Aile Danışmanlığı Hizmetleri: Aile İlişkilerini Güçlendirmek İçin Etkili Yaklaşımlar
Aile danışmanlığı hizmetleri, aile içi ilişkilerde yaşanan sorunları çözmek ve aile üyelerinin iletişimini güçlendirmek amacıyla sunulan profesyonel destek hizmetleridir. Aile danışmanlığı, çatışmaların çözümü, iletişim becerilerinin geliştirilmesi, çocuk eğitimi konularında yardımcı olur. Çift terapisti veya aile danışmanı gibi uzmanlar, aile bireyleriyle bireysel görüşmeler yaparak aile içi sorunların kökenini anlamaya çalışır. Ardından, aile üyeleriyle birlikte yapılan görüşmelerle etkili çözüm yolları bulunmaya çalışılır.
Aile İlişkilerinde İletişim ve Empati
Aile içi iletişim ve empati, sağlıklı aile ilişkileri için oldukça önemlidir. Aile içindeki bireyler arasındaki iletişim, problemlerin çözümü ve ilişkilerin sürdürülebilirliği açısından büyük bir rol oynamaktadır. Aile içi iletişimde yaşanan sorunlar, aile üyeleri arasında uzaklaşmaya ve anlaşmazlıklara sebep olabilir. Bu noktada bir çift terapisti ya da aile danışmanı devreye girerek, aile bireylerine iletişim ve empati konusunda destek olabilir.
İletişim
Aile içi iletişimde sorunlar yaşanması, çoğunlukla duygusal eksikliklerden kaynaklanır. İletişim becerilerinin geliştirilmesi, aile üyelerinin birbirlerini anlaması ve anlaşmazlıkları çözmesi adına önemlidir. İletişimde açık olmak, karşı tarafı dinlemek ve duyguları doğru ifade etmek, sağlıklı iletişimin temel unsurlarıdır. Aile içi iletişimi güçlendirmek için empati kurmak ve birbirini anlamak çok önemlidir.
Empati
Empati, karşı tarafın duygularını anlama ve ona destek olma yeteneğidir. Aile üyeleri arasındaki ilişkilerde empati kurmak, karşılıklı anlayışı ve saygıyı arttırır. Empati, iletişimi olumlu yönde etkiler ve sorunların çözümüne yardımcı olur. Aile içi ilişkilerde empati kurmak, aile üyelerinin duygusal ihtiyaçlarını karşılamak ve birbirlerine destek olmak anlamına gelir.
Sağlıklı aile ilişkileri için iletişim ve empati çok önemlidir. Aile bireyleri arasındaki iletişimi güçlendirmek, anlayışı arttırmak ve duygusal ihtiyaçları karşılamak, aile içindeki huzur ve uyumun temelini oluşturur.
Aile Danışmanlığında Kullanılan Teknikler ve Yaklaşımlar
Aile danışmanlığı, aile fertleri arasındaki iletişim sorunlarını çözmek, ilişkileri güçlendirmek ve aile içi uyumu artırmak amacıyla kullanılan bir danışmanlık türüdür. Aile danışmanlığında, farklı teknikler ve yaklaşımlar kullanılarak aile üyelerine destek sağlanır. Bu teknikler arasında;
1. Sistemik Yaklaşım:
Sistemik yaklaşım, aile bireylerinin birbirleriyle olan ilişkilerini ve bu ilişkilerin aile içi dinamiklerini inceleyen bir yaklaşımdır. Danışman, aile üyeleri arasındaki etkileşimleri analiz ederek aile içi problemlerin temel nedenlerini bulmaya çalışır. Bu sayede problemin yalnızca bireylerden değil, aile sisteminin bütününden kaynaklandığı anlaşılır ve buna göre müdahale planları oluşturulur.
2. Bilişsel Davranışçı Terapi:
Bilişsel davranışçı terapi, bireylerin problemli düşünce ve davranışlarını değiştirmeye odaklanan bir terapi yaklaşımıdır. Aile danışmanlığında, aile üyelerinin olumsuz düşünce kalıplarını fark etmeleri ve bu kalıpları değiştirmeleri için bilişsel davranışçı teknikler kullanılır. Bireylerin kendi davranışlarını ve düşüncelerini fark etmeleri, aile içi ilişkilerdeki sorunların çözümüne yardımcı olur.
3. İletişim Becerilerinin Geliştirilmesi:
Aile danışmanlığında, aile üyelerinin birbirleriyle sağlıklı ve etkili bir şekilde iletişim kurmaları için iletişim becerilerinin geliştirilmesi üzerine çalışılır. Aktif dinleme, empati kurma, doğru ifade etme gibi iletişim becerileri aile içi ilişkileri güçlendirmek için önemlidir. Bu nedenle, aile danışmanları aile üyelerine bu becerileri geliştirmeleri konusunda rehberlik ederler.
Aile danışmanlığında kullanılan bu teknikler ve yaklaşımlar, aile içi problemlerin çözümüne yardımcı olurken aynı zamanda aile üyelerinin psikolojik olarak desteklenmesini sağlar.
Sonuç
Aile danışmanlığı hizmetleri, aile içi ilişkileri ve iletişimi geliştirmek, sorunları çözmek ve aile bireylerinin duygusal ihtiyaçlarını karşılamak için önemli bir destek sağlamaktadır. Profesyonel bir aile danışmanı, aile üyeleri arasındaki iletişimi güçlendirmek, sorunları anlamak ve çözmek için etkili stratejiler geliştirmek konusunda yardımcı olabilir. Aile danışmanlığı hizmetleri, ailelerin sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürmeleri için önemli bir araç olabilir. Bu nedenle, ailelerin çeşitli zorluklarla karşılaştıklarında profesyonel destek almaları oldukça faydalı olabilir.
DevamıDoğru Eşi Seçmeniz deki, Engel ”Siz” Misiniz?
Yıllardır yaşam kalitesini yükseltmek isteyen insanlara koçluk ve danışmanlık yapıyorum. Benimle yolları kesişen insanlar yalnızca iş hayatında ilerlemek isteyenler değil, aşkta da bu güne kadar ulaşabildiklerinden fazlasını isteyen kişiler oluyor. Gerçekten de bizi mutlu bir birliktelik, başarılı bir karşılaşma, derinlemesine bağlılık ve iyi bir cinsel hayat kadar güçlendiren, hayatımızı yaşanası kılan çok az şey vardır. Bununla birlikte, kendi yolumuzu bu kadar tıkadığımız aşk dışında bir alanda yoktur. Aşk ne zaman hayatınızı tıkar dersiniz? Siz farkında olmadan kendi aşk hayatınızı sabote ediyor olabilir misiniz? Mesela sizde;
Her seferinde ”yanlış” kişiye aşık olan, zorunlu yalnızlardan mısınız? Yani evlilere nişanlılara ya da tuhaf tiplere mi aşık oluyorsunuz?
”Bana iyi gelmeyeceğini adım gibi biliyorum ama her seferinde aynı tip adamlara aşık oluyorum”, ”Bir odada 50 erkek olsa ben yine gidip, elimle koymuş gibi bana sorun çıkaranı seçiyorum” gibi düşüncelere size tanıdık geliyor mu?
Yada bazılarının yaptığı gibi sizde ilişkiler konusunda doğru kişiyi bulamayacağınıza dair inanç kalıplarına mı sahipsiniz? ”Çevremdeki herkesin bir ilişkisi var,bazıları beceremiyor bu işleri, bende olmuyor bu işler”, Duygusal ilişkiler bana çok zor geliyor, belki de beklentilerim çok yüksek yada benim için doğru kişi yok”, ”Belki de kaderim yalnız olmak” Kendinizi bu cümleleri çok sık kullanırken buluyor musunuz?
Belki de siz iş biraz ciddiye bindiği anda, korkuya kapılıp kendini geri çekiyorsunuz. ”O kadar yakınlık gözümü korkutuyor” diyor ve kendiniz peşin peşin; Bir ilişki yada aşk yaşama becerinizin olmadığı etiketini yapıştırıveriyorsunuz.
”Bu hayatta benden artık bir şey çıkması mümkün değil aşkı bulmam yaşamam imkansız ” diyorsanız çok yanılıyorsunuz.
Öncelikler yalnız değilsiniz 🙂 Çoğu zaman halihazırda bir ilişkisi olan, bir yola çıkmış, kişiler bile yaşadıkları ilişkiyi tanımlamakta zorlanıyor. ”Şimdi bir çift miyiz değil miyiz?, Yalnızca takılıyor muyuz? yada hayatımın aşkı bu kişi mi? Evlenmeli mi? Evlenmemeli miyim? Eşimi terk etsem mi, yoksa vazgeçsem mi? Birlikteliğimi gizlesem mi? yoksa açıkça yaşasam mı? Ve her birimizin aşkını sabote ettiğindeki sorularını sıraladıkça bu liste uzuyor.
Doğru Aşkı Bulmak İmkansız Mı?
Bir çok kişiye göre doğru ilişkiyi, aşkta mutluluğu ve tatmini bulmak neredeyse imkansız gibi görünebilir. Onlara göre aşk, etki edilmesi mümkün olmayan bir kader yada hormonlarımızın karmaşık, pek anlaşılmaz bir oyunundan başka bir şey değildir. Yıllar boyunca mutlu yada mutsuz sayısız ilişkiye tanıklık eden biri olarak diyebilirim ki, ”Aşk; Henüz derinlemesine keşfedilmemiş bir gizemdir”
Fakat dolu dolu ve mutlu bir aşk hayatı bir gizem değildir. Öğrenilebilecek, benimsenebilecek ve geliştirilebilecek bir pratiktir. Kendi kişiliğini bir aşık olarak analiz etmek kadar heyecan verici ve faydalı bir başka uğraş, yaşam tarzı daha yoktur. Bir adım daha ilerleyip bir çift olarak, bütün potansiyelinizi keşfedince, derinlik, yoğunluk açısından karşılaşılan heyecan ve yeniliğin tarifi mümkün değil. Dolu dolu bir aşk hayatı ise yeterince emek verildiği taktirde herkes için geçerlidir. Yeter ki aşk’a bakış açınızı, düşüncelerini değiştirip onu hayatınıza davet edin ve geldiğinde kapılarınızı açın…
Sevgiyle kalın;
Sevinç Karakaya
DevamıUzun Soluklu İlişkiler İçin; Maskelerinizi Atın
Sağlıklı bir ilişkinin dışa yansıması, çiftlerin uzun soluklu ve olumlu bir birliktelik kurabilmeleridir. Böyle bir ilişkiyi yakalamanın ilk kuralı ise, önce kendinize sonrada karşınızdakine dürüst olup, olmadığınız kişi gibi görünmekten vazgeçmelisiniz. Maskelerinizi bir kenara bırakıp kendiniz olmayı seçmelisiniz.
İlişkilerinizi şekillendiren en büyük faktörlerden biri, yetişmiş olduğunuzun aile ortamıdır. Özellikle fazlaca kural ve yasakların olduğu, baskılı ortamlarda yetişen kişiler, sosyal ilişkilerinde ciddi sorunlar yaşarlar. Baskı altında yetişen kişiler, ilişkilerinde uyumu yakalaya bilmek için, geçmişten gelen öğretilmişliklerini değiştirmek zorundadırlar. Bunu başaramayanlar ise değişmiş gibi yapıp yada oldukları değil de, karşısındaki kişilerin istediği gibi görünseler de ilişkileri adına, gerçek olmayan sadece geçici çözümler üretirler.
Maskeleriyle dolaşan kişiler, ilişki kurallarına uyum sağlamak için, kendi ihtiyaçlarını değiştirmeye çalışmaktadırlar. Bastırdıkları ihtiyaçları bir yerde patlak verir ve uzun süreli, olumlu ilişki kuramazlar. Çünkü insanlar bir yere kadar olmadıkları kişi gibi davranırlar.
Maskeli ilişkileri sürdüren kişilerin yetiştikleri ailede; iletişim dolaylı, belirsiz, kapalı, uyumsuz ve gelişimi engelleyici niteliktedir. Katı kuralların konulduğunu ailelerde kişiler, bu kurallara uyum sağlamak için ihtiyaçlarını değiştirmek zorunda kalır, yorum yapmaktan kaçınabilir ve uyumsuz olabilirler. Çocukluğunda Açık ve doğrudan iletişim kurabilen bir ailede yetişen kişiler ise birlikte oldukları kişilerle daha kolay uyum sağlamaktadırlar.
Ailedeki Öğretilmiş İlişki Kalıpları, İlişkilerimizi Nasıl Etkiler?
Yapılan bir araştırmada, üniversite öğrencilerinin yetiştiği ailede algıladıkları iletişim kalıpları incelenmiş, bu iletişim kalıplarının şimdi yaşadıkları ilişkileri değerlendirmelerini belirleyip belirlemediğini incelediğini gözlemlenmiş. Çıkan sonuçlarda öğrencilerin yetiştiği ailede algıladığı iletişim kalıplarının yaşadığı ilişkileri değerlendirmede belirleyici rol oynadığını belirlenmiştir.
Araştırmaya göre aile bireylerinin birbirini dinlediği, duyguların ve fikirlerin açıkça paylaşıldığı, farklı görüşte olsalar bile din, siyaset gibi konularda konuşulduğu, düşünce ve inançların sorgulanabildiği, tüm aile bireylerinin karar alma sürecine katılabildiği bir ortamda yetişen kişilerin, ilişkilerini sağlıklı sürdürdüklerinin ortaya çıkmıştır.
Anlaşılmayı beklemeyin, kendinizi doğru anlatmayı öğrenin;
Araştırmaya göre, aile iletişim kalıplarının bir boyutu olan ailede algılanan birliktelik, üniversite öğrencilerinin evlilik öncesi ilişkilerinin dini değerler, iletişim, aile ilişkileri belirliyor. Aile iletişim kalıplarının birliktelik boyutunu yüksek algılayan bireylerin ailesinde, aile üyeleri birbirlerini dinliyor, duygu ve düşüncelerini paylaşıyor, farklı görüşte olsalar bile din, siyaset gibi konuları konuşuyor, birlikte olmaktan keyif alıyor. Bunu da aynı şekilde arkadaş ilişkilerine de adapte ediyor. En etkili iletişim biçimi olan açık ve doğrudan iletişim kuruyor. Yaşananları doğrudan ifade ederek, konuştuğu kişiyi suçlamıyor. Maskeli ve dolaylı iletişimde ise; kişi söyleyeceklerini doğrudan söylemek yerine farklı tepkilerle veya ifadelerle kendini anlatmaya çalışır, anlaşılmayı bekler. Anlaşılmadığında da sinirlenebilir.
Maskelerinizi Çıkarın, Kendiniz Olmayı Seçin;
Niyetiniz sağlıklı ilişkiler kurmak ise maskelerden kurtulmak şart… Karşınızdakini sizi nasıl görmek istemesinden öte, sizin nasıl olduğunuz önemlidir. Yoksa o siz olmayan birini sevecek, sizde bir gün olmadığınız kişi olmaktan yorulacak ve pes edeceksiniz. Aileden bize geçen iletişim kalıplarına gelince eminim aileniz sizin için, o an alabilecekleri kendi bakış açılarına ve yetiştirilme tarzlarına göre en doğru kararı almıştırlar. Fakat siz bu kalıplarla yaşamak zorunda değilsiniz. Gerçekten olmak istediğiniz kişiye dönüşmek için karar verin ve adım atın. İletişim problemlerinizi çözmek sizin elinizde, siz yeter ki kendiniz olmayı seçin.
Sevinç Karakaya
DevamıKayınvalidem Yatak Odamızda
KAYIN VALİDEM YATAK ODAMIZDA
Soru; 13 yıllık bir evliliğe sahibim. Eşimin babası öldükten sonra annesi yalnız kaldığı için bizimle yaşamaya başladı. Aslına bakarsanız, İlk başlarda bizimle kalmasına karşı değildim fakat artık rahatsız olmaya başladım. Çünkü evin içinde sürekli dolaşıyor, gece yarısı odamıza girip oğlunun üstünü örtmeye çalışıyor ve bunun gibi rahatsız edici pek çok davranışta bulunuyor. Yani neredeyse aramıza girip bizimle yatamadığı kaldı. Eşime rahatsızlığımı söylediğimde ”Annem yaşlı kadın idare et” diyor. O gelecek diye diken üstünde yatıyorum, eşime bile sarılamaz oldum. Eşime yüklenip aramızı da bozmak istemiyorum. Lütfen bu konuda yardımcı olun…
Lale/ İzmir
Cevap; Kimsesiz kalan aile büyüklerinin çocuklarının yanında kalması çok sık görülen bir durumdur. Çok kaliteli bakım evleri olmasına rağmen, bu durum bir terk edilmişlik ve kimsesizlik gibi göründüğü için yaşlı anne ve babalar buraları pek tercih etmez. Bunun yerine çocuklarıyla birlikte olmak isterler. Eşinizin annesi, ölen kocasının yarattığı boşluğu oğlu ile doldurmak isteyebilir ve tüm ilgisini ona yöneltebilir. Ancak burada evlilikteki bazı sınırların ihlal edilmemesi gerekir. Evliliğin önemli unsurlarından biri cinselliktir ve cinsellik mahremiyet olmadan mutluluk vermez. Bu nedenle çat kapı yatak odasına girilen bir çiftin sağlıklı ve mutlu bir cinsel hayatı olamaz. Bu durum bütün ilişkinizi olumsuz etkileyebilir ve sizi geri dönüşsüz zor bir yola sokabilir. Burada kayın validenizi uyarmak eşinize düşüyor. Eşiniz annesini kırmadan, onun anlayabileceği bir dilde yatak odasının yalnızca size ait olduğunu, oraya sizin izniniz olmadan girmemesi gerektiğini söyleyebilir. Ayrıca eşinizle baş başa kısa bir hafta sonu kaçamağı yapmanız, aranızın yeniden ısınmasına yardımcı olabilir.
Nişanlımın Cimriliği Beni Kendinden Soğuttu
NİŞANLIMIN CİMRİLİĞİ BENİ KENDİNDEN SOĞUTTU
SORU;
İki yıldır nişan olduğum kişi ile evlenme hazırlığı yapıyoruz. Onu tanıdıkça ve ne kadar cimri olduğunu gördükçe, ondan soğumaya başladım ve neredeyse evlenmekten vazgeçme noktasına geldim. O kadar ki pahalı diye doğru dürüst kaliteli bir yere gidip oturamıyor ve bir şeyler yiyip içemiyoruz. Daha şimdiden harcadığım her kuruşun hesabını soruyor. Onun bu davranışları beni kendinden iyice soğuttu ve korkutuyor beni bu durumu. O kadar soğudum ki beraberliği düşünmek bir yana dokunmak bile istemiyorum. Bu durumda ne yapmalıyım?
Emine/Konya
CEVAP;
Kadınlara bir erkekte en fazla rahatsız oldukları şeyler sorulduğunda en başta ”cimrilik” gelmekte. Bazı kadınlar bunu erkeğin cinsel yetersizliğinden bile önemli görebiliyor. Cimrilik, maddi açıdan yeterli olup olmamakla ilgili bir durum değildir. Son derece varlıklı cimriler olabildiği gibi sınırlı kaynaklarını cömertçe kullanan insanlar da vardır. Bu kişilik özellikleriyle ve kişinin geçmiş yaşantılarıyla ilgili bir durumdur. Hal böyle olunca, sizin de nişanlınızla ilgili bazı kaygılar duymanız, ona karşı duygusal ve tensel yakınlaşma arzunuzun azalması çok normal görünüyor. Nişanlınız kısıtlı gelirini idareli kullanmaya çalışan tutumlu biri mi yoksa davranış bozukluğu gösterecek düzeyde bir cimri mi bunu iyi ayırt etmelisiniz. Çünkü kişilik özellikleri kolay kolay değiştirilemez. Burada önemli olan, onu bu şekilde kabul edip edemeyeceğiniz. Daha sonradan pişman olmamak adına iyi düşünmenizi tavsiye ederim. Nasıl olsa düzelir diye acele karar vermeyin. Sizin için harcamalarınız önemliyse hayat boyu buna ket vuracak biri ile yaşamanız hiç kolay olmayacaktır.
Evlilik Kararımda Net Değilim
EVLİLİK KARARIMDA NET DEĞİLİM
Soru:
Merhabalar Düğünüme iki ay kaldı ve eşim olacak kişi hakkında büyük endişelerim var. nişanlılığımız boyunca devamlı kavga ettik.Ona göre ben kıskanç, sorunlu, kavga etmekten zevk alan biriyim. Her olaydan sonra konuşmaktan kaçtığı için sorunlarımız hiç bitmiyor. Benden bazı şeyleri saklamaya da başladı. Gizli gizli arkadaşlarıyla buluşuyor ve bana haber vermiyor. Bu yalanlarını yakaladığım zaman da kaçıyor. Bu insanın benim için doğru insan olup olmadığını bilmiyorum, sizce ne yapmalıyım?
sevda/Bursa
Cevap:
Evlilik öncesi süreçte çiftin birbirleri hakkında karar vermesi gereken birçok konu vardır. Bunlar; çatışma çözme yöntemleri, iletişim kurma biçimleri, evlilikle ilgili beklentileri, aile ve arkadaş ilişkileri, para yönetimi cinsel uyum ve benzeri meselelerdir. Bu alanlar kişinin olabildiğince savunmasız olduğu alanlardır. İki ay sonra evleneceğinizi söylediğiniz kişiyle aranızda büyük sorunlar olduğunu söylüyorsunuz. Nişanlınızın mevcut sorunları çözme yoluna gitmemesi sorunların büyümesiyle orantılı olabilir. Sorun çözme yönteminin uygulanabilmesi için her iki tarafın da empati yapması ve olaylara bakış açısını değiştirmesi gerekmektedir. Diğer bir deyişle, çatışmayı çözmenin kuralı uyumlu olmaktır. Çiftlerin yaptığı bir diğer hata da yanlışlarını diğerini suçlayarak örtbas etmeye çalışmalarıdır. Sizin ilişkinizde de görünen kaçma eylemi örtbas etmenin ve iletişimsizliğin bir sonucu olabilir. Nişanlınıza ne istediğini sormalısınız. Daha sonra da siz ne istediğinizi belirlemeli ortak bir nokta da buluşmayı denemelisiniz. Aksi takdirde, evliliğe başlamak için aceleci davranmak yanlış bir seçim yapmanıza neden olabilir. Gerekirse evlilik öncesi yardım almanızı tavsiye ederim.