Mutlu Kadın Erkek İlişkisi Nasıl Olmalı?
Bir ilişki sağlıklı olmak için bazı önemli unsurlara dayanır. İşte mutlu bir erkek-kadın ilişkisinin anahtarları:
1. İletişim: Sağlıklı bir ilişki, dürüst ve açık iletişim üzerine kuruludur. Birbirinizi anlamak, duygularınızı paylaşmak ve çatışmaları sağlıklı bir şekilde çözmek için iletişim önemlidir.
2. Karşılıklı Saygı: Partnerler arasında saygı, her iki kişinin duygularını ve sınırlarını anlamak, takdir etmek ve onlara saygı göstermekle ilgilidir.
3. Empati ve Anlayış: Karşılıklı empati, partnerinizin duygularını anlama ve onları önemseme yeteneğidir. Bu, ilişkiyi daha derin ve anlayışlı hale getirir.
4. Ortak Değerler ve Hedefler: Ortak değerler ve hedeflere sahip olmak, ilişkinin temelini güçlendirir. Benzer amaçlar doğrultusunda ilerlemek, ilişkiyi güçlendirir.
5. Zaman ve Uyum: Her iki tarafın da zaman ayırması ve birlikte uyum içinde olması gerekir. Beraber geçirilen zaman, ilişkiyi güçlendirir ve bağları pekiştirir.
6. Bağımsızlık: Sağlıklı bir ilişkide bağımsızlık önemlidir. Her iki partnerin de kendi özgürlük alanlarına ve kişisel gelişimlerine saygı duymak ilişkiyi dengede tutar.
7. Esneklik ve Affetme: İlişkideki esneklik, değişime uyum sağlama ve çeşitli durumlara adapte olma becerisini ifade eder. Aynı zamanda, hataları affetme ve ilerlemek de önemlidir.
Bunlar sadece bir ilişkideki bazı anahtar unsurlar. Ancak her ilişki farklıdır ve her iki partnerin de kendine özgü dinamikleri vardır. İyi bir ilişki için her iki tarafın da çaba göstermesi ve birlikte çalışması önemlidir.
DevamıMutlu Bir Evlilik İçin 10 Altın Öneri
Evlilik, iki kişinin bir araya gelerek bir ömür boyu sürecek bir birlik oluşturduğu önemli bir adımdır. Mutlu bir evlilik için çaba göstermek ve ilişkiyi güçlendirmek, uzun vadeli bir tatmin ve huzur kaynağı olabilir. İşte mutlu bir evlilik için altın öneriler:
- İletişim Kurun: Sağlıklı bir evlilik için iletişim temel bir unsurdur. Eşinizle açık ve dürüst bir iletişim kurmaya özen gösterin. Duygularınızı ifade edin, birbirinizi anlamaya çalışın ve karşılıklı olarak sorunları çözmek için iletişimi güçlendirin.
- Empati Yapın: Eşinizin duygularını anlamak ve ona destek olmak için empati yapmaya çalışın. Onun bakış açısını anlamaya çalışmak, anlayış ve yakınlık duygusunu güçlendirir ve ilişkinizi derinleştirir.
- Saygı Gösterin: Eşinizin fikirlerine, düşüncelerine ve ihtiyaçlarına saygı gösterin. Birbirinizi eleştirmek yerine takdir etmeye odaklanın. Karşılıklı olarak saygı göstermek, sağlıklı bir ilişki için temel bir unsurudur.
- Birlikte Zaman Geçirin: Yoğun iş temposu ve günlük stresler, çiftlerin birbirleriyle bağlantı kurmasını zorlaştırabilir. Bu nedenle, birlikte zaman geçirmek için zaman ayırın. Ortak ilgi alanlarına sahip hobiler bulun, birlikte seyahat edin veya sadece sakin bir akşam yemeği için zaman ayırın. Birlikte yapılan etkinlikler, bağlarınızı güçlendirir ve keyifli anılar oluşturmanıza yardımcı olur.
- Birbirinize Destek Olun: Eşinizin hedeflerini ve hayallerini destekleyin. Onun yanında olduğunuzu hissettirin ve başarılarını kutlayın. Birbirinize güvenin ve destekleyici bir ortam sağlayın.
- Tartışmaları Yönetin: Tartışmalar kaçınılmazdır, ancak nasıl yönettiğiniz önemlidir. Sakin olmaya çalışın, karşılıklı olarak dinleyin ve birbirinizi anlamaya çalışın. Yıkıcı eleştirilerden kaçının ve çözüm odaklı olmaya çalışın.
- Esnek Olun: Her iki tarafın da esnek olması önemlidir. Değişen durumlara ve gereksinimlere uyum sağlamak, uyumlu bir evlilik için önemlidir.
- Cinsel İlişkiye Özen Gösterin: Sağlıklı bir cinsel yaşam, mutlu bir evliliğin önemli bir bileşenidir. İhtiyaçlarınızı ve beklentilerinizi açık bir şekilde ifade edin ve birbirinize duygusal ve fiziksel olarak bağlı olduğunuzu hissettirin.
- Sorunları Erken Çözün: Küçük sorunlar büyük sorunlara dönüşebilir. Sorunları erken tespit etmeye ve çözmeye çalışın. Sorunları görmezden gelmek veya ertelemek yerine, üzerine konuşarak ve birlikte çözüm arayışında bulunarak ilişkinizi güçlendirin.
- Sevgi ve Takdir Gösterin: Eşinize sevgi ve takdirinizi ifade etmek önemlidir. Küçük jestler, sözler veya sürprizlerle sevginizi gösterin. Birbirinizi değerli hissettirmek, mutlu bir evlilik için temel bir unsurdur.
Unutmayın, mutlu bir evlilik için sürekli çaba göstermek ve ilişkinizi güçlendirmek gereklidir. Bu önerileri uygulayarak, sağlıklı ve tatmin edici bir evlilik inşa edebilirsiniz. Her iki tarafın da birlikte büyümesini teşvik eden bir ilişki, uzun vadeli bir mutluluk kaynağı olabilir.
DevamıAile ve İlişki Danışmanlığının Önemi
Sağlıklı Aile İlişkilerinin İnşası
Aile, bireylerin hayatındaki en önemli sosyal birimdir ve insanların duygusal, psikolojik ve sosyal gelişiminde merkezi bir rol oynar. Ancak, modern yaşamın getirdiği zorluklar, aile ilişkilerinin karmaşık hale gelmesine ve sorunların ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu noktada, aile ve ilişki danışmanlığı, ailelerin sağlıklı ilişkiler kurmalarına ve sorunları çözmelerine yardımcı olan etkili bir yöntemdir.
Aile ve ilişki danışmanlığı, bir aile veya çiftin, bir danışman eşliğinde bir araya gelerek sorunları ele alması, iletişimi geliştirmesi ve sağlıklı bir ilişki inşa etmesi sürecidir. Bu terapi süreci, aile üyelerine güvenli bir ortam sağlar ve duygularını ifade etme, anlaşmazlıkları çözme ve iletişim becerilerini geliştirme fırsatı sunar. Aile ve ilişki danışmanlığının neden önemli olduğunu anlamak için, ailelerin karşılaşabileceği yaygın sorunlara bir göz atalım.
İletişim Kopukluğu: Aileler arasında iletişim kopukluğu, anlaşmazlıkların, yanlış anlamaların ve çatışmaların temel kaynağı olabilir. Çalışma temposu, teknolojinin aşırı kullanımı veya aile üyeleri arasındaki çeşitli yaşam aşamaları, iletişimi zorlaştırabilir. Aile ve ilişki danışmanlığı, aile üyelerine etkili iletişim stratejileri öğreterek birbirlerini anlamalarını, duygularını ifade etmelerini ve anlaşmazlıkları çözmelerini sağlar.
Ebeveyn-Çocuk İlişkisi: Ebeveynlerin çocuklarıyla sağlıklı bir ilişki kurması, çocukların duygusal ve sosyal gelişimi için hayati önem taşır. Ancak, ebeveynler arasında uyumsuzluklar, disiplin sorunları veya ebeveynlik stillerindeki farklılıklar, çocukların sağlıklı gelişimini engelleyebilir. Aile ve ilişki danışmanlığı, ebeveynlere etkili ebeveynlik becerileri ve yöntemleri öğreterek çocuklarıyla daha sağlıklı bir ilişki kurmalarına yardımcı olur.
Çatışma Yönetimi: Her ailede çatışmaların yaşanması kaçınılmazdır. Ancak çatışmaların sürekli tekrar etmesi veya çözülmemesi, aile içinde gerilimi artırabilir ve ilişkileri olumsuz etkileyebilir. Aile ve ilişki danışmanlığı, aile üyelerine çatışma yönetimi stratejileri sunar, sorunları ele alır ve aile içinde uyum ve dengeyi sağlamaya yardımcı olur.
Aile Bağlarının Güçlenmesi: Yoğun iş temposu, teknolojik bağımlılık veya aile üyelerinin kendi başlarına yoğun hayatlar yaşaması, aile bağlarının zayıflamasına neden olabilir. Aile ve ilişki danışmanlığı, aile üyelerinin birbirleriyle tekrar bağlantı kurmasına, destekleyici bir aile ortamı oluşturmasına ve güven duygusunu güçlendirmesine yardımcı olur.
Aile ve İlişki Danışmanlığının Faydaları:
- İletişim becerilerinin geliştirilmesi: Aile ve ilişki danışmanlığı, aile üyelerine etkili iletişim stratejileri ve dinleme becerileri öğreterek iletişim kopukluğunu giderir.
- Sorunların çözülmesi: Danışmanlık süreci, aile üyelerinin sorunlarını ele almasına ve çözüm odaklı bir yaklaşım benimsemesine yardımcı olur.
- Güvenli bir ortamın sağlanması: Danışmanlık, aile üyelerine güvenli bir ortam sunar, duygularını açıkça ifade etme ve anlama fırsatı verir.
- Aile içinde destek ve uyumun artırılması: Danışmanlık süreci, aile içinde destekleyici bir ortam oluşturur, aile üyeleri arasındaki bağları güçlendirir ve uyumu artırır.
Aile ve ilişki danışmanlığı, ailelerin sorunları ele alması, iletişimi geliştirmesi ve sağlıklı bir ilişki inşa etmesi için etkili bir yol sunar. Bu süreç, ailelerin güçlü ve destekleyici bir birlik oluşturmasına yardımcı olurken, bireysel gelişimi de teşvik eder. Unutmayın, sağlıklı aile ilişkileri zaman, sabır ve çaba gerektirir ve aile ve ilişki danışmanlığı bu süreci desteklemek için önemli bir araçtır.
DevamıÇift Terapisinin Önemi
İlişkilerin İyileşme Sürecindeki Yolculuk
Günümüzde, insanların yoğun iş temposu, stresli yaşam koşulları ve iletişim zorlukları gibi etkenler nedeniyle ilişkileri sıklıkla zorluklarla karşı karşıya kalır. İlişkilerde yaşanan sorunlar zamanla birikerek ilişkiyi yıpratabilir ve çiftler arasında ciddi bir iletişim kopukluğuna neden olabilir. Bu noktada, çiftlerin ilişkilerini kurtarmak ve güçlendirmek için başvurabilecekleri etkili bir yöntem olan çift terapisi devreye girer.
Çift terapisi, çiftlerin ilişkilerini iyileştirmek, iletişim becerilerini geliştirmek ve problemleri çözmek için birlikte çalıştığı bir terapi sürecidir. Bu terapi, çiftlere güvenli bir ortamda duygularını ifade etme ve birbirlerini anlama fırsatı sunar. Neden çift terapisine ihtiyaç duyduğumuzu anlamak için çiftlerin karşılaşabileceği bazı yaygın sorunları ele alalım.
İletişim Kopukluğu: İlişkilerde iletişim kopukluğu, çiftler arasında anlaşmazlıkların ve yanlış anlamaların kaynağı olabilir. İletişim becerilerinin yetersiz olması veya iletişimi engelleyen engellerin bulunması, çiftlerin birbirlerini anlamasını ve duygularını ifade etmesini zorlaştırır. Çift terapisi, çiftlere sağlıklı iletişim stratejilerini öğretir ve anlayışı artırarak iletişim kopukluğunu gidermeye yardımcı olur.
Çatışma Yönetimi: Her ilişkide çatışmalar kaçınılmazdır, ancak çiftlerin bu çatışmaları nasıl yönettiği ilişkinin sağlığı için önemlidir. Çatışmaların sürekli tekrar etmesi, çözülmemiş sorunlara yol açabilir ve çiftler arasındaki güveni sarsabilir. Çift terapisi, çiftlere çatışma yönetimi stratejileri sunar, sorunları ele alır ve çözüm odaklı bir yaklaşım benimsemelerini sağlar.
Duygusal Bağın Güçlenmesi: Zaman içinde, çiftler arasındaki duygusal bağ zayıflayabilir. İş stresi, aile sorumlulukları veya kişisel problemler nedeniyle çiftler birbirlerinden uzaklaşabilir. Çift terapisi, çiftlerin duygusal bağlarını güçlendirmelerine yardımcı olur. Terapi süreci, çiftlerin birbirlerine karşı empati geliştirmesini, sevgi ve yakınlığı yeniden keşfetmesini sağlar.
Birlikte Büyüme: İlişkiler, bireylerin kişisel büyüme ve gelişim süreçlerinde de önemli bir rol oynar. Ancak bazen çiftler, bireysel hedefler ve değerler konusunda farklılıklar yaşayabilir. Çift terapisi, çiftlerin birlikte büyüme sürecini yönetmelerine ve bireysel hedeflerini uyumlu bir şekilde birleştirmelerine yardımcı olur.
Çift Terapisinin Faydaları:
- İletişim becerilerinin geliştirilmesi: Çift terapisi, sağlıklı iletişim stratejilerini öğreterek çiftlerin birbirlerini daha iyi anlamalarını ve duygularını daha etkili bir şekilde ifade etmelerini sağlar.
- Sorunların çözülmesi: Çift terapisi, çiftlerin sorunları ele almasına, çözüm odaklı bir yaklaşım benimsemesine ve ilişkilerini daha sağlam bir temele oturtmasına yardımcı olur.
- Yakınlığın yeniden keşfedilmesi: Terapi süreci, çiftlerin birbirleriyle yeniden bağlantı kurmasına, sevgi ve yakınlığı artırmasına ve duygusal bağlarını güçlendirmesine olanak tanır.
- İlişkiye yönelik daha iyi bir anlayış: Çift terapisi, çiftlerin birbirlerini daha iyi anlamasını sağlar, farklı perspektifleri değerlendirmelerine ve empati kurmalarına yardımcı olur.
Sonuç olarak, çift terapisi çiftlerin ilişkilerini iyileştirmeleri ve sağlıklı bir şekilde geliştirmeleri için etkili bir araçtır. İletişim kopukluğunu giderir, çatışmaları yönetir, duygusal bağı güçlendirir ve çiftlerin birlikte büyümelerini sağlar. Bu nedenle, çiftlerin ilişkilerinde yaşadıkları zorluklarla başa çıkmak ve ilişkilerini daha sağlıklı bir hale getirmek için çift terapisine başvurmaları önemlidir. Unutmayın, sağlıklı bir ilişki için zaman ve çaba harcamak her zaman değerlidir.
DevamıKorona Virüsün Evliliğinizi Bitirmesini 5 Adımda Engelleyin!
Tüm dünyayı etkisi altına alan korona virüsü nedeni ile hepimiz zor zamanlar yaşıyoruz. Karantina süreci kaygı ve stresle baş etme durumunuzu oldukça zorluyor. Belirsizliğin verdiği gerginlik hali beraber vakit geçirdiğimiz eşimizle olan ikili ilişkimizi de etkiliyor. Korona virüs salgını nedeniyle çiftler artık olabildiğince evde zaman geçiriyor. İşe gitmek zorunda olmayanlar “Evde kal Türkiye!” çağrılarına uyuyor. Peki gönüllü ev karantinası ve sosyal mesafe evlilikleri nasıl etkiliyor’ Dünya da korona virüs ile savaşan Ülkelere bakıldığında bu konuda çok da iç açıcı haberler gelmiyor. Korona virüsün ilk görüldüğü Çin’de ve Amerika’da Covid-19 virüsü sırasında evde uzun süre kalan çiftler arasında boşanma oranlarının arttığı bildiriliyor.
Karantina süresi uzadıkça, insanlar sıkıldıkça, virüs ile ilgili korku arttıkça bu sürecin yarattığı stres de artıyor. Özellikle finansal kaynakların kaybı, evde yeterli gıda ve hijyen malzemesi olmaması ve yanlış bilgilendirmeler,karantina sürecinin ruh sağlığı üzerindeki olumsuz etkisini kuvvetlendiriyor .
İnsanların zor zamanlarında ihtiyacı olan sosyal desteği ona veren sağlıklı bir evlilik ve aile ilişkisi çok önemlidir. Çiftler arasında açık ve net sağlıklı bir iletişim ve etkileşim varsa kriz anlarını atlatmaları çok daha kolay olacaktır. Böyle kriz durumlarında sevgi ve şefkati karşılık beklemeden vermek, insana ihtiyacı olan desteği sağladığı için birbirine yakınlaşmayı sağlar, böylece kriz durumu evlilik ilişkisi için fırsata dönüşebilir
Eşler Arası İletişim Kuvvetlendirilmeli
Ülkemizde Korona virüs kapsamında karantina henüz toplumun genelini kapsamamaktadır. Fakat insanların çoğu imkanları dahilinde evde kalarak kendi karantina süreçlerini yaşıyorlar. Küçük bir alanda, normalden daha stresli şartlarda uzun süre bir arada kalmak, ilişkilerde hem pozitif hem negatif etkilere neden oluyor. İletişimleri zayıf çiftler bu süreçten daha fazla etkileniyor. Normalde birbirini seven çiftler, bu zorlu dönemde, birbirlerinin alışkanlıklarını ve davranışlarını giderek daha fazla rahatsız edici bulabilir; birbirlerine tahammülleri azalabilir. İletişim becerileri zayıf, aşırı eleştirel, birbirini takdir etme eğilimi zayıf çiftler için ise bu süreç yıkıcı sonuçları beraberinde getirebilir.
Böylesi kriz dönemlerinde sorunlarla baş etmek mümkün. Peki nasıl? Tartışmalardan korkmadan, sağlıklı bir şekilde iletişime girerek nasıl çözüme ulaşabiliriz? İşte size 5 Adım;
Birinci Adım; Söylemek istediklerimizi, özellikle karşı tarafın itiraz edeceğini biliyorsak dolandırarak aktarabiliriz. Eşinize söyleyeceklerinizi açıkça ve kısaca söylemelisiniz. Mesela ”Bu Kumandayı şimdi ben kullanmak istiyorum”.
İkinci Adım; Sadece istediğiniz konusunda ısrar etmek karşı tarafı tatmin etmeyeceği için bir anlam veremez ve istekleriniz çoğu zaman eşinize anlamsız gelebilir. Yapmanız gereken isteklerinizi nedenleri ile birlikte belirtilmenizdir. Burada en sık yapılan hatalar istekleri saldırgan bir tutumla bağırarak, tehdit ederek söylemek ya da istekleri hiç dile getirmemektir.
İsteklerimizi Dile Getirirken Nelere dikkat Etmeliyiz?
- Ben dilini kullanmamaya dikkat edin. ”Benim, benim isteklerim, benim olan gibi”
- İsteklerinizi nedenleri ile birlikte ve somut olarak söyleyin.
- Eşinizin isteklerinin sizi nasıl engellediğini anlatın.
- Eşinizin ne istediğini de dikkatlice dinleyin. Yani o kişinin yüzüne bakın; sözünü kesmeyin; zihninizden ona vereceğiniz yanıtı değil, onun söylediklerine odaklanın.
- Savunmacı ve saldırgan bir tavırdan uzak durun.
Benim danışanlarıma tavsiyelerimden biri ise; söyleyeceklerinizi ve onun verdiği tepkileri tıpkı bir film senaryosu yazar gibi yazın, ve sonra olmuş gibi zihninizde bu filmi canlandırın. Tabi bu filmde olumsuz bir sahne olmasın. Sonrada; ”Bu yada daha iyi bir şey, şimdi benim için ve ilgili herkesin, en yüksek iyiliği adına tümüyle doyum verici ve uyumlu yollarla gerçekleşiyor” diye tekrarlayın. Hani siz en iyi sahneyi hayal edin sonrada her şeyi ilahi akışa bırakın. Sonrasında da eşinize isteklerinizi aktarın.
Üçüncü Adım; Karşılıklı olarak duyguların ifade edilmesi ve denetlenmesidir. En güç ve en önemli basamaktır. Reddedilme, alay edilme gibi riskler varsa karşınızdaki size duygularını açmaz. Bu nedenle çatışmayı çözerken bunları yapmamaya çalışın. Duygunun ifadesi şöyle olabilir: ”Eve bu saatte geldiğin için çok endişelendim”, ”Geç geldiğin ve haber vermediğin için kızgınım” gibi.
Dördüncü Adım; Karşınızdaki kişiyi doğru anladığınızı ifade eden geri bildirimler yapın. ”Söylemek istediğin tam olarak şu mu….” yada ”…… Şöyle mi hissettiğini söylüyorsun, doğru mu anladım” gibi ifadelerle onun duygularını ve ne anlatmak istediğini anladığınızı vurgulayın.
Beşinci Adım; Her iki tarafın da gereksinimlerini karşılayabilen çözümleri üretmeye çalışın. Genellikle kişiler ilk çözüm seçeneğinde anlaşmaya yönelimlidirler. Ama birkaç seçenek üretip sonra aralarından birini seçmek daha doğrudur. Unutmayın ki; çatışmalarınızın sağlıklı çözülmesi ilişkinizin güçlenmesini ve aranızdaki güven duygusunun artmasını sağlar. Bunun için gayret etmeye değer.
Güzel günler gelecek unutmamak gerek. Beraber geçirdiğiniz vakti krize değil fırsata çevirmeye çalışın. İlişkinizde iletişimde ne eksikse onu tamamlayın.
DevamıÇocukları Korona Virüsün Psikolojik Etkisinden Nasıl Koruyabiliriz?
Korona virüsünün hayatımızın gündemine oturduğu şu günlerde, okulların eğitime bir süre uzaktan eğitim ile devam edilecek olması haberi sonrası korona virüs, ailelerin ve çocukların gündemine alınmış durumda. Bu süreçte anne babanın çocukları doğru bilgilendirmesi ve duygusal açıdan desteklemesi oldukça önemlidir. Anne baba çocuklara bu konuda nasıl destek olmalı?
Doğru Bilgi Edinin ve Doğru Bilgi Aktarın
Bilgi kirliliğinin çok fazla olduğu zamanlar yaşıyoruz. Öncelikle çocukları en doğru şekilde bilgilendirmek için doğru bilgiye ulaşmak gerekir. Özellikle sosyal medyada yayılan asılsız felaket tellallığı yapılan haberlere itibar etmemek ve çocukları bu tarz haberlerden uzak tutmak gerekir. Ölen kişi sayısı gibi çocuklar tarafından bilinmesi gerekmeyen haberleri de çocukların yanında izlememek ve konuşmamak doğru olacaktır.
Korona Virüsü Çocukların Yaşına Uygun Anlayabileceği Şekilde Anlatın
Yaşları küçük çocuklarda korona virüsünün bir çeşit grip virüsü olduğunu, taze sebze, meyve, bol su ve sabun sevmediğini söyleyebilirsiniz. “Ellerini yıkarken …. şarkısını (sevdiği bir şarkı) söylemeye ne dersin? Şarkı bitene kadar ellerini sabunlarsan mikropların öldüğünden emin olabiliriz.” diyerek el yıkama süresini somutlaştırmasına yardımcı olabilirsiniz. Ayrıca virüsün temas ile bulaşması sebebiyle “Bir süre başkalarıyla selamlaşırken gözlerimizi kullanabiliriz. Böylece el sıkmak ya da sarılmak yerine birbirimizin gözlerine bakarız. Ya da elimizi havaya kaldırıp merhaba diyebiliriz.” gibi açıklamalarla alternatif iletişim yöntemlerini öğretebilirsiniz.
Yeni Sürece Uyum Sağlaması İçin Zaman Tanıyın Ve Örnek Olun.
Biz yetişkinlerin bile bu yeni sürece adapte olması oldukça güçken onların birşeylere hemen uyum sağlamasını bekleyemeyiz. Anlayışlı olmanız gerekiyor. Ellerini yıkamayı unutmak, bir arkadaşına sarılmak, elini ağzına götürmek gibi vermiş olduğunuz önlem kurallarına uygun davranmayı unuttuğu zaman çocuğunuza kızmayın. Çocuklar sizi taklit eder onlara kendi tavırlarınızla örnek olmaya çalışın.
Olumlu Duygu Durumu İle Çocuğunuza Örnek Olun
Çocuklar bizdeki duygu değişikliklerine bizim sandığımızdan çok daha fazla duyarlıdır. Biz yetişkinlerin duygularından ve tutumlarından oldukça etkilenir. Bu sebeple ebeveynlerin olumlu düşünmesi ve süreçte çözüm odaklı bir yerde durması oldukça önemlidir. . Duygularını kontrol edemeyen yetişkinler bu konuda destek almakta gecikmemelidir. Size iyi gelen şeylere odaklanın, keyif veren şeyler izleyin, dinleyin, okuyun ve çocukları da kendinizi de aşırı kaygılı kişilerden uzak tutun. Çünkü kaygı da virüs gibi bulaşır ve tehlikelidir. Siz rahat ve sakin kalın ki çocuğunuz da bu süreci daha sağlıklı atlatabilsin.
Fiziksel Temas Azalt Duygusal Teması Arttır
Biz kültürel olarak sevgimizi sarılarak, fiziksel temas kurarak göstermeyi öğrenmişiz. Aile yaşamı olarak birlikte olmak, sevgi ve paylaşım tüm aile üyeleri için iyileştirici ve güçlendiricidir. Son zamanlarda çok fazla fiziksel temas kuramasakta, duygusal temas kurmaya engel yoktur. Hatta avantaja bile çevrilebilir. Çocuklarla duygusal temasa geçmek, sohbet etmek, oyun oynamak hem mevcut kaygılarını fark etmenizi hem de böyle durumlarda onlara yardımcı olmanızı sağlar. Anne-Babanın tutumları çocukların dünya ile ilgili temel inanç gelişiminde oldukça önemlidir. Anne-Babasından sevildiğine ve korunduğuna dair mesajlar alan çocuklar kendilerini daha güvende hissedip duygularını daha sağlıklı tutabilirler.
Her Güne Bir Etkinlik Oluşturun
Boş kalmak her birimizi kaygıya sevk eder. Aynı şey çocuklar içinde geçerlidir. Evde oldukları şu dönemi evde etkinlikler planlayarak vakit geçirecekleri bir şeylerle ilgilenmeleri çok önemlidir. Çocuklar boş kaldıklarında kaygı verici düşüncelere daha kolay kapılırlar. Bu sebeple işlevsel bir meşguliyet yaratmak çocukların olumsuz duygulara kapılmasını önler. Okulda eksik kalınan konuları tamamlaması, zorlandığı derslere odaklanarak tekrarlar yapması, bir hobisi varsa onunla ilgilenmesi gibi konularda çocuklara rehberlik ederek evdeki zamanı mümkün olduğunca iyi bir şekilde değerlendirmelerine yardımcı olabilirsiniz. İnternetin verimli ve kontrolü kullanımı ile uzakta olan arkadaşları ile görüntülü konuşmalar yapması da sosyalleşmesi için iyi olacaktır.
Gerekirse Bir Uzmandan Destek Alın
Kaygılı çocukların da bazı düşünce, duygu ve davranışları günlük hayatlarını olumsuz etkileyecek şekilde değişmeye başladıysa ve giderek artıyorsa bir uzman tarafından değerlendirilmesi gerekir. Bu konuda uzmanlarla iş birliği yapmak olası olumsuz durumlara erken müdahalede bulunmak için oldukça önemlidir.
DevamıErken Boşalma
Erken Boşalma Nedir?
Erken boşalma ya da çok çabuk boşalma “geri dönüşü olmayan noktayı” saplayamamanın bir sonucudur. “Geri dönüşü olmayan nokta (kırmızı ışık)” ne olursa olsun orgazm olduğunuz noktadır. Erkekler orgazma kadınlardan çok daha rahat ulaşmasını sağlayan eşsiz bir tepki mekanizmasına sahiptir. Bu iki aşamada olur; emisyon ve boşalma. Emisyon, sıvının meni keseciklerini terk etmesi ve penisin tabanındaki bir noktaya gelmesidir. Bu olduğu zaman boşalma kaçınılmazdır. Meni sıvısı ve spermler bir kez serbest kaldığı zaman vücuttan çıkması gerekir ve bunu penisin ucu vasıtasıyla yapar.
Bunun tersine kadınların geri dönüşü olmayan noktası yoktur. Orgazm olma noktasına ulaşabilir, tam eşikte durabilir ve sonra bunu kaybedebilir. Bu yıldırıcı deneyimin nedeni bazen konsantrasyon eksikliğidir ama daha çok pozisyondaki veya uyarılmadaki bir değişiklik sebebiyle hızın kaybedilmesidir. Erkekler bazen orgazm olmakta zorlanabilir ama bu durum geri dönüşü olmayan noktaya ulaşmazlar.
Geri Dönüşü Olmayan Noktayı Öğrenme (Kırmızı Işık noktası);
Geri dönüşü olmayan noktaya geldiğinizde kendinizi kontrol etmeyi öğrenmelisiniz. Çabuk orgazm olunduğu ve beyinle ( size ne olmasını istediğini söyler) beden ( beynin mesajına fiziksel olarak tepki verir) arasında bağlantı olmadığı zaman yanlış öğrenme söz konusudur. Bedeninizin hemen boşalmadan evvel ne yaptığına ve ne hissettiğine odaklanmaya zaman ayırırsanız durumu anlamak ve kontrol altına almak açısından çok önemlidir.
Elbette bazen erken boşalmak gerekebilir ve böyle durumlarda, özellikle gerektiğinde kontrolü ele alabiliyorsanız bu bir sorun olmaz. Ancak bu sürekli oluyorsa ve ilişkinizi etkiliyorsa o zaman geri dönüşü olmayan noktanızı öğrenmek cinsel hayatınızın iyileştirmenin gerekli bir parçasıdır.
Ereksiyon ve Erken Boşalma Paraleldir;
Ereksiyon bozukluğu da erken boşalmanın sıkıntı verici bir yan etkisi olabilir. Erken Boşalmadan kaçınabileceğinize güvenmemek cinsel birleşme isteğinizi azaltabilir ve ereksiyon olmanızı engelleyebilir. Buda bazı durumlarda cinsel ilişkiden hepten kaçınmaya yol açar.
“Mert kız arkadaşlarını kaybetmekten bıkmıştı. Erken boşalma konusundaki kaygılarının sorunu daha da kötüleştirdiğini anlamaya başlamıştı. Ayrıca bunu düzeltmekle o kadar meşguldu ki seksten artık zevk almaz hale gelmişti. Bu durum Mert’te o kadar çok stres yaratıyordu ki, dışarı çıkıp kızlarla tanışma konusunda kendine olan güvenini ve isteğini kaybetmişti. Kendi içinde kapanarak sorunlardan kurtulmaya çalıştı .
Cinsel terapi ile kökünden çözülebilecek bir sorun için fazla sert ve hiç tatmin etmeyen bir yol bulmuştu.
Doğru Teşhis Önemli;
Bir sorun olup olmadığını anlamak için erken boşalmanın seviyesini belirlemek yararlıdır. Kendi kendinize ya da ehil olmayan kişilerce konacak yanlış teşhis cinsel hayatınızı ve ilişkinizi mutsuzluğa sürükleyebilir.
” Adem’in eşi onun çok erken boşalmasından şikayetçiydi ve bu konuda bir yerden yardım almasını istedi. Adem’e sorulduğu zaman genellikle on dakika kadar sonra boşaldığını söyledi. Farklı bir uyum ve cinsel bilgi eksikliği olsa ve eşini de hüsrana uğratsa da erken boşalma değildi. İkisi ile beraber konuştuğumuzda sorun Adem’in boşalma hızı değil, cinsel bilgi eksikliği ve eşinin orgazm olamaması olduğu anlaşıldı. Çift biraz yardım ve destekle eşi önce kendi başına sonrasında da Adem ile orgazm olmayı başardı.”
Erken Boşalma Tanısı;
Genel olarak erken boşalma teşhisi şu kriterlere dayanarak konuşur.
- Cinsel ilişkiye girmeden boşalma
- Vajinaya grince boşalma
- Vajinaya girip bir kaç vuruştan sonra boşalma.
En iyi tanısı ise; erkek istemediği halde gayri ihtiyari boşalması erken boşalma tanısıdır. Mastürbasyon esnasında boşalma süresinin farkında olmak bunu belirlemeye yardımcı olabilir. Pek çok erkek ara sıra stresli ve kaygılı olduğu zaman veya uzun süre seks yapmadığı zaman sonrası girilen bir cinsel ilişki erken boşalmasına sebep olabilir. Bu oldukça normaldir. Ne varki bu sorun sürekli ise bir cinsel terapistten destek almak gerekir.
Devamı
Ereksiyon Bozukluğu ( Sertleşme Sorunu)
Ereksiyon Bozukluğu Nedir?
Penise kan akışı ve küçük kan damarlarının tıkanması yoluyla ereksiyona ulaşılır ve penis sertleşir. Bu süreç biraz da bir lastiğe hava pompalamaya benzer. İçteki tüp havayı tutarken dış lastik tüpü korur ve lastiği sert halde tutar. Eğer hava tüpten çıkarsa lastik iner. Yavaş yavaş hava kaçırırsa ve içindeki hava yetersiz olursa lastik yine iner ve araba iyi çalışmaz. Peniste olanda buna çok benzer. Bu kısmi bir sorun olabilir ve penis yarı sertleşse de (yarı dolu lastik) cinsel birleşmeye girecek kadar sertleşmez. Ya da ereksiyona hiç ulaşılamayabilir. ( inik lastik)
Bazı durumlarda ön sevişmenin başında yeterince ereksiyon olunur fakat sonra bunu sürdürmek zorlaşır. ( Yavaş yavaş hava kaçırma)
Pek çok erkeğin hayatının bir döneminde ereksiyon sorunu yaşadığı bir gerçektir; Yapılan araştırmalarda günümüz de her on erketen birinin ereksiyon bozukluğu sorunu olduğu bilinmektedir. Ereksiyon bozukluğunun bir çok sebebi olabilir, sorunun ortaya çıktığı şartlar sorunun doğru bir şekilde anlaşılması ve tedavisi için çok önemlidir.
“Vedat 27 yaşında, ereksiyon olmakta hiç zorlanmıyordu fakat cinsel birleşmenin ortasında ereksiyonunu kaybetmeye başlamıştı. Vedatın sorunu ne kadar güzel-çirkin ya da iyi-kötü oluşuna bakmadan sayılara ve performansa odaklanmasından kaynaklanıyordu. Yattığı kızların çoğuna ilgi duymuyordu ve penisi de bu kayıtsızlığa tepki veriyordu. Biraz cinsel terapi desteği ile Vedat cinsel tavrı üstünde düşündü ve iyi seks yapmak için neye ihtiyacı olduğunu saptadı ve bunun sonucunda seks hayatı daha iyi hale geldi”
Ereksiyon bozukluğu (sertleşme sorunu ) çözümü olan bir cinsel işlev bozukluğudur. Tanı ve tedavi için bir cinsel terapistte başvurun.
Devamı
Cinsel Sorunlar
Cinsel Sorun Nedir?
Genellikle seks hayatınızdaki bir şeyin istediğiniz gibi olmadığı anlamına gelir. Bu hafif bir yılgınlıktan ağır bir bunalıma kadar çok çeşitli ruh hallerine ve duygulara yol açabilir. Cinsel sorunların şiddetinin hafif belirtilerinden ciddi sorunlara kadar arada pek çok farklı derecelerde değişik seviyeleri olabilir.
Ayrıca herkesin cinsel sorunu kendine özgüdür ve çözümde kişiye özeldir.
Tüm farkların ötesinde ortak bir nokta da cinsel sorunların üzüntü vermesi ve yardım almayı gerektirmesidir.
Cinsel sorun örnekleri;
“Evliliği sona eren 41 yaşındaki Ahmet’in kendine güvenini kaybetmesine yol açtı ve ereksiyon olamadığı tek gecelik bir ilişkide buna tuz biber oldu. Fakat anlayışlı ve halden anlayan Elif ile olan ilişkileri onun güvenini kazanmasına ve tekrar ereksiyon olmasına yardım etti.”
“Emre 34 yaşında ve ailesi ile beraber yaşıyor. Mastürbasyon yaparken kendini hiç rahat hissetmiyordu, onun için olabildiğince hızlı boşalıyordu. Emre ancak ebeveynleri dışarıdayken kız arkadaşını eve götürüyordu ama yine de genellikle içine girdiği zaman birkaç vuruştan sonra hemen boşalıyordu. Her ikisinde de yılgınlığa yol açıyor ve ilişkilerini etkilemeye başlıyordu. Birlikte yardım almaya karar verdiler.”
“Sevgi beş yıldır Ferit ile evliydi. Ama cinsel birleşme yaşamamışlardı. Sevgi vajina kaslarının kasılmasına yol açan vajinismustan dertliydi ve Ferit içine girmeyi her denediği her seferinde geriliyordu. Cinsel terapist ile konuşmak Sevgi ve Ferit’e sorunu anlamalarında ve bunun üstesinden gelmesinde yardımcı olmuştur.”
Psikoseksüel terapistlerin cinsel terapide düzenli olarak tedavi ettiği en yaygın görülen sorunlar şunlardır.
Erkeklerdeki Cinsel Sorunlar;
- Ereksiyon bozukluğu ( ereksiyon olamama veya ereksiyonu devam ettirememe.)
- Erken Boşalma
- Orgazm bozukluğu ( boşalamama veya boşalmanın çok uzun sürmesi)
Kadınlardaki Cinsel Sorunlar
- Vajinismus (Kas spazmları yüzünden cinsel birleşmeye girememe).
- Disparöni ( Bir ya da birkaç sebepten ötürü seksin acı vermesi)
- Orgazm bozukluğu ( Cinsel birleşme, mastürbasyon veya her ikisi esnasında orgazm olamama).
Bunlara ilaveten hem kadınlar hem de erkekler cinsel isteksizlik yaşayabilir. Bu gibi durumlarda bir uzmandan destek almak mutlu bir evlilik ve mutlu cinsellik için en iyi çözümdür.
Devamı
Cinsel Terapide Amaç Nedir?
Seks, hayatın bir parçasıdır ve dünyada yaşanması en doğal şeylerden biri olmalıdır. Hareket etmek ve nefes almak gibi, seks de sizi canlandırabilen ve hepimizin peşinde olduğu o harika esenlik duygusunu arttırabilen bir enerji kaynağıdır. Zevk almak ve vermek herhangi birinin yaşayabileceği en doyurucu ve tatmin edici deneyimlerden biridir.
Fakat eğer bu kadar doğalsa, neden bazen işler ters gider?
Pek çok insan hayatının bir döneminde cinsel sorunlar yaşamıştır.Bunun nedeni;
- Stres ve aşırı çalışma,
- Yanlış bir ilişki içinde olma
- Teknik sebeplere bağlı olabilir.
Cinsel terapinin amacı; Cinsel sorununuzu tanımlamanıza yardım etmek ve bu sorunu halletmek için neler yapmanız gerektiğini göstermek için tasarlanmıştır.
Devamı
Cinsel İsteksizliği İstemeyin!
Cinsel işlev bozukluğu: İnsan cinsel yanıt döngüsünde tatminkar cinsel uyarılma ve orgazma ulaşmada yetersizliğe yol açabilecek herhangi bir aksamanın olmasıdır. Cinsel işlev bozukluklarında, cinsel hayatta tatmin olamama ve bunun sürekli olması hali söz konusudur. Cinsel yanıt döngüsünü belirleyen süreç bozulmuştur ya da cinsel ilişki esnasında ağrı vardır.
Kadın cinsel işlev bozukluklarının en sık karşılaşılanları ; Ağrılı cinsel ilişki, Orgazm ve boşalma sorunları ve bunların sonucu bazen de sebebi cinsel isteksizliktir. Cinsel isteksizliği ise farketmeden kişi kendi de isteyebilir.
Cinsel işlev bozukluklarının altında yatan en önemli sebeplerin başında yanlış bilgi ve inanç kalıpları gelir. Özellikle inandığınız mitler cinsel hayatınızı çok yakından ilgilendirir. Örneğin;
-Kadın cinselliği açıkça istememelidir, istediği taktirde hafif kadın olur,
-Cinsel sorunlar tedavi edilemez,
-Cinsellik kadın için bir vazifedir. Bu ve benzeri inanç kalıpları cinsel hayatınızı negatif etkileyecektir.
Ayrıca kadın cinsel işlev bozuklukları ve ağrılı cinsel birleşmede çıkan sorunun kaynağı sadece kadına bağlı gibi bir inanç olsada, sorun çiftte ait bir sorundur. Ağrılı cinsel birleşmelerin bir sebebi de anlayışsız erkektir.
Erkekler flörtün başında on kaplan gücünde ilişki kurar ve kadını elde etmek için gerekli motivasyona fazlasıyla sahipken, ilişkinin devamında evdeki kuş, daldaki kuş kadar ilgi çekmemeye başlar. Böylece çiftler birbirine olan ilgilerini kaybeder ve daha anlayışsız olmaya başlarlar. Erkeğin kadını ile sevişmeyi keşfetmesi ve ona haz verebilmesi için, ilk önce kendi dişi tarafı ile bağlantı kurmayı keşfetmesi gerekir. Sevişirken dişi tarafını ortaya çıkaran bir erkek kadının da ruhundan anlamış olur.
Kadın cinsel işlev bozukluklarını anlamak kadınları anlamak kadar zordur. Çünkü çoğu kadın da ne istediğini bilemeye bilir. Bundan dolayı yaşanan sorunlarda uzman bir cinsel terapistten yardım almak çok önemlidir.
Ülkemizde kadınlarda yaşanan çeşitli cinsel işlev bozukluklarının tahmini rastlanma oranı şu şekildedir:
Cinsel isteksizlik %40
Orgazm bozuklukları %35
Cinsel uyarılma bozukluğu %30
Vajinismus %10
Diğer % 15
Kadınlarda Cinsel İşlen Bozukluğunun Belirtileri Nelerdir?
Her kadın kendi cinsel hayatına ilgi alakasını takip ederek belirtileri fark edebilir ve tedavi sürecini başlatmak için adım atabilir.
1- Cinsel isteğin ve sekse duyulan ilginin çok az ya da hiç olmaması,
2- Cinsel birleşme sırasında uyarılmanın gerçekleşmemesi,
3- Cinsel eylem sırasında vajinanın kayganlığının (ıslanması) olmaması ya da yeteri kadar olmaması,
4- Cinsel organlarda duyarsızlık,
5- Cinsel birleşme anında ya da mastürbasyon sırasında zor ya da hiç orgazm olamama,
6- Cinsellik esnasında ağrı ve rahatsızlık olması,
7- Cinsel birleşmeden sonra ağrı ve rahatsızlık olması.
Terapi Süreci
İlk olarak bilinmesi gereken cinsel işlev bozukluklarının çiftlerden birisini ilgilendiren bir sorun değil, çifttin uyumsuzluk süreci olduğudur. Terapi süreci nasıl gelişir ve neler çözülmeye çalışılır;
- Yanlış ilgi ve inançları düzeltmek,
- Cinsel anksiyeteyi azaltmak,
- Gevşetmek ve rahatlatmak,
- Kendisinin ve eşinin duygusal ve cinsel yanıtlarını arttırmak,
- Eşine karşı öfke ve ikili duyguları azaltmak,
- Yeni duygusal ve cinsel teknikler öğrenmek,
- Eşler arası iletişimi arttırmak
- Kadınların ve erkelerin genel farklılıklarını anlamak ve farklılıklarının bir çatışma değil birbirini tamamlayan unsurlar olduğunun farkına varmak,
- Seks sırasında erotik olmayan düşüncelerden sıyrılabilmek,
- Orgazmla ilgili üstünlüğü, ön yargıları azaltmak,
- Seyirci rolünden sıyrılıp, kendini cinsel doğasıyla bütünleştirmesi sağlanır…vb.
Devamı
Cinsel Birleşmenin (Penetrasyonun) İmkansızlığı;
Vajinismus olarak da adlandırılan penetrasyon yoksunluğu cinsel davranışla ilgili psişik bir bozukluktur. Sanıldığından daha sık görülür. Cinsel işlev bozukluğu için gelen danışanların %12 ile %17si penetrasyon korkusuyla ilgilidir. Perine kaslarının istemsiz kasılmasıyla ortaya çıkar. Refleks parmakla ya da spekulumla jinekolojik bir muayeneyi engelleyecek kadar güçlüdür. Özellikle evliliğin geçerliliğini engeller devamlılığını da riske atar.
Vajinismus sıklıkla göz kapağının göze bir nesnenin yaklaşmasıyla kapanmasına benzetilir. Bu sorun genellikle ilk giriş denemelerinde ortaya çıkar. Kadınlar sınır aşılmadıkça seks oyunlarına hoşgörü ile yaklaşıp haz alabilirler. Boşalma karşılıklı okşayışlardan sonra vajina dışında gerçekleşir.
* İki yıllık evli olan Ayten cinsel ilişkinin imkansızlığından dolayı ayrılığın eşiğine gelmiştir. Çift suçun karşı tarafta olduğunu düşünerek suçu karşı tarafa atar. “Beceriksiz davranıyorsun”, “yapmama izin vermiyorsun”, gibi… Vajina sıkıntısı çeken kadınların %80 de olduğu gibi, Ayten cinsel organını içine girme düşüncesinden bile korkmaktadır. Mecbur kaldığında cinsel terapistte gelir. Tedaviye eşte dahil edilerek, doğru sevişme sanatı ve uyarılma teknikleri öğretilir. Uygun bir soluk alış verişi ile alt karındaki kasların basıncı azaltmayı, sonrasın da kalça bölgesini hareketlendirmeye girişip, penetrasyon düşüncesine alışmaya çalışır. Önce tek başına sonra eşiyle yaptığı bir dizi parmak egzersizleri ile içeri girmeye yönlendirilir. Ardından peş peşe gelen aşamalarla tam anlamıyla içine girinceye kadar partneriyle ilişkiye girer. Genç kadın kısa sürede iyileşir ve hamile kalır.
Bir çok kadın iyileşmek istese de Ayten gibi bir terapistte gitmeye cesaret edemiyor ya da etkin çözümlerin var olduğunu bilmiyorlar. Vakaların %80 ni kısa suren seanslar ile çözebilecekken yıllarca bekliyor.
Tedavi bir çok düzeyde gerçekleşiyor. Kassal gevşemenin öğrenilmesi, Vajinal gerçekliğin bilincine varılması, nihayet kendini anlamak, anlatmak, daha iyi tanımayı öğrenmek için kısa bir “cinsel terapi” alınmalıdır.
Daha cinsel ve haz dolu bir cinsel yaşam herkesin hakkı “Cinsel İşlev Bozuklukları” için cinsel terapi almak en kolay yoldur.
Cinsel İşlev Bozuklukları Hakkında Tüm Merak Ettikleriniz İçin Web Sitemizi Ziyaret Edebilirsiniz
www.cinseltherapist.com Tel: 0507 116 11 00
Klitoris Mucizesi
Klitoris kelimesinin kökeni, Yunanca ‘küçük tepe’ anlamındaki “kleitoris” kelimesinin gelirleri. Tek hücreden olan mucizevi cins bin sinir ucu klitoris, kadın erojen anatomisinin basitçe en uç noktasıdır. Vajinal açıklığın hemen üzerinde yer alan küçük, tomurcuk benzeri çıkıntı, pelvisin derinliklerinde, hem vajinanın hem de idrar yolunun bulunduğu yer büyüklüğünde erektil doku ağına sebep olur. Klitoris başı içeren klitoral örtü ya da prepüs ile örtülüdür.
Uyarlanmış durumdaki klitoral sap iki bucuk santimetre boyundadır ve özelliklere zaman görünmez. Ancak uyarılmış durumdasınız iki katına çıkıyor. Ayrıca klitorisin “bacakları”, yani vajina girişinin her ikisi de vestibüler tomurcuklar ve idrar yolunu çevreleyen süngersi erektil doku da şişecektir; vajina uzar, vajinanın en üca kalan üçte birlik kısmı da şişerek rahim ve serviksi yukarı kaldırır.
Klitoris Uyarılma Hamile Kalmayı Kolaylaştırır;
Spermin rahmin ağzına iyi bir cinsel tepki vermedir. Bu çok daha fazla içseldir.
Klitoris Uyarlanması Nasıl Olur;
Binlerce sinir ucu için klitorisin ucu temasa karşı son terece hassastır. Klitoris, Kişinin sevilisi bile olamamaya ya da sadece beden bedeninize bu konuda olumlu düşünce ve duygular göndermesi gibi derinlemesine altyazına çıkmıyor. Bir kadın cinsel organı ile ilgili bir tane ne kadar düşünürse vulvanın iç fonksiyonları kan ile dolacak, vajina ıslanmaya başlayacaktır. Şuanda durun ve klitorisinizi hissetmeye çalışın. Neler oldu.
Şunu da deneyin; Bir el aynası alın ve ışığı iyi olan bir yerde oturun. Vulvanızı, klitoris ve vajinanızı kullanma.Sonra da o bölgeeye sevgi hayranlığı içeren cümleler gönderin.Neler oldu izleyin. Bu egzersizi eşiniz ile yapmak da size harika hissettirecektir.
Klitoris Uyarılmayı Etkileyen Bölgeler;
Klitoris anatomik olarak Gırabilirsiniz. Tantrik metinlerde burası kutsal nokta olarak da geçer. Klitoris sanki kuzey kutbu G noktası olduğu güney kutbu giden. Meme ucu duyarlılığı ve sağlamlığı, bir uyarımla ve pelvik kas kasılmalarıyla sonuçlanır. Öpüşmede öyle. Hassaslık seviyesi bir duyusal minyatüre baktırmak çok net bir şekilde anlaşılabilir.
Netice de kadın erektil uyarılması erkeklere göre daha fazladır.
Yaygın bilinen yanlışlar üzerine klitoris hakkında fikir daha önce bilmediğiniz 11 şaşırtıcı gerçek;
- Klitoris’in nerede olduğunu bilmiyoruminizi bulabilirsiniz. Vulva her şeyi bir alanedir ve labia, klitoris de içinde bulunur. Erkekteki penis başının kadındaki ayarla da diyebiliriz.
- Yapılan araştırmalara göre kadınların %50’si ile %75’i klitorise dokunulduğu takdirde orgazm olabilmektedir. Çoğu kadın tek başına cinsel ilişki yoluyla orgazm yaşayamaz.
- Klitoris, çıplak gözle sadece kısmen görülebilmektedir. Tamamını çıplak gözle görmeniz imkansızdır. Gömülü bir hazineye benzetebilirsiniz. Hemen hemen dörtte üçü gözle görülemez.
- Klitoris, bir kadının hayatı boyunca büyür. Menopozdan sonra klitoris, gençken sahip olunan boyuttan ikibuçuk kat daha büyük olabilir.
- Sekiz binden fazla sinir ucu bulunur. Bu bir erkeğin sahip olduğu penisteki hassas sinir ucu sayısının iki katı.
- Bütün bebekler doğduklarında genital yapıya sahiptirler. Bebek anne karnında iken yaklaşık oniki haftada, genital organı bir penis veya labiaya dönüşmeye başlar. Klitoris ve penis aynı dokudan oluşur. Klitorisin penis başı olan glans (sünnet derisi veya kaput olarak da bilinir), erektil bir dokudur.
- En başa dönecek olursak erkekte dışarı doğru çıkan uzuv varken, kadında içe doğru çıkan bir uzuv vardır. Klitorisin tamamının görünmemesi de bu yüzdendir. Klitoris; klitorik kafa, başlık ve klitoral milden oluşan klitorisin yanı sıra, üretral sünger, erektil doku, bezler, vestibüler ampuller ve klitoral bacaklardan oluşmaktadır. Bu nedenle klitorisi bir buzdağına benzetebiliriz. Sadece klitoral kafa ve başlık vücudun dışında bulunur. Bazı seks uzmanları G Noktasının aslında klitorisin bir parçası olduğunu söylemektedir.
- Klitoris, kadın vücudunda cinsel birleşme için zevk verici organ konumundadır. Penis gibi şişebilir. Her memeli dişide klitoris vardır.
- Birden fazla orgazm çeşidi vardır. Ancak en zoru klitoral orgazmdır. Çok az kadın herhangi bir klitoral uyarı olmaksızın orgazma ulaşabilir.
- Klitoris, her kadında farklı boyutta ve büyüklüktedir. Bazı kadınlar cinsel birleşme esnasında klitorise dokunulmasından hoşlanırken genel itibariyle dikkatli davranılmalıdır. Sert ve baskılı müdahaleler ağrı oluşmasına neden olabilir.
- Bir klitoral orgazm, 3 ile 16 kasılma arasında olabilir ve on ila otuz saniye sürebilir. Pelvik kasılmalar nedeniyle birden fazla orgazm olmak da mümkün. Ancak bu süre, klitoral orgazmın en fantastik erkek orgazmından bile daha uzun sürdüğü gerçeğini gözler önüne seriyor.
Daha cinsel ve haz dolu bir cinsel yaşam herkesin hakkı “Cinsel İşlev Bozuklukları” için cinsel terapi almak en kolay yoldur.
Cinsel İşlev Bozuklukları Hakkında Tüm Merak Ettikleriniz İçin Web Sitemizi Ziyaret Edebilirsiniz
www.cinseltherapist.com Tel: 0507 116 11 00
G Noktası Nerede? (Egzersiz)
G noktanızı bulmak için aramaya iyice uyarıldıktan sonra başlamanız en iyisi olacaktır çünkü vajinal duvarın derinlerinde yer alan bu dokuyu şişkinken bulmak daha kolaydır, bu şişkinlik de cinsel uyarım sırasında olur. Bol miktarda kayganlaştırıcı sürün, kendinizi çizip zarar vermemek için tırnaklarını kesmeniz ve hijyene önem göstermenizde iyi olur.
Keşfe kendi kendinize çıkıyorsanız yatmak yerine dik konumda olmanız, (dizlerin üstünde olmak idealdir) işinizi kolaylaştıracaktır. Partnerinizle keşfediyorsanız, yüz üstü yatıp kalçalarınızı hafifçe yükseltebilirsiniz veya sırt üstü yatabilirsiniz. Bir ya da parmağınızı içeri sokun veya partnerinizin avuç içi yukarı bakacak şekilde parmaklarını beş santim kadar (genelde eklem yerine kadar) vajinanızdan içeri sokmasını söyleyin. Parmaklar o zaman hafifçe vajinanın ön duvarına temas ederek hafifçe şişkin bir noktayı arıyor olacak. Farklı yönlere farklı miktarda basınç uygulayarak biraz deneyin. Bazı kadınlar hafifçe vurulmasını tercih eder. Bazıları ise parmakların içeri doğru sokup çıkarılması sırasında bir yandan da “buraya gel” işareti yapar gibi kıvrılmasını ister. Uyarmayı sürdürün. Alan şişmeye devam edecek( bir ceviz büyüklüğü kadar) ve süngerimsileşecektir. Fitilli kadife gibi biraz çıkıntılı hissedilebilir.
G noktası, idrar kanalı boyunca ve idrar kesesinin boynuna yakın bir yerde olduğundan, bu nokta uyarıldığında kadınlar genellikle idrara çıkma isteği duyar. Araştırmanız sırasında idrar kaçırmaktan korkuyorsanız büyük ihtimalle olmayacağını ve isteğinizin geçeceğini bilin. (Başlamadan önce idrarınızı yapabilir ve idrar kesenizin boş olduğuna emin olabilirsiniz)
En önemlisi gevşemek ve acele etmemektir. Performans odaklı olmaktansa meraklı bir tavır takının. Hissetmek ve neler olacağını görmekten başka bir amacınız olmasın. Bazı uzmanlar kırk ve üzeri yaştaki kadınların G noktası uyarımızdan genç kadınlara oranla daha çok zevk aldıklarını söylerler. Bunun nedeni azalan östrojen seviyeleri vajinal iç tabakayı incelterek G noktasının uyarıldığında daha önemli hale gelmesidir. Bunun zevkini çıkarın.
Cinsel İşlev Bozuklukları Hakkında Tüm Merak Ettikleriniz İçin Web Sitemizi Ziyaret Edebilirsiniz
www.cinseltherapist.com Tel: 0507 116 11 00