İlişkinizdeki Samimiyeti Nasıl Geliştirirsiniz?
İstediğimiz samimi ve içten bir ilişkidir. Fakat kendimiz gibi olmadığımız sürece, maskelerimizi çıkarıp atmadıkça ne kendimize ne ilişkimize gerçekten samimi olamayız. Samimiyet sizin nasıl göründüğünüzle değil gerçekte nasıl olduğunuzla ilgilidir. ilişkilerinizde samimiyeti yakalamak sanıldığı kadar zor değil… İlk önce kendinize sonrada ilişkiniz adına dikkat edeceğiniz bir kaç hususla samimiyeti geliştirebilirsiniz. Nasıl mı? işte…
1- Birbirinizi Dinlemek İçin Vakit Ayırın; Eşlerin birbirine hergün düzenli dinlemek için vakit ayırmaları önemlidir. Yapılan bir araştırmada eşlerin her gün yüz yüze, göz göze iletişim için yanlızca 9 dakika ayırdıklarını ortaya çıkarmıştır. Bu oldukça düşük bir zaman dilimidir. Mümkünse bu zamanı biraz arttırmaya çalışmalıyız. Ve tabiki bu iletişimin; Televizyonun, rayonun gürültüsüne karışmayan yada odadan odaya kurulmayan doğrudan iletişim olması da önemlidir.
2- Tek Seferde Tek Bir Soruna Odaklanın Ve Çözün; Her zaman için çözümlenilmesi gereken tek konuya odaklanın ve sorun odaklı değil çözüm odaklı olmaya özen gösterin. Bir konuyu ısıtıp ısıtıp yine birbirinizin önüne getirmek, birbirinize güveni azaltacağı gibi, yeni sorunlar oluşmasınada sebep olur. Aynı sorunun açıldığı her seferinde çözümsüzlük duygusu büyüyecektir. Unutmayın eşler arasında güven ve sevgiyi yok eden genellikle yeni problemlerden ziyade eski konuları tekrar tekrar sorun haline getirmektir.
3- Sorununuzun Altındaki Gerçek Duyguyu Bulun; Aslına bakarsanız, çoğu sorunun altında yatan asıl sebep güç savaşlarıdır. Konu görünürde karşı tarafın ailesi, cinsellik, para ve çocuklar olabilir. Fakat konu ne olursa olsun asıl sorun haklı çıkma çabasıdır. Tartışmala döner kapılarda dönüp durmaya benzer. Oysaki bakılması gereken duygulardır Duygularınız gerçektir. Ve biribirnizi anlamanıza yardımcı olur. Anlayış ise; tavır değişikliği ve bağışlama getirecektir. Tavır değişikliği ilede eninde sonunda ilişkide iyileşmeler olacaktır.
4- Küsme, Konuşmama Gibi Savunma Mekanizmalarınızı Bırakın,; Maalesef bir çok ilişkide yine başı çeken sorunlardan biri eşlerin herangi bir sorun karşısında birbirlerine küserek yada konuşmayarak tepki vermesidir. Konuşmamak çözümsüzlük getirir. Canınızı sıkan bir durum var ise bunu eşinizle sakin ve açık bir şekilde konuşun. Eşinize İp uçları vermek, oyunlar oynamak yada zihninizi okumasını beklmek kesinlikle dürüstlükten uzaktır. Sağlıklı iletişim için küsüp anlaşılmayı beklemekten vazgeçilmeli ve uzlaşma anlaşma yollarını bulmalısınız.
5- Üçüncü Şahısların İlişkinize Karışmaması İçin Sınırlar Koyun; Eşinizle ilişkiniz noktasında olacağı gibi, işiniz, özel yaşamınız da da yakın çevrenizin ne kadarının içinde olması noktasında kesin sınırlar koymanız ilişkilerinizi daha sağlıklı kılacaktır. Özellikle evli çiftlerin yaşamının büyük bir bölümü özeldir ve başka kimseyi ilgilendirmez. Aileniz yada yakın çevrenizle sınır koymakta zorlanıyorsanız bu eşinizle aranızda isammiyet noktasında ciddi bir engeldir. İlişkide farklı kişilerle yapılan yersiz paylaşımlar ilişkideki güveni azaltır.
6- İlişkinizde Birbirinize İlgiyi Besleyin Ve Geliştirin; Genelde ilişkilerde eşler bir birlerine sevgililik zamanındaki gibi sevgilerini açık bir şekilde ifade etmekten uzaklaşırlar. Evlendim artık eşim sevdiğimide biliyordur tavrı takınabilir. Fakat evliliğinizin monotonluktan kurtulması ve daha samimi bir hale gelmesi için, ilişkinizde ilgi atmosferini geliştirmelisiniz. İlginizi göstermenin bir kaç yolu;
- Sevginizi gösterecek mesajlar, aynaya çekmecesine bıraktığınız küçük notlar ile yapabileceğiniz gibi, birbirinize sevginizi anlatan mektup yazıp postalaya bilirsiniz. Mektubun sihrini küçümsemeyin.
- Eşlerin biribirine dokunarak sevgisini ve ilgisini göstermeside oldukça etkilidir. Cinsel içeriği olmayan dokunmalar, eşlerin birbirine önem verdiğinin ve birbinin farkında olduğunun göstergesidirler.
- Yemek sırasında hiç tartışmamaya, didişmemeye karar verin. Sağlıklı ilişkiler ve aileler üzerinde yapılan araştırmlara; Sürekli bir özelliğin birlikte sofraya oturmaktan zevk almak olduğuduğu göstermektedir.
- Her gün, hafta, ay, yıl birlikte olmayı iple çekeceğiniz özel anlam taşıyan zamanlar oluşturun. ‘Zaman dışı zamanlar’ oluşturun. Önceden belirlenmiş özel bir faaliyetin veya başka birinin katılmayacağı bir vakit olmalı. Birlikte sinema, akşam yemeğine gidilebilir, küçük bir yolcukluğa çıkabilirsiniz. İyi bir çerçeve şöyle olabilir. Günde bir saat, haftada bir gün, ayda bir hafta sonu, altı ayda bir hafta beraber vakit geçirebilirsiniz.
7- İlişkinizi Eğlenceli Hale Getirin; Eğlenmenin bir yolunu bulmaya çalışın. Evinizi savaş meydanındansa, oyun bahçesine çevirin. Beraber bolca güleceğiniz uğraşlar, ortak hobiler aktiveteler edinin. Hatta arada saçmalamak iyi gelebilir.
8- Yapıcı ve Adil Kavga Etmeyi Öğrenin; Kavga etmek dünyanın sonu değil… Hatta hiç tartışma olmayan evlilikler patlamaya hazır bir saatli bomba gibidir. Sağlıklı olan ise seviyeli bir şekilde eşlerin birbiri ile tartışmayı öğrenmesidir. Amaç karşınızdakine saldırmak değil çözüm bulmak olmalıdır. Ortaya çıktığında gerilim ve anlaşmazlık havasını dağıtın. Gerekirse anlaşmazlıklarınızı güvendiğiniz ve size hakem olacağınıza inandığınız biri yanında da yapabilirsiniz. Fakat daha sonrasında uzatmayın ve yolunuza devam edin. ilikilerde samimiyet ve yakınlığı bozan tartışmaktan kaçmak ve gereksiz içerlemelerdir.
9- Leyla’dan Mevla’ya Varmayı Hedefleyin; Bu kural oldukça önemlidir. Evliliğinize ilişkiniz yada arkadaşlığınızın dışında bir anlam yükleyin. Daha kuvvetli sizi birbirinize bağlayan bir bağ olsun. Birbirinizdeki sevgiyi ilahi sevgiye gitmeniz için bir araç olarak kullanın. Bu paylaşılan yolculuk sizi birlikte yakınlığa çekecektir.
Sevinç Karakaya
DevamıEvliliklerde ”Tükenmişlik Sendromu”
Bilerek yada farkında olmadan, evliliğinizde ilişkinizi zedeleyecek huzursuzluklar meydana getiren ve sonrasında pişmanlık duyduğunuz hatalar yapıyor musunuz? Yine kuralımız belli; sorunu görmek bize çözümü getirebilir. Hepimiz hatalar yaparız fakat bunların çözümsüz sorunlara dönüşmemesi için kendi hata olan alışkanlıklarımızın farkına varmalı, onları iptal edip, yerine yeni hayat tarzı ve iletişim seçenekleri edinmeliyiz. Aksi taktirde evliliğiniz tükenmişlik Sendromunun içine sürüklenir ve artık eşlerin ilişkiyi kurtarma adına hiç bir şey yapmak istemediği birbirinden uzaklaştıkları bir hal alabilir.
Evliliğinizi ve ilişkinizi tüketmemek adına, hiç fark etmeden ilişkiyi sinsice yaralayan alışkanlıklarınızdan vazgeçmelisiniz. Bu değişiklikler gözünüzde büyüttüğünüz kadar zor bir durumda değildir. Alışkanlıklarda çok küçük değişiklikler yaparak mutlu bir evliliği mümkün kılabilirsiniz. Şimdi ilişkinizi tüketen, yok eden şeyleri hayatınızdan çıkarmak için neler yapabiliriz gelin biraz yakından bakalım.
Eşinizin İsteklerini Önemseyin Ve sorun;
Birçok kadın ya da erkek eşinin ne istediğini sormaktansa ne istediğini söylemesini bekliyor. Özellikle erkekler; güçlü olmak isterler, korunmasız görünmeyi değil. Birçok konuda ihtiyaç duydukları şeyi itiraf edemezler. Onu anlamak, ihtiyaçlarını fark etmek için çok meşgul olduğunuzu ya da özellikle cinsellik konusundaki isteklerini dinlemeye kapalı olduğunuzu hissederse, ihtiyaç ve isteklerini kendine saklayacaktır. Zamanla bu birikim ilişki için bir iletişimsizlik sorununa dönüşecektir. Ne düşündüğünü ve ne istediğini sorun ona. Onun kendi kendine sizden istemesini beklemeyin, çünkü muhtemelen hiç söylemeyecektir.
Eşinize Kendini İyi Hissettirin; Daha Çok Taktir Edin;
Elbette ki herkesin içinde yaptıklarının beğenilme takdir görme arzusu vardır. Zaman zaman siz ve aileniz için yaptıkları konusunda eşinizi takdir etmeyip, ona teşekkür etmeyerek ilişkideki saygıyı ve bağlılığı yitirirsiniz. Eğer eşinizin de sizi takdir etmediğini hissediyorsanız bunu ona söylemelisiniz. Unutulmaması gereken ise ilişkilerde nasıl davranılmasını istiyorsanız kendinize, ilk önce karşı tarafın anlayacağı dilden ona o şekilde davranmalısınız.
Eşinizin Sizi Kendi Sevgi Dili Sevdiğini Fark Edin;
Daha önceki yazılarımda da bahsettiğim gibi herkesin sevgi dili birbirinden farklıdır. Her zaman kendi sunduğumuz gibi sevgimizin karşılığını alamaya biliriz. Bazen de karşı taraf sevgisini sizin kadar rahat ifade edemeyebilir. Bazı erkekler severler ama sevgilerini sizinki kadar bariz bir şekilde göstermezler. Bunu sorun edip sürekli şikâyet etmek, karşı taraf için bıktırıcı bir etki yaratabilir. Duygularını belli etmeyen karakterde biriyle beraberseniz onu zorlamayıp anlamaya çalışmalısınız.
Eşinize Karşı Cinsel İsteksizliğinizi Görmezden Gelmeyin;
Eşinizin cinsel istediğinde sürekli onu kendinizden uzaklaştırmayı seçiyorsanız sevgisiz bir evliliğe doğru ilerliyorsunuz demektir. Cinsel isteksizlik sorunu yaşıyorsanız çözme sorumluluğu sizde olan bir sorunla karşı karşıya olabilirsiniz. Sebebi psikolojik ya da duygusal, her ne ise, sizin dikkatinize değer bir konu olduğundan, görmezden gelmemelisiniz.
Eşinizin Aklını Ve Fikrini Okumayın;
Onunla gerçek bir diyalog kurmak yerine kafanızda hayali bir diyalog kurarak iletişimi baştan kesiyorsunuz. Oysa yanılıyor olabilirsiniz. Onun aklından geçen her şeyi bilmeniz imkânsızdır, sizin isteklerinize ya da fikirlerinize nasıl karşılık vereceğini ona sormadan tahmin ederek kendinize bir yol çizmeniz sizi yanılgıya düşürür. Oysa derdinizi ya da fikrinizi eşinizle paylaşmanız sağlıklı bir iletişimi başlatabilir.
Eşinizin bakış Açısını Görmezden Gelmeyin;
Eşinizle her konuda anlaşmak zorunda değilsiniz. Ama bu her zaman sizin haklı olduğunuzu göstermez. Olaylara biraz da onun gözünden bakmaya ne dersiniz? Bunu yapabilmek empati duygunuzun da geliştiğini gösterir. Birbirini seven eşler her konuda aynı fikir de elbette olmak zorunda değillerdir fakat birbirlerinin fikirlerine saygı duymaları en büyük sevgi belirtisidir.
Sevgiyle Kalın…
Sevinç Karakaya