Mutlu İlişki İçin İpuçları
Mutlu bir ilişki herkesin istediği bir durumdur. Mutlu ilişki için çeşitli ipuçları ve öneriler mevcuttur. Sağlıklı bir mutlu ilişki için dikkat edilmesi gereken bazı noktalar bulunmaktadır. Bu makalede, mutlu ilişki için önemli olan bazı ipuçları ve önerileri bulabilirsiniz.
Ana Noktalar:
- İyi iletişim kurmak
- Empati yapmak
- Ortak hobiler edinmek
- Birbirine zaman ayırmak
- Saygı ve anlayış
Karşılıklı İletişim
Mutlu ilişki ve mutlu evlilik için karşılıklı iletişim oldukça önemlidir. İlişkide sağlıklı iletişim kurmak, birbirini anlamak ve saygı duymak mutluluğun anahtarıdır. İşte mutlu bir ilişki için karşılıklı iletişimin önemli olduğu 3 neden:
- Anlayış: İletişim sayesinde partnerinizi daha iyi anlar ve onun duygularına saygı gösterirsiniz.
- Saygı: Karşılıklı iletişimde saygılı bir dil kullanmak, ilişkinin sağlıklı bir şekilde ilerlemesini sağlar.
- Güven: İletişim, partnerinizle aranızdaki güven bağını güçlendirir ve ilişkinizin temelini oluşturur.
Bu nedenlerle, karşılıklı iletişim mutlu bir ilişki için vazgeçilmezdir. İlişkinizi güçlendirmek ve mutluluğu yakalamak için iletişime önem verin.
Ortak Hedefler Belirlemek
Eşinizle ortak hedefler belirlemek, mutlu bir evlilik için oldukça önemlidir. Ortak bir gelecek planı yapmak, ilişkinizin daha sağlam temellere oturmasını sağlar. Bu süreçte karşılıklı anlayış, sabır ve iletişim en önemli unsurlardır. İlişki için ortak hedefler belirlemek, birlikte büyümek ve gelişmek demektir.
Sonuç
Sonuç olarak, mutlu bir ilişki için en önemli ipuçlarından biri iletişimdir. Eşinizle açık ve dürüst bir iletişim kurarak, duygularınızı ve ihtiyaçlarınızı paylaşmak çok önemlidir. Ayrıca, birbirinizi desteklemek, birlikte zaman geçirmek ve birbirinize saygı göstermek de mutlu bir ilişki için oldukça etkili yollar olabilir. Mutlu ilişki, çaba ve özen gerektiren bir süreçtir, ancak doğru adımlar atıldığı takdirde bu sürecin keyifli ve tatmin edici olacağını unutmamak önemlidir.
DevamıMutlu Bir Yaşam İçin; Vazgeçmeniz Gereken 10 Cümle
Her insanın ilişkilerini yönettiği kendi kalıplaşmış inançları vardır. Hayata tutunmak, huzurlu yaşamak, istediğimiz başarılara ve saygıdeğerliğe ulaşmak için ilişkilerimizi yönetme arzusu hissederiz.
Fakat ilişkilerimize karşı inançlarımız bazen, hayat adına seçeneklerimizi ve çözümlerimizi azaltabilir. Pek çoğumuz bizi strese sokan, davranışlarımızı kısıtlayan ve enerjimizi çabuk tüketmemizi sağlayan ilişki kalıplarına sahibiz. Yapmamız gereken ise kuralları belirlemek, sonuçları sorgulamak ve zararlı inançları ayıklamaktır. Gelin Zararlı inanç kalıplarımızı biraz daha detaylı inceleyelim.
1- Ben herkesi mutlu etmek zorundayım; Herkes hayatta kendi hayat imtihanını yaşar. Ve mutlu olmak istemeyen bir insanı siz mutlu edemezsiniz. Doğrusu herkesi mutlu etmek değildir. Dürüst adil ve sorumlu davranmaktır. Yani sizin hayattaki rolünüzün size yüklediği kadarı ile karşılık vermelisiniz.
2- Herkese İyilik Edemezsem Değerli de Olamam; Böyle bir düşünce sizi tüketmekten başka bir işe yaramaz. Bizi doğru insan yapan şeylerden biride, elbette çevremize iyilik yapan biri olabilmektir. Fakat bunu değerli olmak için değil, Doğru olan tercih olduğu, adil olan bu olduğu için, beklentisiz yapmak önemlidir. Değersizlik duygusunu size neyin yaşattığını, neden böyle bir şeye ihtiyaç duyuyorsunuz? bu soruların cevabını bulup, sizin bir şarta bağlı olmadan da değerli olduğunuz inancını kazanmanız gerekir.
3-Biri Bana Kızarsa, Suçlu Muhakkak Benim; Biz en çok kendimizi suçlamayı severiz. Ve en zor affedebildiğimiz kişide aslında kendimizdir. Her suçlanan suçludur diye bir durum yok. Hata, sizde de sizi suçlayan kişide de olabilir. Kendinizi her seferinde suçlamaktan vazgeçin. Ben gerçekten doğru olanı mı yaptım ? Olması gereken bu muydu? bunu sorgulayın. Karşı tarafın hoşuna gitmese de yaptığınız şey doğru ise arkasında durun.
4- Ben Saygılı Davranıyorsam Muhakkak Karşımdaki de Saygılı Davranmak Zorundadır; Bu bir beklentidir. Her insan kendi davranışlarından sorumludur. Karşıdan aynı saygıyı bekleyip, bulamamak sizde zamanla ”ben demek ki saygıyı hak etmiyorum” duygusu oluşturabilir. Fakat ”ben kendime olan saygımdan, olması gerektiği gibi davranmayı tercih ediyorum” demek ilişkini senin kontrolüne taşır.
5- Eşim Beni sevmiyorsa, İyi Bir Eş değilim; Eşinize de, hayatınızdaki herkese de kendinizi zorla sevdiremezsiniz. Karşınızdaki sizi sevmemeyi tercih ettiyse bu onun tercihi, kendinizi suçlamayın. Fakat hayatta evrensel kanunları da bir kenara atamazsınız; Siz kendinizi hak ettiğiniz gibi sevip değer vermedikçe, hayatınıza giren hiç kimsede sizi istediğiniz gibi sevip değer vermez. Burada sormanız gereken ”Ben kendimi seviyor ve değer veriyor muyum” Kendinizi sevmek için adım attığınızda, çevrenizdekilerde ya sizi sevmek için adım atacak yada hayatınızdan zararsızca uzaklaşacaktır.
6- Ben Her Şeye Layıksam O benim Olmalıdır; Bu en sık karşılaştığım durumlardan biri diyebilirim. Kendini sevip, sevgiyi hak ettiğini düşünüyor ve sonuç; ben her şeye layıksam o benim olmalıdır, düşüncesi… Bunun altında hırs vardır, beklenti vardır, rekabet vardır, bencillik vardır. Bize düşen tevekküldür. Yani yaptığınız her şeyin, en iyisini yapıp, gerisini ”İlahi akışa” bırakmaktır. Akış sana hakkında en hayırlısını verecektir. ”Bizler hayatımızda bizim için, iyi olup olmadığını bilmediğimiz, fakat kendimiz için iyi olacağını düşünüp, ısrar ettiğimiz pek çok şey yüzünden, kendi hayatımızı erteliyoruz”. O yüzden İlahi akışa güvenin o size layık olduğunuzun en iyisini verecektir.
7- İşimi Eksik Yaparsam, Rezil Olurum; Hiçbirimiz mükemmel değiliz. Hata yapmak biz insanlar içindir. Kendi hayat oyununda hatalar yapabilirsin. Fakat hayat bir deneyimler yumağıdır, hatandan alman gereken dersleri alıp kendini bağışlamayı bilip, yoluna devam etmelisin. Hataların olması seni küçültmeyeceği gibi, insan olmanın en büyük göstergesidir. İnsan kalabilmek için ise, hatalarda ısrar etmemek de bir erdemdir.
8- Zayıflıklarımı Belli Edersem Küçük Düşerim; Her zaman söylediğim gibi neye yoğunlaşırsanız onu hayatınızda büyütürsünüz. Zayıflıklarınız içinde aynı şey geçerlidir. Fakat unutmayalım deminde söylediğim gibi bizler mükemmel değiliz, her birimizin zayıflıkları olabilir. Bunları aşabilmek için; ilk yapmanız gereken bunları bastırmaya çalışmak yerine, kabul etmeyi tercih etmektir. Enerjinizi olmadığınız biri gibi görünmektense, ”zayıf yanlarımı nasıl güçlendirebilirim” üzerinde kullanmalısınız. Ben buyum ve ben bu yaşama zayıflıklarımdan, hatalarımdan ders alıp kendimi bulmak için geldim deyin ve yolunuza devam edin.
9- Yalnızlaşırsam Mutsuz Olurum; Hepimiz sevdiğimiz kişilerle olmaktan mutlu oluruz. Fakat kişinin kendini bulması, Neden burada olduğunun, Ne yaparsa daha mutlu olur?, Hayatta gerçekten istediği ne? sorularının yanıtlarını, bulması için bazen yalnız kalması gerekir. Siz kendi içinizde mutluluğu bulduğunuzda zaten, bu enerji sizinle mutlu olmak isteyenleri yanınıza getirecektir.
10- Eleştirilmek Beni Mahveder, Herkes Benim Kurallarıma Uymalıdır; Kendimize güvenmez ve değersiz olduğumuzu düşünürsek, eleştirilmekten korkar ve herkesin bizim gibi düşünmesini isteriz. Unutmayın karşınızdaki kişiler sizin enerjinizi, düşürüp aşağılamıyor, küçük düşürmeye çalışmıyor ve gayet yapıcı eleştiriler yapıyorsa, bu sizi mahvetmez aksine bir adım ileriye taşır. Ki zaten sizin enerjinizi çalmaya çalışan eleştirilerden uzak durun. Herkesin sizin kurallarınıza uymasını beklemek ise; insanların hayat alanlarına müdahaledir. Biz kendi hayatımızdan ve kurallarımızdan sorumluyuz. Biz doğru bildiğimiz yolu gösteririz fakat oradan gidip gitmemek herkesin kendi tercihidir. Herkes kendi hayat imtihanını yaşar.
Burada yazdıklarım, sadece belli başlı yanlış yaptığımız, inanç kalıplarımız muhakkak her kişi, özelde bir çok kalıp daha ekleyebilir. Fakat sonuç bu kalıpları ne kadar çok kırarsak o kadar sağlıklı ilişkiler kuracağımızdır.
Sevinç Karakaya
Devamıİşte Mutlu İlişkinin Formülü Çözenlerin Sırları
Hayatta ki başarının sırlarından biride, başarılı insanları taklit etmek onların izlediği yöntemleri ve, gittikleri yolları takip etmektir. Konu evliliklerdeki mutlu ilişkilerin başarı sırrına gelince, mutlu ve başarılı çiftlerin hayatlarındaki mutluluk sırlarını taklit etmek ve izlerini sürmek güzel aynı zamanda sizi mutluluğu başaran bir çift olmaya götürecek bir yöntemdir. İşte size referans alacağınız, Mutlu ilişkilerin başarı sırları;
Sahip Olduklarına Şükrederler; Mutlu çiftler, sahip oldukları için şükretmeyi, hayatın mükemmel olmadığını ve bazı şeyleri değiştirmenin bizim elimizde olmadığını bilirler. Sahip olduklarından başka bir şey de istemezler. Belki dünyanın en iyi eşi değil, belki hataları var fakat birde bardağın dolu tarafından bakmayı denemelisiniz. Eşinizin sevdiğiniz ve iyi huylarına odaklanın ve bunun için şükredin. Unutmayın ”Her nimetin şükrü kendi cinsindendir” Eğer eşinizin sevdiğiniz memnun olduğunuz durumları artın istiyorsanız bunları sık sık taktir edin ki şükrünüz şekil almış olsun. Eşinize ne kadar özel olduğunu söyleyin, onun değerini ve aranızdaki özel şeyin kıymetini bilin.
Önemsediklerini Gösterirler; Her insan önemsenmek ister. Eşinizde sizin kadar, sizin tarafınızdan önemsendiğini bilmek ister. Bir ilişkiyi mutlu ve sağlıklı yürütmenin en önemli yollarından biri sevdiğinize onu umursadığınızı, onun sizin için özel olduğunu hissettirmek ve bunu göstermektir. Eşiniz için daima zaman ayırın, ona gününün nasıl geçtiğini sorun, onu özlediğinizi söyleyin ve eve sağ salim geldiği için ne kadar mutlu olduğunuzu belirtin. Ona, onu sevdiğinizi söylemekten çekinmeyin.
Birlikte Kaliteli Zaman Geçirirler; Zaman geçirmekten kastım tabi ki aynı odada bulunmak değildir. Birlikte kaliteli zaman geçirmekten bahsediyorum. Beraber eğlenmek, beraber yemek yapmak, beraber bir hobi edinmek, yada kısa tatil kaçamakları yapmak gibi aktiviteler ilişkinize değer ve yakınlık katacaktır. Ortak zevk aldığınız paylaşımları belirleyin ve haftada en az bir kaç kez ortak bir aktivite yapın.
İlişkideki Sınırları Bellidir; Her ilişkide kişilerin kotaları önelidir. Mesela herkesin bir sabır kotası sınırı vardır. Ve o aşıldığında kişiler istemediği sözler ve hareketlere başvurabilir. Eşler karşılıklı kotalarını, eşinin nelere kızıp nelere öfkeleneceklerini hemen hemen bilirler. Başarılı birliktelikleri olan çiftler, birbirlerinin sınırlarına saygı göstermeyi öğrenmişlerdir. Herkesin belirli limitleri vardır ve bunları bilip, bu sınırlara saygı göstermek pek çok tartışmanın ortaya çıkmasını engellemektedir. Unutmayın sınırları aştığınızda bir daha hiç bir şey aynı kalmaz.
Ev işlerini Paylaşırlar; Türk aile yapısında genellikle ev işleri kadınlara kalır. Fakat yeni dünya düzeninde kadının da iş hayatında en az erkek kadar sahnenin önünde olması durumu değiştirmiştir. Bizler modern dünyada yaşıyoruz ve evde eşimizle iş bölümü yapabilecek durumda insanlarız. Eğer ev işlerinde eşinizin yardımını istiyorsanız bunu ona açıkça söylemelisiniz. Sonuçta kimse kimsenin zihnini okuyamaz. Erkekler için; onlardan yardım istemeniz aynı zamanda onların kendini başarılı hissetmesini sağlayacaktır. Bunu uygun bir dille ”Yardımına ihtiyacım var” gibi cümlelerle ifade etmeniz eşinizin ev işlerinde payına düşeni üstlenmesini kolaylaştıracaktır.
Özür Dilerler; Özür dilemek eğer hatalı isek elbette bir erdemdir. Fakat yaptığınız bir hatadan ya da sevgilinizi üzdükten sonra sadece özür dilemek yeterli olmayabilir. Neden üzgün olduğunuzu da belirtmek önemlidir. Mutlu çiftler özür dilerken nedenini de birbirlerine belirtirler.
Cinsel hayatlarını Önemserler; Mutsuz ilişkilere biraz derinden baktığımızda, bir çok tartışma yada ya da gereksiz kavga nedeninin gerçekten daha gizli bir nedeni olduğunu görüyoruz. Bu neden cinsel hayattın azlığı yada düzensizliğidir. Mutlu ilişkilere bakıldığında; cinsel hayatların da birbirlerine beklentilerini çok açık ifade edebildiklerini görüyoruz. Evliliğinizi nasıl ki sosyal hayat ve paylaşımlar noktasında taze tutmaya ve birbirinizin isteklerine önem vermeye çalışıyorsunuz aynı şey cinsel hayatınız için de geçerlidir. Günlük bahanelerin cinsel hayatınıza etkilemesine, aranıza soğukluklar girmesine izin vermeyin. Her ilişkide tartışmalar, kavgalar olur ama konu ne olursa olsun, kavga ne kadar ciddi olursa olsun asla cinselliği silah olarak kullanmamalısınız. Bunun size iyi bir çıkar sağlaması mümkün değildir. Üstelik aranızdaki yakınlığı da kötü yönde etkileyecektir.
Güzel Anlar İçin Para Biriktirirler; Anlıyorum günümüz şartlarında her şey o kadar pahalı ki para biriktirmek çok zordur. Fakat güzel anlar, güzel yerler, mekanlar gezebilmek, ilişkideki anı haritanızı geliştirmek için bir bütçe ayırmanız önemlidir. Hayatı paylaştıkça hayat size daha güzel görünmeye başlayacaktır.
Her güzel şey gibi mutlu ve başarılı ilişkide emek ister. Nasıl ki doğru yolu bulan bizden önce birileri varsa onları takip ederiz aynen öylede mutlu ilişkinin sırlarını da yeniden yazmaya gerek yoktur. Sizden önce gidenleri takip edin. Ve kendi mutluluk hikayenizi yazın.
Sevinç Karakaya
DevamıEşler Arası Denge İlişkilerde Neden Önemlidir?
İlişkilerimizde karşı taraftan kendimizde olmayanı ararız. Çoğu zaman sevdiğimizi zanneder aldanırız. Oysaki karşımızdaki kişiden bir şeyler almayı bekleriz. Belki de biz çoğumuz bunu dile getiremesek de bekleriz. İçten içe “Benim ne düşündüğümü hissetsin“, “Ne beklediğimi anlasın“, “Beni sevsin” isteriz ve bekleriz. Hatta görmediğinde ona hatırlatırız, ip uçları veririz. Görürse işler yolunda, görmezse ip uçlarını içimize döneriz ve kendi içimize mutsuzluk tohumları ekeriz.
İlişkide dengeden uzaklaşma kavgaya sebep verir
Hep söylediğim bir cümleyi tekrarlamamda burada fayda olduğunu düşünüyorum. “Siz kimseyi değiştiremezsiniz, değişime sebep olabilirsiniz. Fakat siz değişirseniz tüm dünyanız da değişir.” Evet siz bir karar verir ve kendi tercihinizi yaparsınız.
Bir taraf beklentilerden vazgeçip dengeye geldiğinde, diğer tarafta ya dengeye gelmek zorunda kalıyor ya da iyice dengesi bozuluyor. Oysa sizin için hayat bir akış denge olmalı sevgiler, beklentiler, beraberlikler dengede olmalı ki huzur ve dinginlik gelebilsin. Karşıdakinin dengeye gelememesi “Sen bana değer vermiyorsun“, “Beni sevmiyorsun” gibi düşüncelerle yüz yüze gelmenize sebep olur. Hepimize tanıdık gelen kavgalar başlar;
- Beni aldatıyorsun, kesin başka biri var, beni artık beğenmiyorsun.
- Olur mu öyle şey ! Nereden çıkarıyorsun bunları
- Artık eskisi gibi değilsin, evlendiğim adamı tanıyamıyorum, sen çok değiştin.
- Ben seni seviyorum…
- Sevseydin böyle yapmazdın, ben, eski beni seven adamı geri istiyorum…
Bu konuşmalar uzar gider aslına bakarsanız. Birbirine seslerini duyuramayan ulaşamayan çiftler bağırmalara başlarlar. Konu daha da uzar ve sonuç beklenendir; ayrılık…
İçinizdeki formülü değiştirin
Sevgiyi karşıdan bekliyoruz, ilgi vermek karşılığında sevgi almak istiyoruz. Beklentilerimizin karşılanmasını istiyoruz. Bunun için ne yapmak gerekiyor. İlk önce ilişkilerimizdeki algımızın formülünü değiştirmek ile başlanmalı. Her şey sizinle başlıyor.
“İçinizdeki formülü değiştirin ilişkinizin formülü değişsin…”
İçinizdeki formülü nasıl değiştireceksiniz?
İlk önce neden karşımdakinden beklentiye giriyorum? Eksik olduğumu düşündüren duygularım ne?Önce bunları bulmak gerekiyor. Bunun için kendinize şu soruları sorun;
- Hangi durumlarda kendimi eksik hissediyorum?
- Hangi durumlarda kendimi yalnız hissediyorum?
- Hangi durumda kendimi değersiz hissediyorum?
- Gerçekten bir ilişkiden beklediğim ne?
- Ben evlilikten ne bekliyorum?
- Mutlu olmak mı istiyorum? Mutluluğu paylaşmak mı?
Bu soruları kendinize sordukça şunu fark edeceksiniz; bugüne kadar mutlu olmadığınız için hep vererek mutlu olmaya çalışmışsınız. Kendinize gereğinden fazla yüklenmişsiniz, eşiniz için hep siz aşırı fedakarlıklar yapmışsınız ve karşılığında da eşinizin sizi anlamasını, sizi sevdiğinizi söylemesini beklemişsiniz. Fakat işler aslına bakarsanız ne mutlu ki böyle gitmiyor. Sevilmek için kendinizi unutmanız gerekmiyor aksine kendinizi tekrar hatırlamanız gerekiyor.
İşte formülü değiştirecek en önemli soru; “Bu kadar çektiklerim artık yeter mi? Değerli olduğumu mutlu, olmayı hak ettiğimi, ilgi vererek sevgi dilenme döneminin bittiğini artık kabullenebiliyor muyum?”
Demek istediğim şu değil elbette “Eşinizle ilgilenmeyin, o yokmuş gibi davranın” tam tersi gerçekten samimi karşılıksız yapın bunları. Bunun içinde ilk önce kendinizi kabullenin hangi konularda beklentiniz var ise o konularda içinizde bir eksiklik vardır. Bunu da başkası dolduramaz kendi kendinizi beslemeyi, içinizdeki sevgiyi tekrar keşfedip kendinizdeki değişimi başlatın.
Eğer kendinizde bir değişim başlatmazsanız, bu ilişkinizi bitirip, bir başkası ile yeni bir evlilik düşünseniz de sonuç değişmeyecektir. Siz aynı siz oldukça kurduğunuz ilişkilerin farklı olacağını düşünmeyin.
İlişkinin ilk başlarda içinizde ki boşluk neyden kaynaklanıyorsa, ilgi, sevgi vb… Karşınıza çıkan kişiler, bunların hepsini cömertçe size sunup hayatınıza girer, bir süre sonra beklentilerinize artık cevap vermez hale gelir ve siz sevilmediğinizi değersiz olduğunuzu daha derinden hissetmeye başlarsınız.
O zaman çözüm şudur diyebilir miyiz? Kendi kendinizi değiştirmek, yukarıdaki sorulara samimi bir şekilde cevaplar verin nerelerde problemler yaşıyorsanız o duygularınızla çalışmaya başlayın. Ayrıca bazı durumlar karmaşık olabilir, bu durumlarda bir uzmanla çalışmak hem sizi rahatlatıp, hem kendinizde neredesiniz, nereye çıkmanız isitorsunuz, bunu bulup doğru yolda kararlı bir şekilde ilerlemenizi sağlar.
Daha güzel ilişkiler için daha tam bir siz lazım…