel hayatı varsa ilişkiyi bitirmek, ayrılmak isteye biliyorlar.
Çapkın oldukları için; Aslında başka kadınları arzulama durumu da diyebiliriz. Bazı erkekler hayatlarını tek bir kadınla birlikte geçirme fikrini asla kabullenemiyorlar. Bu nedenle biten evlilikler azımsanacak kadar çok. Genellikle fazla flörtü olmamış, genç yaşta evlenen erkekler belli bir süre sonra farklı arayışlar içine girip eşiyle arasında huzursuzluk yaratabiliyor. İşte bu durumda ayrılık da kaçınılmaz oluyor.
Devamlı kendini kontrol eden kadından bıktıkları için; Aslında devamlı kontrol edilmekten kadınlar da hoşlanmaz. Kaldı ki erkekler bu konu da biraz daha hassas olabiliyorlar. Erkekler de “Neredeydin?”, “Nereye gidiyorsun?”, “Ne zaman geleceksin?” sorularından, telefonla kontrol edilmekten hiç haz etmiyorlar. Kadınların özel eşyalarını karıştırması, sürekli ne yapacağını söylemesi, yaptığı işi eleştirmesi erkekleri bunaltmaktadır. Erkekler, kadınları tarafından sahiplenilmeyi severler; ancak aşırı sahiplenme halinde sıkıcı ve ayrılma nedeni olabilir.
Kadında gördüğü bazen önemsiz gibi görünen önemli hatalardan dolayı;Bazen çok önemsiz gibi görünen hatalar, biriktiğinde dağ gibi bir soruna dönüşebilir. Bunu değerlendiren erkek, uzun süre birlikte olmanın imkansız olduğunu anladığında ilişkiyi veya evliliğini bitirmek isteyebiliyor . Mesela kadının çok dağınık olması, temizlik anlayışının erkekten farklı olması, sürekli erkeğin arkadaşlarını ya da ailesini eleştirmesi, erkek açısından geçerli ayrılık sebebi olur.
İlişkilerin düzgün ve sağlıklı ilerlemesi için eşlerin, birbirlerinin sınırlarını çok fazla zorlamaması gerekir. Saygı kotası bir kez kırıldığı zaman onun devamı gelir. Tabi ki yetişkin bir bireyin”şıp sevdi” gibi davranıp, hemen ilişkiyi sonlandırmaya gitmesi de çok doğru bir hareket değildir. Bunun yerine ilişkileri nasıl düzgün yaşana bilir, üzerinde konuşmalı ve birbirlerine nefes alacak alanlar bırakmalıdırlar. Ama saygı ve sadakat en az sevgi kadar önemlidir.
Sevinç Karakaya
Devamı