Korona Virüsün Evliliğinizi Bitirmesini 5 Adımda Engelleyin!
Tüm dünyayı etkisi altına alan korona virüsü nedeni ile hepimiz zor zamanlar yaşıyoruz. Karantina süreci kaygı ve stresle baş etme durumunuzu oldukça zorluyor. Belirsizliğin verdiği gerginlik hali beraber vakit geçirdiğimiz eşimizle olan ikili ilişkimizi de etkiliyor. Korona virüs salgını nedeniyle çiftler artık olabildiğince evde zaman geçiriyor. İşe gitmek zorunda olmayanlar “Evde kal Türkiye!” çağrılarına uyuyor. Peki gönüllü ev karantinası ve sosyal mesafe evlilikleri nasıl etkiliyor’ Dünya da korona virüs ile savaşan Ülkelere bakıldığında bu konuda çok da iç açıcı haberler gelmiyor. Korona virüsün ilk görüldüğü Çin’de ve Amerika’da Covid-19 virüsü sırasında evde uzun süre kalan çiftler arasında boşanma oranlarının arttığı bildiriliyor.
Karantina süresi uzadıkça, insanlar sıkıldıkça, virüs ile ilgili korku arttıkça bu sürecin yarattığı stres de artıyor. Özellikle finansal kaynakların kaybı, evde yeterli gıda ve hijyen malzemesi olmaması ve yanlış bilgilendirmeler,karantina sürecinin ruh sağlığı üzerindeki olumsuz etkisini kuvvetlendiriyor .
İnsanların zor zamanlarında ihtiyacı olan sosyal desteği ona veren sağlıklı bir evlilik ve aile ilişkisi çok önemlidir. Çiftler arasında açık ve net sağlıklı bir iletişim ve etkileşim varsa kriz anlarını atlatmaları çok daha kolay olacaktır. Böyle kriz durumlarında sevgi ve şefkati karşılık beklemeden vermek, insana ihtiyacı olan desteği sağladığı için birbirine yakınlaşmayı sağlar, böylece kriz durumu evlilik ilişkisi için fırsata dönüşebilir
Eşler Arası İletişim Kuvvetlendirilmeli
Ülkemizde Korona virüs kapsamında karantina henüz toplumun genelini kapsamamaktadır. Fakat insanların çoğu imkanları dahilinde evde kalarak kendi karantina süreçlerini yaşıyorlar. Küçük bir alanda, normalden daha stresli şartlarda uzun süre bir arada kalmak, ilişkilerde hem pozitif hem negatif etkilere neden oluyor. İletişimleri zayıf çiftler bu süreçten daha fazla etkileniyor. Normalde birbirini seven çiftler, bu zorlu dönemde, birbirlerinin alışkanlıklarını ve davranışlarını giderek daha fazla rahatsız edici bulabilir; birbirlerine tahammülleri azalabilir. İletişim becerileri zayıf, aşırı eleştirel, birbirini takdir etme eğilimi zayıf çiftler için ise bu süreç yıkıcı sonuçları beraberinde getirebilir.
Böylesi kriz dönemlerinde sorunlarla baş etmek mümkün. Peki nasıl? Tartışmalardan korkmadan, sağlıklı bir şekilde iletişime girerek nasıl çözüme ulaşabiliriz? İşte size 5 Adım;
Birinci Adım; Söylemek istediklerimizi, özellikle karşı tarafın itiraz edeceğini biliyorsak dolandırarak aktarabiliriz. Eşinize söyleyeceklerinizi açıkça ve kısaca söylemelisiniz. Mesela ”Bu Kumandayı şimdi ben kullanmak istiyorum”.
İkinci Adım; Sadece istediğiniz konusunda ısrar etmek karşı tarafı tatmin etmeyeceği için bir anlam veremez ve istekleriniz çoğu zaman eşinize anlamsız gelebilir. Yapmanız gereken isteklerinizi nedenleri ile birlikte belirtilmenizdir. Burada en sık yapılan hatalar istekleri saldırgan bir tutumla bağırarak, tehdit ederek söylemek ya da istekleri hiç dile getirmemektir.
İsteklerimizi Dile Getirirken Nelere dikkat Etmeliyiz?
- Ben dilini kullanmamaya dikkat edin. ”Benim, benim isteklerim, benim olan gibi”
- İsteklerinizi nedenleri ile birlikte ve somut olarak söyleyin.
- Eşinizin isteklerinin sizi nasıl engellediğini anlatın.
- Eşinizin ne istediğini de dikkatlice dinleyin. Yani o kişinin yüzüne bakın; sözünü kesmeyin; zihninizden ona vereceğiniz yanıtı değil, onun söylediklerine odaklanın.
- Savunmacı ve saldırgan bir tavırdan uzak durun.
Benim danışanlarıma tavsiyelerimden biri ise; söyleyeceklerinizi ve onun verdiği tepkileri tıpkı bir film senaryosu yazar gibi yazın, ve sonra olmuş gibi zihninizde bu filmi canlandırın. Tabi bu filmde olumsuz bir sahne olmasın. Sonrada; ”Bu yada daha iyi bir şey, şimdi benim için ve ilgili herkesin, en yüksek iyiliği adına tümüyle doyum verici ve uyumlu yollarla gerçekleşiyor” diye tekrarlayın. Hani siz en iyi sahneyi hayal edin sonrada her şeyi ilahi akışa bırakın. Sonrasında da eşinize isteklerinizi aktarın.
Üçüncü Adım; Karşılıklı olarak duyguların ifade edilmesi ve denetlenmesidir. En güç ve en önemli basamaktır. Reddedilme, alay edilme gibi riskler varsa karşınızdaki size duygularını açmaz. Bu nedenle çatışmayı çözerken bunları yapmamaya çalışın. Duygunun ifadesi şöyle olabilir: ”Eve bu saatte geldiğin için çok endişelendim”, ”Geç geldiğin ve haber vermediğin için kızgınım” gibi.
Dördüncü Adım; Karşınızdaki kişiyi doğru anladığınızı ifade eden geri bildirimler yapın. ”Söylemek istediğin tam olarak şu mu….” yada ”…… Şöyle mi hissettiğini söylüyorsun, doğru mu anladım” gibi ifadelerle onun duygularını ve ne anlatmak istediğini anladığınızı vurgulayın.
Beşinci Adım; Her iki tarafın da gereksinimlerini karşılayabilen çözümleri üretmeye çalışın. Genellikle kişiler ilk çözüm seçeneğinde anlaşmaya yönelimlidirler. Ama birkaç seçenek üretip sonra aralarından birini seçmek daha doğrudur. Unutmayın ki; çatışmalarınızın sağlıklı çözülmesi ilişkinizin güçlenmesini ve aranızdaki güven duygusunun artmasını sağlar. Bunun için gayret etmeye değer.
Güzel günler gelecek unutmamak gerek. Beraber geçirdiğiniz vakti krize değil fırsata çevirmeye çalışın. İlişkinizde iletişimde ne eksikse onu tamamlayın.
DevamıKORONA VİRÜS GÜNLERİ CİNSEL İLİŞKİDE NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
Bütün dünyayı etkisi altına alan ‘korona virüs’ maalesef hepimizin en büyük gündemi haline geldi. Korona virüsünden nasıl korunacağız? Korona virüsünün tedavisinde nasıl bir yol izleniyor? 14 günlük karantina süresinde nelere dikkat edilmeli? Sosyal mesafe ne demektir? gibi bir çok soru hepimizin kafasını meşgul ediyor.
Evde kal çağrısına uyduğumuz şu günler, eşimiz/partnerimizle de bolca vakit geçirmemize vesile oldu. Bu beraberlikte farklı soruları ve sorunları da ortaya çıkardı. ’Korona virüs ilişkilerimizi ve cinsel birlikteliğimizi nasıl etkiler?’ ‘korona virüs cinsel ilişki yoluyla bulaşır mı?’ diye düşünüp, çekindiğimizden kimseye soramamış olabiliriz. Korona virüs ve cinsel ilişki ile ilgili gerçeklerle söylentileri birbirinden ayırmak için bu yazıyı kaleme alıyorum.
Korona Virüs Günlerinde Cinsel İlişki Güvenli mi?
Bir ilişki içindeyseniz, bu kişi ile birlikte yaşıyor ve aynı evi paylaşıyorsanız cinsel ilişkiye girmekte bir sakınca yoktur. Fakat ikinizden biri korona virüs belirtisi gösteriyorsa ya da bir kişi evde kal çağrısına uyarken diğer kişinin dışarı çevreyle bağlantı kurması gerekiyorsa, aranızdaki güvenli mesafeyi korumalı ve evin içinde bile izolasyonu korumalısınız. Olması gereken ideal evde bile herkesin 1,5 m mesafeyi korumaya çalışmasıdır ama bunun çok gerçekçi olmadığının da farkındayız.
Siz hastalığı ayakta ve hafif geçirirken eşiniz/partneriniz sizinle aynı rahatlıkta hafif geçirmiyor olabilir. Sonuç olarak belirtiler varsa ya da temaslı birileri ile görüşüyorsanız eşiniz/ partnerinizden uzak durun.
Bu Süreçte Yeni Birileri ile İlişkiye Girmek Tehlikeli mi?
Korona virüsü %80 kişinin ayakta atlattığı, bunların bir kısmının herhangi bir hastalık belirtisi göstermeden geçirdiği bu ortamda yeni kişilerle cinsel ilişkiyi kesinlikle tavsiye etmiyorum. Tamamen sağlıklı hissediyor olsanız bile siz de virüs varsa diğer kişiye ya da onda olan farkına bile varılmayan virüs size geçebilir. Böylece bu da yakın temasta bir çok kişiye virüsün yayılması demektir.
Yakın Zaman Önce Tanıştığım Biriyle Öpüştüm ve Sonrasında Bu Kişi Hastalık Belirtileri Göstermeye Başladı Ne Yapmalıyım?
Korona virüs belirtileri gösterdiğini düşündüğünüz biri ile öpüştünüz ya da cinsel ilişkiye girdiniz, kendinizi karantina alın ve 14 gün kuralına uyun. Belirtileri gösterip göstermediğinizi kontrol edin. Gösterirseniz kendinizi daha sıkı karantinaya alın. Belirtiler daha da artarsa muhakkak aile hekiminize başvurun ya da Alo 184 ü arayın.
Ortada bir ilişki varsa, hepimiz hem kendimizden hem de diğer kişiden sorumlu olmalıyız. Eğer siz hastalık belirtisi gösteriyorsanız yakın zamanda kimle cinsel ilişkiye girdiyseniz ya da öpüştüyseniz onlara haber verin.
Korona Virüs Salgını Öncesinde Eşimle/Partnerimle İlişkide Kondom Kullanmıyordum. Şimdi Kullanmaya Başlamalı mıyım?
Bunun cevabı prezervatifi daha önce hangi sebeple kullanmadığınızda yatıyor.
Her ikiniz de cinsel ilişkiyle geçen bir hastalık taşımadığınızı testlerle belirlediyseniz bu yüzden kullanmıyor olabilirsiniz. Ya da hamilelikten kaçınmak için farklı korunma yöntemleri kullanıyorsanız bu nedenle de kullanmıyor olabilirsiniz. Bu durumlarda prezervatif kullanmamaya devam edebilirsiniz. Fakat eğer başka sebeplerle örneğin cinsel ilişkiyle geçen hastalıkları umursamadığınız için ya da daha güvenilmez bir doğum kontrol yöntemi kullandığınız için kullanmıyorsanız, şimdi prezervatif kullanmaya başlamak daha bir önem kazanıyor.
Başka Birinin Cinsel Organına dokunmakla Korona Virüsü Kapabilir miyim?
Bir kişinin cinsel organına dokunuyorsanız büyük bir olasılıkla öpüşüyorsunuz da demektir. Korona virüsün tükürükle geçtiğini biliyoruz. Aslına bakarsanız korona virüs ağzınızdan ellerinize , cinsel organınıza ve diğer kişinin ağzına burnuna geçişine olanak veren her şey korona virüs bulaşma ihtimalini de arttırır. Bu ihtimali en aza indirmeniz gerek. Bu sebepten birlikte yaşamadığınız biriyle ilişki yaşamamak temas içinde olmamak çok önemli.
Korona Virüsü Salgını Devam Ederken Tek Kalmamak için İlişki Sürdürmeyi Nasıl Başarabilirim?
Hiç şüphe yok ki korona virüs bir çok insanı iyi bir cinsel yaşamın anlamını ve gerçekten zevkli ve hoş bir ilişkinin ne olduğunu düşünmeye sevk etti. Bu konu hakkında bir çok sorular alıyorum hatta bir çok kişinin birbirine erotik hikayeler yazmaya başladığına dair hikayeler duyuyorum. Ayrı yaşadıkları bir ilişki içinde olup kendilerini karantinaya almış insanların bu durumu bir avantaja dönüştürerek gerçekten yaratıcılıklarını kullandıklarını duyuyorum. Biraz hayal gücünüzü kullanarak yüz yüze gelmeden de bir başkasıyla gayet erotik ve sizi yakınlaştıracak bir zaman geçirmenin bir çok yolu var.
Tabi bazı çiftleri birbirine yakınlaştırırken bir çok çiftte eşiyle/partnerleriyle cinsel uyumlarının farklı olduğunu da keşfedebilir. Haftada bir cinsel birliktelik yaşarken korona virüs yüzünden sürekli bir arada olmak durumunda kalanların karşılaşabildiği bir durum. Birden eşinizden daha sık cinsel ilişki arzuluyor olduğunuzu ya da tersini fark edebilirsiniz. Cinsellikten ve ilişkiden beklentilerinizin farklı olduğunu da görebilirsiniz Bunu karşılıklı saygı ve sevgi içinde birbirine anlatabilmek çok önemli. Birlikte yaşamak, her istediğiniz zaman cinsel ilişkiye girme hakkı vermez.
Çözümsüz kalan veya başa çıkamadığınız sorunlarınız hakkında online destek alabilirsiniz. Cinsel Terapi, Evlilik ve Aile terapisi ve Bireysel terapi günümüz şartlarında evinizin rahatlığında online alabileceğiniz bir hizmettir.
Devamı