Eşinizin Sizi Dinlemesini Sağlayacak 5 İpucu
Erkekler kadınların en çok konuşmalarından şikayet ederken kadınlarda erkeklerin dinlememesinden şikayetçilerdir. ”Eşim beni hiç dinlemiyor”, ”Dinliyor gibi yapıyor ama dinlemiyor”, ”Ben eşime nasıl sesimi duyuracağım?” Bunlar bir çok evli hanıma tanıdık geliyordur sanırım. Bunları söyleyen bir kadın bir sonraki aşaması ”Eşim beni sevmiyor sevseydi beni dinlerdi” Peki ne yapsanız da eşiniz sizi dinlese?
Öncelikle eşinizin sizi dinlemesini istiyorsanız; Eleştirisel tavırlarınız ve eşinizi sürekli uyarmayı rafa kaldıracaksınız. Her insan sürekli eleştirildiği yada uyarıldığı ortamda durmaktan rahatsız olacağı gibi o ortamdan uzaklaşmak ister. Konu erkeler olunca bu durum biraz daha keskindir. Hiç bir erkek bu durumu kabul etmeyeceği gibi, kendini dinletmek isteyen bayanlara da bu tavır negatif olarak geri döner. Böyle durumlarda, siz bir şeylerden şikayet ederken büyük ihtimalle eşiniz sizi dinlemiyordur. Eğer sizde eşinize bir türlü söylediklerinizi dinletemiyorsanız, İşte sizin için 5 tüyo…
1- Eşinizi Konuşmaya Hazırlayın; Evet yaratılış itibariyle kadınlar, konuşmaya ihtiyaç duyarlar. Fakat kadın ilk önce erkeği konuşmaya hazırlaması gerekir. Erkeğe neden dinlemesi gerekiyor, ondan beklentisizliğiniz ve ihtiyaçlarınızdan bahsedin. Bunun için bazı sihirli kelimeler var bu kelimeler her zaman işe yarar.
*”Beni dinlemene ihtiyacım var”, ”Beni dinlemene ihtiyacım var”. İhtiyacım var, dediğinde erkek bir kendine gelir. Çünkü kadının ihtiyacını karşılamak erkeğin en temel görevidir. Erkek kadının ihtiyacını karşıladığında kendisini özel hissettirir. Kadın Dominant kimliğini bir kenara bırakıp, konuşma ihtiyacını bildirmeli…
*”Söyleyeceklerim ile ilgili seni suçlu bulmuyorum”. erkek suçlanmadığını bildiğinde savunmaya geçme ihtiyacı duymadan dinleyebiliyor.
*”Hiç bir çözüm üretmek zorunda değilsin”. Erkek kadın konuşunca çözüm üretme ihtiyacı duyuyor. kendisinden çözüm beklenmediğini vurguladığınızda erkek rahatlamış bir şekilde dinliyor.
Bu basamaklardan sonra erkek diyor ki; ” Kolaymış ben o zaman dinlerim bunu yapabilirim”
2- Konuşacağınız Konu Önemli İse Tek Konu Seçin; Erkek ve kadın bir çok konuda farklı oldukları gibi konuşma ve düşünme sistemi olarak da farklılardır. ”Erkekler düşünerek konuşur, kadın konuşarak düşünür”. Kadınlar konuşurken geçmiş de, şimdide ve gelecekte olabilirken, erkek sadece andadır. Bir kadın gibi sistematik olamaya bilir. Erkek birden fazla konu açıldığında dinleme yeteneğini kaybeder. O yüzden eşinizle konuşurken ”tek bir” ve somut bir konu seçin. Birden fazla konu açıldığında erkek dinlemediğini kendini suçlu ve başarısız hissediyor. Kendini suçlu ve başarısız hisseden erkek kadından uzaklaşıyor.Çünkü ben başarılı bir erkek olsaydım karım çok konuşmazdı, çok şikayet etmezdi diye düşünüyor. Bu gerçekten çok tehlikeli bir durumdur.
- Konu Önemliyse Her Zaman Yan Yana Konuşun; Eğer evlilik veya ilişkiniz hakkında sizin için ciddi ama onun için korkutucu bir konu konuşacaksanız yüz yüze konuşmalardan kaçınmalısınız. Evet göz temasının önemli olduğunu kabul ediyorum ancak her zaman değil. Direkt olarak gözlerinin içine bakmanız, ona kendini tehdit altında hissettirebilir ve onun korunma iç güdüsünü tetikleyebilirsiniz. Sakin tutmak için onunla yan yana bir şeyler yaparken konuş; örneğin yürürken, kanepede yada yan yana yemek yerken konuşabilirsiniz.
- Ne İstediğinizi Net ve İmasız İfade Edin; Kadınlar ilgi yada dinlenilmek istediklerinde, erkek aldatmıyorum, düşünüyorum, bütün ihtiyaçlarını karşılıyorum diye düşünüyor. Ve erkek bir süre sonra ben bu kadını mutlu edemiyorsam, başarısızım diyor ve kadından uzaklaşıyor. Kadının yapması gereken erkekten tam olarak ne beklediğini net olarak sunmaktır. Devamlı konuşulup bana değer vermiyorsun, benle ilgilenmiyorsun gibi cümleler erkek için sinek vızıltısı gibidir. Net olmaktan anlatmaya çalıştığım ise; Örneğim, ”Seninle vakit geçirmeye ihtiyacım var, pazartesi saat 20:30 da Tarkan’ın konserine 2 kimiz için bilet alır mısın?. Bu beni çok mutlu eder. Teşekkürler”. Belki abartı gelebilir ama erkeklerden ne istediğinizi çok net ifade etmeniz gerekir. Yoksa benimle ilgilen, benimle konuş beni dinle gibi kelimeler manasız şekilde havada kalacaktır. Biyolojik farklılıklar erkekleri doğuştan problem çözücü yapıyor; çatılmış kaşlar kafasında çözmek için çabaladığı karışıklığın bir göstergesidir. Ondan ne istediğini bildiği zaman, dediğini yapacak ve sana istediğini verecektir.
- Sizi dinlemesi için Taktir ve İltifatları Önemseyin; Hepimiz taktir ve iltifatlardan hoşlanırız ve konu ilgimizi çeker. Eşinizin sizi dinlemesini istiyorsanız, ona iltifat edip, egosunu okşamalısınız. Erkekler onları rekabetçi ve önemli hissettiren testosteronla doludur. Onun istemediği veya hoşlanmadığı şeyleri yaptırmak için ”senle yapmak istiyorum çünkü çok eğlencelisin, sensiz çok sıkılıyorum” yada ”senle gitmek istiyorum , çünkü senin yanında kendimi güvende hissediyorum” tarzında cümleler kurmanız yeterli olacaktır. Bu tarz cümleler, eşinizi duruma ayak uydurması için yüreklendirecek ve ihtiyaç duyduğu güveni sağlayacak.
Bunları yaptığınız halde aranızda duvarlar ve konuşamıyorsanız. o zaman bir ilişki koçu ile çalışmanızı tavsiye ederim. Sevgiyle…
Zor Bir Eşiniz Varsa Evliliğinizi Nasıl Sürdürürsünüz?
Erkeklerin sık sık şikayet ettikleri bir konu da kadınları anlayamamak yada kadınların zor olduklarıdır. Fakat bir kadın gözüyle baktığınızda da erkeklerde tıpkı kadınlar gibi karmaşık varlıklardır. Hatta bazı erkekler de en az kadınlar kadar anlaması güç karakterlere sahip olabilir. Ne dersiniz eşiniz de onlardan biri olabilir mi? Eşinizi çok seviyor, onsuz hayata devam etmek istemiyor ama aynı zamanda bazı huylarına da katlanamıyor musunuz? O zaman yazımın devamını okumanızı tavsiye ederim.
Kimi zaman eşinizi çok sevseniz de, beraber yaşarken bazı hareketlerine tahammül etmek için bu sevgi maalesef yetmez. Eşinizle iyi anlaşabilmek bir ilişkiyi yürüten önemli güçtür. Ancak ne yazık ki, tüm erkekler hemen anlaşılacak kadar, kolay karakterler değillerdir. Sürekli huzursuzluk çıkaran, sizi her fırsatta eleştirip zaman zaman tahammül edilemez şekilde davranan eşinize sık sık kızıp içten içe küsüyor musunuz? Peki ona kızıp küsmek yerine izleyeceğiniz basit bazı yollarla, ilişkinizi daha uyumlu hale getirebileceğinizi biliyor musunuz? Nasıl mı? İşte zor erkeklerle baş etmenin yolları;
Hayatınızın Önceliği Kendinize Değer Vermek Olmalı; Her kadın kendisine iyi davranılmasını hak eder. Eğer kendinize yeteri kadar değer vermiyorsanız, karşı cinsin de size iyi davranmasını beklemeyin. Karşınızdaki erkeğin dikkatini çekmenin en etkili yolu, kendinize değer vermektir. Siz bunu yapınca o da karşısında değer vermeye değer bir kadın olduğunu anlayacaktır.
Eleştirileri Sinirlerinizi Bozmasın; Elbette eleştirilmek özellikle de yapıcı değil yıkıcı eleştiriler hiç birimizin hoşuna gitmediği gibi bizi motivemizi düşürür. Mesela eşinizden ”Artık kilo vermenin zamanı gelmedi mi?” gibi bir soruyla mı karşılaştınız? Zaten sinirlenmeniz için yapılan bu eleştiriye; Sinirlenmeyin ve ne tepki vereceğinize dikkat edin. ”Zor insanlar başkalarını aşağılamakta gerçekten çok ustadırlar”. Eşinize bağırıp çağırmak ya da ilişkinizi sonlandırmak sorunlarınızı çözmeyecektir. Bunun yerine memnun etmesi zor olan eşinizle başa çıkmak için neler yapabileceğinizi düşünmelisiniz. Bazen eşiniz kendisine onun gibi davrandığınızda yaptığının hatalı olduğunu anlarken bazen ise kayıtsız kalıp duymamak onu kendine getire bilir. Bu kişilerin tamamen iletişim dili ile alakalıdır. Eşinizin iletişim dilini çözemediğiniz zamanlarda bir uzmandan yardım almanızı tavsiye ederim.
Eşinizi Değiştirmeye Çalışmayın; Büyük olasılıkla hayatınızdaki zor erkeği değiştirmeye çalışmış ama bunda başarılı olamamışsınızdır. Muhtemelen ilk aşamada kibar bir şekilde sizi eleştirmeyi bırakmasını rica ettiniz. Daha sonra çıtayı biraz daha yükseltip, daha düşünceli olması gerektiğini ve sizinle böyle konuşmasının doğru olmadığını söylediniz. Bu belki ”bir süre” işe yaradı. Ancak çok geçmeden hoş olmayan eski davranışlarına geri dönecektir. Bu aslında kaçınılmaz sondur. Çünkü olayın gerçek yüzü şu; ”Siz kendinizden başka kimseyi değiştiremezsiniz onlar değişimi istemedikleri sürece” . Elbette herkes, olumsuz hiçbir eleştiride bulunmayan adeta melek gibi bir eşe sahip olamayabilir. Bu yüzden ilişkinizin mükemmel olmasını beklemeyin. Yapacağınız en iyi şey, karşınızdaki erkeği olduğu gibi kabul etmek yani gerçekçi olmaktır. Onu değiştirmeye çalışmanın boşa kürek çekmekten farkı yoktur. Bir insanın doğasını değiştiremeyeceğiniz den, zor kişiliklerin doğasında bulunan kontrolün kendilerinde olması ihtiyacından da vazgeçiremezsiniz. ”Siz kendinizi değiştirin ve onu değiştirmekten vazgeçin”
Eleştirilerine Olumlu Yönünden Bakmaya Çalışın; Hayatınızı ve ruh sağlığınızı iyileştirmek için karşı cinsin üzerinizde yarattığı etkiyi değiştirmelisiniz. Öncelikle, eleştirilmenin size her zaman kötü hissettireceği fikrini aklınızdan çıkarmalısınız. Eşiniz sizi eleştirdiğinde üzülmeniz, hayal kırıklığına uğramanız veya kızıp küsmeniz gerekmiyor. Gerçek şu ki, eleştiriyi nasıl yorumlayacağınız tamamen size kalmıştır aslında… Eleştiriyi kendi üzerinize almamayı deneyin. Örneğin bir kariyerinizin olmayışını eleştirdiğinde, bunu hemen kişisel algılamayın. Bunu bir iğneleme şeklinde düşünmek yerine, ”Acaba bugün nesi var? Zor bir gün mü geçirdi yoksa?” yada ”Bu durum kendi ile alakalı benimle ilgisi yok bir şeye kızmış olmalı” şeklinde değerlendirin. Unutmayın ki, erkeklerin laflarını veya davranışlarını kontrol edemeyebilirsiniz. Ama kendi duygularınız ve tepkilerinizin kontrolü size aittir. Karşı cinsle ilişkinizdeki en önemli dönüm noktası, karşınızdaki erkeğin hoş olmayan tutumlarının sizinle hiçbir ilgisi olmadığını fark edebildiğiniz anda başlar. Evet, onun bu davranışlarına katlanıyor olabilirsiniz ama asıl sorunlu olanın o olduğu gözüyle baktığınızda, sorunlarla daha iyi başa çıkabileceğinizi göreceksiniz. Erkeklerle ilişkinizdeki dönüm noktası , hoş olmayan tutumlarının sizinle ilgisi olmadığını fark ettiğiniz anda başlamaktadır.
Eleştirileri Yapıcı İse Pozitif Düşünmeye Çalışın; Kimsenin oturup da tüm eleştirileri, hiçbir tepki vermeden dinlemesini bekleyemeyiz. Asıl önemli olan sadece sizin için bir şey ifade eden yorumları dikkate almaktır. Zıtlaşmaktan kaçınmak, karşınızdakinin sürekli üzerinize gelmesine izin vermenizi gerektirmez. Ama sizin için önemli olmayan konularda bile her seferinde kendinizi savunmaya çalışırsanız, söyledikleriniz zamanla etkisini yitirir. Asıl sorunun, sizi sürekli ve gereksiz yere eleştiren erkekte olduğunu düşünmeyi denemeye çalışın. Önemsemediğiniz negatif eleştirileri es geçin ve yalnızca sizin için önemli olanları ele alın. Bu, ilişkinizdeki tartışmaların sayısını önemli ölçüde azaltır ve daha pozitif olmanızı sağlar. Burada, tam olarak neyi başarmak istediğinize odaklanın. Karşınızdaki erkeğin sizin hakkınızda kapıldığı yanlış anlamaları mı düzeltmeye çalışıyorsunuz? Sizin pek de akıllı olmadığınızı düşündüğünden dolayı ona zeki mi görünmeye çalışıyorsunuz? Onunla olan ilişkinizde iyi tanımlanmış hedefler ve tüm çabanızı bu hedefler doğrultusunda yönlendireceğiniz konuşmalara yoğunlaştırmak değişimi gerçekleştirmenin ilk adımı olabilir.
Kendinize Ait Bir Dünyanız Olsun; Eşinizle aranıza zaman zaman biraz mesafe koymak iyi olabilir. Eşinizle aranızda bir olumsuzluk geçtiyse mesela biraz mesafe koymak adına yemeğinizi tek başınıza yemeyi deneyebilirsiniz. Tabi bunu her zaman alışkanlık haline de getirmeyin. Ayrıca eşinizden biraz uzaklaşmak adına arkadaşlarınızla, dostlarınızla zaman geçirmek, yeni hobiler geliştirmek, sporla uğraşmak da size nefes alacak ve hayata bakış açınızı değiştirmenizi sağlayacak ortamlar sunacaktır.
Evliliğinizi Kurtarma Sanatı
Evliliklerin yarısından fazlasının başlaması ile bitmesi bir oluyor. İlişkiler çok çabuk harcanıp çok çabuk tüketiliyor. Sizinde evliliğinizde yolunda gitmeyen bir şeyler olabilir, çabalarınızın boşa gittiğini ve eşinizin artık sizi anlamadığını düşünebilirsiniz fakat hemen pes etmek ve evlilikten vazgeçmek sizce doğru olan mı? Oysaki güzel ve yolunda giden bir evlilik hayattan zevk almanızı sağlar.
Özellikle çalışma yaptığım yeni evli danışanlarımın evlilik sorunlarındaki ortak özelliklerine baktığımda; Evlilik evlilik diye hep bildikleri bir şey var ama ya masallardaki kadar gerçek dışı olduğunu düşünmüşler bir oyun sanmışlar, ya karşı cinse nasıl davranacakları hakkında en ufak bilgileri yok yada ailelerin yanlış öğretileri çocuklarına ”ezdirme kendini” derken ailenin paylaşma olduğu algısını unutturmuş.
Her ne kadar flört ve nişanlılık dönemini yaşamış olsanız da, evlendikten sonra yaşanan geçimsizlikler ya da anlaşmazlıklar mutluluğunuzu sekteye uğratmış olabilir.Eğer evliliğinizin istikrarlı bir şekilde gitmesini ve mutlu olmayı istiyorsanız, mutluluk için yapılması ve öğrenilmesi gerekenlerin olduğunu unutmamalısınız… ” Evlilik Öğrenilmesi Gereken Bir Sanattır” Peki Evliliğinizi kurtarmak hangi yollardan başlayacaksınız…
Eşinize Değerli Olduğunu Göstermekten çekinmeyin;
Evliliğinizi kurtarmak yada mutluluğunuzu arttırmak istiyorsanız; ilk olarak,eşinize değer verdiğinizi göstererek başlayın. Değer vermeyi göstermek derken bu sizin gözünüzü korkutmasın, öyle çok büyük şeyler değil. Neler yapılabilir?
Ufak ama samimi olmasına önem verin. Mesela hiç beklenmedik bir anda eşinizin yanağına konduracağınız bir öpücük, sıcak bir bakış olabileceği gibi, korkmadan kelimelerin gücünü kullanın ne düşünür demeyin… ”Seni özledim”,”Seni düşünüyorum” demek, çok sorunu şifalandıracaktır. Eşinizi taktir ekmek size kendinizden bir şey kaybettirmeyeceği gibi değerinizi artıracağını da göreceksiniz. Her insan gibi eşinizin de takdir edilmekten hoşlanacaktır. Tabi onu takdir edebilmek için nelere değer verdiğine dikkat etmelisiniz. Bunun yaparken, ”Bugün çok iyi görünüyorsun”, ”Bu kıyafet sana çok yakışmış.” ya da ”Sana ihtiyacım var.”, ”Kesinlikle bu konuda haklısın.”, belki de sadece hayatında olduğu için bile ”Teşekkür ederim” demek, yada ufak bir ”Özür dilerim” ile haklı ise bunu kabulünüzü göstermek inananın hayatınızda, evliliğinizde çok şey değiştirebilir.
Unutmayın ”Güzel söz her kapıyı açar”. Bu nedenle, evliliğinizi mahvedecek olan ”Keşke”, ”Ben sana söylemiştim”, ”Sen zaten hep böylesin”, ”Bırak,ben yaparım!” ”Bugün canım istemiyor” gibi cümleleri bir an önce hayatınızdan çıkarmalısınız. Eşinize değer verdiğinizi, ona karşı dürüst olarak, mutluluğunuzu ya da üzüntünüzü paylaşarak, arkadaşlarıyla arkadaş olarak, hobilerine saygı göstererek, onun için kendinizi geliştirerek, kendinizden çok fazla ödün vermeden, oluru olan konularda, fedakarlık yaparak ve kendinize bakarak gösterebilirsiniz. Bunun yanında, zihninizi okumasını beklememeli, genelleme ya da kıyaslama yapmamalı,mükemmeliyetçi olmamalı, aynı anda öfkelenmemeli, aceleci olmamalı ve sorgulamamalısınız.
Eşinizle Doğru İletişim Kurmayı Öğrenin;
Evlilik, farklı aile yaşantılarından ve kültürlerden gelen iki insanın aynı mekanı ve zamanı artık birlikte paylaşmaya başlamasıyla oluşan sosyal bir kadın ve erkek ilişkisidir. Bu nedenle, iletişim eksikliğinden kaynaklanan ufak tefek problemlerin yaşanması olağandır. Bu problemlerin büyüyüp, çiftin ve ilişkinin yıpranmasına olanak vermemek için birbirinizle muhabbet etmeyi ihmal etmemeniz gerekir. Her akşam TV’yi açmadan önce ya da her gece yatağınıza geçince10-15 dakika gününüzün nasıl geçtiğini anlatabilirsiniz. Bu iletişim, göz ve dokunma temasını güçlendirecektir. İletişim içinde bulunurken iyi bir dinleyici olmaya özen gösterin, olumsuz eleştiriden kaçının, nasihat vermek ve ”Sen hep zaten geç kalırsın”şeklinde suçlamak yerine; ”Senin geç kalman beni çok üzüyor” cümlesinde olduğu gibi ben dilini kullanmayı ve eşinize dokunmayı asla ihmal etmemelisiniz. Dokunmak,sıcak temasın bir göstergesi olduğu için iletişimi güçlendirecektir.
İlişkilerinizde iletişimi kendi çabalarınızla sağlayamıyorsanız bir uzmanla çalışmak sizin farkındalığınızı arttıracaktır. İlişkiler çiçeğe benzer, zamanla olgunlaşır. İlgi ister, emek ister, sevgi ister. Her çiçek farklıdır. Kimi suyu sever, kimi güneşi sever. Kimisi karanlığı, kimisi aydınlığı sever. Kimisi az su ile mutlu olur, kimisi suya doymaz. Vermeniz gereken miktar farklıdır…
Tıpkı insanlar gibi… Kimimiz kıskanç, kimimiz gururluyuz. Bazılarımız çok ilgi isterken, bazılarımız bundan bunala biliyoruz. Peki sizin eşiniz ne istiyor ? Nereden bileceğiz ? ”Doğru iletişim teknikleri,
Sevgi dilleri, Temsil sistemleri, Değer ve inançlar”konusunda edineceğiniz farkındalıklar bu soruyu cevaplamanıza yetecek boyutta olacaktır.
Baş başa Kaliteli Zaman geçirin;
Bunların dışında, eşinizle birlikte her gün en azından bir öğün yemek yemeli, her hafta baş başa kalabilecek bir şekilde bir yerlere gitmelisiniz. kaliteli vakit Geçirmek oldukça önemlidir. Baş başa içeceğiniz bir kahve esnasında yapacağınız sohbetler ya da uzun yürüyüşler evliliğinizi canlandırmak için birebirdir. Elbette ki, hala kendi kişisel bakımınıza önem verip, kuaföre gidiyor ya da yeni giysiler alıyorsunuzdur. Fakat ara sıra yapacağınız değişiklikler örneğin, saç şeklinizi ya da rengini değiştirmek, eşiniz için giyinmek, eşinizin gözünde vazgeçilmez olmanızı sağlayacak önemli etkenlerden bir kaçı olduğunu unutmayın. Her erkek eşinin kendisi için bir şeyler yapmasını bekler ve bundan çok keyif alır.. Bunları yaparken ”Senin için yaptım” demeyi de asla unutmayın. İnanın bu çabaya değecektir.
Sevinç Karakaya
DevamıMutlu Evliliğe Giden Uğurlu 13 Yol (2)
7- Konuşma İhtiyacınızın Bir Kısmını Dost Sohbetlerine Aktarın ;
Eşinizle iyi arkadaş olabilirsiniz, fakat bu dostlarınız olmasına mani değildir. Aksine dostların eksikliği, kişiyi yalnız hissettirir, boşlukta kalma duygusu verir ve bunu boşluğu eşinizin doldurmasını beklersiniz. Eşinizden beklentilerinizin çok olmaması için dostluk sağlıklı bir gereksinimdir.
Erkek için birkaç arkadaş yeterlidir fakat kadınlarda durum farklıdır. Maalesef yeterince arkadaşı olmayan kadınlar eşlerin tıpkı kız arkadaşları gibi hoş sohbet olmalarını bekleyebilirler. Erkeklerde eşlerinin erkek arkadaşları gibi, erkek muhabbeti yapmasını beklerler. O yüzden iki tarafında, arkadaş ve dost ihtiyacı vardır. Bu aynı zamanda farklı kişilerle sosyal hayat sağladığı gibi birbirlerini özlemelerini de sağlayacaktır.
8- Aile bireyleriyle Yakınlaşın;
Aile kavramı önemlidir. Akrabalarla iletişimi kesememek, birlikte zaman geçirmek kişinin ruhunu besler. Çünkü nereden geldiğimizi bilmek, kim olduğumuzu bilmenin bir parçasıdır. Aile bireylerimiz, yaşamımızın temelini oluşturmaktadır.unutmayın eşinizin dışında yalnız onlar sizi koşulsuz sevebilir. Bizi sevmedikleri zaman bile bizim için değerlidirler. Zorlu akrabaları da kabullenmeye çalışmalı, eşinizden gerçek dışı beklentilere girmemelisiniz. Aile gereksinimi ihmal ederseniz, eşinize gereğinden fazla bağlanır hatta üzerinde daha fazla söz hakkın yada nereye gittiği konusunda kıskançlıklara sebep olabilir. Bilinç altınızda eşinizin size anne babalık dahi yapmasını bekleyebilirsiniz. Bu durum bir ilişkinin sonunu hazırlar.
9- İnançlarınıza Ve İlham Kaynaklarınıza Sarılın;
Dini inançlar ve Esin kaynaklarına olan gereksinimde önemlidir ve bunlarında mutlaka karşılanması gerekir. Karşılanmadığında içinizde oluşan boşluğu yine eşinizin doldurmasını bekleyebilirsiniz. hatta dinsel yönü güçlü olanların bile esin kaynaklarına ihtiyaçları vardır. Saygı ve hayranlıklarını kazanmış kişilerle vakit geçirmeye ihtiyaç duyarlar. Bazen görüşme olmasa da saygı duyduğumuz bir yazarın, kitaplarını okumak bile bize esin kaynağı olabilir.
10- Sosyal Etkinliklerin İçinde Olun;
Kadınlar özellikle karşılığında para almadan sosyal etkinliklerde kendinden bir şeyler verme fırsatını yakaladıklarında kendini mutlu hissederler. Erkekler ise başkalarına verdikleri destek, halkın gözünde taktir görünce yada ödüllenince daha fazla mutlu olurlar. Kadınların kendini mutlu hissetmesi için erkeklere oranla daha fazla desteğe ihtiyaçları vardır. Eşinin yaptığı jestler övgüler kadında birikir ve ilişkide büyük farklar oluşturur. Fakat yinede evin dışındaki bu özel toplantı yardım ve gönüllü faaliyetlerin koşulsuz sevgisi olmadan eşinin yaptığı bu jestler kadının kendini özel hissetmesi için yeterli olmaz. Daha çok sosyal etkiliğin içinde bulunmak Kendinizi mutlu ve özel hissetmenize yardımcı olacaktır.
11- Başka Çiftlerle Sosyalleşin;
Başka çiftlerle görüşmek ilişkinize güzel bir destek sağlayacaktır. Eşiniz yanınızdayken, onu başkalarının gözünden görebilirsiniz. Başka çiftlerle olmak sizin güzel anılarınızı paylaşmanızı sağlayacak ortamlar oluşturur. Zaten biliyoruz diye konuşmaktan vazgeçtiğiniz sizi güzel anılarınızı hatırlamak size ve eşinize iyi gelecek mutlu edecektir.
Başka çiftlerle dünyada ne oluyor bitiyor konuşmak hayata bakış açınızı değiştirebilir ve eşinizin görüş açısını daha taktir etmenizi sağlar. Böylece sadece karı/koca konuşmaları değil bunların dışına çıkıp eşiniz size, sizinde eşinize başka bir gözle bakmayı yeni yönlerinizi keşfetmenizi sağlar.
12- Kendinizi Geliştiren Eğitimler ve seminerler alın;
Durağan olan her şey bozulmaya mahkumdur. Yaşamımızda önemli bir yenilikte öğrenmeye devam etmektir. Her gün kendimize bir şeyler katmaktır. Üniversitede derslere girmek yada kişisel gelişim seminerlerine katılmak enerji düzeylerinizi yükseltir. Yeni şeyler öğrendikçe, benliğinizin yeni bir yönü ortaya çıkar. Bu yenilenme ilişkinize de yansır ve ilişki başlangıç da ki duygularımızı geri getirir. İlişkilerinize yenilikler katmadıkça evlilikten ve hatta yaşamdan sıkılabilirsiniz. Kendimizi geliştirecek eğitimler almak, başkalarından bilgiler edinmek yepyeni dünyanın penceresini bize açar ve evinizdeki ilişkiyi de canlı bir hale getirmenizi sağlar.
13-Bireysel Yaşam Koçluğu Alın;
Kendi içimizde çözülmemiş sorunlarımız varsa bunu eşimizden ayrı ele almalıyız. Her birimiz mükemmel çocukluklar geçirmedik fakat çocukluğumuzda eksik kalan ve yanlarımızı tamamlama gücüne bir yetişkin olarak sahibiz.
Özel seanslar alarak duygu ve düşüncelerimizi açığa vurma, söylediklerimizden sorumlu tutulma yada birilerinin kalbini kırma kaygısı olmadan hedeflerimizi stratejilerimizi araştırma fırsatı buluruz. Eşinden başka konuşacak kimsesi olmayan çoğun insanın ilişkileri yıkılmış kopmuştur. Bu tip kişiler ya hiç konuşmayıp duygularını baskı altında tutarlar yada duygu ve düşüncelerini hiç de uygun olmayan zamanlarda ortaya çıkarıverirler. Bireysel Yaşam Koçluğu inanılmaz derece de tatmin edicidir. Kendi içinizdeki gücü kendi kaynaklarınızı tekrar bulmanızı sağlayan yaşam koçluğu eşinizin de üzerinden Hem anne , hem baba hem rehber, hem öğretmen olma yükünü alacaktır.
Ayrıca sorunlara dışarıdan bakan, tarafsız, sizi yargılamadan tamamen size odaklanmış dinleyen yaşam koçu; kendi çözümünüzü bulmanız noktasında size çok iyi yol arkadaşlığı yapabilir. Ayrıca kendinizi nesnel açıdan görmenizi sağlayan koçluk seansları yaşamınızda istikrar kazanmanızı da sağlar. Konuşmak üzerinizdeki stresten arınıp mutluluğu yakalamanızı kolaylaştırır. Ayrıca kadınların biriyle paylaşmaları eşi tarafından tümüyle anlaşılma gibi gerçek dışı beklentiyi ortadan kaldırır.
Mutlu Evliliğe Giden Uğurlu 13 Yol (1)
Evlilikte ilk günlerin rüyası havası geçip, aşk eski heyecanını yitirdiğinde ve günlük yaşamın akışı tüm stresiyle kendini gösterdiğinde, çiftlerde git gide birbirlerine karşı daha kırılgan, daha yüksel beklentilerle dolu ve birbirlerini artık eskisi gibi umursamadıkları bir hal alırlar. Beklide birbirinize karşı umursamazlık değilde, İlk günkü size hissettirdiği duygu yoğunluğunu, her an yakalama umuduyla bakabilirsiniz. Eşinizi suçlamadan, kendi mutluluğunuzun sorumluluğunu üstünüze alırsınız ve sevginizi koşulsuz vermeyi öğrenebilirsiniz.
Günümüzde boşanma sayıları günden güne artarken, bir ilişki koçu olarak olaya biraz daha ayrıntılarıyla bakmak ve sizlerle paylaşmak istedim. Boşanan kişilere de baktığımızda neden boşanmışlar ve boşanma onlara ne getirdiğini düşünüyorlar?
İstatisliklere göre boşanan erkeklerin 3 yıl içinde, boşanan kadınların ise 9 yıl içinde tekrar evlendikleri görülüyor ve ayrıca tekrar evlenmeyen kadınların sayısı erkeklere göre oldukça fazla diyebilirim. Evlenmeyi tekrar tercih etmeyenler ise evliliğin gereğinden fazla hayat adına sıkıntı verdiğini söylüyorlar. Özellikle maddi bağımsızlığını elinde tutan kadınlar yalnız yaşamayı tercih etmekte olduğunu görüyoruz. Evet önceye göre daha mutlu oluyorlar belki yeni bir eşle yani yaşamada kendilerini tamamen kapatıyorlar.
Araştırmalarda Yalnız yaşayan kadınlara eşleri olmadan yaşamanın kendilerini daha mutlu edip etmediği sorulduğunda, cevap oldukça ilginç ” Şimdi daha mutluyum çünkü sonunda kendimi mutlu etmesini öğrendim” Yani evli olduklarında kendilerini mutlu etmeyi öğrenselerdi boşanmaya gerek kalmayacak mıydı?
Mutlu olmalarının sebebi, bir erkeğin onları mutlu etme beklentilerinden vazgeçmişler, mutluluğun sorumluluğunu yüklenmişler. Evlilikleri sürerken kendilerini mutlu etmeyi bilselerdi bugün halen evli olabilirlerdi. Peki evliliğinizi boşanmaya getirmeden ilişkilerinizde bir düzenleme yapıp, mutlu olmayı öğrenmek istemisiniz?
Mutlu Evliliğe Sizi Götürecek Uğurlu 13 Yol
Erkeklerin ve kadınların kendi ilişkilerini dışında bakacakları aşk ve destek yerleri vardı fakat bunlar içinde çaba gerekir. Eşlerin birlikte ve ayrı sosyal hayatlara kendilerini yaşama alanlarına ihtiyaçları vardır. işte size evliliğinizde kendi mutluluğunuzun sorumluluğunu alıp aşkı ve evliliğinizi destekleyecek 13 aşk desten yolu;
1- Önce Kendinize Güvenin;
Öncelikle kendinize nazik, saygı ve tutkuyla davranmanız iyi hissetmeniz için şarttır. Kendine güvenmeyen kişiler eşlerine fazlaca bağımlı olurlar öyle bir hak alır ki ne yapsanız ne söyleseniz eşiniz sizi eleştirir. Hele ki birde sters altındaysanız en ufak bir eleştiri bile size ağır gelebilir. Fakat kendinize güveniyorsanız, ya kabul eder değerini algılarız yada kabul etmez eleştiriyi silip atabiliriz.
Kendini sevmenin yolu ise sevdikleriniz için gösterdiğiniz ilgi ve çabayı önce kendiniz için göstermekten geçiyor. Başkalarının size kötün davranmalarına yada sınırlar koymalarına izin vermemekte kendinizi sevmenin güzel bir yoludur. Kendinizi sevmenin yollarına ne kadar odaklanırsanız başkalarının da, sizi sevmesi için daha çok kapı açarsınız.
2- Kendinize Ait Bir Hayatınız Olsun;
Yaşamımıza anlam kazandıran bir işimiz, uğraşımız yoksa yaşamınızı daha tatmin edici, duruma getirmesi için eşinize daha gereksinim duyarsınız. Hayatta her hangi bir şekilde başkalarının iyiliğine katkıda bulunduğunuzu hissetmek size kendinizi iyi hissettirir. Bir organizasyonun, işin yada gönüllü projelerin içinde hizmet vermek, liderlik yapmak özgüveninizi arttırır. Eğer evinizin dışındaki dünya için, değerli olma duygusuna kapılmıyorsanız, kendinizi iyi hissetmek için eşinize gerekenden fazla yük olursunuz. Ve bu ısrarınızda eşinizi de, ilişkinizi de fazlasıyla yorar.
3- Hayatınızda Eğlenmeye ve Dinlenmeye Zaman Ayırın;
Kişiler Eğlenmeye yada dinlenmeye vakit ayırmazlarsa yine sağlıksız bir şekilde bunu eşlerinden beklerler. Yaşam ve evlilik tek düze haline geldiğinde ise, kendine eğlence alanları oluşturmaktansa kişiler eşlerini suçlarlar. Yine ailenize dinlenme alanları oluşturmak, zaman zaman işten ve günlük koşuşturmacalardan uzaklaştıracak tatillere ihtiyacınız vardır. Dingin bir bedende stres azalır ve stres azaldıkça da kendinizi daha mutlu hissedersiniz.
Eşinizin size zaman ayırmadığını bugünlerde çok fazla düşünüyorsanız; belki de zaman çizelgenizde kendinize vakit ayırmadığından böyle hissediyor olabilirsiniz. Eğer yoğun bir yaşam trafiğiniz varsa, eşlerin bir takvim üzerinde, beraber ve ayrı ayrı geçireceği zamanları belirlemeleri oldukça faydalıdır. Özel günleri takvime işaretlemek, beklentilerinizi karşılıklı belirlemenize yardımcı olur.
5- Dışarıdan Destek Alın;
Özellikle evliliğin ilk yıllarında kişiler ailesinin düzeninden ayrılıp kendilerine bir düzen kurmaya çalışırken zorlanabilirler. Bir de iş yoğunlu, zaman kısıtlamaları gibi sebeplerde eklenince evin düzenini oturtmak daha da çıkmaza girebilir. Ve bu özellikle kadınlarda stres oluşturur. Evlilikte ne erkek işlerin tümünü eşinden yapmasını beklemeli, ne kadın kocasından gerçek dışı beklentiye girmeli… Gerekirse günlük işlerimiz için dışarıdan yardım almalı, İki tarafında çalıştığı düşünülürse günün sonunda kadınında erkeğinde dinlenmeye ve gevşemeye ihtiyacı vardır. Günümüzde evde olan annelerin bile zaman zaman yardım alması gerekir. Böyle destek olmadığı taktirde, kadın bunaldığını hissedip eşine sağlıksız bir baskı yapabilir. Eğer gün boyu erkek de stres altındaysa bu eşler arasında ciddi sürtüşmelere neden olabilir.
6- Önce Ben Kuralına Uyun ;
Özellikle kadınlarda olduğundan daha fazla sorumluluk yüklenme eğilimi vardır. Önceliklerini belirlemek, hayatı bir sıraya sokmayı ve en önemlilerine odaklanmanızı sağlar. Böylece her şeyi yapmak herkes için tek kişi olmak duygusunu yok edecektir. Yaşamınızdaki zorunluluk duygusu azaldıkça kendinizi daha mutlu hissedersiniz.
Aslında kadının bu kendisini zehirleyen, zorunluluk duygusu kesinlikle ilgi gösterme davranışıdır, fakat derinlerde güven problemini içinde saklar. Derinlerde başkalarının istediği gibi davranırsam beni severler diye düşünür. Fakat herkesin ve kendisinin önceliklerini belirlemesine izin veren kadın, kendi önemini ve başkalarının hayatındaki önceliğini fark edecektir. Unutmayın Siz hayatta ”Önce Ben ” diyebildiğiniz de hayat size gülen yüzünü gösterecektir. Siz iyi olup kendinizi yeterince önem serseniz çevrenizde iyi olacak ve sizi önemser.
Yazının Devamı; Mutlu Evliliğe Giden Uğurlu 13 Yol (2)
Sevinç Karakaya
Devamı