Anlaşılır olmak için, bir kez daha “erkekler şöyle, kadınlar böyle” diyeceğiz. İşte kadınların erkekler hakkında bilmesi gereken bazı tüyolar;

1-  Kendisine Güvenmek ve Güvenilmesini İsterler

Erkekler için önemli olan üstün, olaylara hakim ve erkeksi olma takıntısıdır. Bilinçli ya da bilinçsiz, cinsellikle ilgili olsun ya da olmasın, sürekli kendilerini değerlendirirler. Hem kendilerine güvenmek isterler hem de eşleri tarafından güvenilmek isterler. Aksi durum kendisini başarısız hissetmesine sebep olacaktır. Bu durum da ilişkisinde de, eşlerinden uzaklaşma, iletişimsizlik ve cinsel soğukluk gibi problemler yaşatacaklardır.

2-  Duygularını İçlerine Atarlar

Erkeklerde ‘her şey ortadadır’ bu yüzden daha iyi korunmak için duygularını gizlemek yaşamsal önem taşır. Bir erkek duygularını göstermiyorsa bu duyguları olmadığı anlamına gelmez. Başarısız olduklarında kendilerini kırılgan, savunmasız, utanılacak duruma düşmüş gibi hissederler ve bu durum onların erkeksi düşünceleriyle hiç de örtüşmez. İtibarlarını korumanın yolunu duygularına hakim olmaktan geçtiğini düşünürler. Hatta hormonları bile bu duruma yardım eder, testosteron hormonu gözyaşlarının akmasını engeller. Kadının burada yapması gereken duygularının arkasındaki adamı fark etmek, duygularını her zaman göstermesini beklememek, duygularını kendi kabuğunda yaşamasına izin vermektir.

3-Kontrolün Kendilerinde Olmasını İsterler

Erkekler ve her zaman her şeye hakim olma takıntıları… Bir sorunları olduğunda sorunu buluncaya kadar düşüncelere dalarlar. Siz onu dışarıdan gazete okumak, tv seyretmek gibi sıradan bir iş yaptığını sanırken, o süre içinde ya sorun bir kenara kaldırılmıştır ya da sorun çözülmüştür. Bir kadın için arabayla bir yere giderken yön sormak normalken, bir erkek için kontrolü elden bırakmaktır. Yer sormaları için iyice kaybolmaları gerekir. Talimatları ve tekrarlanan nasihatleri pek sevmezler.

Fakat eşlerimizi eğitebileceğimizi düşünen biz kadınlar, onları dönüştürmeyi ve kendi kafamıza göre şekillendirmeyi isteriz. Ne yazık ki bu baskıyla hiç bir şey değişmez, erkek kontrolü kaybettiğini ve yönetilmeye çalışıldığını hisseder ve tam tersi bir etki ile karşılaşırsınız. Bu yüzden bir kadının yakınmak, karşısındakine ders ya da daha da kötüsü talimat verir gibi görünmek yerine yapılmasını istediği şeyi yumuşak dille ve erkeğine ihtiyacı olduğunu belirterek istemesi daha etkilidir.

4-Sözleri Değil, Eylemi Tercih Ederler

Erkeklerin çoğu açıklamalar yapmak ya da büyük duygusal, felsefi sohbetlere girmek yerine somut adımlar atmayı tercih ederler. Yani harekete geçerler ve eğer konuşacaklarsa bunu duygusal olarak hislerini belli etmek için değil, bilgi alışverişinde bulunmak için yaparlar. Sözcükleri kullanmakta biz kadınlar kadar kendilerini becerikli hissetmezler. Kadınların dikkatle dinleyip, tavsiyelere ve yorumlara giriştiği bir görüşmede onlar “tamam” ya da “her şey yolunda” sözcükleriyle yetinirler.

5-Hayatlarını Bölümlere Ayırmayı Severler

Erkekler kadınlardan ev dışında daha fazla zaman geçirirler. İşlerinden arkadaşlarından söz etmeyi pek sevmezler. Bencilliklerinden ya da bir şeyleri saklama ihtiyacı duyduklarından mı? Aslında pek öyle sayılmaz. Tam tersine eşlerini, yaşadıkları can sıkıcı olaylara hatta karşı karşıya oldukları aşılmaz sorunlara ortak etmekten kaçarlar. Bazen de gizli bahçelerini korurlar. Bu koruma erkeklere bir özgürlük ve yaşamlarının en azından bir bölümünü kendi ellerinde tutabilme duygusunu yaşarlar. Aslına bakarsanız burada karşılıklı saygı ve çiftlerin kendilerine ve eşlerine nefes alacak alan tanımaları oldukça önemlidir.

6-Çatışmalarda Daha Sabırla Beklerler

Erkekler çatışma halinde hislerini ifade etmekte güçlük çektikleri için, eşleriyle böyle durumlarda diyalog kurmaktansa geri çekilip işlerinin yoluna girmesini beklerler. Hatta tartışmanın alevini sakinleştirmek için kurnazlık yapıp kadına kendilerince küçük yalanlarda söyleyebilirler. Yanlış buldukları bir yorumdan sonra eşinin söylediği hiçbir şeyi dinlemeyip toptan reddedebilirler. İşte bu yüzden onları kaybetmemek ve onlara sohbeti yarıda kesme fırsatı vermemek için, söylediklerine büyük önem veriyormuş gibi yapıp, aşırıya kaçmamak gerekir. Erkeklere 15 dakika geç geldiğinde bir saat geciktiği ya da evle alakalı bir şeyler yaptığı halde hiç gayret göstermiyorsun gibi tavırlarla söylenirseniz haklı olarak her zamanki gibi abarttığınızı düşünüp ardından gelecek sözlerin hiçbir anlamı olmadığı sonucuna varırlar. Tek bir tavsiye; daha fazla ciddiye alınmak için gerçeklikten fazla uzaklaşmamak gerekir

Sevinç Karakaya