Hayatınızdaki Zor İnsanlarla Baş Etme Yolları
Eminim hepimizin hayatında geçinmesi zor insanlar vardır. Sosyal çevremiz yada iş çevremizde olabileceği gibi, en kötüsü de aynı evin içinde yaşamamız gereken zor kişiliğe sahip insanlar olabilir. Uyumlu ve halden anlayan insanlarla geçinmek kolaydır. Fakat zararsız bir iletişim için zor insanlar ile geçinmenin de bir yolunu bulmak zorundayız.
Tabi ki her şey de olduğu gibi; insan ilişkilerini de sağlıklı ve başarılı yürütebilmek için kişi işe kendinden başlamalıdır. Önce kendini tanımalı, kendi sınırlarını belirleyip ona göre adım atmalıdır. Karşı taraf her ne kadar zor olursa olsun unutmayın ki size tavırları sizin onlara izin verdiğiniz kadarıyla sınırlıdır.
Zor insanların tavırlarının altında yatan asıl sebep ise; Ya canları başka şeye sıkılmıştır ve acısını sizden çıkarırlar yada haksız olduklarını bildikleri için üste çıkmaya çabalar. Zor kişiler kendileri çizgisini bozmak istemezler, bildikleri gibi hareket etmek isterler, sorun ise sizin o an onları idare edecek kadar enerjiye sahip olmadığınız.
Zor İnsanlarla Baş Etme Yolları
1- Soğuk Kanlılığınızı Korumaya Çalışın; Soğukkanlılığınız korumak size, karşınızdaki muhattab iletişim halindeyken kontrolünüzü sürdürmeyi sağlayacağı gibi, problemin içine sürüklenmenizi de önleyecektir.
Peki soğuk kanlılığınızı nasıl koruyacaksınız? Soğuk kanlılığınızı sürdürmek ve kontrolünüzü koruma adına yapacağınız ilk şey tepkisiz kalabilmeyi başarmaktır. Karşılaştığınız tavır belki sizi kızdıra bilir yada hayal kırıklığına uğrata bilir. Fakat sonradan pişman olacağınız şeyler söylememek için; Derin bir nefes alın ve içinizden ona kadar yavaşça sayın. Ona kadar saymanın sonunda biraz daha sakinleşmiş olduğunuzu fark edeceksiniz. Böylece problemi tırmandırıp büyütmek yerine çözüm olacak yeni alternatifler üretebileceksiniz. Eğer ki ona kadar saydınız fakat halen sakinleşemediyseniz mümkünse durumun dışına çıkın ve sakinleştikten sonra tekrar konuya dönün.
2- Zamanınızın Kıymetini Bilin; Unutmayın ki zamanınız boştan yere harcamayacak kadar kıymetlidir. Buradaki kastım tartışmaya değmeyecek kişilere zaman harcamayın. Bu durum size daha rahat zihin kazandıracağı gibi, kırılma riskinizi de azaltacaktır.
Evet dediğim gibi, zamanınız kıymetlidir. O an belki daha önemli bir işiniz de olmaya bilir, fakat değişmemekte ısrar eden negatif bir insanları değiştirme çabasını girmemenizi tavsiye ederim. Bu kişiler enerjinizi tüketir ve sizin daha kaliteli işler ortaya çıkarmanızı engeller. Sadece kendi huzurunuz için, zor bir meslektaşınız yada sizi kızdıran bir akrabanızla karşılaştığınızda daha mesafeli olmaya çalışın. Bu tür kişilerle her zaman için araya sağlıklı bir mesafe koymak iyidir.
3- Tepkili Olmaktansa, Bakış Açınızı Değiştirin; Bu durum yanlış yorumlamanızı yada anlamanızı azaltır ve enerjini çözüme odaklamanızı sağlar. Karşınızdakine söylediklerinden ya da davranışlarından dolayı kırgın/kızgın hissederseniz, reaksiyon vermeden önce en az iki ihtimalide düşünmeye çalışın.
* Eğer başkalarının davranışını kişiselleştirmekten kaçınırsanız, onları daha objektif değerlendirebilirsiniz. Bakış açınızı ne kadar geniş tutarsanız, yanlış anlaşılmaları o kadar aza indirebilirsiniz. Örneğin, Eşiniz mesajlarınızı görmezden geldiğini düşünmeye hevesliyseniz bile, onun meşgul olabilme ihtimalini de gözden geçirebilirsiniz.
* Bir başka kişiselleştirmeyi azaltmanın yolu da, kendimizi o ‘zor’ karakterdeki kişinin içinde bulunduğu duruma bir an için koymaktır. Empati kurmaya çalışmaktır.
Örneğin, muhatap olduğunuz kişiyi göz önünde bulundurup: ‘Böyle olmasaydı…kolay olmazdı’ ile biten cümleler kurmaya çalışın.
‘Çocuğum çok direnç gösteriyor. Böyle olmasaydı okul ve sosyal baskılarla başa çıkması kolay olmazdı.’
‘Eşim duygusal olarak çok mesafeli. Böyle olmasaydı duygularını belli etmeyen bir ailede yaşamak onun için kolay olmazdı.’
Empatik ifadeler, yaptığı tavırları hoş görmez tabi ki. Asıl kaçırılmaması gereken nokta; kendinize, karşı tarafın bu olumsuz davranışlara kendi tecrübelerinin neden olduğunu ve sorunun pek de sizinle doğrudan ilgisi olmadığını hatırlatmaktır. Mantıklı ve makul olduğunuz sürece, başkalarının hoş olmayan tavırları onların söylediklerinden daha fazlasını söyler bize söylediğini göreceksiniz.
4- Mücadeleye Değer Mİ?; Bu durum sizin enerjinizi ve moralinizi korumaya yardım eder, gereksiz problemlerden kaçınmanızı sağlar. Karşılaştığınız zor insanlarla her zaman direk yüzleşmek zorunda değilsiniz. Örneğin telefonda çok da size yardımcı olma niyeti olan bir müşteri temsilcisiyle konuşuyorsunuz, bu kişi ile mücadele etmektense, telefonu kapatıp başka bir temsilciyle görüşme seçeneğiniz olduğunu hatırlayabilirsiniz.
Diğer bir durum ise; bir sonraki karşılaşma olacak ise, ve işinize yarayacak sonuçlar elde edecekseniz geri çekilebilirsiniz. Mesela sinirinizi bozan bir meslektaşınız varsa, ve çalıştığınız projede iyi bir uzmansa sabretmeye değer. Unutmayın ki, çoğu ‘zor’ insanın size kazandırdıkları olumlu nitelikler de vardır.
Her iki senaryoda da, zor durumun yüzleşecek kadar ciddi olup olmadığına siz karar vereceksiniz. İki kere düşünün ve eğer gerçekten mücadele etmeye değerse kolları sıvayın.
5- Konu İle Kişiyi Birbirinden Ayırın; Bunu maddeyi başarabilirseniz insan ilişkilerinde güçlü bir problem çözücü olmayı başarabilirsiniz. Daha fazla yakınlık, İş birliği ve saygı elde edersiniz.
Unutmayın her türlü iletişim durumunda iki unsur vardır. Biri o kişi ile aranızdaki ilişki, diğeri aranızdaki konudur. Etkili iletişim şartlarından biride kişiyi konudan ayırmaktır. Kişiye karşı yumuşak, konuya karşı ciddi ve net durabilmektir.
Örneğin; ‘Aklında olan konuyu seninle konuşmak istiyorum. Fakat sen bu şekilde bağırırsan bunu yapamam. Ya oturur ve sakince benimle konuşursun, ya da biraz vakit geçirirsin öğleden sonra konuşuruz.’
‘Bizimle gelmeni gerçekten çok istiyorum. Fakat son zamanlardaki gibi geç kalırsan maalesef sen olmadan gitmek zorunda kalırız.’
İnsanlara karşı daha yumuşak ve nazik olursak, insanlar söylediklerimize daha çok kulak verir. Konuda keskin ve net bir tablo çizersek kendimizi güçlü bir problem çözücü olarak göstermiş oluruz.
6- Sorular Sorarak, Topu Ona Atın; Aktif sorular yönelterek iletişimde güç unsurunu dengelersiniz. Böylece üzerinize kurulan baskılara baskı ile cevap vermiş olursunuz. Nasıl mı?
Zor insanların, özellikle agresif ve zor olanların genel tavırları şu şekildedir. Karşısındakine kendini yetersiz ve rahatsız hissettirerek dikkat çekmeye çalışır. Özellikle sizde yada yaptıklarınızda yanlış giden bir şeyler olduğunu ima eder. Problemi çözmek değil negatife yanlışa odaklanmaktır. Amaçları sorunu çözmek yerine, baskın olmaya çalışıp kontrolü kendi ellerinde tutmaya çalışmaktır. Böyle bir durumda eğer savunmaya geçerseniz, sizi tuzağına düşürmüş ve daha fazla güç sahibi olmuş demektir. Bu akışı değiştirmenin basit fakat güçlü yolu ise; Topu ona atın ve bunun en kolay yolu ona soru yöneltmektir.
Örneğin Eşiniz; ‘Senin yaptıklarına bak, senden istediğimin yanından bile geçmiyor’ diyorsa, bir soru ile yanıt verin. ‘Ne yapmak istediğinin sonuçlarını düşündün mü?’ Eşiniz; ‘Kes saçmalamayı’ dediğinde yine bir soru ile yanıtlayabilirsiniz. ‘Eğer saygısızla davranırsan seninle konuşmayacağım. İstediğin bu mu? Bileyim ona göre konuşmaya devam edelim yada kalkıp gideyim’
Yapıcı ve araştırıcı sorular sormaya devam edin. Topu ona atarak, üzerinizde bırakmaya çalıştığı aşırı etkiyi azaltabilirsiniz.
7- Mizahın İletişim Gücünü Kullanın; Mizah çok ciddi bir iletişim silahıdır. Doğru şekilde kullandığınızda mantıksız ve zor davranışları etkisiz hale getirirsiniz. Aynı zamanda mizah tepkili görünmenizi engeller, sizin tarafsız gösterir ve problemleri arkada bırakmanızı sağlar.
Yaşanmış bir olayı örnek vereyim; Çalışan bir bayan danışanım, eşiyle aynı zamanda eve geldiklerini ve hemen yemek hazırlığına giriştiğini anlattı. Eşi ise, ‘Yemek halen hazır değil mi? Açlıktan ölüyorum’ diye sinirli bir çıkış yaptığını belirtti. Kendisi ise onun gibi cevap vermiş olsaydım sanırım oda çok daha büyük tepkiyle yine karşılık verecekti. Bende ocakta dönen tavuklara döndüm; ‘Sizi gidi yaramaz tavuklar, halen kızarmadınız. Açlıktan öleceğiz’ dedim, elimde bende gülmeye başladık. Mizah soğuk rüzgârları bir anda yumuşak meltemlere döndürebilir.
Diyelim ki iş arkadaşına ‘merhaba, nasılsınız?’ dediniz, fakat karşı taraf selamlamanızı görmezden geldi savunmayı değil mizahın gücünü tercih etmeyi deneyin. Savunma yerine doğal ve biraz da alaycı bir şekilde gülümseyip: ‘Demek o kadar iyi, ha’ diyin. Bunun üzerine buzlar kırılır, ve karşı taraf gülümseyerek cevap verebilir ve ardından konuşmaya ustaca başlayabilirsiniz.
Gerektiği şekilde kullanıldığında mizah silahı ile gerçeği aydınlatabilir, zor davranışları etkisiz hale getirebilir ve sakinliğinizin üstünlüğünü gösterebilirsiniz.
8- Takip Etmektense, Yönlendirmeyi Seçin; Yönü istediğiniz gibi belirlemenizi ve iletişimi o şekilde devam etmenizi sağlar. Genelde iki kişi arasındaki iletişimde, biri her zaman yönlendirici diğeri ise takip edici olur. Sağlıklı bir iletişimde bu durum sırayla kişiler arasında yer değiştirir. Fakat bazı zor kişiler her zaman liderliği elinde tutmak ister ve negatif bir ses tonuyla aynı şeyi tekrar ve tekrar seslendirirler.
Bu davranışa konuyu değiştirerek basitçe son verebilirsiniz. Daha önceden bahsettiğimiz şekilde, konuşmayı yönlendirecek sorular sorabilirsiniz. Ya da ‘Bu arada..’ diye başlayarak yeni konular da açabilirsiniz. Bu şekilde konuşmanın liderliğini ele geçirmiş ve daha yapıcı bir ortamı oluşturabilme imkanına sahip olmuş olursunuz.
9- Zorbalarla Karşı Susmamak; Tabi ki iletişimde olduğumuz zor kişiler sadece yakın çevremizde olacak yada her zaman güvenli koşullarda geçmeye bilir. Size zorbalık yaparak iletişime geçmeye çalışan kişi ister yakın çevreniz isterse tanımadığınız biri olsun, sağlıklı ve size huzur veren iletişim için nasıl davranacağınız bilmeniz gerekir.
Güvenliğinizi tehlikeye sokmayacak şekilde karşılık vermek, zarar veren davranışları azaltır yada ortadan kaldırabilir. Kaba davranışlar sergileyen insanların genellikle, daha güçsüz olanlara sataşırlar, güçsüz ve hiçbir karşılık vermeyen tutumunuza devam etmeniz bu kişilerin hedefi olmaya devam etmenizi sağlar. Aslına bakarsanız saldırgan tavırlar sergileyen bu kişiler iç dünyalarında oldukça korkaklardır.
Zorbalık yaptıkları kişiler direnmeye ve ayakları üzerinde haklarını savunmaya başladığında geri adım atacaklardır. Bu durum okul ortamında da, sokakta ya da iş yerlerinde de aynı şekilde karşınıza çıkabilir.
Paramhansa Yogananda dediği gibi; ‘Bazı insanlar başkalarının başını keserek uzun görünmeye çalışırlar’ Zorbalarla karşılaştığınızda, kendinizi güvenli bir şekilde koruyabilecek bir konuma aldığınızdan emin olmalısınız. Karşınızda dimdik ayakta duruyorsa, uygun olmayan davranışlarına karşı diğer insanların tanık ve gerekirse destek verebilecekleri bir pozisyonda olmaya dikkat edin. Fiziksel, sözel, ya da duygusal istismar durumlarında, idari ve hukuksal konularda uzmanlara danışın. Onların karşısında ayakta durabilmek çok önemlidir ve bunu yalnız yapmak zorunda da değilsiniz.
10- Sonuçlar Ne Olacağını Gösterin; Ortaya çıkacak muhtemel sonuçları belirlemek ve ileri sürmek, zor insanlara geri adim attırabilecek en önemli etkenlerden biridir. Ektili bir şekilde telaffuz edilmiş sonuçlar zorlu bireyi durdurur ve tıkanık tavırlarının yerine iş birliğine mecbur hale getirebilir.
Diyebilirim ki; mantıksız ve zor insanlarla geçinebilmek gerçekten de iletişim sanatı icra etmektir. Bu becerileri kullanarak, daha az keder, daha fazla güven, daha iyi ilişkiler ve yüksek iletişim cesaretine sahip olabilirsiniz.
Sevinç Karakaya
Benzer Makaleler
Cinsel Birleşmenin (Penetrasyonun) İmkansızlığı;
Vajinismus olarak da adlandırılan penetrasyon yoksunluğu cinsel davranışla ilgili...
GRİNİN ELLİ TONU Neden Fenomen Oldu?
GRİNİN ELLİ TONU NEDEN FENOMEN OLDU? Kadınlar erkeklerle eşitliği sağlamak ve...